Manevi duygularını olumsuz etkilerden koruyabilmek için insanın madde ötesi bir sığınağa ihtiyaç duyması dindarlığın aşağıdakilerden hangisi üzerindeki etkisiyle yakından ilişkilidir?
Güvenlik ihtiyacı
Sinir sistemi, beyin kimyası ile dini ve ahlaki deneyimler arasındaki bağlantıları inceleyerek, ilk defa ‘Tanrı Noktası’ üzerinde araştırmalar yapan bilim adamı kimdir?
1990’lı yılların başında ‘Tanrı Noktası’ na yönelik çalışmayı ilk olarak M. Persinger yapmıştır.
Gazzali davranış tahlillerine dayalı eserler verirken, Farabi, onun öğrencisi olan İbn-i Sina ve Kindi rüya psikolojisi hakkında çalışmalar yapmışlardır. Doğru cevap E seçeneğidir.
Aşağıdaki fakültelerden hangisinde okuyan bir kişi için eğitim seviyesi arttıkça dindarlık seviyesi de artmaktadır denebilir?
Ülkemizde üniversite düzeyinde yapılan çalışmalardan elde edilen bulgular incelendiğinde -ilahiyat fakülteleri hariç- yüksek öğretimle dindarlık arasında ters yönlü bir ilişkiden söz edilebilir. Başka bir ifadeyle öğrenim düzeyi yükseldikçe dindarlık düzeyinde düşüş yaşanmaktadır. Doğru cevap D seçeneğidir.
İnsanlık tarihi boyunca korkuların en büyüğü ve en kaygı verici olanı olarak kabul edilen korku türü aşağıdakilerden hangisidir?
Günümüze kadar hayatı daha iyi koruma, sürdürme ve kalitesini artırmaya dair ortaya konan bunca teknolojik imkân ve gelişmelere rağmen insan, ölümün gizemi ve etkisi karşısında hala aciz ve çaresizdir. Bu nedenle ölüm, genel olarak korkunç, ürkütücü ve endişe verici bir olay; ölüm korkusu ise, korkuların en büyüğü ve en kaygı verici olanı kabul edilir. Tarihte basit ya da gelişmiş tüm kültürlerin, ölümle baş edebilmek için tören ve ayinlerden oluşan çeşitli uygulama biçimleri geliştirmiş olması, bu noktada anlamlıdır. Ölüm korkusu, birbirinden farklı korku ve kaygı türlerini bünyesinde barındıran karmaşık ve büyük ölçüde belirsiz bir duygusal yapı olarak tanımlanabilir. Bu karmaşık yapıyı oluşturduğu tespit edilen korku türleri şu şekilde sıralanabilir: Belirsizlik korkusu, bedeni kaybetme korkusu, acı duyma korkusu, yalnızlık korkusu, yakınlarını kaybetme korkusu, denetimi kaybetme korkusu, kimlik duygusunu kaybetme korkusu, gerileme korkusu.
Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde din psikolojisinin amacı ve önemi ifade edilmektedir ?
Dinin insan için anlam ve işlevini anlamaya çalışmak
Bireyin bağlandığı dinin kendi hayatındaki özel yansıması olarak tanımlanan kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Dindarlık, en genel anlamıyla bireyin bağlandığı dinin kendi hayatındaki özel yansımasıdır. Yani dindarlık, bireyin kendine has din algısı ve yorumuna dayanır. Tek bir dine inanan bir toplumda bile, esasen inanların sayısı kadar dindarlık biçimlerinden bahsedilebilir.
‘İnsan tabiatında değişmez evrensel bir öz olarak doğal inanma yeteneği’ anlamına gelen kavram fıtrattır. Doğru cevap D seçeneğidir.
