Üçüncü beş yıllık plan döneminde GSMH nin ortalama yıllık büyüme hızı ne olmuştur?
Üçüncü beş yıllık plan döneminde GSMH’nin ortalama yıllık büyüme hızı; %6,5 olmuştur, ancak hedeflenen gsmh %7,9 idi.
Aşağıdakilerden hangisi, 1958 yılında alınan istikrar karalarından değildir?
1958 yılında alınan istikrar karalarından bazıları şöyledir; Para arzı sıkı kontrol altına alınacak. Kamu iktisadi kuruluşlarının ürünlerinin fiyatları yükseltilecek ve açıkları kapatılacak. DPT’nin görevleri kısıtlanacaktır. İthalat rejimi yeniden düzenlenecek, ihtiyaçlar için üç aylık kotalarla ve bir program içinde yürütülecek. Bütçe denkliği için gelir artırılırken harcamalar kısılacak gibi faaliyetlerin yapılması düşünülmektedir. DPT’nin görevinin kısıtlanması gibi bir durum söz konusu değildir.
Aşağıdaki II. Dünya Savaşı sonrası gelişmeler ile gerçekleştikleri tarih eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır?
Kore’ye asker 1950 tarihinde gönderilmiştir.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin imzalanması hangi yıl olmuştur?
1936’da Lozan Boğazlar Sözleşmesi’ni Türkiye’nin lehine değiştiren Montrö Boğazlar Sözleşmesi imzalanmıştır.
Demokrat Parti döneminde hükümeti Adnan Menderes kurarken TBMM başkanlığına kim seçildi?
22 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı seçilen Celal Bayar’ın parti başkanlığını bırakması ile cumhurbaşkanının partisiz olması şeklen de olsa sağlanmış oldu. Hükümeti Adnan Menderes kurarken Refik Koraltan, TBMM başkanlığına seçildi.
Ordunun idareye el koyduktan sonra oluşturulan Milli Birlik komitesinin başında kim vardır?
Milli Birlik Komitesi’nin başına getirilen Kara Kuvvetleri Komutanı Cemal Gürsel’dir.
1969 yılında sosyal yapıdaki huzursuzlukların ilk işareti hangi ilçede olmuştur?
1969 Seçimlerinden sonra sosyal yapıdaki huzursuzlukların ilk işaretini Çorlu’da köylülerin işgal ettikleri bir çiftlikten askerî birliklerin yardımıyla çıkarılması veriyordu. Türkiye’de toplam nüfusun %1’i çalışan nüfusun ise %2 si 1961-1969 yılları arasında yurt dışına gitmişti. Gittikleri yerde uyum problemleri dolayısıyla çok sıkıntı çeken bu insanların gönderdikleri döviz miktarı Türkiye’nin 1969 ithalatının %70’ini karşılamaktaydı. İçerde ise köyden kente göç bütün hızıyla sürüyordu. Bu işsizliğin daha da artacağının işaretiydi. Zira yeni iş sahaları açılmadığı gibi mevcutların daha verimli çalıştığını gösteren bir bilgi de yoktu. Büyük şehirlerdeki fabrikalarda da işçiler ücret ve sosyal imkânların iyileştirilmesi için grev yaparken artık polisle hatta askerle karşı karşıya kalıyorlardı.