I. Dindarlık tek biçimli, değişmez sabit bir durumdur, kişi ve gruplara göre değişmeyen bir yapıdır. II. Kişi ve grupların din anlayışları belli değerlere ve uygulamalara verdikleri öneme göre farklılaşabilmektedir. III. Kişi ya da grupların dindarlığı hakkında yargıda bulunmak zordurIV. Dindarlık birey ve toplumun hayatında belli bir alanla sınırlı olmayıp hayatın her alanında etkisini gösterir. Yukarıdakilerden hangileri dindarlığın özelliklerindendir?
Kişi ve grupların din anlayışları belli değerlere ve uygulamalara verdikleri öneme göre farklılaşmaktadır. Bu nedenle kişi ya da grupların dindarlığı hakkında yargıda bulunmak zordur. Dindarlık birey ve toplumun hayatında belli bir alanla sınırlı olmayıp hayatın her alanında etkisini gösterir. Dindarlık tek biçimli, değişmez sabit bir durum değildir, kişi ve gruplara göre değişen, gelişen dinamik bir yapı ve süreçtir.
Aşağıdakilerden hangisi ülkemizde yapılan çalışmalar kapsamında ele alındığında medeni hal ve dindarlık arasındaki ilişkiye örnek gösterilebilecek durumları dışında kalır?
Türkiye’de gerçekleştirilen çeşitli araştırmalarda evlilerin dinî pratikleri yerine getirme açısından bekârlara göre genel anlamda daha önde olduğu ortaya çıkmıştır. Bu çerçevede gerçekleştirilen araştırmalarda, evli yetişkinlerin bekâr yetişkinlerden daha dindar olduğu tespit edilmiştir. D şıkkı yaş-dindarlık arasındaki ilişkiye örnekler.
Tanrı tasavvuru birden fazla ise, ya herhangi biri hayatın farklı bir noktasında, tutarlı bir dünya görüşüne katkıda bulunarak ağır basabilir ya da başka bir zamanda çatışan tasavvurlar kendiliğinden harekete geçip karmaşaya yol açabilir. Bu, tanrı tasavvurunun olumsuz bir yönüdür.
Bireyi Allah’la iletişim kurarak O’na dua etmeye, O’ndan yardım talebinde bulunmaya yönelten güdülerin çok çeşitlilik gösterdiği görülmektedir. Bunlar bireyin yaşına, cinsiyetine, eğitim, kültür ve ekonomik durumuna göre farklı nedenlere bağlı ve farklı içeriklerde olabilmektedir. Doğru cevap E'dir.
Günahkarlık ve suçluluk duygusu insanın hangi döneminde daha çok yaşanmaktadır?
Özellikle ergenlik döneminde günahkârlık ve suçluluk duygusunun diğer dönemlere göre daha yoğun olarak yaşandığını araştırmalar göstermektedir. Günümüzde bilhassa basın yayın organlarındaki cinsel duyguları tahrik edici görüntü ve resimler bir taraftan ilgi ve arzu uyandırmakta, diğer taraftan dince yasaklandığından dolayı gençte çatışmalara neden olmaktadır. Bunlara karşı duyduğu eğilimler sonunda onda günahkârlık ve suçluluk duygusu oluşturabilmektedir.
Aşağıdakilerden hangisi psikolojide Tanrı tasavvurunun sınırlı bir biçimde tanımlanma nedenlerinden biridir?
Psikolojide Tanrı tasavvurunun, genellikle çok sınırlı bir biçimde tanımlandığı görülmektedir. Bunun nedenlerinden biri Freud’un dine ve Tanrı’ya yönelik yaklaşımlarının olumsuz içeriklerle yüklü olması ve sonraki psikologların bu yaklaşımı aşma yönündeki çabalarının yetersizliğidir.
Aşağıdakilerden hangisi dini ritüellerin dışında kalır?
