Piaget’in kuramına göre insan kaç yaş itibari ile Tanrı kavramını soyut olarak algılamaya başlar?
Bilişsel Psikolojide Piaget tarafından tanımlanan ve Din Psikolojisinde dini düşünce ve kavram gelişimi konusunda sık sık başvurulan dört ardışık temel dönem, duyusal-motor dönem (0-2 yaş), işlem-öncesi dönem (2-7 yaş), somut işlemler dönemi (7-12 yaş) ve soyut işlemler dönemi (12 yaş ve üzeri) olarak adlandırılmaktadır. Dini kavramlar, çoğunlukla soyut oldukları için bunlar ancak en son dönemde tam olarak kavranabilmektedir.
Çoğunlukla dinî geleneklere bağlı olarak tarif edilen ve içeriği kutsal metinlere göre belirlenen inanç kavramını, insanın temel dinamik güven tecrübesi olarak tanımlayıp yorumlayan kuramcı kimdir?
Fowler, çoğunlukla dinî geleneklere bağlı olarak tarif edilen ve içeriği kutsal metinlere göre belirlenen inanç kavramını, insanın temel dinamik güven tecrübesi olarak tanımlayıp yorumlar. Yani güven, dinî duygu ve düşüncenin temeli olarak kabul edilir. Fowler’a göre inanç ahde dayalı bir yapıdadır. Ahit, güven ve bağlılıktır. Dolayısıyla inanç sadece bireyde olup biten bir olgu değildir.
Aşağıdakilerden hangisi din değiştirmenin olumlu sonuçlarının dışında kalır?
Bireyin yaşadığı toplum, terk ettiği dine mensup kişilerden oluşuyorsa o zaman olumsuzluklar ve tepkiler görülebilmekte, sosyal bir baskı kendini hissettirmektedir. Özellikle küçük yerleşim birimlerinde bu baskının yoğun olarak yaşandığı söylenebilir.
Aşağıdakilerden hangisi din değiştirmedeki zihinsel güdülerden birisidir?
Viktor Frankl 20. yüzyılda yaygınlaşan varoluşsal boşluk’tan söz etmekte ve bunun özellikle “kendini değersiz ve anlamsız bulma” duygusuyla oluştuğunu belirtmektedir. Frankl, insanların bu varoluşsal boşluğa düşmekten ancak hayatta belli hedefler ve amaçlar (sevgi, yüce bir dava, bir eser üretme vb.) elde ederek ya da dinin açıkladığı, hayata yüklediği anlamı, ahlâk ve değer yargılarını benimsemekle kurtulabileceğini vurgular. Bu yönüyle anlam arayışı din değiştirmede etkili olan zihinsel güdüler arasında yer alırken; travmatik olaylar yaşama ve suçluluk ve günahkarlık duyguları duygusal güdüler; başka dine bağlı kimse ile evlenme ve başka dine bağlı kişilerin olumlu davranışları ise sosyo-kültürel güdüler arasındadır.
Aşağıdakilerden hangisinde medeni durum ve dindarlık ilişkisi daha yüksektir ?
Araştırmaların da gösterdiği gibi beka^rlık, evlilik ya da boşanmışlık ve dulluk, bireyin hayata ve olaylara bakışını, nerede ne zaman, nasıl davranabileceğini yönlendiren iç ve dış dinamikleri içerir. Bu bağlamda medeni durum ile dindarlık arasında karşılıklı bir ilişkinin varlığından söz edilebilir. Buna göre dindarlık evliliğe yön verirken, evlilik de dindarlığın biçimini şekillendirir.
Suçluluk duygusunun kaynakları, toplumda suç veya yasak kabul edilen davranışlara bağlı olarak değişir. Bununla birlikte yaygın kanaate göre temel kaynaklardan biri, cinsellik içgüdüsünün yarattığı ahlaki sorunlardır; diğeri ise, bencillik ve diğerkâmlık arasında çıkan çatışmalardır. Yani, kendi kişisel istekleri ile içinde yaşadığı kültürün beklentileri arasında çıkan tercih çatışmasıdır.
“Dinin istekleri ve yasakları doğrultusunda davranışlarını ayarlama gücü” imanın hangi yapısı altında tartışılmaktadır?
Sözlük anlamı dilemek olan irade, en kısa tanımıyla “düşüncenin ortaya koyduğu bir gayeye doğru gitme hareketi” demektir. Dinî irade ise bireyin, “dinin istekleri ve yasakları doğrultusunda davranışlarını ayarlama gücü” olarak tanımlanmaktadır. Din Psikolojisi’nin öncülerinden William James, İnanma İradesi (1979) adlı eserinde insanın psikolojik bütünlüğü içerisinde imanın kaynağını iradeye bağlamakta ve insanın, imanı gerçekleştiren bir “irade eden tabiat”a sahip olduğuna işaret etmektedir.
İbadet ile ilgili olarak aşağıda verilen bilgilerden hangisi doğru değildir?
