Hangi tarzda din değiştirmeler doğrudan doğruya beyin yıkama yöntemiyle ya da dolaylı olarak sosyal baskı ve zorlamalarla olur?
Cebrî (zorlama) tarzda din değiştirmeler, doğrudan doğruya beyin yıkama yöntemiyle çok ender olarak görülebileceği gibi, dolaylı olarak sosyal baskı ve zorlamalarla da olabilir.
Dinin ve Tanrı tasavvurunun kökleri hangi duyguda gizlidir?
Çocuğun tasavvurlarının oluşumuna kaynaklık eden anne ve baba, onun ilk Tanrı tasavvurlarının da en derin ve en önemli kaynağıdır. Her ihtiyacı olduğunda annesini yanında bulması, çocukta temel güven duygusu geliştirir Dinin ve Tanrı tasavvurunun kökleri bu duyguda gizlidir. Tanrı tasavvuru, bu dönem boyunca anneyle yaşanan ilişkinin bütün niteliklerini taşır.
I. İmanın bir iç-güdü olduğu görüşüII. İmanın, iç-güdülerin yönlendirilip olgunlaştırılması sonucu ulaşılan insani bir gelişim olduğu görüşüIII. İmanı, insanın sonsuz olanla karşılaşmasının sonucu olarak gören ve onu sonsuzluk duygusuna dayandıran görüşIV. İmanın, aslında sonlu olanı idrak olduğu görüşüV. İmanın, varlığı idrak olduğu görüşüYukarıda verilenlerden hangisi/hangileri Batı’ya göre imanın psikolojik kaynakları ile ilgili varsayımların arasındadır?
Batı düşüncesinde, imanın psikolojik kaynakları konusunda bazı görüşler şunlar: 1. Biyolojik temeli esas alan görüşte, imanın bir iç-güdü olduğu ileri sürülmektedir. Bu görüşü savunanların geldiği son nokta “inanç geni”dir. 2. İmanın, iç-güdülerin yönlendirilip olgunlaştırılması sonucu ulaşılan insani bir gelişim olduğu yolundaki varsayımdır. 3. İmanı, insanın sonsuz olanla karşılaşmasının sonucu olarak gören ve onu sonsuzluk duygusuna dayandıran görüş. 4. Önceki görüşün tam tersi bir iddiayı savunarak, imanın aslında sonlu olanı idrak olduğu görüşü. Buna göre, insanın sonsuzu idrak etmesi için öncelikle kendi sonluluğunun farkında olması gerekir. 5. Sonuncusu ise, imanın, varlığı idrak olduğu yönündeki görüştür.
Anlamsızlık, hedefsizlik ve güçsüzlük dinî değişimden önce bireyin yaşadığı en önemli beş problemden hangisi içerisinde değerlendirilir?
Anlamsızlık, hedefsizlik, güçsüzlük dinî değişimden önce bireyin yaşadığı en önemli beş problemden ruhsal problemler çerçevesinde değerlendirilir.
Araştırmalara göre Türkiye’de İslam’dan Hristiyanlığa dönen bireyler üzerinde aşağıdaki faktörlerden hangisinin daha etkili olduğu söylenebilir?
Türkiye’deki İslam’dan Hiristiyanlığa dönenler üzerinde yapılan araştırmalar ekonomik ve duygusal faktörlerin daha çok etkili olduğunu göstermektedir. Maddi çıkar sağlama önemli bir etken olarak belirmektedir. Misyonerler tarafından özellikle ekonomik yardım ve destekler önemli oranda kullanılmaktadır.
Aşağıdakilerden hangisi duanın sözcük anlamlarından biridir?
Dua sözlükte, “çağırmak, davet etmek, yardım istemek” anlamlarına gelmektedir. Terim olarak dua, inanan kişinin Allah’la iletişim kurması, O’na yalvarışı ve yakarışı ve O’ndan yardım dilemesidir.
