Din Sosyolojisi
Deneme Ara Sınavı 15
1.

 “Toplum, birbirlerine bağımlı olan ve her biri, meydana getirdiği bütünün daha iyi uyumunu sağlamak için belli işlevlere sahip olan öğelerden meydana gelir. Sözü edilen öğeler, işlevsel bir bütünleşme içinde toplumu meydana getirir.” Sözkonusu yaklaşım toplumsal değişim kuramlarından hangisine aittir?

 

Doğru Cevap: "B" Yapısal-işlevsel  
Soru Açıklaması

Orta boy kuramlar kapsamında değerlendirilebilecek olan Yapısal-işlevsel Yaklaşım, bir ölçüde büyük boy kuramların geniş zamanlı toplumsal değişim perspektiflerine bir tepki olarak kendini gösteren orta boy kuramların öncülüğünü yapmaktadır. Bu yaklaşıma göre toplum, birbirlerine bağımlı olan ve her biri, meydana getirdiği bütünün daha iyi uyumunu sağlamak için belli işlevlere sahip olan öğelerden meydana gelir. Sözü edilen öğeler, işlevsel bir bütünleşme içinde toplumu meydana getirir. 

2.

 “Bir din, kutsal şeyler, yani ayrı tutulan ve yasak kabul edilen şeylerle ilgili inanç ve pratiklerden ibaret birleşik bir sistemdir. Bu inanç ve pratikler, onları kabul eden kimseleri kilise denen manevi bir topluluk halinde bir yere toplar. Tarifimizde yer alan ikinci unsur, birincisinden daha az önemli değildir. C¸ünkü din fikrinin, kilise fikrinden ayrılamayacağını göstermekle dinin gayet ortak bir şey olduğunu hissettirir.”

Yukarıda verilen din tanımı aşağıdaki düşünürlerden hangisine aittir?

Doğru Cevap: "A" Emile Durkheim
Soru Açıklaması

Dini^ fenomenlere oldukça ilgi gösteren ve dini davranışı, toplumsal hayatın yapısal elementlerinden biri olarak yorumlayan Durkheim'in din tanımı, kutsala işaret etmesi nedeniyle kısmen substantiyel özelliğe de sahiptir, ancak daha çok işlevsellik içermektedir; çünkü daha çok dinin sosyolojik düzlemde işlevsel yönüne vurguda bulunmaktadır; hatta bu tanımda kutsalın da işlevsellikle izah edildiği söylenebilir. Durkheim'de kutsal daha ziyade dikey, aşkın bir kategoriye oranla yatay, dünyevi^ bir kategori olarak nitelenmiştir. Bu kategori, özellikle kutsal cemaat olarak profan topluma karşı, dinin kendini sınırlaması biçiminde ortaya çıkar. Tanımdan anlaşıldığı kadarıyla Durk- heim, profan ile kutsal arasındaki ayrımdan hareket etmekte ve dini sosyal işlevleri açısından ele almaktadır. Verilen tanım da Durkheim’a aittir. 

3.

Din ve insan ile ilgili olarak verilen ifadelerden hangisi yanlıştır?

 

Doğru Cevap: "A" Herhangi bir dine mensup olmayan birçok toplum vardır.  
Soru Açıklaması

İnsan, tabiatı gereği dindar bir varlıktır. İnsan, yine İbn Haldun’un ifade ettiği gibi tabiatı gereği sosyal bir varlıktır. O halde din de tabiatı gereği toplumsal bir olgudur. Bu çıkarıma mantıksal olarak ulaşılabilmektedir, ama tarihsel ve sosyolojik olarak insanın dindar ve toplumsal bir varlık, dinin de toplumsal bir fenomen olduğu açıkça gözlenebilmektedir. Din, farklı bireysel düzlemlerde, ama toplumda, toplumsal olarak yaşanmakta, kolektif bir biçimde, toplumsal hayatın ayrılmaz bir parçası olarak tecrübe edilmektedir. Tek tek bireylerden dinsiz veya inançsız olmayanların olduğu veya olabileceği tartışılabilse de, herhangi bir toplumun ve toplumsal hayatın bütünüyle dinsiz veya inançsız olduğu ya da olabileceği tartışılamaz; çünkü tarihte ve günümüzde, yapılan bilimsel araştırmaların da gösterdiği gibi böyle bir toplum var olmamıştır. Hangi din ve inanç olursa olsun, bu din ve inanç nasıl yaşanırsa yaşansın, her toplum mutlaka dine veya dinlere mensuptur. 