Sözlükte ibadet; “Tanrı buyruklarını yerine getirme, Tanrı’ya yönelen saygı davranışı, tapınma, tapınış¸, kulluk” gibi anlamlara gelmektedir. Terim olarak, Allah’a karşı kulluk ve bağlılığı ifade eden sözler ve hareketler, O’na yaklaşmak için yapılan dinî davranışlar diye tanımlanır. Her dinde ibadet olarak belirlenen bazı özel davranışlar vardır ki bunlar belli aralıklarla tekrarlanırlar. Örneğin, İslam dinindeki namaz ibadetinin günde beş vakte bölünmek suretiyle yapılması dini bilinci ve duyarlılığı canlı tutmada önemli etkilere sahiptir. İbadet kelimesi günlük dilde, şekli belirlenmiş¸, yapılması gereken belli dinî görevler olarak kullanılmaktadır. Örneğin, namaz kılmak, oruç tutmak, hacca gitmek gibi. Ancak, Allah’ın buyruğuna uygun davranmak, O’nu hatırlayıp anmak ve O’na bağlılılığı ifade etmek için yapılan her davranış¸ ibadet tanımı içerisinde değerlendirilir.
Bowlby tarafından ortaya atılan ve çocuk anne ilişkisinde özellikle ilk altı ayın daha önemli olduğu ve yaklaşık ilk altı yaşa kadar bu şekilde durağanlığını koruduğu daha sonraki yıllarda yaşanan önemli duygusal tecrübelerle bazı değişikliklere uğrasa da, bu ilişkinin genellikle kalıcı izlere sahip olduğu izah eden teori aşağıdakilerden hangisidir?
İlk çekirdeği Bowlby tarafından atılan “bağlanma teorisi”ne göre, çocuk-anne ilişkisinde özellikle ilk altı ayın daha önemli olduğu ve yaklaşık ilk altı yaşa kadar bu şekilde durağanlığını koruduğu daha sonraki yıllarda yaşanan önemli duygusal tecrübelerle bazı değişikliklere uğrasa da, bu ilişkinin genellikle kalıcı izlere sahip olduğu kabul edilmektedir.
Ergenlik dönemi dini gelişiminde berlirleyici faktörler bilişsel, sosyal ve kişisel faktörler olarak belirlenmiştir. Doğru cevap D'dir.
Dua ahlak ve karaktere nasıl etki etmektedir?
Duanın insanların bütün kişiliğini etkilediği söylenebilir. Dua insanların ahlâk ve karakterine de etki eder. Duada bir içe dönüş, kendine dönüş vardır. Hatalarını, eksiklerini görerek iyiye yöneliş arzusu vardır. Böylece birey, bencilliğini, hırsını aşarak ahlâki görevlerini yapmaya hazır hale gelir.
Psikolojide Tanrı tasavvurunun, genellikle çok sınırlı bir biçimde tanımlandığı görülmektedir. Bunun nedenlerinden biri Freud’un dine ve Tanrı’ya yönelik yaklaşımlarının olumsuz içeriklerle yüklü olması ve sonraki psikologların bu yaklaşımı aşma yönündeki çabalarının yetersizliğidir.
Aşağıdaki araştırmacılardan hangisi insanın, iman kelimesini daha az emin olduğu inançları ifade etmek üzere kullandığını ileri sürer?
Allport, güven olarak adlandırdığı iman kavramını, daha az emin olduğumuz inançları ifade etmek üzere kullandığımızı; buna karşılık inancı daha kesin konularda kullanmaya eğilimli olduğumuzu ileri sürer. Ona göre inanç, son aşamada iman haline gelir.
Bir araştırma sonucuna göre 9-10 yaşındaki çocuklar Tanrı’yı nesnel sıfatları bağlamında tasavvur etmektedirler. 12-13 yaşlarındaki çocuklarda Tanrı’nın özellikleri iyilik ve adalet olarak düşünülmekte; Tanrı’nın hâkimiyeti, bağışlayıcılığı ve Baba oluşuna vurguda bulunulmaktadır. 15-16 yaşlarındaki çocuklarda ise, Tanrı’nın güç ve güzellik sıfatları baskın görünmektedir. Bu araştırma bulgularına göre tanrı tasavvurunun oluşumunda etkili olan öğe aşağıdakilerden hangisidir?
Tanrı tasavvurlarında yaş da önemli bir etkendir. 7-16 yaş arasındaki çocuk ve gençlerin Tanrı tasavvurlarını da içeren bir araştırma sonuçlarına göre, 9-10 yaşındaki çocuklar Tanrı’yı nesnel sıfatları bağlamında tasavvur etmektedirler. 12-13 yaşlarındaki çocuklarda Tanrı’nın özellikleri iyilik ve adalet olarak düşünülmekte; Tanrı’nın hâkimiyeti, bağışlayıcılığı ve Baba oluşuna vurguda bulunulmaktadır. 15-16 yaşlarındaki çocuklarda ise, Tanrı’nın güç ve güzellik sıfatları baskın görünmektedir. Bu dönem Tanrı tasavvurlarında sevgi, dua, bağlılık, güven, diyalog, şüphe, terk etme ve korku ön plana çıkmaktadır.
Yahudilikteki Tanrı tasavvuru aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?
Yahudilikte Tanrı, sadece Yahudilerin Tanrısıdır.