Mezuniyet törenleri, doğum günü kutlamaları, resmi bayram törenleri genel nitelikli bir ritüel, Hz. Peygamber’in doğumunu kutlama, bir sünnet merasimi, bir mevlit okutma merasimi, bir yağmur duası dinî ritüellerdir.
İbadet insanı, olumsuz kişilik özelliklerinden uzaklaştırıp, olumlu kişilik özellikleri geliştirmesine yardımcı olur. Buna göre ibadet aşağıdaki kişilik özelliklerinden hangisinin gelişmesine katkı sağlar?
İbadet insanı, olumsuz kişilik özelliklerinden uzaklaştırıp, olumlu kişilik özellikleri geliştirmesine yardımcı olur. Söz gelimi namaz kılan insan, yalan söylemekten, ikiyüzlü hareket etmekten kaçınır; samimi ve dürüst olmaya çalışır. Çünkü her gün huzuruna çıktığı Yüce Rabbinin, her şeyi görüp gözettiğini bilir. Sadece kendi çıkarını düşünen bencil birisi değil, çevresindeki insanları da düşünen yardımsever, diğerkâm bir eğilim taşır. Hak ve adaleti gözetmeye dikkatli ve cesaretli olur.
Aşağıdaki ifadelerden hangisi dine daha çok bağlı olan kişilerde görülmesi beklenen durumlar arasında yer almaktadır?
Ruh sağlığı ile din arasındaki ilişki üzerine yapılan araştırmalar, dine daha çok bağlı olan kişilerin diğerlerine oranla intihara daha az yöneldiklerini ve daha az intihar eylemi gerçekleştirdiklerini ortaya koymaktadır. İntiharla dindarlık arasındaki ilişki konusunu irdeleyen Koenig, daha dindar olan kişiler arasında daha az intihar olayının yaşandığını veya intihara yönelik tutumların daha olumsuz olduğunu belirtmiştir. Depresyona eğilim, toplumsal dışlanmışlık, amaçsız bir yaşam ve yalnızlık gibi durumların dini içselleştiren bireylerde daha az görüldüğü yapılan birçok çalışmanın sonuçları arasında yer almaktadır.
Biyolojik temeli esas alan görüşe göre imanın kaynağı aşağıdakilerden hangisidir?
Biyolojik temeli esas alan görüşte, imanın bir iç-güdü olduğu ileri sürülmektedir. Bu görüşü savunanların geldiği son nokta “inanç geni”dir.
Farklı bilinç yapıları ve ben ötesi deneyimler; dini ve mistik tecrübe mistisizmin başlıca konularındandır. Denetim odağı, dogmatizm, otoritecilik, köktencilik dini tutumların konularındandır. Dini kurumlar ve organizasyonlar, dini liderlik birey ve dini gruplar arasındaki ilişkilerin konularındandır. Dindarlığın fizik ve ruh sağlığına etkileri, psiko sosyal uyum din ve ruh sağlığının konularındandır. Dindarlık ve manevi yaşamın duygusal temelleri, erdemler, din, ahlak ve ruh sağlığı ilişkisi; sevgi, diğerkâmlık, şükran, bağışlayıcılık, alçakgönüllülük gibi temel değerlerin görünümleri ve psikolojik yansımaları ise erdem psikolojisinin konularındandır.
İslam’da dinî değişim olaylarının en yaygın olanı aşağıdakilerden hangisidir?
Dinî değişim, psikolojik anlamda “dinî inanç ve davranışlarla ilgili yön değişimi” olarak tanımlanır. Dolayısıyla dinî değişim, zihinsel, duygusal ve davranışsal, dinle ilgili her türlü değişimi ifade eder. Tabii ki din değiştirmeyi de içine alan geniş bir anlama sahiptir. Dinî değişim olaylarının en yaygın olanı İslam’da “tövbe” olarak adlandırılır.
Aşağıdakilerden hangisi Din Psikolojisinde Tanrı tasavvuru konusunda Bilişsel Tezin ileri sürdüğü varsayımlardan biridir?