4.

I. Substantif tanımlarII. Nesnel tanımlarIII. Fonksiyonel tanımlarIV. İçsel tanımlarVerilenlerden hangileri din sosyolojisi literatüründe dinle ilgili tanımlara ait kategorilerdendir?

Doğru Cevap: "B" I-III
Soru Açıklaması

Din sosyolojisi literatüründe din tanımlarının genel olarak iki kategoride toplandığı, din tanımlama işinde din sosyologları tarafından iki ana strateji izlendiği söylenebilir. Bunlardan biri, substantif tanımlar, diğeri ise fonk- siyonel tanımlardır. Dinin dar tanımları denilebilecek substantif (özsel) tanımlar, dinin ne olduğunu, dinin geniş tanımları denilebilecek fonksiyonel (işlevsel) tanımlar ise, dinin ne yaptığını tespit ve tasvir etmeye çalışırlar. 

5.

 “Sosyoloji” terimini ilk defa kullanan sosyolog aşağıdakilerden hangisidir?

 

Doğru Cevap: "C" Aguste Comte  
Soru Açıklaması

Sosyolojinin sistemleşmesi, kurumsallaşması ve kendini ‘felsefe’den sıyırarak bağımsız bir bilim haline gelmesi 19. yüzyılın ortalarında gerçekleşmiştir. İlk defa Aguste Comte (1839) tarafından kullanılan sosyoloji kelimesi, Latince “socio” (toplum) ve Grekçe“logie” (bilim) kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmiştir. 

6.

Aşağıdakilerden hangisi modern/seküler dünyada din–toplum ilişkileri konusunda yeni yaklaşımlar sergileyen önemli sosyologlar arasında yer almaz?

 

Doğru Cevap: "E" Le Bras
Soru Açıklaması

yüzyılın ikinci yarısından günümüze gelinen süreç içerisinde, din sosyolojisi alanında öncekilerden farklı olarak, özellikle modern/seküler dünyada din–toplum ilişkileri konusunda yeni yaklaşımlar sergileyen önemli sosyologlar Thomans Luckmann, Peter L. Berger, Robert N. Bellah, Clifford Geertz, Bryan S. Turner, Charles Y. Glock, Jose Casavova ve Grace Davie gibi isimlerdir. 

7.
Aşağıdakilerden hangisi modern sosyoloji ve dolayısıyla din sosyolojisinin doğuşuna etki eden faktörlerden biri değildir?
Doğru Cevap: "A" Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşü
Soru Açıklaması
.
8.

Hangi sosyal bilimci, toplumsal değişim fenomenine evrimci bir bakış açısıyla yaklaşmamıştır?

 

Doğru Cevap: "D" Gordon Childe  
Soru Açıklaması

Evrimci Kuramlar, insanlık tarihini, genellikle kendi içinden meydana gelen birikimler sonunda ortaya koyduğu gelişmenin bir sonucu olarak görürler. Bu kuramlar, genellikle doğrusal bir yönde daima daha fazla karmaşıklık ve uyum yeteneği doğrultusunda gelişen,  düzgün ve birikimsel bir değişim ana fikrinde ifadesini bulur. Bu yaklaşımlar, toplumsal değişimi, düz çizgisel bir ilerleme ile izah ederler. Şu hâlde bu modellere göre evrim, kendi kendine değişen, geriye dönüşü olmayan, doğrusal, sürekli yenilik ve farklılık oluşturan bir yön çizmektedir. Auguste Comte (1798-1857), Herbert Spencer (1820-1903), Emile Durkheim, Gordon Childe (1892-1957), Morgan (1818-1881), Neil Smelser (1930- ), Moore, Levy, J. Steward (1902-1972), M. D. Sahlins, L. White (1900-1975), E. R. Service gibi sosyal bilimciler, toplumsal değişim fenomenine evrimci bir bakış açısıyla yaklaşmışlardır. Bu sosyal bilimcilerden bir kısmı, klasik tek çizgili evrim anlayışına sahipken, bir kısmı ise çok çizgili evrim anlayışına sahiptirler. 

