Misvak kullanmak orucu bozmadığı gibi Mekruh da değildir.
Sadece dinlenmek için tavla, satranç, domino, okey gibi oyunları hiçbir menfaat beklemeden, kazanç elde etmeden oynamak gerekir.
Hz. Peygamberin, oruç tutulmasını tavsiye ettiği veya ramazan dışında genellikle oruçlu geçirdiği günlerde oruç tutmak sünnettir. Bu günleri şöyle sıralayabiliriz: Muharrem ayında zaman zaman ve bilhassa dokuzuncu ve onuncu (âşûre) günü veya onuncu ve on birinci günü, recep ayının birinci günü, şaban ayının on beşinci günü, zilhicce ayının ilk dokuz ve bilhassa dokuzuncu günü (arefe), şevval ayında altı gün, kamerî takvime göre her ay üç gün ve özellikle de ayın on üç, on dört ve on beşinci günleri, hafta içinde pazartesi ve perşembe günleri, savm-ı Dâvûd denen ve gün aşırı oruçlu olmak şeklinde sıralanabilir.
Aşağıdakilerden hangisi dini literatürde kurban kesimine verilen addır?
İhtiyari kesim. Doğru cevap C'dir.
Aşağıdakilerden hangisinde niyet esnasında hangi oruca niyet edildiğinin belirtilmesi gerekmektedir?
Ramazan orucunun kaza^sı, günü belli olmayan (mutlak) adak orucu ve keffa^ret oruçlarında imsa^kten önce niyet edilmesi şarttır. Ayrıca bunlarda niyet esnasında hangi oruca niyet edildiğinin de belirlenmesi gerekir.
Dinin insan için koyduğu yasaklar “haram alanı”nı, müdahale etmeden insanı serbest bıraktığı geniş kısım ise “helal alanı”nı oluşturmaktadır. Doğru cevap C şıkkıdır.
Yolculuk hali zaten kendi başına birçok sıkıntıyı içerdiğinden Müslümanlar bu haldeyken kurban kesmekle yükümlü tutulmamışlardır. Çünkü yolculuk halindeyken kurbanlık aramak, kesimini gerçekleştirmek, etini ve derisini değerlendirmek, dağıtımını sağlamak ayrı bir zorluk getirecektir. Diğer taraftan yolculuk, birçok sürprize açık olabileceğinden genellikle para harcama konusunda ayrı bir özeni de gerektirir. İşte bu ve benzeri gerekçelerle yolcu olanlar üzerinde kurban kesmek yükümlülüğü bulunmamaktadır. Bununla birlikte şartları uygun olanlar veya bir şekilde imkân bulabilenler seferî iken de bu önemli ibadeti edâ edebilirler.
Aşağıdakilerden hangisi kurban olmayı engelleyen kusurlardan biri değildir?
Aşağıdaki ayıplardan birisi bulunan hayvanların kurban olamayacağını belirtilmiştir:1- İki veya bir gözü kör,2- Yürüyemeyecek kadar topal,3- Kötürüm derecesinde hasta,4- Kesim yerine gidemeyecek ölçüde zayıf ve düşkün,5- Kulağının veya kuyruğunun tamamı veya yarısından çoğu kesilmiş,6- Boynuzlarının birisi veya ikisi kökünden kırılmış,7- Dili kesilmiş,8- Dişlerinin tamamı veya çoğu dökülmüş,9- Memelerinin başları kopmuş,10- Doğuştan kulakları veya kuyruğu bulunmayan,11- Ayağı kesilmiş olan.
Bu büyük eksikliklere göre daha küçük sayılan kimi kusurlar, kurban olmayı engellemez. Mesela hayvanın şaşı, uyuz, deli veya aksak olması, kulaklarının delinmiş veya enine yarılmış olması, boynuzsuz veya boynuzunun biraz kırık olması, iğdiş edilmiş olması, dişlerinin az birkısmının dökülmüş olması, onun edilmesine engel değildir.
İnanarak, samimiyetle, iyi niyetle ve dünyaya ait bir menfaat beklemeden yapılan ibadete ne ad verilmektedir?
