Aşağıdakilerden hangisi ilk yüzyılda hadis yazımının yaygın olmamasının sebeplerinden değildir?
Hadislerin yazılmasıyla ilgili Hz. Peygamber’den hem yasaklayan hem de buna izin veren ve görünüşte birbiriyle çelişen hadisler nakledilmiştir. Lakin hadis yazmaya izin veren hadisler yasaklayanlardan sonradır. Dolayısıyla Hz. Peygamber döneminin ilk yıllarında bazı gerekçelerle konulan hadis yazım yasağı daha sonra Hz. Peygamber’in sağlığında bizzat kendisinin izniyle kaldırılmıştır.
Aşağıdakilerden hangisi hadis uydurmak için bir sebep olarak ileri sürülemez?
Hadis tarihinde görülen uydurma sebeplerinin başlıcaları şunlardır: İslâm Düşmanlığı, Irk ve Mezhep Yanlılığı, Maddi Yarar Elde Etme Hırsı ve son olarak İslâm’a Hizmet Arzusu.
I. SakimII. MerdudIII. MetrukIV. MecusiV. MünkerHangisi zayıf hadisi nitelendirmek için kullanılan sözcüklerdendir?
Mecusi ateşperest anlamına gelir ve hadis kavramı ile doğrudan ilgisi yoktur.
Yalan bir haberi rivayet etme hususunda birleşmeleri aklın ve âdetin kabul etmeyeceği kadar kalabalık râvîler topluluğunun kendileri gibi bir topluluktan alıp naklettikleri, görülen ve duyulan bir olayla ilgili hadislere ne ad verilir?
Yalan bir haberi rivayet etme hususunda birleşmeleri aklın ve âdetin kabul etmeyeceği kadar kalabalık râvîler topluluğunun kendileri gibi bir topluluktan alıp naklettikleri, görülen ve duyulan bir olayla ilgili hadislere mütevâtir hadisler denir.
Aşağıda verilen seçeneklerden hangisi sened ve metninin müşterek özelliklerine göre yapılan sınıflandırmalardan bir tanesi değildir?
Sened ve metninin ortak özelliklerine göre yapılan sınıflandırmalar Müsned, Müdrec, Musahhaf ve Muharref ve Mütabi – Şahid şeklinde 4 kısma ayrılmaktadır. Muttasıl hadis ise senedin özelliklerine göre değerlendirilen hadisler başlığı altında yer almaktadır.
Hz. Peygamber zamanında fetih hazırlıkları yapılan Dımaşk da denilen Şam kimin zamanın da fetih edil-miştir?
Şam’a Dımaşk da denir. Hz. Peygamber zamanın-da fetih hazırlıkları yapılan Şam, Hz. Ebû Bekir döneminde fethedildikten sonra, fetih ordusundaki ashabın büyük bir kısmı buraya yerleşti.
Hadisler Hz. Peygamber’e ait oluşu kesin olanla ihtimalli olanlar şeklinde iki ana kümeye ayrılır. Bunların birinci kısmına ne ad verilmektedir?
Hadisler Hz. Peygamber’e ait oluşu kesin olanla ihtimalli olanlar şeklinde iki ana kümeye ayrılır. Bunların birinci kısmına mütevâtir ikinci kısmına haber-i vâhid denir.
Mütevâtir konusuyla ilgili şimdiye kadar yapılan en geniş çalışma olarak kabul edilen “Nazmü’l-mütenâsir mine’l-hadîsi’l-mütevâtir” adlı eser kime aittir?
Mütevâtir konusuyla ilgili şimdiye kadar yapılan en geniş çalışma, E seçeneğindeki Muhammed b. Ca‘fer el-Kettânî’nin (ö. 1345/1929) “Nazmü’l-mütenâsir mine’l-hadîsi’l-mütevâtir” adlı eseridir.
Senedin herhangi bir yerinde ya da tamamında tek bir râvînin bir râvîden rivayet ettiği hadise ne denir?
En genel anlamıyla haber-i vâhid, mütevâtir haberin şartlarını taşımayan veya mütevâtir seviyesine ulaşmayan haber olarak tanımlanmıştır. Buna göre senedin herhangi bir yerinde ya da tamamında tek bir râvînin bir râvîden rivayet ettiği hadis, haber-i vâhiddir. Aynı şekilde haber-i vâhidin bazı tabakalarda râvî sayısı ve diğer özellikleri bakımından mütevâtir haber niteliklerini taşıması, o haberi âhad olmaktan çıkarmaz ve mütevâtir yapmaz.
Tâbiûn ve Etbâu’t-tâbiûn Dönemi ne zaman başlamıştır?
Bu dönem, Hz. Peygamber’in vefatıyla başlayıp hicrî 220 yılı civarına kadar devam eden oldukça uzun bir süreyi kapsar. Sahâbe ile tâbiûnda olduğu gibi tâbiûn da etbâu’t-tâbiîn ile iç içe yaşayan iki farklı kuşaktır.
Hadis öğretimini sistemli hale getirmek için özel hadis öğretim merkezleri kurulmuştur. Aşağıdakilerden hangisi bu hadis öğretim merkezlerinin ilki olarak kabul edilir?
Sahâbe ve tâbiûn nesli, fetihler sonucunda alabildiğine genişleyen İslâm coğrafyasının muhtelif bölge ve beldelerine dağılınca, onların hadis birikimlerinden yararlanmak isteyen ilim yolcularının yoğun ilgisiyle karşılaştılar. Bu dönemde hadis öğrenim ve öğretimi, bu işe ayrılmış mekânlarda değil, genellikle mescidlerde ve gerektiğinde açık alanlarda ders halkaları veya hadis meclisleri oluşturularak yapılıyordu. İlerleyen asırlarda, hadise yaraşır şekilde öğretimini sistemli hale getirmek üzere özel hadis öğretim merkezleri kurulmaya başlamıştır. Ebû Bekir b. Ahmed es-Sıbğî (ö. 342/954) tarafından Nîşâbur’da kurulan Dârussünne (sünnet evi) bu merkezlerin ilki sayılır.
