Çocukta korunma ve bağlanma ihtiyacının ve merak duygusunun güçlü olduğu; bu nedenle de ilk dinî etkilere açık ve istekli olması sebebiyle anne ve babalarının din de dahil söz ve davranışlarını taklit etmeleri ve anne babaları tarafından ödüllendirilmeleri aşağıdaki yaklaşımlardan hangisiyle açıklanabilir?
Sosyal çevrede gerçekleşen en yaygın öğrenme model alma; gözlemleyereköğrenme, taklit, özdeşleşme ve içselleştirme süreçlerini birlikte ihtiva eder. Sosyal öğrenmede davranışın kazanılması ya da değiştirilmesinde, pekiştirmenin de özel bir yeri vardır. Çocukta korunma ve bağlanma ihtiyacının ve merak duygusunungüçlü olduğu; bu nedenle de ilk dinî etkilere açık ve istekli olduğu hususu,bilinen bir gerçektir Çocuk en yakını olarak anne-babasının söz ya da davranışlarını merakla izler ve çoğu zaman acemice tekrarlamaya çalışır. Bilindiği üzere çocuğun bu taklit çabaları, ebeveynlerin hoşuna gider ve sevgi gösterileriyle ödüllendirilir. Zamanla bunun farkına varan çocuk takdir ve onay kazanmak için dinî davranışlar da dâhil taklitlerini sıklaştırır ve daha özenli davranır. Böylece dinî kavram, söz ve uygulamalar yaygınlıkkazanarak pekişir. Doğru yanıt C'dir.
Dinin, özsel tanımları yanında, işlevsel tanımları da ortaya konulmuştur. Aşağıdakilerden hangisi dinin işlevsel tanımları arasında gösterilebilir?
Din, hayat, ölüm, mutluluk, acı, gibi kavramlarla ilgili dünya görüşü kazandırır
Aşağıdakilerden hangisi dini inanç ve pratikler ekseninde şekillenen değerlerin gelişmesine katkıda bulunduğu davranışlardan biri değildir?
Bireyin kendi kendine karar verebilme yeteneği kazanması da yukarıda bahsi geçen değerlerin gelişmesine katkıda bulunduğu bir özelliktir.
Aşağıdakilerden hangisi dindarlığın boyutlarından biri değildir?
Dindarlığın boyutlarını ideolojik, törensel, tecrübe, zihinsel ve etki boyutu olarak sıralayabilmek mümkündür.
Bilişsel tatmin açısından dinin işlevlerini uygun bir şekilde ifade etmek istersek, doğru sıralama aşağıdakilerden hangisi olur?
Her şeyden önce din, insanın yaşadığı hayat içinde kendini uygun bir yereyerleştirmeyi mümkün kılacak özel bir başvuru çerçevesi hazırlar. Buhazırlıkta o, önce yaşanan gerçekliği yorumlar; sonra insanı bu gerçekliğiniçinde uygun bir yere yerleştirir. Sonra da ona, nasıl yaşaması gerektiği ileilgili rehberlik sunar. Bu noktada din, bir yandan özellikle zihinsel alanagelen verileri, anlamlı bütünler halinde düzenleyici fonksiyonuyla, diğeryandan da zihnin kendi başına açıklayamadığı ya da aşamadığı metafiziksorunları açıklayıcı yönüyle, büyük bir işlev görür. Doğru yanıt E'dir.
I. Dindarlık tek biçimli, değişmez sabit bir durumdur, kişi ve gruplara göre değişmeyen bir yapıdır. II. Kişi ve grupların din anlayışları belli değerlere ve uygulamalara verdikleri öneme göre farklılaşabilmektedir. III. Kişi ya da grupların dindarlığı hakkında yargıda bulunmak zordurIV. Dindarlık birey ve toplumun hayatında belli bir alanla sınırlı olmayıp hayatın her alanında etkisini gösterir. Yukarıdakilerden hangileri dindarlığın özelliklerindendir?
Kişi ve grupların din anlayışları belli değerlere ve uygulamalara verdikleri öneme göre farklılaşmaktadır. Bu nedenle kişi ya da grupların dindarlığı hakkında yargıda bulunmak zordur. Dindarlık birey ve toplumun hayatında belli bir alanla sınırlı olmayıp hayatın her alanında etkisini gösterir. Dindarlık tek biçimli, değişmez sabit bir durum değildir, kişi ve gruplara göre değişen, gelişen dinamik bir yapı ve süreçtir.
