Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde Hz. Peygamberin sünnetinin farklı coğrafyalarda yaşayan milletleri birleştirici bir faydasından söz edilmektedir?
Farklı şartlarda ve farklı coğrafyalarda yaşayan müslümanlar arasındaki kültür birliğini, ortak zihnî tutum ve hayat tarzını sağlayan yegâne şey, Hz. Peygamber’in Sünneti’dir.
’’Şuzûz ‘’ ne demektir?
’’Şuzûz’’ kelimesi hadisin sened veya metin açısından aynı veya benzer muhtevadaki diğer rivayetlere aykırılık anlamı taşır.
Bir gün Hz. Peygamber eşlerinden birisine gizli bir şey söylemiş ve aralarında kalmasını tembihlemişti. Fakat o, bu sırrı Peygamber’imizin bir diğer eşiyle paylaştı. Hz. Peygamber durumu ilk eşine söyleyince o da “Sana bunu kim söyledi” diye şaşkınlığını dile getirdi. Buna karşılık Hz. Peygamber “Bilen ve her şeyden haberdâr olan Allah” cevabını vermiştir. Hz. Peygamber’in gizli bir şey söylediği eşi kimdir?
Hz. Peygamber’e Kur’ân dışında da vahiy geldiğini gösteren âyet ana hatları ile şu şekildedir: Bir gün Hz. Peygamber eşlerinden birisine (Hz. Hafsa) gizli bir şey söylemiş ve aralarında kalmasını tembihlemişti. Fakat o, bu sırrı Peygamber’imizin bir diğer eşiyle (Hz. Aişe) paylaştı. Hz. Peygamber durumu ilk eşine söyleyince o da “Sana bunu kim söyledi” diye şaşkınlığını dile getirdi. Buna karşılık Hz. Peygamber “Bilen ve her şeyden haberdâr olan Allah” cevabını vermiştir.
aşağıdakilerden hangisi Hz. Peygamber'den Abdullah b. Abbas'ın rivayet ettiği hadis-i şerifte Allah katında müslümanların rahmete en uzak olan üç grubundan birisidir?
Abdullah b. Abba^s (r.a.)’ın rivayet ettiğine göre, bir keresinde şöyle buyurmuşlardır: “Allah katında müslümanların rahmete en uzak olanı şu üç gruptur: Harem bölgesinde haksızlık yapıp masiyet işleyen (mülhid); İsla^m döneminde ca^hiliyye yol ve a^detlerini/sünnetini arayan (mübtağ) ve haksız yere kanını dökmek için masum bir insanın peşini kovalayan (muttalıb)
Hadis-i şerife göre eş seçiminde kadın hangi özelliğine göre bir tercih yapılması önerilmektedir?
Toplumun çekirdeğini oluşturmaya niyetlenen bir insan için, hayat boyu beraber olacağı eşini seçerken dikkatli davranması, hayırlı ve faziletli olanı bulmaya özen göstermesi, aile fertlerinin gelecekteki mutluluğu için son derece önemlidir. Bu noktaya işaret eden Hz. Peygamber (s.a.v.); “Kadın dört sebepten biri için alınır: malı, soyu, güzelliği ve dindarlığı. Sen (diğerlerini geç), dindar olanı seç. (Aksi halde) sıkıntıya düşersin” (Buhârî, Nikâh 16, hadis no:4802; Müslim, Radâ’ 15, hadis no: 1466) buyurmuşlardır.
İsnad zincirleri tetkik edilerek hadislerin Hz. Peygamber’e ulaşmasının ele alındığı ilme ne ad verilir?
Hadislerin Hz. Peygamber’e –sallallâhü aleyhi ve sellem- âidiyeti meselesi ile onların doğru anlaşılması ve yorumlanması, hadis ilminin iki temel unsurudur. Bu iki unsurun birincisi rivâyetü’l-hadîs, ikincisi ise dirâyetü’l-hadîs ilmi adını alır. Rivâyetü’l-hadis ilminde, isnad zincirleri tetkik edilerek hadislerin Hz. Peygamber’e ulaşması ele alınır. Dirâyetü’l-hadîs ilminde ise hadis metinlerinin mana ve maksatlarının anlaşılması (fehm), hüküm ve hikmetlerinin çıkarılması (istinbat) söz konusu edilir.
“Ey ilim sahipleri, ilimle amel ediniz! Âlim; önce bilen, sonra amel eden ve ilmi ameline uygun düşen kimsedir” diyerek ilim adamını tarif eden sahabi kimdir?
“İlim şehrinin kapısı” olan Hz. Ali (r.a.)’nin, tasnif dönemi hadis kaynaklarında geçen “ilim adamı” tarifi son derece önem arzetmektedir: “Ey ilim sahipleri, ilimle amel ediniz! Âlim; önce bilen, sonra amel eden ve ilmi ameline uygun düşen kimsedir”.
Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri sende tenkidini oluşturmaktadır?
Hadisin metin kısmını nakleden raviler ve sened üzerindeki inceleme "sened tenkidi"ni oluşturmaktadır.
Dinde uygulama ve ahlâk haline getirilip izlenen yol ve hadislerde ifadesini bulan nebevî yönteme ne ad verilir?
Hadis, Hz. Peygamberin sözü, fiili, takriri yani, sahâbenin yaptığını görüp de reddetmediği tutum ve davranışları, yaratılışı (fıtrî-fizyolojik özellikleri) veya ahlâkı ile ilgili intikal eden her türlü bilgi demektir. Sünnet ise, dinde uygulama ve ahlâk haline getirilip izlenen yol ve hadislerde ifadesini bulan nebevî yöntemdir.
