..... bir yandan devam eden gelişimle birlikte diğer yandan gerilemeve yaklaşmakta olan ölümle burun buruna olan bir dönemdir.
yukarıda boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
Yaşlılık, bir yandan devam eden gelişimle birlikte diğer yandan gerilemeve yaklaşmakta olan ölümle burun buruna olan bir dönemdir. Fizyolojikgerileme bir yana yaşlılıkta tecrübe edilen en önemli duygusal sarsıntı“ayrılık kayıpları”dır. Bireyin özellikle kendi gençlik imajını kaybetmesi,giderek artan çeşitli hastalıklar, akraba, dost ve yakınlar, hatta kendiçocukları arasında meydana gelen ölümler, gençlerin çeşitli nedenlerdendolayı evden ayrılmaları yaşlılarda yalnızlık ve soyutlanma duygularına yolaçmaktadır. cevap A'dır.
Tanrı inancı temel olarak aşağıdakilerden hangisi etrafında tasavvur edilmiştir?
İnsanoğlunun dünya serüveni içerisinde başka hiçbir düşünce, Tanrı düşüncesi kadar güçlü bir etkide bulunmamıştır. Her dönemde ve hemen her yerde, nasıl tanımlanmış ve adına ne denmiş olursa olsun daima bir Tanrı fikri bulunagelmiş; en ilkelinden en gelişmişine kadar bütün dinler şu ya da bu şekilde bir Nihaî Hakikat tasavvuruna sahip olagelmiştir. Bütün dinler ve inançlar bu Tanrı, Nihaî Hakikat veya Mutlak Gerçeklik tasavvuru etrafında tesis edilmiş, hayatın diğer bütün alanları bu tasavvurun güçlü etkisiyle şekillendirilmiştir.
“Aynı inanç ve duyguları paylaşan insanların dini bir törende bir araya gelmeleri, aralarında daha samimi, daha sıcak duyguların oluşmasına, kendilerini aynı bütünün parçaları olarak görmelerine neden olur.”
Yukarıda yer alan parçada dini ritüellerin hangi özelliği vurgulanmıştır?
Dinî ritüellerin önemli bir etkisi de sosyal dayanışma ve kaynaşmanın, birlik ve bütünlük ruhunun canlı kalmasını sağlamalarıdır. Aynı inanç ve duyguları paylaşan insanların dinî bir törende bir araya gelmeleri, aralarında daha samimi, daha sıcak duyguların oluşmasına, kendilerini aynı bütünün parçaları olarak görmelerine neden olur. Birbirleriyle ilgilenme, birbirlerine yardımcı ve destekçi olma arzuları artar.
Biliş (kognisyon), algı, hafıza, akıl yürütme, düşünme ve kavrama gibi zihinsel faaliyetlerin bütününü anlatmak için kullanılan bir kavramdır. Bireyin imanla ilgili bilişsel bir faaliyette bulunabilmesi için, öncelikle iman edilecek varlık alanı hakkında bir ön bilgiye sahip olması gerekir. Bilişe konu olan bu bilgi, deneyle elde edilebilecek nitelikte değildir. Vahye dayalıdır ve değişime açık değildir. Vahiyle gelen bilgiler değer hükmü taşırlar ve bireysel tutumları oluşturup şekillendirirler. Bunlar aynı zamanda varlığı ve oluşu idrak etme ve anlamlandırma konusunda etkilidirler.
Ülkemizde en yaygın dinî ritüel olarak mevlit merasimleri görülmektedir. Aslında mevlit, Hz. Peygamber’in doğumunu kutlama ve anma vesilesiyle ortaya çıkan bir dinî merasim iken, bugün daha çok ölünün ardından ve ölüler için okunan, ancak bazı bölgelerde doğum, sünnet, evlilik merasimlerinde de düzenlenen dinî bir ritüele dönüşmüştür.
"İnsanın bir ihtiyacını, istek ya da arzusunu karşılamak üzere harekete geçtiği sırada gerek kendi içinden, gerekse dışardan kaynaklanan çeşitli nedenlerden dolayı hedefine ulaşamaması" olarak tanımlanan kavram aşağıdaki seçeneklerin hangisinde verilmiştir?
İnsanın bir ihtiyacını, istek ya da arzusunu karşılamak üzere harekete geçtiğisırada gerek kendi içinden, gerekse dışardan kaynaklanan çeşitli nedenlerdendolayı hedefine ulaşamaması durumuna engellenme denir.