I. Cinsellik içgüdüsünün yarattığı ahlaki sorunlar II. Bencillik ve diğerkâmlık arasında çıkan çatışmalarIII. Kişinin kendi istekleriyle içinde yaşadığı kültürün beklentileri arasında çıkan tercih çatışmaları Yukarıdakilerden hangileri suçluluk duygusunun kaynaklarındandır?
Suçluluk duygusunun kaynakları, toplumda suç veya yasak kabul edilen davranışlara bağlı olarak değişir. Bununla birlikte yaygın kanaate göre temel kaynaklardan biri, cinsellik içgüdüsünün yarattığı ahlaki sorunlardır; diğeri ise, bencillik ve diğerkâmlık arasında çıkan çatışmalardır. Yani, kendi kişisel istekleri ile içinde yaşadığı kültürün beklentileri arasında çıkan tercih çatışmasıdır.
I. FıtratII. İnanma İhtiyacıIII. Anlam ArayışıIV. Hakikat ArayışıYukarıdakilerden hangisi/hangileri Allah’a yönelik dini kabiliyet ve eğilimi tanımlayan kavramlardandır?
Yalnızca Hakikat arayışı Allah’a yönelik eğilimi tanımlamaktadır.
Üç tür dinî başa çıkma yöntemi bulunmaktadır. Bunlardanbirincisi olan kendini yönetme modelinde birey Allah’ın kendisine kendisorunlarıyla başa çıkma yeteneğini verdiğine inanır. İkinci başa çıkmayöntemi olan, takdire uymada ise birey, işi tamamen Allah’ın takdirinebırakarak pasif bir şekilde sonuçları beklemektedir. Üçüncü başa çıkma yoluise, işbirliği yoluyla başa çıkma yöntemidir. Bu yönteme göre bireyin kendisisorunları çözmede sorumludur ancak sorunların çözümünde Allah’ı bir dostve yardımcı olarak algılamaktadır. Erteleme ve gözardı etme zaten dini başa çıkma yöntemleri arasında yer almamaktadır. Dolayısıyla doğru yanıt C seçeneğidir.
Sosyo-ekonomik durumun tanımlanması hangi değişkene göre değerlendirilmelidir?
İçerdiği değişken faktörler nedeniyle sosyo-ekonomik durumun tanımlanması kolay değildir. Mevcut tanımlamalara bakıldığında, bunların kültüre ve ekonomiye yüklenen anlamlara bağlı olarak değiştiği görülür. Örneğin Batı’da yapılan çalışmalarda sosyo-ekonomik durum kavramı, gelir durumu, meslek alanı, eğitim düzeyi; bireyin bağlı bulunduğu kilise, grup veya kuruluşlar; azınlık olup olmama durumu vb. değişik faktörleri içine alacak şekilde geniş tutulmaktadır. Buna karşılık ülkemizde yapılan araştırmaların çoğunda sosyo-ekonomik durum, sadece gelir durumunun düzeyini ifade edecek şekilde kullanılmaktadır. Doğal olarak bu farklılık, değişik sonuçların ortaya çıkmasına yol açmaktadır.
Dindarlığın beş boyutlu tanımlaması yaygın kabul görmüştür. Dindarlığın, kişilik, ahlak ve karakter gelişimi, benlik algısı ve benlik saygısı, toplumsal ilgiler, tercihler ve tutumlar ile yakından ilişkili olması aşağıdaki boyutlardan hangisini temsil etmektedir?
Etki boyutu
Dini inanç ve davranışların olumluluk-olumsuzluk yönünü ve güçlülük-zayıflık derecesini anlamak için kullanılan ölçüm araçları aşağıdakilerden hangisidir?
Tutum ölçekleri
I. Umut etme
II. Sosyal bütünleşme
III. Özsaygı
IV. Kontrol duygusu
V. Kaygı
Dini inançlar kişisel mutluluğu artırıcı bir işleve sahip olabilmektedir. Yukarıdakilerden hangisi yoluyla dini inançların kişisel mutluluğu artırması beklenir?
I, II, III, IV