Aşağıdaki İslam Çevre Ahlakı kuramlarından hangisi antroposentrik özelliktedir?
Yararlılık(menfaat) kuramı, büyük ölçüde insan merkezli (antroposentrik) denilebilecek bir kuramdır. Doğru cevap E'dir.
"Ahlâkı Olgunlaştırma" adlı eser aşağıdaki İslam alimlerinden hangisine aittir?
"Ahlâkı Olgunlaştırma" adlı eser, İbni Miskeveyh'e aittir. Doğru cevap B'dir.
aşağıdakilerden hangisi işçi ahlakıyla ilgili özelliklerden biri değildir?
eğitimli olmak işçi ahlakıyla ilgili özelliklerden biri değildir.
Aşağıdakilerden hangisi İslam iş ahlakı ile ilgili dört temel esastan biri değildir?
tevazu islam iş ahlakı ile ilgili dört temel esastan birisi değildir
Manevî varlığımızı; kişiliğimizi, karakterimizi, değerlerimizi, kutsal bildiğimiz şeyleri korumaya yönelik olan güce ne ad verilir?
manevî varlığımızı; kişiliğimizi, karakterimizi, değerlerimizi, kutsal bildiğimiz şeyleri korumaya yönelik olan güce öfke adı verilir.
Yukarıdakilerden hangisi ya da hangilerinde çevre konusunda dinlere yönelik yapılan suçlama doğru ifade edilmiştir?
Çevre sorunlarının nedenleri konusundaki özet bilgiyi bitirmeden önce, bu konuda dinlere yönelik bir suçlamayı değerlendirmeden geçmemekte yarar vardır. Bazı Batılı çevreciler, ‘dünyadaki varlıkların insanın hizmetine sunulduğu’ şeklinde Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslâm gibi dinlerin kutsal metinlerinde yer alan kimi ifadeleri çevre sorunlarının temel nedeni gibi göstermektedirler.
Aşağıdakilerden hangisi çocukların anne babaları üzerindeki hakları arasında yer almaz?
Çocukların anne ve babalar üzerindebirtakım hakları vardır. Onları şöyle ifade edebiliriz:a. Güzel Bir İsim Sahibi Olmak ,Eşit Muâmele Görme Hakkı,Maddî İhtiyaçlarının Karşılanması, Manevî İhtiyaçlarının Karşılanması, Eğitim Hakkı, Çocuk, Önünde Pratik Örnekler Bulabilmeli.
E seçeneğinde yer alan açıklama kardeşlerin birbirlerine karşı olan görev ve sorumlulukları ile ilgili olduğundan cevap E dir.
I. Kocasına karşı nazik ve kibar davranmak,
II. Onun şeref ve itibarına leke getirecek bir davranışta bulunmamak
III. Onun istemediği kimseyi eve almamak
IV. Evin bütçesini sarsacak aşırı harcamalardan kaçınmak
V. Evin temizliği, çocuğun bakımı ve eğitimi ile ilgilenmek.
Yukarıdakilerden hangileri hanımın, kocasına karşı görev ve sorumlulukları arasındadır?
Karı-koca ilişkisi böyle bir anlayış üzerine kurulduğu takdirde, o ailede işler bir “hak ve görevler envanteri” çıkarılarak değil, karşılıklı sevgi ve saygı, yardımlaşma ve dayanışma ile beraberce yürütülür. Bu ilkeyi temel alarak, evin hanımının hak ve görevlerini şöyle sıralayabiliriz: Kocasına karşı nazik ve kibar davranmak, onun şeref ve itibarına leke getirecek bir davranışta bulunmamak, onun istemediği kimseyi eve almamak, evin bütçesini sarsacak aşırı harcamalardan kaçınmak, evin temizliği, çocuğun bakımı ve eğitimi ile ilgilenmek.
Doğru cevap E'dir.
Toplumsal hayatı düzenleyen normların yazılı olanına ne ad verilir?
Toplumsal hayatta da insan ilişkilerini düzenleyen, din, hukuk ve ahlâktır. Hukuk, koyduğu kanunlara uymayanları cezalandırır. Dinin yaptırım gücü, daha çok uhrevî, ahlâkın ise vicdanîdir. Ama üçü arasında yakın bir ilişki, hatta paralellik vardır. Üçünün de toplumda insan ilişkilerini düzene sokmada ayrı bir katkısı vardır. Doğru cevap A’dır.
Nişanlılık dönemi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Geleneklerimize göre, evlenecek çağdaki iki genç birbirine gönül verdiklerinde (ya da görücü usûlü ile görüşüp) anlaşabileceklerine kanaat getirdikten sonra, ailelerin büyükleri konudan haberdar edilip kız istemeye gidilir. Kız verilince nişan yapılarak tarafların sevinci ifade edilir ve aralarındaki bağ biraz daha güçlenir. Dinimize göre, bir erkek bir kıza tâlip olduğunda, o sonuçlanmadan o kıza başka birinin tâlip olması doğru değildir.Nişan ve düğün törenleri şekil olarak yöreden yöreye, ulustan ulusa değişebilir. Önemli olan, ahlâka ve dinin özüne aykırı düşecek uygulamalardan kaçınmaktır.
