Aşağıdakilerden hangisi İslam’da, tek taraflı irade ile evliliği sonlandırma (boşama) yetkisinin erkeğe verilmiş olmasının nedenlerinden biri değildir?
İslam’ da, tek taraflı irade ile aile birliğini sonlandırma yetkisi (talak/boşama) ilke olarak erkeğe verilmiştir. İslam alimleri boşama yetkisinin kocaya tanınmasını, bazı a^yet ve hadislerden hareketle, hak-yetki dengesi ve yaradılıştan sahip olunan özellikler (fıtrat) çerçevesinde değerlendirirler. Aile birliğinin kuruluşu, devamı ve sonlandırılması aşamalarının tamamında, eşin ve tüm aile fertlerinin geçimini sağlama sorumluluğu erkeğe/kocaya yüklenmiştir. Ayrıca erkekler, kadınlara nispetle duygu yönetiminde daha başarılıdırlar. Fakat tüm bunlar erkeğin Allah katında daha öncelikli olduğu anlamına gelmemektedir. Doğru cevap B'dir.
Herhangi bir sağlık problemi nedeniyle yumurta ve spermi zarar görebilecek kişi daha sonra çocuk sahibi olabilmek için hangi yola başvurmalıdır?
Erkek olsun kadın olsun bazı insanlar herhangi bir nedenle olgunluk çağında veya daha sonraki dönemlerde kendi sperm veya yumurta hücrelerini kaybedebilmektedir. Mesela üreme çağında ortaya çıkan bazı kanser türleri böyle sonuçlar doğurmaktadır. Çünkü bu hastalıklara yakalanan kişilere uygulanan ışın tedavisi veya kemoterapi gibi tedaviler bazı vakalarda tedavinin özelliğine göre spermin veya yumurtanın bir daha hiç üretilemeyecek şekilde tahribine yol açmaktadır. Böyle durumda olan bazı hastalar tedavi öncesinde sperm ya da yumurta hücrelerinin gelişmiş tekniklerle dondurularak saklanmasını istemektedirler. Böylece tedavi sonrasında kendi sperm ve yumurtalarıyla çocuk sahibi olma imkânı elde etmeyi amaçlamaktadırlar. Doğru cevap C seçeneğidir.
Namaz ruhun ………………………………… arınmasını, zekât da malın …………………………………. ifade etmektedir. Boşluklara gelecek olan kelimeler aşağıdaki şıklardan hangisinde doğru bir sıralamayla verilmiştir?
Namaz ruhun kötülüklerden arınmasını, zekât da malın temizlenmesini ifade etmektedir. Kur’an namaz ve zekâta temel ve belirleyici noktalarla değinmekte, detayları Hz. Peygamber açıklamaktadır. Doğru cevap A'dır.
Haramlık, bir şeyin özü ve mahiyeti itibariyle kötülük ve zarar içermesinden kaynaklanıyorsa buna li aynihî veya lizâtihî haram (ölmüş hayvan eti yemek, şarap içmek gibi), dış etkilerden ve harama sebep olmaktan kaynaklanıyorsa buna da li gayrihî haram denir.
Aşağıdakilerden hangisi fıkhın değişmeye elverişli olduğunu gösteren özelliklerinden biri değildir?
Fıkhın değişmeye elverişli olduğunu gösteren özelliklerinin başında İslâmdininin evrenselliği ve hükümlerinin esnekliği gelmektedir. Oysa Tamamlanmışlık ise bütünlüğe ulaşmış, kemâle ermiş olması hükümlerin değişmesine engel olarak gözüken hususlardan biridir. Doğru cevap E seçeneğidir.
İstihâle, hayvansal veya bitkisel bir ürünün bir halden başka bir hale geçmesidemektir. Bunun somut göstergesi ise, şekil ve isim değişikliğidir
Fıkıhta 5 temel unsurun koruma altına alınması amaçlanmıştır. ıstılahta bunlara "zaruriyat-ı hamse" denmektedir. aşağıda sıralanan unsurlar arasından hangisi sarhoşluk veren içkilerin yasaklanmasına gerekçe olarak gösterilir?
zaruriyat-ı hamseden olan aklın korunması prensibi sarhoşluk veren içkilerin haram kılınmasındaki gerekçedir.