Geertz’e göre özü itibariyle dini inançların kaç işlevi vardır
Geertz’e göre özü itibariyle dini inançların üçlü bir işlevi vardır:1. Sıra dışı, akıl ötesi olay ve deneyimler için açıklamalar getirme,2. İnsanın acı ve sefaletini anlama ve duygusal destek verme;3. Şeylerin nasıl olduğu ile nasıl olmaları gerektiği arasındaki süreksizliği(kopukluğu)açıklamak için işe yarar ahlaki ölçütler sağlama yolundaanlam üretme. doğru cevap C'dir.
Aşağıdakilerden hangisi “Kutsalın dili” olarak nitelendirilen kavramlardan biri değildir?
Dünyada yaşanılan sorunlarla başa çıkma konusunda dinî olmayan birçok yöntem bulunmaktadır. Bu konuda dinin, bu sürece sağladığı özel katkının, insanın yetersizliği ile ilgili problemlere bir çözüm sunması olarak anlaşılabilir. Zira insan, kişisel eylemlerinde başarılı olmaya ne kadar sıkı çalışırsa çalışsın, belli sınırları aşamamakta yani insan olarak kalmaktadır. Başa çıkılamaz durumlarla karşılaşıldığı durumlarda ise, Kutsalın dili (sabır, hikmet, ıstırap, ümit, sınırlılık, ilahi amaç, kader vb.) daha uygun bir hale gelmektedir.
I. İstatistiksel analizlerII. EtnografyaIII. Semantik analiz ölçümleriIV. DeneylerV. GözlemlerYukarıdakilerden hangileri din psikolojisinde kullanılan araştırma ve yorumlama yöntem ve tekniklerindendir?
Din psikolojisinde kullanılan araştırma, yorumlama yöntem ve teknikleri oldukça geniştir. Bu teknikler yorumlama ve değerlendirme, deneyler, istatistiksel analizler, klinik metotta kullanılan derinlikli analiz, semantik analiz ölçekleri, davranışların analizi, kişilik testleri, tutum ölçekleri, mülakatlar, anketler, kişisel dokümanların sistemli analizi ve sistemli gözlemlerdir.
Din psikolojisinin modern zamandaki asıl kurucu ve temsilcisi aşağıdakilerden hangisidir?
Din psikolojisinin önemli temsilcileri A.B.D.’de yetişmiştir. W. James(1842-1910) bu bilim dalının moren zamanlardaki asıl kurucusu ve temsilcisi olarak kabul edilir.
Ülkemizde yapılan bir araştırmaya göre aşağıdaki sosyo-ekonomik ve dindarlıkla ilgili yargılardan hangisi doğrudur?
Ülkemizde gerçekleştirilen araştırmalar, gelir düzeyinin artmasına paralel olarak dine olan ilginin de azaldığını ortaya koymuştur. Doğru cevap E seçeneğidir.
Din fenomenolojisi alanını aşağıdakilerden hangisi en iyi açıklamaktadır?
Din bilimleri bir dizi alanı içinde barındırmaktadır. Bu alanlardan Din Sosyolojisi, din-toplum ilişki ve etkileşimini ve bu çerçevede ortaya çıkan bir takım süreçleri inceler. Din antropolojisi, herhangi bir zaman ve mekanda özel bazı dini inanç ve uygulamaları araştıran bir alandır. Din felsefesi, dini inanç ve olgulara felsefi bir bakış açısıyla yaklaşarak incelemektedir. Din fenomenolojisi ise, dini olguların temel manasını oluşturan değişmez özü, asıl yapıyı ortaya çıkarmaya çalışan bir bilim dalıdır.
Dinin ve dindarlığın yaşam üzerindeki etkilerine bakıldığında aşağıdakilerden hangisinin yanlış olduğunu söylemek mümkündür?
Her şeye gücü yeten bir Varlığa ve ebedî bir hayatın geleceğine olan inancın insana verdiği güven duygusunu, diğer faktörlerin oluşturması oldukça zordur. Bu bağlamda din insana güvenlik duygusu kazandırmakta ve onu güvensizliğe karşı koruyan en etkili faktörlerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kadınların erkeklere oranla daha dindar olduklarını açıklayan araştırmaların kaynağı nedir?
Genel olarak Batı Avrupa ve ABD eksenli pek çok araştırma, kadınların erkeklere oranla daha dindar olduklarını ortaya koymuştur. Bu araştırmaların bir kısmına göre Hristiyan mezheplerin tamamında kiliseye gidenlerin oranı, kadınlarda daha yüksektir. Erkeklerle karşılaştırıldıklarında kadınlar, kendilerini Tanrı’ya daha yakın hissetmekte ve ibadetleri sırasında daha yüksek bir ruhanilik yaşamaktadırlar. Yine kadınlar, daha fazla ibadet etmekte, kutsal kitapları okumakta ve dua etmektedirler.