9.
“İnsan tabiatı gereği sosyal bir varlıktır” diyen toplum bilimci aşağıdakilerden hangisidir?
Doğru Cevap: "B" İbn Haldun
Soru Açıklaması
.
10.

Dinin, Allah tarafından vahiy yoluyla ve peygamberleri aracılığıyla va’ z edilen ve bağlılarını dünya ve ahirette mutluluk ve kurtuluşa götüren, inanç ve amellerden oluşmuş bir kurum olduğunu iddia eden grup kim olabilir?

 

Doğru Cevap: "D" Kelamcılar  
Soru Açıklaması

Din üzerine yapılan tanımlardan her biri, dinin belli bir yönüne veya bazı yönlerine dayanmaktadır. adamları dinin kültürel tarafına ağırlık vermekte, bazıları aşkın boyutunu öne çıkarmaktadır. Bir psikolog dini çok kere yaşanan bir tecrübe; bir sosyolog sosyal bir kurum; bir kelamcı akıl ve nakille müdafaa edilebilen bir sistem olarak görür. İslam kelamcılarına göre din, Allah tarafından vahiy yoluyla ve peygamberleri aracılığıyla va’ z edilen ve bağlılarını dünya ve ahirette mutluluk ve kurtuluşa götüren, inanç ve amellerden oluşmuş bir kurumdur.

11.

Ülkemizde tarihi sosyolojik açıdan ele alan ilk tarihçi aşağıdakilerden hangisidir?

 

Doğru Cevap: "C" Ahmet Cevdet Paşa  
Soru Açıklaması

A.Cevdet Paşa, tarihi sosyolojik açıdan ele alan ilk tarihçidir. 

12.

Aşağıdaki eşleşmelerden hangisi yanlıştır?

 

Doğru Cevap: "B" Anayasada laiklik ilkesi açıkça belirtilmeyen (laik) model-Fransa  
Soru Açıklaması

Fransa “Anayasada laiklik ilkesinin açıkça kabul edildiği model”i benimseyen ülkeler arasında yer almaktadır. 

13.

Farabi’ye göre “şaşkın toplum” hangi özeliğe sahiptir?

 

Doğru Cevap: "D" Hiçbir hedefi olmayan bozulmuş toplumlardır.  
Soru Açıklaması

 ‘Şaşkın toplum’, hiçbir hedefi olmayan bozulmuş bir toplumdur. Farabi’nin de ortaçağdaki çoğu İslam bilgini gibi organizmacı bir toplum anlayışına sahip olduğu belirtilmelidir. Ona göre erdemli toplum, sağlıklı bir vücuda benzemektedir. Nasıl ki, bir vücutta kalp ile ona yardımcı olan ve önem dereceleri oldukça farklı pek çok organ varsa toplumlar da böyledir. 

14.

“Toplumbilimsel Düşün” başlığıyla Türkçeye çevrilen “Sociological Imagination” adlı eserinde 19. yüzyıl sosyal bilim anlayışına egemen olan “dinin ölümü ya da yok oluşu”na işaret eden düşünür aşağıdakilerden hangisidir?

Doğru Cevap: "E" C. Wright Mills
Soru Açıklaması

C. Wright Mills, “Toplumbilimsel Düşün” adlı eserinde 19. yüzyıl sosyal bilim anlayışına egemen olan “dinin ölümü veya yok oluşu” anlayışını “Dünya bir zamanlar düşünce, pratik ve kurumsal form alanlarında kutsal ile doluydu. Reformasyon ve Rönesans’tan sonra modernleşme güçleri bütün dünyayı sardı ve modernleşme ile eşzamanlı tarihsel süreç olan sekülarizasyon kutsalın baskınlığını gevşetti. Özel alan hariç, kutsal, zamanla bütünüyle yok olacaktır.”, sözleriyle açıklar. 

15.

Aşağıdakilerden hangisi dinin toplumsal boyutunu, sosyal gerçeklik olarak ele alıp inceleyen din sosyolojisinin edindiği yaklaşımlardan biri değildir?