Anne-babanın dini hükümlere uymayan taleplerinde çocuk nasıl bir tutum izlemelidir?
Anne-babanın arzu ve istekleri derhal yerine getirilir, incitilmemeye özengösterilir; fakat İslamî değerler ve hükümlerle çelişen taleplerine itaatedilmez. Çünkü Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak, anne-babanın hoşnutluğunu kazanmaktan önce gelir.
Aşağıdakilerden hangisi haram maddelerle tedavide faydalanılması özellikle yasaklanan hayvandır?
Haram maddeler denince özellikle domuzdan elde edilen ürünler ile alkollü ve uyuşturucu maddeler kastedilir. Doğru cevap B seçeneğidir.
Aşağıda verilenlerden hangisi günümüz fıkıh bilginlerinin istihale üzerine görüşlerinden biri değidir?
Aktif ötenazi İslam hukukuna göre bir tür cinayet olarak kabul edilmektedir. Pasif ötenazi de dini ve ahlaki değerler bakımından benzer özellikler taşımaktadır. Ancak Ahmed b. Hanbel gibi bazı alimler hastalıklara karşı sabrı tavsiye eden hadislere dayanarak hastanın tedaviyi kabul etmemesinin caiz olduğunu ileri sürmüşlerdir. Çağdaş dönemde bazı bilginler de bu görüşleri dikkate alarak bazı şartlar altında, kendilerinden ümit kesilmiş hastalarda hastanın veya velisinin isteği üzerine tedaviye son verilebileceğini belirtmişlerdir. Bu şartlardan önemlileri şunlardır: Hastalığın kesin tedavisinin bulunmaması, tıbbî bir müdahale durumunda tedavinin zararlı etkilerinin kesin olması ve hastalığın bulaşıcı nitelikte olmayıp etkisinin sadece hastada görülmesi.
Bu durumu bir tür pasif ötenazi olarak değerlendirmek mümkündür.
Otopsi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
Çağdaş İslam bilginlerinin çoğunluğu belirli şartlarla otopsinin her iki çeşidine de cevaz verirler. Adlî otopsi ile ilgili cevaz daha ziyade zaruret ilkesine dayandırılmaktadır. Bilimsel ve eğitim amaçlı otopsi ise dolaylı olarak bu ilkeye katılmaktadır. Otopsi konusunda İslam dininin öngördüğü değerler açısından bir fayda zarar muhasebesi yapılmakta ve yararlı yön diğerine tercih edilmektedir.
Hangi mezhepe göre yetişkin (bulûğa ermiş) kızlar, malî tasarruflardabulunabildiklerine göre, tek başlarına evlilik kararı da alabilirler; bunun içinvelilerinin izin ya da onayı gerekmez?
Hanefîlere göre yetişkin (bulûğa ermiş) kızlar, malî tasarruflarda bulunabildiklerine göre, tek başlarına evlilik kararı da alabilirler; bunun içinvelilerinin izin ya da onayı gerekmez. Aralarında Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelîmezheplerinin de bulunduğu çoğunluğa göre ise, yetişkin de olsa kızlar ancakvelileri aracılığıyla evlenebilirler. Bu mezheplere göre veli izni olmadan gerçekleşen evlilikler geçersizdir (bâtıl). Hz. Peygamber’in (s.a.), “Veli ve ikiâdil şahit bulunmadan nikâh olmaz”, “Velisinin izni olmadan evlenen kadının bu evliliği hükümsüzdür” şeklindeki açıklamaları, bu şartın hukukî dayanaklarını oluşturmaktadır. (Hadisler için bk. Buhârî, “Nikâh”, 36; Ebu Davud, “Nikâh”, 19).
Fıkıh bilginlerinin büyük çoğunluğuna göre, "eşyada asıl olan ibâhadır" ifadesi ne anlama gelmektedir?
Fıkıh bilginlerinin büyük çoğunluğuna göre, "eşyada asıl olan ibâhadır." Dolayısıyla dinî bir belirleme bulunmadığı sürece yasaktan ve haramdan söz edilemez. Yeme-içmeyle ilgili hususlar da, bu kural çerçevesinde değerlendirilir
Ulaşım araçlarındaki gelişme ve yerleşim merkezlerinin büyümesi yukarıdaki meselelerin hangisi ya da hangilerinin yeni şartlar ışığında yeniden ele alınmasını gerektirmiştir?
