Türkçe yapı bakımından hangi dil grubundandır?
Türkçe, yapı bakımından sondan eklemeli bir dildir. Eklemeli dillerin geliştirdiği yolların başında, sözcük köküne değişik yapım ekleri getirerek yeni durum, varlık ve kavramları karşılamak vardır.
Türk Dil Kurumunun yabancı kökenli sözlere önerdiği karşılıklardan hangisi aşağıda yanlış olarak eşleştirilmiştir?
Türk Dil Kurumunun yabancı kaynaklı sözlere karşılık önerdiği sözlerden birkaçına bakalım: anchorman karşılığında ana haber sunucusu, arboretum karşılığında ağaç parkı, viyadük için köprü yol, mobbing için bezdiri; selfie için özçekim, mortgage tutsat vb... Doğru cevap E'dir.
Aşağıdaki cümlelerdeki fillerin hangisi tür olarak diğerlerinden farklıdır ?
E şıkkının yüklemi sıfat tamlamasından oluşmuştur. Nasıl bir çay ? sıcacık bir çay.
“Atasözlerimizden kimileri, olayları bir öykü anlatır gibi ilgi çekici söz kalıbına dökerek akılda kalıcı hâle gelmiştir” Aşağıdaki atasözlerinden hangisi bu özelliği taşır?
Yüzlerce yıllık gözlem ve deneyimler sonucunda günümüze ulaşan atasözleri içerisinde toplumsal yaşayış ve insan ilişkileri için öğütler veren vakit nakittir, balık baştan kokar, yerin kulağı var, görünen köy kılavuz istemez, yoldan kal yoldaştan kalma, sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer, öfke ile kalkan zararla oturur, sona kalan dona kalır, ağlamayan çocuğa meme vermezler gibi yüzlerce atasözümüz vardır. İklim olaylarını açıklayıp önlem almayı öğütleyen mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır, sağlık için yapılması gerekenleri bildiren ayağını sıcak tut başını serin; gönlünü ferah tut düşünme derin gibi atasözleri yaygın olarak kullanılır. Olayları bir öykü anlatır gibi ilgi çekici söz kalıbına dökerek akılda kalıcı hâle getiren atasözleri Türkçenin söz varlığının en ilgi çekici ögeleridir: Deveye inişi mi seversin yokuşu mu demişler, düze kıran mı girdi demiş biçimindeki atasözü bir işi en kolay ve rahat yoldan yapmak varken zora sokmanın yanlış bir tutum olduğunu anlatır
Aşağıdakilerden hangisi atasözlerinin genel özelliklerinden değildir?
İkilemelerdeki sözcüklerde ünlüler de bir sistem içerisinde kullanılırlar. Özellikle yansımalarda birinci sözcüğün ilk hecesinde “a” sesi varsa, ikinci sözcüğün ilk hecesinde “u” ünlüsü yer alır: Çarpık çurpuk, tak tuk, çat çut, cart curt, takır tukur, gacır gucur, şapır şupur, allak bullak…
Aşağıdakilerden hangisi deyimlere örnek gösterilemez?
Sabretmek birleşik bir sözcüktür. Doğru cevap B'dir.
Aşağıdaki sözcüklerden hangisinde yazım yanlışı bulunmaktadır?
A, C, E ve D seçeneklerinde sözcüklerin yazımı doğru olarak verilirken B seçeneğinde sözcüğün yazımı yanlış olarak verilmiştir. Doğrusu makine şeklindedir.
Türkçenin güçlü yanları ve zenginliği olarak değerlendirilebilen alanlar dikkate alındığında aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Yüzlerce yıllık gözlem ve deneyimler sonucunda günümüze ulaşan atasözleri içerisinde toplumsal yaşayış ve insan ilişkileri için öğütler veren, iklim olaylarını açıklayıp önlem almayı öğütleyen, sağlık için yapılması gerekenleri bildiren, gibi atasözleri yaygın olarak kullanılır. Doğru yanıt E'dir.
öpke > öfke (-p- > -f-) örneğindeki ses olayının tanımı nedir?
Süreklileşme, süreksiz ünsüzlerin, akıcı ya da sızıcı sürekli ünsüzlere dönüşmesidir. Bu yüzden doğru cevap D seçeneğidir.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat tamlaması vardır?
Sıfat TamlamasıAdı nitelemek ve/ya belirtmek amacıyla oluşan sözcük öbeğidir. Sıfat tamlamasının oluşumunda birden fazla sıfat bir adı niteleyebilir ya da belirtebilir. Tamlayan (sıfat) da tamlanan (ad) da bir sözcük öbeği olabilir. Sıfat tamlamaları cümlede ad, sıfat ve zarf görevlerinde bulunabilir.Örnek: Mavi deniz, sıcak güneş ve dost sohbeti... İşte tatil.Beyaz badanalı, kırmızı kiremitli evler yol boyunca dizilmişti.Kadın pazardan üç kilo elma aldı.
Takısız ad tamlaması: Her iki sözcüğün de ek almadığı ad tamlamasıdır. Bu tür adtamlamalarında tamlanan ögenin niteliği, benzetme ve/ya neden yapıldığını belirtilir.
Örnek: Kendisine yün kazak örmüştü.Tahta kapıdan içeri girince ilk onu gördü.Vitrinde gördüğü elmas yüzükle geçmişe daldı.
Takısız ad tamlamaları yapı olarak sıfat tamlamasına benzetilebilir. Ancak anlamsalolarak da farklı olan sıfat tamlamaları, genellikle soğuk/sıcak, iyi/kötü gibi karşıtlıklartaşıması yönüyle takısız ad tamlamalarından ayrılırlar.
Belgelerle izlenebilen yaklaşık 1350 yıllık süre boyunca Türkçe 13 değişik alfabe ileyazılmıştır.Türkçe değişik dönem ve coğrafyalarda Köktürk, Soğd, Uygur, Mani, Brahmi, Tibet,Süryani, Arap, Grek, Ermeni, İbrani, Latin ve Slav (Kiril) alfabeleriyle yazılmıştır.Bunlardan Soğd, Mani, Brahmi, Tibet, Süryani, Grek, Ermeni ve İbrani alfabeleri kısatarihi dönemlerde ve oldukça sınırlı çevrelerde kullanılmıştır. Geriye kalan Köktürk,Uygur, Arap, Latin ve Kiril alfabeleri ise uzun sürelerle ve geniş coğrafyalarda kullanılmıştır.
Doğru yanıt A
I. Kadın pazardan üç kilo elma aldı.
II. Kadının pazardan aldığı elma üç kilo.
Cümlelerindeki "üç kilo" sözcük öbekleri sırayla aşağıdakilerden hangileridir?
Sıfat Tamlaması, adı nitelemek ve/ya belirtmek amacıyla oluşan sözcük öbeğidir. I. cümledeki "üç kilo" bir ad olan "elma"yı nitelemektedir.
Cümlenin yargı taşıyan en temel öğesi durumundaki yüklemi Gencan (1979) cümlede iş, oluş, kılış, düşünce, duygu, imge, yargı anlatan sözcük olarak tanımlamaktadır. II. cümlede elma özne iken üç kilo oluşu yüklemdir.