Aşağıdakilerden hangisi İslâm ilim tarihinde Fukahâ-i seb’a diye adlandırılan Medîneli yedi fıkıhçıdan biri değildir?
Tâbiûn neslinden olup Medîne’de yetişen büyük âlimler vardır. İslâm ilim tarihinde Fukahâ-i seb’a diye adlandırılan Medîneli yedi fıkıhçı bunların başında gelir. Bu yedi kişilik grup Saîd b. El-Müseyyeb, Kâsım b. Muhammed, Hârice b. Zeyd, Urve b. Ez-Zübeyr, Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, Ebû Bekir b. Abdurrahman ve Süleyman b. Yesâr’dan oluşmaktadır.
İlk devir Osmanlı darülhadislerinin en meşhuru hangisidir?
İlk devir Osmanlı dârulhadislerinin en meşhuru II. Murad’ın 828/1425’te Edirne’de yaptırılan ve Osmanlı medrese teşkilatı açısından bir dönüm noktası sayılan Dârulhadîs Medresesi’dir.
Mütevâtir kavramı ne zaman kullanılmıştır?
Yapılan araştırmalar hicrî ikinci ve üçüncü asırlarda mütevâtir kavramının kullanıldığını göstermektedir.
el-Esrâru’l-merfû‘a adlı eserin yazarı kimdir?
el-Esrâru’l-merfû‘a adlı eserin yazarı Ali el-Kârî’dir.
Aşağıdakilerden hangisi stüdyonun özelliklerinden biridir?
Stüdyolar ilk Fransa’da ortaya çıkmıştır. Herkese uzak olan stüdyoların mimari değeri ön plana çıkar. Deklarasyon ve içerik birbiriyle örtüşür ve sahibinin kültür anlayışını tamamen yansıtır.
Aşağıdakilerden hangisi Kırâat metoduna dalelet eden rivayet lafızlarından biridir?
Kara’nâ alâ fülân: falan( قرانا علي فلان ,)kara’tü: falan kimseye okudum( قرات kimseye okuduk), قرئ علي فلان وانا شاهد او اسمع (kurie alâ fülân ve ene şâhidün ev esmau: falan kimseye okundu ben de şahit oldum veya dinledim) kırâat metoduna açıkça delâlet eden rivâyet lafızlarıdır.
Dâru’s-sünne (Sünnet yurdu) olarak anılan yer aşağıdakilerden hangisidir?
Fetihlerle birlikte, Hicaz bölgesinden, özellikle Dâru’s-sünne (Sünnet yurdu) denilen Medîne’den ayrılıp; asker, idareci veya ilim adamı olarak İslâm coğrafyasının dört bir tarafına dağılan büyük bir sahâbe kitlesi, az veya çok, Hz. Peygamber’den işittikleri ve gördüklerine dair bildiklerini de tabiatıyla yanlarında götürmüşlerdi.
İslam âlimleri birbirine zıt gibi görünen hadisleri çözüme kavuşturmak için konuya dait pek çok eser yazmışlardır. Aşağıdakilerden hangisi bu konuda geliştirilen ilim dallarından biri değildir?
Şarkiyatçılık genelde Batılıların, Doğu halklarını özelde ise İslam dünyasını çeşitli açılardan ve bilhassa dini kaynaklarını inceledikleri alanın ismidir.
Nizâmiye adlı medreseler kompleksinin ilki ve en gelişmişi hangi şehirde kurulmuştur?
Bağdât, Abbâsî halifesi Mansur tarafından kurulan bir şehirdir. Kuruluşu sahâbe neslinin tamamen sona erdiği bir döneme rastladığı için herhangi bir sahâbenin oraya gidip yerleştiği bilinmemektedir. Abbâsîler’in hilâfeti ele geçirmelerinden sonra kuruldu ve devletin idare merkezi buraya taşındı. Moğol istilasına kadar merkez özelliğini ve ihtişamını sürdüren Bağdât, tâbiûn döneminden itibaren islâmî ilimlerin okutulduğu önemli bir ilim merkezi oldu. İlerleyen asırlarda kurulan Nizâmiye adlı medreseler kompleksinin ilki ve en gelişmişi burada açıldı.
Aşağıdakilerden hangisi senedin özelliklerine göre sınıflanan hadis çeşitlerindendir?
Hadisler, makbûl veya merdûd olma durumları dışındaki bazı özelliklerine göre de isimlendirilmişlerdir. Senedin özelliklerine göre sınıflandırmalar hadis çeşitleri Muttasıl, Mu‘an‘an, Muennen, Haber-i Vâhid, Âlî / Nâzil’dir.
Mütevâtir hadisler konusunda ilk eser yazan âlim aşağıdakilerden hangisidir?
