Bu yaklaşım klasik fıkıh birikimi ve geleneğini büyük ölçüde yok sayan veya reddeden bir anlayışa sahiptir. Aslî kaynaklara dönüş çağrısını dillendiren ve ictihada aşırı vurgu yapan bu yaklaşım, fıkıh üretiminin ilk dönemlere gidilerek oradan yeniden başlatılması fikrini savunmaktadır.
Yukarıda açıklaması yapılan yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
Yeni selefîci yaklaşımlar: Bu yaklaşım klasik fıkıh birikimi ve geleneğini büyük ölçüde yok sayan veya reddeden bir anlayışa sahiptir. Aslî kaynaklara dönüş çağrısını dillendiren ve ictihada aşırı vurgu yapan bu yaklaşım, fıkıh üretiminin ilk dönemlere gidilerek oradan yeniden başlatılması fikrini savunmaktadır. Ancak bu düşüncede olanlar her ne kadar ictihada özel bir önem verseler de nasların lafzî (literal) anlamlarına sıkı sıkıya bağlılığı öngörerek onların mana ve maksatlarını ihmal etmektedirler. Bunun sonucu olarak sonradan ortaya çıkan ve nasların literal anlamlarına dahil olmayan pek çok yeniliği bid'at olarak değerlendirmektedirler. Gelenekten kopuk ve gerçekle irtibatı zayıf olan bu yaklaşım da günümüz fıkıh problemlerini çözmede yeterli bir yaklaşım olarak görülmemektedir.
I) Doğum kontrol yöntemleri,
II) İnsan kopyalaması,
III) Menkul kıymetlerin alınıp satılmasının islam dinine uygunluğu,
IV) Ötenazi,
V) Organ nakilleri,
Yukarıdakilerden hangisi biyoetik kapsamında ele alınan konulardandır?
Biyoetik kapsamında ele alınan konulardan bazıları şunlardır. İnsan hayatının başlaması ve sonlandırılması, doğum kontrol yöntemleri, yaşam kalitesi, yardımcı üreme teknikleri, genetik çalışmalar, insan kopyalaması, insanlar üzerindeki tıbbî deneyler, organ nakilleri, yapay organlar, ötenazi, yaşam, ölüm ve sağlık politikaları.
Diğer tüm seçenekler otopsinin caiz olma şartlarından biri iken E seçeneğindeki Otopsinin maddi bir menfaat karşılığında yapılması değil yapılmaması şartı söz konusudur.
23–27 Haziran 1980 Brüksel’de düzenlenen I. Avrupa İslam Seminerinde ağırlıklı olarak hangi konu ele alınmıştır?
Güneşin normalde bir günü oluşturan 24 saat içerisinde doğmadığı veya batmadığı ya da çok kısa süreliğine battığı bölgelerde namaz vakitleri neye göre tespit edilecektir? Ayrıca şafağın çok geç kaybolduğu yani güneşin batması ile yatsı namazının vaktinin girmesi arasında üç saat ve daha fazla bir süre bulunan bölgelerde yaşayanlar, yatsı namazının vaktini beklemekle ilave bir sıkıntı çekmiş ve buna bağlı olarak işlerinde verim kaybı yaşamış olmazlar mı? Bu konularla ilgili ayrıntıları tartışmak üzere 23–27 Haziran 1980 tarihlerinde vakit problemlerinin kısmen yaşandığı Brüksel’de I. Avrupa İslam Semineri düzenlenmiştir.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın en üst ilim, istişare ve karar organı olan kurul bir başkan ve kaç üyeden oluşur?
Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu: Diyanetİşleri Başkanlığı’nın en üst ilim, istişare ve karar organı olan kurul bir başkanve on beş üyeden oluşur. Kurul bünyesinde çok sayıda uzman da görev yapmaktadır. Kurul yeni ortaya çıkan ve önem arz eden dinî problemleri zaman zaman gündemine almakta ve bunlarla ilgili kararlar üretmektedir. Kurul ayrıca bu meselelerle ilgili kararlarında alt yapı oluşturmak amacıyla kimi zaman Diyanet Teşkilatından ve akademik çevrelerden ilim adamlarıyla ortak istişare toplantıları yapmaktadır. Daha sonra bu toplantılarda alınan yayımlayarak ilim dünyasının istifadesine sunmaktadır.
1. Evliliği, kocasının ölümü sebebiyle sona eren kadın; hamile değilse dört ay on gün, hamile ise doğum yapıncaya kadar bekler.2. Evlilik hayatı, eşinin boşaması, fesih ya da tefrik kararıyla sonlanmış kadın; adet/hayız görüyorsa üç kurû’, normal yaşta olmasına rağmen adet görmüyorsa veya menopoz evresine girmişse üç ay bekler.3. Eşiyle fiilî aile hayatı yaşamadan boşanmış kadın ise, beklemez.
yukarıda sıralanan boşanan kadının tekrardan evlenebilmesi için bir süre beklemesinin hükümleri sıralanmıştır. söz konusu bekleyişin fıkhi ıstılahtaki karşılığı aşağıdakilerden hangisidir?
söz konusu bekleyiş süresine iddet denmektedir.