Bir davranışın ibadet olabilmesi için, inanılarak, samimiyetle, iyi niyetle ve dünyaya ait bir menfaat beklemeden yapılması gerekir. Buna taabbüd anlayışı denilir. Ta^at, emri benimseyip yerine getirmek demektir. Buna iteat da denir. İster belli bir niyetle isterse niyetsiz yapılsın, yapılmasından dolayı sevap kazanılan herhangi bir iş demektir. Yakınlık anlamına gelen kurbet ise, insanı manevi^ olarak Yüce Allah’a yaklaştıran her bir güzel iş anlamındadır. Dini^ literatürdeki “ubu^diyet” kavramı ise insanın Allah’a olan teslimiyetini, bağlılığını ve kullukta bulunmasını ifade etmektedir.
Özündeki veya vasfındaki bir kötülükten dolayı, kesin bir delille ve açık/bağlayıcı bir ifadeyle yapılmaması istenen fiillere haram denir. Tanımdaki unsurlar çok önemlidir: 1- Özünde veya vasfında bir kötülük ve zarar bulunmak, 2- Yasaklığ ı kesin bir delille sabit olmak, 3- Delâlet açısından kesin bir ifadeyle yasaklanmak. Bu tanıma göre, bir fiilin haram olabilmesi için kesin birer delil olan ayetle, mü- tevatir veya meşhur sünnetle ve aynı zamanda da kesin ve bağlayıcı bir ifadeyle yasaklanması gerekir. Hanefîler, haber-i vâhidle kesin ve bağlayıcı şekilde yasaklanan fiile ”tahrîmen mekruh”, kesin ve bağlayıcı olmayan yasaklamaya ise “ten- zîhen mekruh” adını verirler. Doğru cevap D'dir.
Aşağıdakilerden hangisi haramı işleme ruhsatlarından biri olan Iskat (zaruret ve kolaylık) ruhsatının hükümlerinden biridir?
Şiddetli açlık durumunda hayatî tehlikeyi atlatıp ölümden kurtulmak için domuz eti yeme, haramı işleme ruhsatlarından biri olan ıskat ruhsatının hükümlerinden biridir. Öldürülme veya bir uzvun yok edilmesi baskı ve tehdidiyle zorlanma durumunda, başkasının malını telef etme, baskı altında orucunu bozma, ihramlıyken hac yasağını işleme ve hayati tehlike oluşturan açlık durumunda izinsiz olarak başkasının malından yeme hükümleri ise terfîh (genişlik) ruhsatı hükümleri içinde yer almaktadır. Doğru cevap D'dir.
İslam’da azı dişleriyle kapıp avlayan, parçalayan ve kendisini savunan hayvanların etleri haramdır. Bu bağlamda aşağıdaki seçeneklerde verilen hayvanlardan hangisinin yenilmesi haramdır?
Azı dişleriyle kapıp avlayan, parçalayan ve kendisini savunan hayvanların etleri haramdır. Domuz, kurt, ayı, arslan, kaplan, pars, maymun, sansar, sırtlan, fil, köpek, kedi, keler, tilki, gelincik gibi dört ayaklı hayvanlar bu kabildendir.
Ramazan orucunun mazeretsiz ve kasıtlı olarak bozulması keffâreti gerektirir. Keffâret-i savm diye isimlendirilen bu cezanın kaynağı Sünnet’tir. Ramazan orucunu tutarken eşiyle bilerek ve isteyerek cinsel ilişkide bulunan bir sahabiye Hz. Peygamber önce bir köle azad etmesini, bunu yapacak gücü yoksa iki ay ara vermeden oruç tutmasını, bunu da yapamayacaksa altmış fakiri sabahlı akşamlı doyurmasını emretmiştir.
Hangi yolla elde edilirse edilsin ticaret malları bütün olarak zekata tabidir. Ticaret mallarının bütün çeşitlerinde zekat oranı % 2.5'tur
Kişinin ileride zaten yapmakla yükümlü olacağı bir ibadet olmamalıdır. Doğru cevap A'dır.