Mütevâtir hadisler konusunda ilk eser yazan Suyûtî’dir (ö. 911/1505). O, elEzhâru’l-mütenâsire fi’l-ahbâri’l-mütevâtire adındaki eserinde kendi şartlarına göre mütevâtir kabul ettiği 113 hadis zikretmiştir. Daha sonra bu kitabını Suyûtî, Katfü’l-Ezhâri’l-mütenâsire fi’l-ahbâri’l-mütevâtire ismiyle özetlemiştir. Konuyla ilgili şimdiye kadar yapılan en geniş çalışma ise Muhammed b. Ca‘fer el-Kettânî’nin (ö. 1345/1929) Nazmü’l-mütenâsir mine’l-hadîsi’l-mütevâtir adlı eseridir. Eserde Kettânî’nin mütevâtir saydığı 310 hadis bulunmaktadır. Kaydedilen hadislerin büyük çoğunluğunu lafzî değil, ma‘nevî mütevâtir hadisler oluşturmaktadır. Doğru cevap E’dir.
Aşağıdakilerden hangisi Haber’i Vahid hadislere ait bir kısım değildir?
Haber-i vâhid, mütevâtir olmayan hadis demektir. Başka bir ifade ile hadisler mütevâtir olup olmama bakımından ikiye ayrılırlar: 1- Mütevâtir hadisler. 2- Haber-i vâhid olan hadisler. Hadislerin büyük kısmı bu tür haberlerden oluşur. Haber-i vâhid olan hadisler kendi içinde meşhûr, azîz, ferd ve ğarîb şeklinde kısımlara ayrılırlar.
“Mütevâtir haberin sağladığı kesin bilginin doğrudan (zarûrî) oluştuğu görüşünü benimseyen âlimlere göre, aklî melekeleri yerinde olan bir kimsenin dinî konulardaki mütevâtir haberi inkâr etmesi o kimseyi …....... yapar” cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Mütevâtir haber, kesin olarak doğruluğu bilinen haberdir. Dolayısıyla bir hadisin mütevâtir olması, onun Hz. Peygamber’e ait olduğu hakkında bir şüphenin bulunmaması demektir. Bu nedenle İslâm âlimlerinin çoğunluğu, mütevâtir hadisin kesin bilgi ifade ettiği görüşündedirler. Ancak mütevâtir haberin sağladığı kesin bilginin doğrudan mı (zarûrî), yoksa dolaylı mı (nazarî, kesbî) oluştuğu konusu ihtilaflıdır. Âlimlerin çoğunluğu bunun zarûrî bilgi oluşturduğunu kabul eder. Bu görüşü benimseyen âlimler, aklî melekeleri yerinde olan bir kimsenin dinî konulardaki mütevâtir haberi inkâr etmesinin kendisini küfre götüreceğini söylemişlerdir. Zira mütevâtir hadisi inkâr, Peygamber’i yalanlamak veya ona karşı gelmek demektir. Doğru cevap A’dır.
I. Kötü hafızaII. YanılmaIII. YalancılıkYukarıdaki maddelerden hangisi / hangileri zabt sıfatıyla ilgili kusurlardandır?
Yalancılık, adâlet sıfatıyla ilgili kusurlardan biridir.
Mütevâtir kavramı ilk olarak hicri kaçıncı yüzyıllarda kullanılmıştır?
Yapılan araştırmalar ve mevcut veriler, B seçeneğinde de belirtildiği üzere hicri ikinci ve üçüncü yüzyıllarda mütevâtir kavramının ilk defa kullanıldığını göstermektedir. İlk asırlarda bu kavramın kullanıldığını gösteren herhangi bir bilgi yoktur.
Mütvâtir ve Haber-i vâhid hadisleri için hangisi doğrudur?
Mütvâtir, Hz. Peygamber’e ait oluşları kesin olan hadislere denir. Haber-i vâhid ihtimalli olan hadislere denmektedir.
Sened veya metninde noktalama ve harekeleme hatası yapılmış olan hadislere ne ad verilir?
Sened veya metninde noktalama ve harekeleme hatası yapılmış olan hadislere Musahhaf hadis denir.
Aşağıda zayıf hadislerle ilgili olarak verilen bilgilerden hangisi doğru değildir?
Zayıf hadislerle ilgili olarak verilen bilgilerden yanlış olan zayıf hadis çeşitlerinin sayısı konusunda alimler arasında görüş birliği olduğu bilgisidir. Bu konuda alimler arasında görüş ayrılıkları bulunmaktadır. Zayıf hadis çeşitlerinin sayısı konusunda farklı rakamlar verilmiştir. Mesela İbn Hibbân 49, İbnü’s-Salâh 42, Münâvî 81 çeşit zayıf hadis olduğunu belirtmiştir. Bu rakamlardaki değişiklikler, mu‘llak ve mevkuf gibi bazı hadis çeşitlerinin zayıf hadis sayılıp sayılmayacağına bağlıdır. Genellikle de aynı kategoriye girebilen zayıf hadislerin daha da ayrıştırılarak yeni isimlerle zikredilmesi sebebiyle rakamlar farklılık göstermektedir.
er-Rihle fî talebi’l-ilm adlı eserin yazarı kimdir?
er-Rihle fî talebi’l-ilm adlı eserin yazarı Hatîb Bağdâdî’dir.
Hangisi uydurma hadisler için râvîdeki belirtilerden ayrı olarak değerlendirilir?
Uyduranın bizzat kendisinin düzmesi veya başkasının sözünü alıp hadis diye ortaya sürme bir uydurma belirtisi olmayıp uydurma yöntemidir.