Mütevâtir hadisler konusunda ilk eser yazan aşağıdakilerden hangisidir?
Mütevâtir hadisler konusunda ilk eser yazan Suyûtî’dir (ö. 911/1505). O, el- Ezhâru’ l-mütenâsire fi’ l-ahbâri’ l-mütevâtire adındaki eserinde kendi şartlarına göre mütevâtir kabul ettiği 113 hadis zikretmiştir. Daha sonra bu kitabını Suyûtî, Katfü’l-Ezhâri’l-mütenâsire fi’l-ahbâri’l-mütevâtire ismiyle özetlemiştir.
Aşağıdakilerden hangisi Tasnif dönemi kitaplarının, hadisleri konularına göre gruplandıran türlerinden biri değildir?
Tasnif dönemi kitaplarının, hadisleri konularına göre gruplandıran türleri şunlardır:
- Tek bir konudaki hadisleri toplayan kitaplar,
- Birden çok alt konu barındıran tekbir ana konuda yazılmış kitaplar,
- Tartışma ve reddiye kitapları,
- Muvatta’lar,
- Sünenler,
- Câmî’ler,
- Musannefler.
İslam’ın ilk zamanlarında belli bir gizlilik içerisinde yürütülen Müslümanları eğitme faaliyetinde önemli bir buluşma noktası olan yer aşağıdakilerden hangisidir?
İslâm’da eğitim-öğretim faaliyetlerinin Hz. Peygamber’in tebliğ ve beyan görevi çerçevesinde nübüvvetle birlikte başladığı yukarıda ifade edilmişti. Mekke’de gözden uzak bir yerde bulunan Dâru’l-erkam (Erkam’ın evi), İslâmın ilk zamanlarında belli bir gizlilik içerisinde yürütülen Müslümanları eğitme faaliyetinde önemli bir buluşma noktası idi. Hz. Peygamber, müslüman olmuş az sayıdaki sahâbîleriyle burada buluşur, inen âyetleri onlara tebliğ edip gerekli bilgileri verir, onlar da bu bilgileri aralarında müzakere ederlerdi. İlerleyen yıllarda Hz. Peygamber’in evi, İslâm eğitim öğretiminin merkezi haline gelmişti.
Aşağıdakilerden hangisi Râvîde görülen kusurlardan değildir?
Yalancılık, Yalancılıkla itham, Fâsıklık ve Bid’atçılık Râvîde görülen kusurlardandır.
Hangisi metnin özelliklerine göre sınıflandırılan hadislerdir?
Muttasıl senedin özelliklerine göre sınıflandırılan hadislerdendir.
Başından sonuna kadar her tabakada, yalan söylemek üzere anlaşmaları aklen ve âdeten mümkün olmayacak kadar çok râvînin rivayet ettiği hadîslere ne ad verilir?
Mütevâtir hadîs, başından sonuna kadar her tabakada, yalan söylemek üzere anlaşmaları aklen ve âdeten mümkün olmayacak kadar çok râvînin rivayet ettiği hadîstir. Haber-i vâhid ise, herhangi bir tabakada râvî sayısı, mutevatir hadîsin râvî sayısına ulaşamayan hadîstir. Buna göre her tabakada râvî sayısı üç-dört olan bir hadîs de haber-i vâhiddir. Hadis usûlünün asıl konusu bu tür hadislerdir.Bunlar da Hz. Peygamber’e ait olup olmama ihtimaline göre başlıca iki kısmaayrılırlar: Makbûl Hadisler, Merdûd Hadisler. Hz. Peygamber’e ait olmaihtimali fazla olan hadislere makbûl, az olanlara ise merdûd denilir.
Aşağıdakilerin hangisi Selçuklu döneminde kurulan Darülhadis merkezidir?
İslâm co ğrafyasında dârulhadîslerin yo ğun olarak kurulduğu VII/XIII. asır, Selçuklu hükümdarları I. Alâddin Keykubad ile II. Gıyâseddîn Keyhüsrev dönemine rastlar. Bu asırda Anadolu’da kurulan ilk dârulhadîs, günümüzde Taşmescid diye bilinen Çankırı Dârulhadîsi’dir.
Hadisin hocadan hangi metotla alındığını ifade eden terim aşağıdakilerden hangisidir?
Hadis öğreten kimse (şeyh) rivâyet ettiği hadisi öğretirken onu hocasından hangi metotla aldığını kullandığı edâ siğası veya rivâyet lafzıyla ifade ederdi. Dolayısıyla edâ siğası veya rivâyet lafzı, hadisin hocadan hangi metotla alındığını ifade eden terimlerdir.
Hadis ilminde, senedinde peş peşe iki veya daha fazla râvî atlanmış olan hadîslere ne isim verilmektedir?
Mu‘dal Arapça’da zor iş, çözümü zor problem gibi anlamlara gelir. Hadis ilminde, senedinde peş peşe iki veya daha fazla râvî atlanmış olan hadîs demektir. Hadisin senedinden peş peşe iki râvî düşmesi senedeki kopukluk sorununu tek râvî düşmesine göre daha çözümü güç hale getirmektedir. Çünkü düşen râvîlerin kimler olduğunu araştırmak, bulmak, güvenilirliklerini belirlemek zor bir iştir. Bu hadisin zayıflık sebebi bir önceki munkatı’ hadisteki gibidir.