Ulaşım araçlarındaki gelişme ve yerleşim merkezlerinin büyümesi yolculuk mesafesi, namazların birleştirilmesi, uçakta ve otobüste namaz, mikat yerleri gibi meselelerin yeni şartlar ışığında yeniden ele alınmasını gerektirmiştir. Gök cisimlerinin hareketlerinin en ince detaylarına kadar hesaplanması, dinî günlerin ve vakitlerin hesapla tespiti tartışmalarını gündeme getirmiştir. Mal kavramında, ekonomik alt yapıda ve temel ihtiyaçlarda meydana gelen değişmeler zekâta tâbi yeni malların ortaya çıkmasına ve zekât nisap ve oranlarının yeniden tartışılmasına neden olmuştur.
Vakitle bağlantılı bir ibadet olan kurbanı, vakit içerisinde kesmeyip bedelini sadaka olarak vermek ya da canlı olarak bağışlamakla mükellef üzerinden sorumluluk düşmez. İslâm’da fakirlerin gözetilmesine yönelik zekât ve sadaka senenin herhangi bir anında icra edilebilmekte, fıtır sadakası ramazan ayında ifa edilmekte, ihtiyaç sahibi akrabanın nafakası sürekli verilmektedir. Kurban bunların dışında, hem bizzat kesenin kendisinin hem de akraba, arkadaş, komşu ve fakirin, kısaca herkesin yararlanabileceği bir ibadettir. Kurban ibadetinin icra edilişi değil sonuçları fakirleri ilgilendirmektedir. Amaç emre itaat, sonuç fakirlere yardımdır. Dolayısıyla, sadece sosyal dayanışma ve malî yardıma indirgenebilecek bir ibadet olmayan ve içerisinde bir takım hikmetleri barındıran kurban yerine başka bir ibadetin ikame edilmesi, mesela kurbanın parasının dağıtılması, fakirlere gıda yardımı yapılması, namaz kılınıp, oruç tutulması caiz görülmez.
Şafağı kaybolmasından ikinci fecrin doğuşuna kadar eda edilebilen namaz aşağıdakilerden hangisidir?
Yatsı namazı, şafağı kaybolmasından ikinci fecrin doğuşuna kadar eda edilebilir. Doğru cevap E'dir.
Aşağıdakilerden hangisi insanın ana karnından doğduğu ana kadara geçirdiği evreler sırasıyla bildirmektedir?
nutfe (sperm) olarak emin ve sağlam bir karargâha (rahime) koyduk. Sonra nutfeyi bir alaka (çengelli hücre topluluğu ) olarak yarattık; daha sonra o alakayı bir mudga (bellibelirsiz bir kütle) olarak yarattık. Ardından o mudgayı kemik olarak yarattıkve o kemilere et giydirdik.
Hukuken geçerli bir evlilik hayatı yaşadıktan sonra herhangi bir sebeple (ölüm, boşama, fesih, tefrik) evliliği sona eren kadının, başka birisiyle evlenebilmesi için mutlaka beklemesi gereken süreye ne ad verilir?
Hukuken geçerli bir evlilik hayatı yaşadıktan sonra herhangi bir sebeple (ölüm, boşama, fesih, tefrik) evliliği sona eren kadının, başka birisiyle evlenebilmesi için mutlaka beklemesi gereken süreye iddet adı verilir.
Ayetlerde, hangi evreden sonra, ana rahmindeki çocuğa ruhun üflendiği, bambaşka bir aşamaya girdiği belirtilmiştir?
Belirtmek gerekir ki canlılıkla ruhun üflenmesi aynı şeyler değildir. Canlılık spermde bile mevcuttur. Bu canlılık döllenmeden itibaren ayrı bir nitelik ve bütünlük kazanmakta ve safha safha oluşum ve yaratılışını tamamlamaktadır. Ayetler ceninin mudga aşamasından sonra bambaşka bir evreye girdiğini anlatmaktadır. İlgili hadislerin ifadelerinden ruhun da bu dönemlerde üflendiği anlaşılmaktadır. Doğru cevap D seçeneğidir.