Hz. Peygamber’in (s.a.), “Anne-babasından her ikisinin ya da birisinin yaşlılıkgünlerine erişip de, cenneti hak edemeyen kişiye yazıklar olsun!” şeklindekibuyruğu, hangi temel değer ile ilişkilidir?
Aile, anne-baba ve çocuklardan oluşan en küçük sosyal topluluk olarak tanımlanır. Ancak bu küçük üniteyi değerli kılan, ailenin üzerine oturduğu temelin de ifadesi olan, sevgiye dayalı huzur ve şefkat yuvası olmasıdır. Bu değerler üzerine oturan bir yuvada, herkes emanet duygusuna ve sorumluluk bilincine sahiptir. Müslüman bir ailede anne-baba, adeta üzerine titrenen, hizmetlerinin eksiksiz görülmesi için çocukların birbirleriyle yarış içerisinde olduğu, İslamî değerlerle çelişmediği sürece istekleri karşılanan ve itaatten ayrılınmayan baştacı değerlerdir. İslam’ın değerler sisteminde yaşlı ve hizmete muhtaç anne-baba, kişiye cenneti hak ettirecek büyük bir fırsat ve ilahî bir lütuf olarak görülür. Hz. Peygamber’in (s.a.), “Anne-babasından her ikisinin ya da birisinin yaşlılık günlerine erişip de, cenneti hak edemeyen kişiye yazıklar olsun!” şeklindeki buyruğu, bu hakikatin açık ifadesidir (Müslim, “Birr”, 9,10)
Kurban kesmedeki temel hedef aşağıdakilerden hangisidir?
Kan akıtmak kurbanının rüknü olarak kabul edilmektedir. Çünkü kurban kesmenin öncelikli amacı et elde etmek, onu ikram etmek veya ihtiyaç sahiplerine et dağıtmak değildir. Bunlar sonuçlardır. Temel hedef Allah’ın emrine itaatin bir göstergesi olarak belirli niteliklere sahip olan hayvanı kesmektir. Doğru cevap D'dir.
Fıkıh bilginleri arasında sınaî servetlerin % kaç oranında zekâta tâbi olması görüşü ağırlık kazanmıştır?
Para ve ticaret mallarına kıyasla, sanayi gelirlerinden de % 2,5 oranında zekât alınmalıdır. Bazı çağdaş fıkıh bilginleri tarafından benimsenen bu görüşün ayrıntılarında farklılıklar bulunmaktadır. Bazıları sınaî makinelerin net gelirinin % 2,5, bazıları ise sanayi sektöründe dönen sermaye + gelirin % 2,5 oranında zekâta tâbi olduğunu savunmaktadır. Genel olarak bu görüş sahipleri, üretim araçları ve bunların gelirini arazi ve arazi ürünlerine benzetmenin yanlış olacağını dile getirmektedirler. Çünkü toprak eskimezken, üretimde kullanılan makineler zamanla eskimekte ve teknolojinin gelişmesiyle değer kaybetmektedir. Bir de bunları yenileme zorunluluğu, makinelerin kullanılamaz hale gelme durumu birlikte dikkate alınarak % 2,5 oranının daha uygun olacağı ifade edilmektedir.
7 aylık hamile iken eşini bâin talakıyla boşayan kişi bir ay sonra trafik kazasında ölür. bu duruma göre boşanmış kadının iddet bekleme süresi ne kadardır?
Ölüm iddeti, kocası ölen kadının yeniden evlenebilmek için beklemek zorunda olduğu süredir. Bu süre, kamerî aylara göre 4 ay 10 gündür. Ayette şöyle buyurulur: "Sizden, ölen ve geride eş bırakan erkeklerin eşleri dört ay on gün iddet beklerler" (el-Bakara, 2/234). Diğer yandan kocası ölen kadın hâmile ise, bu takdirde iddeti doğumla sona erer. Bu konuyu çözümleyen ayet şudur: Hâmile kadınların iddeti doğum yapmalarıyla tamamlanmış olur" (et-Talâk, 64/4).
Evliliği, dince meşru kabul edilmeyen ilişkilerden ayıran temel husus nedir?
Evliliği, zina gibi dince meşru kabul edilmeyen ilişkilerden ayıran temel husus, akde bağlı açıklıktır. Zinanın temel karakteri gizli olması, evliliğin temel karakteri ise, toplumun bilgisi dahilinde yaşanan meşru bir ilişki olmasıdır. Doğru cevap E'dir.
