Aşağıdakilerden hangisi dinî iletişimde kaynağın kişisel özellikleri arasında yer almaz?
Dinî değerleri insanlara aktarma ve onlarda olumlu dinî tutum ve davranışlar geliştirme amacıyla iletişime giren bir kişinin başarı olabilmesi için bazı özelliklere sahip olması gerekir. Bunlar da kaynağın kişisel özellikleri ve kaynağın iletişim becerisi diye ikiye ayrılır. Süreç yönetimi ve iletişim tarzı kaynağın iletişim becerileri arasında yer almaktadır.
Allah Tea^la^, insanlara rehber olarak gönderdiği Kur’an-ı Kerim’i, büyük bir kısmı anlaşılması oldukça kolay olduğu için nasıl tanımlamıştır?
Kerim’i, büyük bir kısmı anlaşılması oldukça kolay olduğu için, “mübi^n”, yani “apaçık” olarak tanımlamıştır (Neml 27/1; Ya^sin 36/69). Peygamberler de, gönderildikleri topluma kendilerini takdim ederlerken, “Ben apaçık bir uyarıcıyım” (Hud 11/25) diyerek kendilerine verilen görevin apaçık tebliğ olduğunu ifade etmişler (Ma^ide 5/92; Yasin 36/17) ve anlaşılır bir dil kullanmalarının, görevlerinin önemli bir parçası olduğunu belirtmişlerdir.
Aşağıdakilerden hangisi Kur’an’ın başka dinlere bakışını açıklamaktadır?
Kur’an’a göre, müslümanların kendi inançlarından farklı inanaçlara sahip insanları İslam inanacına zorlaması söz konusu değildir. Kur’an’a göre, müslümanların yapmaları gereken şey, kendi inançlarını tanıtmak ve herkesi kendi inancı ile baş başa bırakmaktadır.
I. Zaman faktörünü dikkate almamak
II. Konuyla ve sorunla sınırlı kalmak
III. Baskı ve zorlama yapmamak
IV. Eleştirel ve sorgulayıcı yaklaşmak
V. Muhatabın anlayışına uygun üslup kullanmak
Yukarıdaki ifadelerden hangisi/hangileri dini konularda rehberlik ederken dikkat edilmesi gereken ilkeler arasında yer alır?
Dini konularda rehberliğin kendine has ilkeleri vardır. Bunlardan bazıları; konuyla ve sorunla sınırla kalmak, baskı ve zorlama yapmamak ve muhatabın anlayışına uygun üslup kullanmaktır.
Psikolojik araştırmalar ve klinik deneyler dışında tutulması gerektiğine inanılan maneviyat konusu, hangi araştırmacı sayesinde uzun bir süre sonrasında “kişilere özgü bilim dışı bilinmez bir özel alan” olmaktan çıkmıştır?
Geleneksel psikolojinin, insan ruhunun derinliklerinden gelen maneviyat olgusunu uzun süre görmezden geldiği söylenebilir. Psikolojik araştırmalar ve klinik deneyler dışında tutulması gerektiğine inanılan maneviyat konusu, uzun bir süre “kişilere özgü bilim dışı bilinmez bir özel alan” olarak görüldü. Abraham Maslow’un “kendini gerçekleştiren kişiler” hakkındaki araştırmasına kadar ilgiye layık bir konu olarak kabul görmeyen maneviyat,bu araştırma sonucunda, karşılanması gereken nihai bir ihtiyaç ve önemli bir motivasyon alanı olarak fark edilmiştir.
İletişimi dairesel bir işlem olarak benimseyen, ancak geribildirimi yeni bir mesaj kabul eden bir görüş aşağıdakilerden hangisidir?
İletişimi dairesel bir işlem olarak benimseyen, ancak geribildirimi yeni bir mesaj kabul eden bir görüş daha vardır. İşlemsel modeldir.
Aşağıdaki kavramlardan hangisi “bir konu üzerinde karşılıklı görüş bildirme, doğru bir karar oluşturmak için görüş alış-verişinde bulunmak” anlamına gelmektedir?
Müşavere ya da diğer bir deyişle danışma, “bir konu üzerinde karşılıklı görüş bildirme, doğru bir karar oluşturmak için görüş alış-verişinde bulunmak” demektir. Benzer anlamlar taşıyan “şûra” ve “istişare” kelimeleri de müşavere kelimesi ile aynı kökten gelmektedir. Yine aynı kökten gelen “Müşavir” kelimesi danışman, “Müsteşar” kelimesi de danışılan kişi demektir. Müşavere, bir sorunu tek başına çözememe, doğru bir sonuca varabilmek için başka birisinin veya birilerinin görüş ve düşüncelerine başvurma ihtiyacının sonucu olan bir yardım ilişkisidir. Müşavere, Kur’an’da Müslümanların nitelik ve hareket tarzlarından biri olarak sunulmaktadır: “Onların (iman edip de Rabbine güvenenlerin) işleri, aralarında müşavere (danışma) iledir.” (Şûrâ 42/38). Allah Teâlâ, insanların doğru kararlar vererek, doğru işler yapmalarını istediği için ve danışılarak alınan kararlar sonucu yapılan işlerin doğruluk şansının daha fazla olması hasebiyle Hz. Peygamberin şahsında bütün müminlere, işlerinde birbirlerine danışmalarını emretmektedir: “(Ey Peygamber!) İş hakkında onlara danış.” (Al-i İmran 3/159). Bu ayetler, Müslümanların bir ortak akıl oluşturmak ve birlikte karar vermek suretiyle hayatta daha güvenli yol tutmalarını sağlamak bakımından müşavere ilişkisinin çok önemli olduğunu göstermektedir. Ancak bu ilişkinin doğru ve sistematik bir şekilde yürütülebilmesi ve başarılı sonuçlar elde edilebilmesi için bunun dinî danışma ve rehberlik anlayışı çerçevesinde ele alınması gerekmektedir.
Peygamberlerin hepsinin, “Bu hizmetime karşılık sizden hiçbir ücret beklemiyorum. Benim ücretimi verecek olan Âlemlerin Rabbi’dir.” (Hûd 11/29, 51) ifadeleri din hizmetlerinde rehberlikte bulunacak kimselerin sahip olması gereken hangi özelliğe işaret etmektedir?
Hasbîlik, din hizmetlerinin karşılık ve menfaat beklenmeden yapılması demektir. Peygamberlerin hepsinin, “Bu hizmetime karşılık sizden hiçbir ücret beklemiyorum. Benim ücretimi verecek olan Âlemlerin Rabbi’dir.” (Hûd 11/29, 51) ifadeleri hasbîliğe örnektir.
Din görevlilerinin kendi kişiliğinin, tutum ve davranışlarının etkileyici ve yönlendirici özelliği olması aşağıdaki kavramlardan hangisi ile açıklanmaktadır?
Sevilen ve beğenilen bir kişinin modellenmesi, örnek alınması, taklit edilmesi sosyal hayatın değişmez kurallarındandır. Bu bakımdan din görevlisi öncelikle kendi kişiliğinin, tutum ve davranışlarının, iletişim tarzının insanlarla ilişkilerde davranış kazandırıcı rolünün bilincinde olmalı, din hizmetlerinde kendi sosyal tutumunun etkileyici ve yönlendirici yönünü ihmal etmemelidir.