 

Doğru Cevap: "A" Tamamen tümevarımcı bir yöntemsel anlayış benimsemesi  
Soru Açıklaması

Sosyoloji gibi, din sosyolojisi de tümevarımcı (özelden genele, parçadan bütüne, tikelden tümele varmak için kullanılan akıl yürütme) yöntemi kullanan, tümden gelimi (genelden özele, bütünden parçaya gidiş yöntemi) de yeri geldiğince uygulayan, sosyal olay ve olguları neden-sonuç bağlamı içinde ele alan, çok faktörlü çoğulcu yaklaşımı esas alan bir bilimdir. 

16.

Din sosyolojisi aşağıdaki durumlardan hangisine odaklanmaktadır?

Doğru Cevap: "D" Dine mensup bireylerin toplumsal evren içindeki etkileşimine
Soru Açıklaması

 Ekonomi, merkezî dikkatini, insanların yeryüzünde yaşayabilmek için istedikleri maddî şeyler üzerine yoğunlaştırır.  Tarih, geçmiş olay ve eylemlerle ilgilenirken, antropoloji farklı toplumların kültürlerine odaklanır. Siyaset bilimi, siyasal davranış ve sistemleri, iktidarla ilgili tutum ve eylemleri konu edinir. Sosyoloji insan birlikteliği gerçeğine odaklanır. Dine sosyolojik bakışa gelince, o da dini, o dine mensup bireyleri, toplumsal evreninden soyutlayarak değil, tersine toplumsal evren içinde etkileşim halindeki durumuyla ele almayı gerektirir.

17.

 “Din, bir varlık bilinci, aidiyet bilinci, birlikte var ve taraf olma bilinci kazandırmadır.” cümlesi dinin toplumsal işlevlerinden hangisini kapsamaktadır?

 

Doğru Cevap: "B" Kimlik  
Soru Açıklaması

Dinin etkili sosyal işlevlerinden biri de kimlik, bir varlık bilinci, aidiyet bilinci, birlikte var ve taraf olma bilinci kazandırmadır. Din, insanın kim olduğunu ifade eden şeyi tanımlayan sosyal bir rol veya durumda o insanın benine uygun düşen bir anlamlar seti olan kimliğin bir kontrol sistemi olarak işlev görmesinde rol oynar. 

18.

Sistematik ve bağımsız din sosyolojisinin de kurucusu kabul edilen bilim adamı aşağıdakilerden hangisidir?

 

Doğru Cevap: "B" Max Weber  
Soru Açıklaması

20. yüzyılın başlarında, aynı zamanda sistematik ve bağımsız din sosyolojisinin de kurucusu kabul edilen Max Weber, kendisinden öncekilerin aksine din sosyolojisinin görevinin, dinin özünü, kaynağını, doğasını veya dini değerlerin doğruluk ve yanlışlığını araştırmak olmayıp, din-toplum ilişkileri bağlamında, din ile diğer sosyal kurumlar arasındaki karşılıklı etkileşimi, dini inançlardan kaynağını alan sosyal davranışların incelenmesi olduğunu söyleyerek yeni bir sosyoloji anlayışının öncülüğünü yapmıştır. 

19.

Aşağıdakilerden hangisi dinin sosyolojik anlamlarından biri değildir?

 

Doğru Cevap: "E" Din sosyal ilişki biçimlerine, mevcut sosyal düzen ve düzenlemelere, kurumlara, kurumların işleyişlerine etki etmez.  
Soru Açıklaması

Din, meşrulaştırıcı niteliğiyle sosyal ilişki biçimlerini, mevcut sosyal düzen ve düzenlemeleri, kurumları, kurumların işleyiş biçimlerini haklılaştırıp geçerli kılar. 

20.

İnsanın toplumsal hayatından dinin çıkarılması, bireysel alanda var olması durumu aşağıdaki kavramlardan hangisiyle ifade edilir?

 

Doğru Cevap: "B" Sekülerleşme  
Soru Açıklaması

İnsanın toplumsal hayatından dinin çıkarılması, bireysel alanda var olması durumu genel olarak “sekülerleşme” olarak adlandırılır. 

TEST BİTTİ.
CEVAPLARINIZI KONTROL EDİNİZ.