Aşağıdakilerden hangisi İslam dinine göre şartsız/koşulsuz kesinlikle yanlıştır?
Aktif ötenazi İslam hukukuna göre bir tür cinayet olarak kabul edilmektedir
Aşağıdakilerden hangisi cem etme nedenlerinden birisi değildir?
Cem Etme Sebepleri; hac, yolculuk, yağmur, hastalık.
İslam Fıkıh Akademisi 1986 yılında Amman'da yaptığı toplantıda sun'î döllenme ve tüp bebekle ilgili caiz görülen ve görülmeyen uygulamaları belirlemiştir. Aşağıdakilerden hangisi caiz görülen uygulamalardan biridir?
Caiz Görülen Uygulamalar 2 türdür.
- Kocanın spermi ve karısının yumurtası alınarak dışarıda döllendirilmesi ve oluşan embriyonun aynı kadının rahmine yerleştirilmesi.
- Kocanın sperminin alınarak mikroenjeksiyon yöntemi ile karısının döl yatağı veya rahminde uygun bir yere yerleştirilmesi.
Kaybedilen ya da görevini yapamayan bir organın yerine canlı veya ölü bir vericiden alınan sağlam ve aynı görevi üstlenecek başka bir organın yerleştirilmesine ne ad verilir?
Organ nakli, kaybedilen ya da görevini yapamayan bir organın yerine canlıveya ölü bir vericiden alınan sağlam ve aynı görevi üstlenecek başka birorganın nakledilmesi işlemidir. Günümüzde organ nakli birçok organhastalığında alternatifi henüz geliştirilememiş bir tedavi yöntemi olarakyaygın bir şekilde uygulanmaktadır.
Aşağıdaki mezheplerden hangisinde yolculukta namazların cem edilebilmesinin yolculuğun yorucu olmasına bağlı olduğunu düşünmektedir?
Malikiler, yolculukta namazların cem edilebilmesinin yolculuğun yorucu olmasına bağlı olduğunu düşünmektedirler. Doğru cevap B'dir.
Aşağıdaki durumların hangisinde adli otopsi yapılmasına gerek yoktur?
Adli otopsi; kaza, intihar, cinayet gibi şüpheli ölüm olaylarında ölümün nedenini, tarzını ve zamanını belirlemek, delilleri ve ölenin kimliğini tespit etmek amacıyla yapılan özel bir otopsi tipidir. Bu tür otopsiler özellikle ceza davalarında çok önemli bir yere sahiptir. Ayrıca ölüm sebebinin ve zamanının tespiti miras davalarında olduğu gibi ölüme bağlı hukuk davaları açısından da önem taşıyabilir. Doğru cevap E seçeneğidir.
Aşağıdaki hayvanlardan hangisinin ölmüş etini yemek haramdır?
Dinî usûle uygun kesilmeden öldürülmüş ya da kendiliğinden ölmüş hayvanlar meyte grubuna girer. Mâide sûresinin üçüncü âyetinde bu durumun değişik şekillerde ortaya çıkabileceği ifadeedilmiştir. Bunlar, boğulmuş, sert bir cisimle vurularak öldürülmüş, yüksek bir yerden atılma veya düşme sonucu ölmüş, başka bir hayvanın darbesiyle ölmüş ve yırtıcı ya da pençeli hayvanların öldürüp parçaladığı hayvanın eti şeklinde belirtilmiştir. Aslında ölmüş hayvan sınıfına dahil olmakla birlikte balık ve çekirge ölüsü, Hz. Peygamber’in (s.a.) beyanıyla helal olan gıdalardan sayılmıştır.
İkindi namazını öğle namazı vaktinde veya yatsı namazını akşam namazı vaktinde kılmaya cem-i takdim denir. Öğle namazını ikindi, akşam namazını da yatsı namazı vaktinde kılmaya ise cem-i tehir adı verilmektedir. Cem bazen öğlen namazını geciktirip son vaktinde kılma ve hemen arkasından vakti girmiş bulunan ikindi namazını eda etme örneğindeki gibi sadece görünüşte olabilir. Buna şekli (sûrî) cem denmektedir. Fıkıh kitaplarında cem ifadesi ile kastedilen hakiki cemdir. Hakiki cem, öğle ve ikindi namazlarından birini diğerinin vaktinde kılmak veya akşam ile yatsı namazlarından birisini diğerinin vaktinde kılmaktır.
Dul bir kadının eş seçiminde veli izni şartı aşağıdakilerden hangisinde doğru bir biçimde verilmiştir?
Meşru nikâh akdi içinde evlilik hayatı yaşamış olan dul bir kadın, eşiniseçme konusunda tek başına yetkilidir. Onun, din ve ahlak bakımındanmeşru olan eş tercihine, şu ya da bu sebeple babası, dedesi, çocukları,kardeşleri de dahil herhangi bir şahsın müdahale etmemesi gerekir.