Aşağıdakilerden hangisi ibadet-ruh sağlığı ilişkisi kapsamında değerlendirilebilir?
A şıkkı ibadet-kişilik ilişkisi kapsamında, B şıkkı ibadet-davranış ilişkisi kapsamında, C şıkkı ibadet-benlik ilişkisi kapsamında, E şıkkı ibadet-vicdan kapsamında değerlendirilir.
Din, sunduğu inanç ve değer sistemine uygun yaşamak koşuluyla insana ölümün, hastalıkların ve eksikliklerin olmadığı ebedî bir Cennet hayatı vaat eder. Freud'un, dinin ölüme kazandırdığı bu olumlu anlama dair psikolojik açıklaması aşağıda verilen seçeneklerin hangisinde yer almaktadır?.
Din, sunduğu inanç ve değer sistemine uygun yaşamak koşuluyla insana ölümün, hastalıkların ve eksikliklerin olmadığı ebedî bir Cennet hayatı vaat eder. Dinin ölüme kazandırdığı bu olumlu anlamın psikolojik açıklaması herkes açısından aynı değildir. Freud ve onun takipçilerine göre ölüm ötesiyle ilgili inançlar, dünyada yüz yüze gelinen sıkıntı ve engellemeler karşısında teselli bulmak amacıyla insanın uydurduğu hayali tatmin kaynaklarıdır. Bazıları daha da ileri giderek dinî yaklaşımların özünde en belirgin güdünün ölüm korkusu olduğunu iddia etmişlerdir
Aşağıdakilerden hangisi dini şüphe türlerinden birisi değildir?
Din Psikolojisinde, sebepleri ya da kaynakları kadar niyet ve sonuçları yönünden de farklı birçok dini^ şüphe çeşidi tanımlanmaktadır. Bunlar:
1. Arayış S¸üphesi
2. Bencillik S¸üphesi
3.Sadakat S¸üphesi
4.Bilimsel S¸üphe
5.Kavramsal Şüphe
6. İnka^rcı S¸üphe
Dilimize Arapça’dan geçen ve “güvenmek” anlamına gelen “emn” kökünden türeyen iman kelimesine sözlüklerde, “karşısındakine güven vermek, güven duymak, tasdik etmek ve gönülden benimsemek” anlamları verilmektedir. Doğru cevap B seçeneğidir.
Aşağıdakilerden hangisi din değiştirmenin sonuçlarından birisi değildir?
Gerçek bir inanç değişimi söz konusu olmuşsa, bireysel farklılıklar olmakla beraber genelde şu sonuçlar ortaya çıkmaktadır; dini değişmeler bireye yeni bir kimlik kazandırmakta, onun hayata bakışını, hayata yüklediği anlamı değiştirmekte, çevresindeki kişilerle ilişkilerinde farklılaşmalara neden olmaktadır. Ancak sağlık ile ilgili değişimler din değiştirmenin bir sonucu olarak ortaya çıkmamaktadır.
Dua ahlâk ve karaktere de etki eder. Duada bir içe dönüş, kendine dönüş vardır. Hatalarını, eksiklerini görerek iyiye yöneliş arzusu vardır. Böylece birey, bencilliğini, hırsını aşarak ahlâki görevlerini yapmaya hazır hale gelir.
Günahkarlık ve suçluluk duygusun hangi gelişim döneminde daha yoğun yaşandığı söylenebilir?
Özellikle ergenlik döneminde günahkârlık ve suçluluk duygusunun diğer dönemlere göre daha yoğun olarak yaşandığını araştırmalar göstermektedir. Günümüzde bilhassa basın yayın organlarındaki cinsel duyguları tahrik edici görüntü ve resimler bir taraftan ilgi ve arzu uyandırmakta, diğer taraftan dince yasaklandığından dolayı gençte çatışmalara neden olmaktadır. Bunlara karşı duyduğu eğilimler sonunda onda günahkârlık ve suçluluk duygusu oluşturabilmektedir.
İmanı özel kılan ve diğer bütün beşeri^ inanç çeşitlerinden ayıran temel özellik aşağıdakilerden hangisidir?