Nişanlılık, tarafların birbirini daha iyi tanımalarına yönelik, evliliğe hazırlık dönemidir. Bu dönemde nişanlılar evli gibi yaşayamazlar. Aralarında dinî nikâh kıyılması da doğru değildir. Nişanlı iken ayrılmaları durumunda bu nikâh, dinî ve ahlâkî problemlere neden olur. Doğrusu; dinî nikâhın, resmî nikâhtan sonra yapılmasıdır. Ülkemizde de uygulama bu yöndedir.
Doğru cevap D'dir.
“Bunları ne ticaret ve ne de alışveriş Allah’ı anmaktan, namaz kılmaktan, zekat vermekten alıkoyar. Bunlar, gönüllerin ve gözlerin döneceği günden korkarlar” (Nur/24: 37) ayeti ahlaklı işverenin hangi özelliğine dikkat çekmektedir?
Müslüman işveren, toplumsal ahla^k ve iş ahla^kı kurallarına uygun davrandığı gibi manevi ahla^k yönünü de ihmal etmemeli, işi ile birlikte ibadetlerini ve maneviyatını da birlikte götürmeyi bilmelidir. Cenab-ı Hak bu tür işverenler veya zenginler için şöyle buyurmaktadır: “Bunları ne ticaret ve ne de alışveriş Allah’ı anmaktan, namaz kılmaktan, zekat vermekten alıkoyar. Bunlar, gönüllerin ve gözlerin döneceği günden korkarlar” (Nur/24: 37). Doğru cevap B'dir.
Aşağıdakilerden hangisi, çevre etiğinin incelenmesi bağlamında kuramlar hakkında bilgi sahibi olmayı önemli hale getiren etkenlerden değildir?
Çevre etiğinin incelenmesi açısından kuramlar hakkında bilgi sahibi olmayı anlamlı kılan en az dört genel neden vardır. Birinci olarak, etik kuramları, etik sorunları tartışmak ve anlayabilmek için ortak bir dil işlevi görür, ortak inançları ve paylaşılan değerleri açıklığa kavuşturur ve sistemleştirirler. İkinci olarak, çeşitli etik kuramları geleneklerimizde önemli roller oynadıklarından, pek çoğumuzun düşünme biçimlerine de yansırlar. Etik kuramları öğrendikçe düşünce tarzlarımızdaki örüntüleri ve varsayımları daha iyi tanıyabilir, görüşlerimizi daha iyi yansıtabilir ve onları daha iyi savunabiliriz. Üçüncü olarak, bir etik kuramın geleneksel işlevlerinden biri rehberlik ve değerlendirme yapmasıdır. Kuramları özgül durumlara uygularken ve özgül tavsiyelerde bulunurken onlardan yararlanırız. Son olarak da, kimi yorumculara göre, kuramlar karşılaştığımız çevre sorunlarından bazılarının nedenini de oluşturduklarından, etik kuramlar konusunda bilgi sahibi olmak önemlidir. Doğru cevap C'dir.
Hz. Peygamberin “Müslümanları bir bedene benzetmesi; Müslümanların birbirini sevmesini, birbirine merhamet etmesini, birbirini korumasını istemesi; Bedenin bir organı hastalandığı zaman, diğer organların da bu rahatsızlığı duyması ve bütün bedenin ateşlenmesi gibi Müslümanların da birbirinin derdi ile dertlenmesi gerektiğini ifade etmesi” daha çok hangi toplumsal ahlak ilkesi ile ilgilidir?
Hz. Peygamber, Müslümanları bir bedene benzetir. Onların birbirini sevmesini, birbirine merhamet etmesini, birbirini korumasını ister. Bedenin bir organı hastalandığı zaman, diğer organların da bu rahatsızlığı duyması, bu yüzden uyumaması, bütün bedenin ateşlenmesi gibi, Müslümanların da birbirinin derdi ile dertlenmesi gerektiğini ifade eder. Din kardeşlerinin birbirine kin tutmasını, haset etmesini, sırt çevirmesini ve birbiriyle ilişkiyi kesmesini uygun görmez. Bu yaklaşımda, bir Müslümanın, din kardeşiyle üç günden fazla küs durması doğru değildir. Doğru cevap D’dir.
“Uhud öyle bir dağdır ki, o bizi sever, biz de onu severiz.” hadisini hangi ilke çerçevesinde anlayabiliriz?
Sevgi, canlı-cansız tüm varlığı kapsar; dağları ve gökleri bile kuşatır. Nitekim Sevgili Peygamberimizin Uhud dağı ile ilgili söylediği söz çok meşhur ve manidardır: “Uhud öyle bir dağdır ki, o bizi sever, biz de onu severiz.”
"kim zerre kadar iyilik yapmışsa onu görür. kim de zerre kadar kötülük yapmışsa onu görür" Zilzal 99/7-8 ayeti İslam çevre kuramının hangi maddesiyle doğrudan bağlantılıdır?
söz konusu ayet İslam-çevre kuramının erdemlilik maddesiyle doğrudan bağlantılıdır.