Beşinci bölümde Arapçada muzâri fiilin (şimdiki ve geniş zamanın) irâbında üç
farklı durumun söz konusu olduğunu belirtmiştik. Bunlar, ref durumu, nasp
durumu ve cezm durumudur.
Cezm: “Bir fiilin sonunun ‘sükûn’ ile harekelenmesi veya ‘sükûn’ harekesinin
yerine geçecek başka bir alâmeti barındırması durumudur”. Üzerinde cezm
alâmeti barındıran fiile “meczûm” (yani cezm edilmiş, cezimli) denir. Her fiil kipi
için cezm söz konusu değildir; başında cezm edatı bulunan muzâri fiiller, emir
veya nehiy kipine dönüşen muzâri fiiller meczûmdurlar. Dolayısıyla sadece
muzâri fiiller cezm edilebilirler, mâzî fiil için veya gelecek zaman kipi için cezm
söz konusu değildir.
Bir işin geçmişte yapılmadığını ifade eder.
Bu tür emir genellikle üçüncü şahıslara emir vermek veya onlara bir şey yapmayı
önermek için kullanılır. Klasik Arapçada ikinci şahıslara emir vermek için kullanılsa
da bu tür emir yapıları klasik kitaplarla sınırlıdır.
Hem ikinci hem de üçüncü şahıslara bir şeyin yapılmamasını ifade etmek için
kullanılan bir yapıdır. Kısaca “yapma, etme” ve “yapmasın, etmesin” anlamlarını
ifade eder.
Şart anlamı verir. İki fiil cümleciğini birbirine bağlayan bir bağlaçtır. Her iki cümleciğin fiilini cezmْeder.