Gayba iman, imanı özel kılan ve diğer bütün beşeri^ inanç çeşitlerinden ayıran temel özelliktir. Gaybı oluşturan iman objeleri, çeşitlilik göstermekle birlikte, bütün dinlerde bulunabilmektedir. Mesela İslam Dini’nde gayba imanı oluşturan konular Amentü’de özetlenmiştir.
Aşağıdakilerden hangisi din değiştirmede zihinsel güdülerdendir?
Viktor Frankl 20. yüzyılda yaygınlaşan varoluşsal boşluk’tan söz etmekte ve bunun özellikle “kendini değersiz ve anlamsız bulma” duygusuyla oluştuğunu belirtmektedir. Frankl, insanların bu varoluşsal boşluğa düşmekten ancak hayatta belli hedefler ve amaçlar (sevgi, yüce bir dava, bir eser üretme vb.) elde ederek ya da dinin açıkladığı, hayata yüklediği anlamı, ahlâk ve değer yargılarını benimsemekle kurtulabileceğini vurgular.
Mevlitle ilgili ülkemizde yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, araştırmaya katılanlar mevlidin en çok aşağıdakilerden hangisine yol açtığını düşünmektedir?
Mevlitle ilgili yülkemizde yapılan bir araştırmanın sonuçları, araştırmaya katılanların % 86’sının, mevlidin “sosyal kaynaşma ve yakınlaşmaya” yol açtığı anlayışına sahip olduklarını ortaya koymuştur. Doğru cevap B seçeneğidir.
Aşağıdakilerden hangisi din değiştirmenin olumlu sonuçlarının dışında kalır?
Din değiştirme eski kimliğini değiştirerek bireye yeni bir kimlik kazandırmaktadır. Bireyin hayata bakışı, hayata yüklediği anlam değişmektedir. Yeni bir inanç, yeni bir yapılanma ile birey hayata daha güvenle, daha umutla bakmakta, içindeki sıkıntılardan, olumsuz duygulardan kurtulmakta, ruhsal yönden tatmine ulaşmaktadır. Hayatla baş edecek gücü kendinde görmekte ve rahatlamaktadır. Diğer taraftan ise, Bireyin yaşadığı toplum, terk ettiği dine mensup kişilerden oluşuyorsa o zaman olumsuzluklar ve tepkiler görülebilmekte, sosyal bir baskı kendini hissettirmektedir. Özellikle küçük yerleşim birimlerinde bu baskının yoğun olarak yaşandığı söylenebilir.
I.Başarı
II.Hayat Felsefesi
III. Günahkârlık duygusunun hafifletilmesi ve ahlak
IV.Gizlilik
V.Güvenlik
Yukarıdakilerden hangisi Cole ve Hall'a göre dinin ergenlik döneminde karşılanması gereken ihtiyaçlarındandır ?
Cole ve Hall dinin ergenlik döneminde en az üç ihtiyacın karşılanmasında özellikle faydalı olduğuna işaret etmiştir:
Günahkârlık duygusunun hafifletilmesi ve ahlak. Dua, itiraf ve din adamlarıyla konuşma sayesinde gençler, affedilme, gerginliğin azalması duygularını hissederler ve daha iyi bir uyum geliştirirler. Güvenlik. Dinî inanç ve pratikler, gençlerin bunlar sayesinde ölümün bile (bu inanç ölüm korkusunu da azaltmaktadır) üstesinden gelen dışşal büyük bir güçe bağlandıkları hissi verdiğinden, güvenlik hissi üretebilirler. Bunun gibi gencin kendini (dini) bir gruba ait hissetmesi ve grup tarafından kabul edilmesi de güvenlik hissi uyandırır. Hayat felsefesi. Ergen, dini sayesinde hayat değerlerindeki öncelikler, yanlışlıklar ve doğruluklar gibi konularda bir yönlenme kazanır. Ergenlik hayatının diğer yüzleri de dine ilave olarak bu başa çıkma mekanizmalarının içindedir.İnsanın dünyadaki varlığını, hayatın anlamını ve çeşitli toplumsal olayları sorgulayarak başlayan bu süreçte birey problemine çözüm yolları ortaya koyan din değiştirme süreci aşağıdakilerden hangisidir?
İnsanın dünyadaki varlığını, hayatın anlamını ve çeşitli toplumsal olayları sorgulayarak başlayan bu süreçte birey problemine çözüm yolları ortaya koyan din değiştirme süreci, sürecin ikinci basamağı olan dinî bir problemi çözme bakış açısına sahip olma’dır.