‘Her din mensubu, inandığı Yüce varlığı doğrudan içinde hisseder ve onun etkilerini fark eder.’ Bu din boyutlarından hangisine girmektedir?
Her din mensubu, inandığı Yüce Varlığı doğrudan içinde hisseder ve onun etkilerini fark eder. Allah’la ilişki halinde olan inançlı insanda, bu ilişkiye bağlı olarak uyanan sezgiler, duygular, algılar ve duyumlar vardır. Dinî tecrübe denilen bu vasıtasız yaşantıların çok değişik türleri bilinmekte ve tanımlanmaktadır.
Beklenmedik felaketlerle veya hastalıklarla karşılaşılanların dua ve ibadetlere fazla özen göstermesi aşağıda yer alan kavramlardan hangisiyle açıklanmaktadır?
İnsanın bir ihtiyacını, istek ya da arzusunu karşılamak üzere harekete geçtiği sırada gerek kendi içinden, gerekse dışardan kaynaklanan çeşitli nedenlerden dolayı hedefine ulaşamaması durumuna engellenme denir. Sebep oldukları engellenme ve çaresizlik duyguları nedeniyle insanları ilahî yardım talebine yönelten başlıca iki kaynaktan bahsedilebilir. Bunlardan biri, deprem, sel, kuraklık, hastalık gibi insanın üstesinden gelemediği için engellendiği tabiat ve dünya olaylarıdır. Diğeri ise, statü, saygınlık, özgüven kaybı; başkalarıyla ilişki ve iletişim güçlüğü; iş ve meslek sorunları gibi yine insanın tek başına kolaylıkla aşamayacağı sosyal mahrumiyetlerdir. Araştırmalara göre insanlar, beklenmedik felaketlerle, savaş, hastalık ve ölüm tehlikesiyle karşılaştıklarında dua ve ibadetlere daha fazla özen göstermekte ve daha fazla devam etmektedirler. Engellenmenin yoğun olduğu böylesi durumlarda dindarlar, Tanrı’nın umulmadık güçlü müdahalelerine büyük bir önem vermektedirler.
I. Hayattaki konumunu olumlu yönde belirleyecek nihai anlama kavuşmak II. Manevi duyguları en üst seviyede yaşayabilmekIII. Varlığını anlamlandırma ihtiyacını gidermekYukarıdakilerden hangileri hakikat arayışında insanın temel hedeflerindendir?
Anlam arayışı düşünce, tutum ve davranışları belirleyen en önemli güdülerdendir. Hakikat arayışı olarak da tanımlanan bu arayışta insanın temel hedefi hayattaki konumunu olumlu yönde belirleyecek nihai bir anlama kavuşmak ve böylece varlığı anlamlandırma ihtiyacını gidermektir.
I. Anlam arzusunu tatmin etmekII. Anlamlı bir hayatın teşekkülüne yardımcı olmak III. İnsanı anlamsızlık hastalığından kurtarmak Yukarıdakilerden hangileri Logoterapinin amaçlarındandır?
Logoterapi’nin amacı, bir taraftan insanın en temel ihtiyacı olan anlam arzusunu tatmin etmek suretiyle anlamlı bir hayatın teşekkülüne yardımcı olmak, diğer taraftan ise, modern insanı içine düştüğü çağın hastalığı anlamsızlıktan kurtarmaktır.
I. Kaygı
II. Benlik saygısı
III. Yeterlilik duygusu
IV. Yaşam doyumu
V. Hayata anlam verme
Araştırmalar özellikle içgüdümlü dinî yönelimler ile depresyon arasındaki olumsuz ilişkiye dikkat çekmektedir. Bu ilişkide dindarlığın yukarıdaki değişkenlerden hangisiyle arasındaki olumlu ilişkinin rol oynadığı düşünülebilir?
II, III, IV, V
Bağımsız bir disiplin olarak kurulduğu günden beri din psikologlarının üzerinde araştırma yaptıkları konular ve alanlar her geçen gün artmaktadır. Dini gelişim, Mistisizm, İman-şüphe ve inançsızlık ve Tanrı tasavvurları bu konular arasında yer alırken; dini ayin ve törenler, din psikolojisinin araştırma konuları arasında yer almamaktadır. Doğru cevap E seçeneğidir.
“Onlar, Allah'ı ve Ahireti tasdik eder, iyiliği yayar, kötülükleri önler ve hayırlı işlere yarışırcasına koşarlar.” Al-i İmran suresinin 114. Ayeti olan bu söz dindarlığın hangi yönüne vurgu yapmaktadır?
Dini inanç ve öğretiler, bununla beslenen vicdanlarda, kanunların uzanamadığı alanlarda da etkisini sürdürerek sosyal düzen ve toplumsal barışın teminine daha fazla katkıda bulunma gücüne sahiptirler. Örneğin İslam dini, adaleti, iyilik yapmayı, yakınları koruyup gözetmeyi emrederken, başkalarına kötülük yapmayı, kötülüğü yaymayı ve azgınlık yapmayı yasaklamıştır.