Dinî uygulama ve ifadelerin küçük çocuklarda taklit ve model alma yoluyla geliştiği ödül ve ceza ile pekiştirildiği teori aşağıdakilerden hangisidir ?
Bilişsel Gelişim Teorisi : Çocuklar büyüdükçe, Tanrı hakkındaki somut düşünceler gittikçe daha soyut, daha kavramsal ve daha sembolik bir şekle dönüşme eğilimindedir.
Sosyal Öğrenme Teorisi : Dinî uygulama ve ifadelerin küçük çocuklarda taklit ve model alma yoluyla geliştiği ödül ve ceza ile pekiştirildiği söylenebilmektedir.
Duygusal İlişki Teorisi : insanların dindarlığı, kısmen de olsa çocukluk dönemi bağlanma ilişkileri tarafından belirlenmektedir. Birçok araştırma, dinî inancı kaybetmenin ana-baba ile ilişkilerin kötü olmasıyla yakından ilişkili olduğunu, hatta ateizm ile agnostisizmin kaçınımlı bağlanma örüntüsünün doğrudan yansıması olabileceğini ortaya koymuştur.
Baldwin Teorisi: Baldwin’in dinî gelişim teorisinin ana teması, bağılılık ve gizem vasıtasıyla Tanrı anlayışının değişmesi ve gelişmesidir.
Harms Teorisi : Dini, dinlerin sembolleri ve tecrübe etmedikleri halde hakkında bilgi sahibi oldukları yabancıların, ilkel kültürlerin veya eskilerin dinleri olarak düşündükleri kültler vasıtasıyla ifade etmektedir.
..........kelime olarak dönmek, vazgeçmek anlamına gelmektedir. Dindekianlamı ise, bireyin dince uygun görülmeyen bir davranıştan geri dönmesi,vazgeçmesi ve bir daha o davranışı yapmayacağına dair söz vermesidemektir.
yukarıda boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
Tövbe, kelime olarak dönmek, vazgeçmek anlamına gelmektedir. Dindekianlamı ise, bireyin dince uygun görülmeyen bir davranıştan geri dönmesi,vazgeçmesi ve bir daha o davranışı yapmayacağına dair söz vermesidemektir. doğru cevap A'dır.
Rizzuto, Tanrı tasavvuru alanında önemli ve kabul edilebilir tezler ileri sürmüştür. Ona göre, Tanrı tasavvurunun oluşumunda ana baba imajları başat rol oynar, çünkü çocuğun ilişki kurduğu ilk insanlar annesi ve babasıdır, zira Tanrı görülmezdir. Dolayısıyla Tanrı’dan bahsedilerek büyütülen çocuğun duygularının tümü, Tanrı’nın güçlü, saygın, her şeyi yöneten ve her yerde olduğu şeklindedir. Çocuk, edindiği deneyimlerin neticesi olarak bu niteliklere sahip sadece iki insan tanır: annesi ve babası. Bu nedenle çocuğun Tanrı tasavvuru, uygun anda en önemli ebeveyn imajını kullanır ve malzemenin tümünü veya çoğunu resmeder. Verilen maddelerin hepsi tanrı tasavvurunda ialenin önemli yer almasına sebep olan durumlardır.
Aşağıdakilerden hangisi vahiy kaynaklı dinlere mensup olan toplumlarda Tanrı tasavvuru ilgili ortak anlayışla uyuşmayan bir durumdur?
Vahiy kaynaklı dinlerde Tanrı, insanla ve evrenle ilişkili, bilinçli ve faal bir varlıktır. Çeşitli sıfatları ve isimleri mevcuttur. Ezeli ve ebedidir. Her şeye kadirdir. Her şeyi bilir. Evreni ve evrenin içerdiği her şeyi yaratan, her yerde hazır ve nâzır, hayatı ihsan eden, merhametli ve bağışlayıcıdır. Aşkın ama aynı zamanda içkindir. Hesap gününde tüm insanlığın adil yargıcı, ebedi mükâfatı veya cezayı veren tek varlıktır. Ancak tarihsel ve kültürel planda zamanla farklı anlayış ve yorumlar ortaya çıkmıştır. Mesela Hristiyanlıkta genellikle diğer din ve kültürlerde olmadığı şekilde, Tanrı’nın “baba”lık sembolüne, büyük bir ayrıcalık tanınmıştır. Bu durum vahiy kaynaklı dinlere mensup olan toplumlarda Tanrı tasavvuru ilgili ortak anlayışla uyuşmayan bir durumdur.