Bilişsel Psikolojide Piaget tarafından tanımlanan ve Din Psikolojisinde dini düşünce ve kavram gelişimi konusunda sık sık başvurulan dört ardışık temel dönem, duyusal-motor dönem (0-2 yaş), işlem-öncesi dönem (2-7 yaş), somut işlemler dönemi (7-12 yaş) ve soyut işlemler dönemi (12 yaş ve üzeri) olarak adlandırılmaktadır. Dini kavramlar, çoğunlukla soyut oldukları için bunlar ancak en son dönemde tam olarak kavranabilmektedir. Bireyin bilişsel donanım düzeyi, zihinsel tasavvurlar oluşturmada ona önemli katkılarda bulunmaktadır. Tanrı tasavvuru da bu bilişsel düzeye bağlı olarak şekillenmektedir.
Ergenin hayatında din, hayatın çatışma halindeki istek ve ihtiyaçlarıyla ilgilenme girişimindeki genel başa çıkma örüntüsünün bir parçası olarak anlaşılabilir. Bazı din psikologları (Cole ve Hall) dinin ergenlik döneminde en az üç ihtiyacın karşılanmasında özellikle faydalı olduğuna işaret etmiştir. Aşağıdakilerden hangisi bu ihtiyaçlardandır?
I. Hayat felsefesi
II. Güvenlik
III. Günahkârlık duygusunun hafifletilmesi
IV. Bağlanma
Bazı din psikologları (Cole ve Hall) dinin ergenlik döneminde en az üç ihtiyacın karşılanmasında özellikle faydalı olduğuna işaret etmiştir. 1. Günahkârlık duygusunun hafifletilmesi ve ahlak. Dua, itiraf ve din adamlarıyla konuşma sayesinde gençler, affedilme, gerginliğin azalması duygularını hissederler ve daha iyi bir uyum geliştirirler.2. Güvenlik. Dinî inanç ve pratikler, gençlerin bunlar sayesinde ölümün bile (bu inanç ölüm korkusunu da azaltmaktadır) üstesinden gelen dışşal büyük bir güçe bağlandıkları hissi verdiğinden, güvenlik hissi üretebilirler. Bunun gibi gencin kendini (dini) bir gruba ait hissetmesi ve grup tarafından kabul edilmesi de güvenlik hissi uyandırır.3. Hayat felsefesi. Ergen, dini sayesinde hayat değerlerindeki öncelikler, yanlışlıklar ve doğruluklar gibi konularda bir yönlenme kazanır. Ergenlik hayatının diğer yüzleri de dine ilave olarak bu başa çıkma mekanizmalarının içindedir.
Doğru cevap C'dir.
Türkiye’de Din Psikoloji eğitimi hakkında aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Din Psikolojisi ilk kuruluşundan itibaren İlahiyat Fakültelerinin ders programlarında yer almaya başlamıştır. Bu ders ilk defa 1949 yılında açılan Ankara İlahiyat Fakültesinde okutulmuştur. Onu takiben, orta derecede ve yüksek din öğretimi veren diğer tüm programlarda da yerini almıştır. Kapatılmış bulunan İlahiyat Meslek Yüksek Okulları programında ise Din Hizmetleri Psikolojisi adı altında ve daha çok mesleki hizmet uygulamalarına yönelik konular çerçevesinde yer almıştır. Din Psikolojisi ülkemizde, üzerinde genellikle ilahiyatçı araştırmacıların çalıştığı bir alan olarak varlığını sürdürmektedir. Az sayıda da olsa ilahiyatçı olmayan bazı araştırmacıların bu alanda araştırmalar yaptığı bilinmekle birlikte, İlahiyat Fakülteleri dışında bu dersin programlarda yer almadığını kaydetmek gerekmektedir. İlahiyat Fakültelerinde Felsefe ve Din Bilimlerine bağlı bir anabilim dalı olarak lisans ve lisansüstü düzeyde Din Psikolojisi dersleri yürütülmektedir.