İç güdümlü dindarlıkta, dinî değerler içlerine iyice yerleşmiş, güçlü kişilik sahibi kimseler için din, bütün benliği kuşatıcı, her konuda tek başvuru kaynağıdır. Kişiliğin merkezinde yer alan iman, bütün davranışları belirleyici bir etki ve denetim odağı olarak etkinlikte bulunur. İç güdümlü dindarlar kendilerini dine uyumlu hale getirme çabası içindedirler. Allah rızası için, kendi istek ve arzularından vazgeçerler; kendilerini dine adarlar. Bu tip dindarlar için din, benliğin hizmetinde olması sebebiyle dıştan gelen bir değer değil, daha çok kişiyi bütünüyle aşan ve ilahi iradeye uygun yönde kişiyi değişime sevk eden, benlikten daha geniş bir alana yayılan, içten doğma bir değerdir. Ne kadar güçlü olursa olsun diğer arzu ve ihtiyaçlarına, anlamı ve önemi ikinci derecede olan şeyler olarak bakarlar ve güçleri yettiği ölçüde bunları dinî inanç ve değerleriyle uyumlu hale koymaya çalışırlar. İman içlerinde canlanmaya başladığı andan itibaren onu içlerine iyice yerleştirmeye ve tamamen onu izlemeye çaba gösterirler. Dolayısıyla doğru cevap D'dir.
I. Bu kurumlarda verilen din eğitimi, aile çevresi ve diğer dinî kurumlardan aktarılan önceki dinî birikimin doğruluğunu ve yeterliliğini test etme imkânı verir.II. Daha yeni, güncel dinî bilgi ve deneyimlerin kazanılması noktasında önemli imkân ve fırsatlar sağlar.III. Eğitim sürecinin kesintiye uğramamasından dolayı bilgilerin sürekli hatırlanması Yukarıdakilerden hangileri gerek yaygın gerek örgün eğitim kurumlarında verilen dini eğitimin dindarlık adına sahip olduğu işlevlerdendir?
Gerek yaygın ve gerekse örgün eğitim kurumlarında verilen dinî eğitimin, dindarlık adına temelde iki önemli işlevinden bahsedilebilir: Her şeyden önce bu kurumlarda verilen din eğitimi, aile çevresi ve diğer dinî kurumlardan aktarılan önceki dinî birikimin doğruluğunu ve yeterliliğini test etme imkânı verir. Diğer taraftan ise, daha yeni, güncel dinî bilgi ve deneyimlerin kazanılması noktasında önemli imkân ve fırsatlar sağlar.
Benlik saygısı ve dindarlık arasındaki ilişki üzerine yapılan çalışmalarda bazı sonuçlara ulaşılmıştır. Bu çalışmalara göre aşağıdakilerden hangisi uygun bir ifadedir?
Iç güdümlü dindarlık arttıkça benlik saygısı artmaktadır
Aşağıdakilerden hangisi Onay’a göre ilçelerden gelenlerin daha dindar oluşlarını açıklayan ifadelerden biri değildir?
Onay, ilçelerden gelenlerin daha dindar oluşlarını, ilçelerin dinî faaliyetler bakımından daha canlı olduğuna; din hizmetleri açısından köy ve kasabalara göre daha fazla imkânlara sahip bulunduğuna işaret etmektedir. İsteğe bağlı din eğitimi imkânlarının daha geniş ve daha kolay ulaşılabilir olması; müstakil müftülüğün ve çok sayıda din görevlilerinin hizmet vermesi; ayrıca orta öğretim kurumlarında görev yapan meslek dersleri öğretmenleri ile din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerinden yararlanma fırsatının bulunması, bu bağlamda ilçelerin sahip olduğu ayrıcalıklar olarak sıralanabilir.
I. Anlam arayışındaki insan, içine düştüğü gerginlikten kurtulmaya çalışır
II. İnsan-ötesi bilgiler konusunda dinin söyleyeceği çok şey vardır
III. Bilim, sanat ve ideolojiler anlam arayışında tatmin edici olmayabilir
IV. Din zihinsel ve ruhsal yönden anlam arayışı kaynağıdır
V. Araştırmalar hayatta bir anlam bulmayı en temel ihtiyaç olarak belirtmektedir
Dindarlığın psikolojik kaynakları arasında gösterilen anlam arayışı ile din arasında güçlü bir ilişki vardır. Bu ilişki hakkında yukarıdakilerden hangisi söylenebilir?
I, II, III, IV, V
Demografik değişkenler ile dindarlık arasındaki ilişki din psikolojisinin önemli konularından birisidir. Aşağıdaki seçeneklerden hangisinde bu ilişki başka bir biçimde ifade edilmektedir?
İnsani ve toplumsal şart ve durumlarla dindarlık arasındaki ilişki