Aşağıdakilerden hangisi anne ve baba imajlarında, Tanrı tasavvuruna aktarımı söz konusu olan bir özelliktir?
Her ihtiyacıolduğunda annesini yanında bulması, çocukta temel güven duygusu geliştirir Dinin ve Tanrı tasavvurunun kökleri bu duyguda gizlidir. Tanrı tasavvuru, bu dönem boyunca anneyle yaşanan ilişkinin bütün niteliklerini taşır. Bu, belki de çoğu insanın niçin Tanrı’ya gerçek bir güven duyduğunu ve önemli imtihan ve sıkıntı anlarında ondan yardım dilediğini açıklayabilir. Doğru cevap A'dır.
Okul öncesi çocukların dinî sembollere, öğretilere ve pratiklerin etkisine açık bırakılması, hemen hemen tamamen ailenin denetimi altındadır. Bu yüzden anne babalar, çocuklarının dinden ne anlayacaklarını belirlemede büyük etkiye sahiptir. Diğer insanların farklı inançları ve davranışları fikri, küçük çocuğun zihninde canlı bir seçenek değildir. Zira onlar, herkesin kendileri gibi inandığı ve davrandığını zannetmektedirler.Erken çocukluğun tek boyutlu bu zihni bakış açısı, çocuklar okula başladıkları zaman değişmektedir.
Aşağıdakilerden hangisi tanrı tasavvurunu tanrı kavramından ayıran ve tanrı tasavvuruna ait olan temel farklılıktır?
Psikolojik düşüncede, Tanrı kavramı (god concept) ile Tanrı tasavvuru (god image: god representation) arasında ayırım yapma yönünde güçlü bir eğilim bulunduğu görülmektedir. Tanrı kavramı, bilişsel veya teolojik Tanrı anlayışına göndermede bulunurken; Tanrı tasavvuru, bireyin Tanrı’yı duygusal olarak tecrübe etmesidir.
Aşağıdakilerden hangisi bir Din değiştirme sonuçlarından değildir?
Dinî değişmeler bireye yeni bir kimlik kazandırmakta, onun hayata bakışını, hayata yüklediği anlamı değiştirmekte, çevresindeki kişilerle ilişkilerinde farklılaşmalara neden olmaktadır.
Batı’daki Yeni Dini Hareketleri inceleyerek bir din değiştirme süreç modeli geliştiren bazı araştırmacılara göre din değiştirmede kaç süreç vardır?
Batı’daki Yeni Dini Hareketleri inceleyerek bir din değiştirme süreç modeli geliştiren bazı araştırmacılara göre din değiştirmede yedi süreç söz konusudur. doğru cevap B'dir.
Anlamsızlık, hedefsizlik, güçsüzlük dinî değişimden önce bireyin yaşadığı en önemli beş problemden ruhsal problemler çerçevesinde değerlendirilir. Diğer seçeneklere bakıldığında daha somut şeylerden bahsederken anlam, güçlü olup olmama gibi konular daha soyuttur. Buradan hareketle cevap E seçeneğidir.
İmanda kabul ve tasdikle alakalı aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Tasdikin sadece dil ile ifadesi yeterli olmayabilir. Bunun kalben de gerçekleşmesi gerekir (Hucura^t, 49/14). İçinde Allah’ı hissetmeye başlayan insan, kendiliğinden O’na doğru yönelir, varlığını ve iradesini kavrar ve rıza ile O’na karşılık verir.