Yukarıdaki ifadelerin hangisi ya da hangileri İslâm medeniyetinin Bilgi ve Düşünce geleneğini özgün kılan özellikler olarak ifade edilebilir?
Geriye doğru bakıldığında, İslâm medeniyetinin Bilgi ve Düşünce geleneğini “özgün” kılan üç önemli özelliğinden söz edilebilir: 1) İslâm inancı getirmiş olduğu gayet kapsamlı ve tutarlı bir varlık telakkîsi ile Müslümanlara yeni bir ben-idrâki sunmuştur. 2) Bu idrâkin oluşturduğu özgün prototip, bilgi üretimini yönlendiren ve şekillendiren bir ilmî geleneğin inşası konusunda bir başka prototipin çıkışına zemin hazırlamıştır. İslâm ilim geleneğinin doğuşu ve düşünce sisteminin bir model ve dünyagörüşü (paradigma) haline dönüşmesi, âlim prototipinin ortaya çıkışı ile berraklık kazanmıştır. 3) Özgün ben-idrâki ve ilmî önderlik prototipi, hem o güne kadar ortaya çıkan bilgi birikiminin yeniden örgülendirilmesi sürecini başlatmış hem de yeni bilgi disiplinlerinin ortaya çıkışını sağlamıştır. Modern zamanlara dek, asırlar boyu İslâm medeniyetini üstün ve güçlü kılan temel dinamik, bu üç düzlemin iç içe geçmiş tutarlı bütünlüğünden ibarettir.
“Sen onları dinlerine uyuncaya kadar, Yahudi ve Hiristiyanlar senden asla hoşnut olmayacaklar. (Resûlüm!) Onlara de ki: ‘Allah’ın hidâyeti (İslam) doğru yolun ta kendisidir’. Sana gelen bunca ilimden sonra eğer onların heveslerine uyarsan, artık senin için Allah’tan yana ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır”.
Yukarıda açıklanan ayet aşağıdaki sûrelerin hangisinin açıklamasıdır?
“Sen onları dinlerine uyuncaya kadar, Yahudi ve Hiristiyanlar senden asla hoşnut olmayacaklar. (Resûlüm!) Onlara de ki: ‘Allah’ın hidâyeti (İslam) doğru yolun ta kendisidir’. Sana gelen bunca ilimden sonra eğer onların heveslerine uyarsan, artık senin için Allah’tan yana ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır”. (el-Bakara)
İnsanların yaygın bir şekilde hadis diye söylediklerinin gerçekte ne olduğu araştırıldığı eser aşağıdakilerden hangisidir?
İsmâil b. Muhammed el-Aclûnî’nin (ö. 1162/1749) eserinin tam ismi Keşfü’lhafâ ve müzîlü’l-ilbâs amma’ş-tehara mine’l-ehadîs alâ elsineti’n-nas’dır. Bu isim kitabın yazılış amacını da ortaya koymaktadır. Zira başlıktan anlaşıldığına göre kitapta, insanların yaygın bir şekilde hadis diye söylediklerinin gerçekte ne olduğu araştırılmıştır. Dolayısıyla bu kitap, hadis olup olmadığında tereddüt edilen bir söz duyulduğunda ilk bakılması gereken eserlerden birisidir.
Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde Türk kültüründeki yerini göstermesi bakımından, atasözü haline gelerek günlük dile yerleşmiş olan hadislere örnek bir kullanım verilmiştir?
Aşağıdaki atasözleri hadislere örnek verilebilir
Temizlik imandandır, 3. İçki kötülüklerin anasıdır, 3. Uyku küçük ölümdür, 4. Cennet anaların ayakları altındadır, 5. Acele şeytandandır, 6. Sürüden ayrılanı kurt kapar, 7. Veren el alan elden üstündür, 8. Utanmadıktan sonra dilediğini yap, 9. Ev alma komşu al, 10. Alma mazlumun âhını çıkar âheste âheste, 11. Meyveli ağaç taşlanır, 12. Teyze ana yarısıdır.Hılfu'l Fudul'a hangi kabile katılmamıştır?
Abdullah b. Cüd’a^n’ın evinde toplanan Ha^şim, Muttalib, Esed, Zühre ve Teym oğullarından müteşekkil bir grup katılmakla birlikte Katafan oğulları katılmamıştır
Sözlükte “bilmek” anlamına gelen ve genellikle “bilgi, bilim” karşılığında kullanılan ilm (علم (kelimesi, isim, fiil, sıfat halleriyle ve türevleriyle, büyük çoğunluğu Allah Teâlâ’ya izafe edilmiş olarak Kur’ân-ı Kerîm’de .................................’e yakın yerde geçer. Bu sayı, bilginin ve bilme faaliyetinin Kur’ân mesajı bakımından önemini ortaya koymaktadır.
Yukarıda boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Sözlükte “bilmek” anlamına gelen ve genellikle “bilgi, bilim” karşılığında kullanılan ilm (علم (kelimesi, isim, fiil, sıfat halleriyle ve türevleriyle, büyük çoğunluğu Allah Teâlâ’ya izafe edilmiş olarak Kur’ân-ı Kerîm’de 770’e yakın yerde geçer. Bu sayı, bilginin ve bilme faaliyetinin Kur’ân mesajı bakımından önemini ortaya koymaktadır.
Hadislere farklı yaklaşım içinde olanlar yukarıda ifade edilenlerin hangisini veya hangilerini savunmaktadırlar?
Hadislere farklı yaklaşım içinde olanlar, her şeyin Kur’ân’da beyân edildiği, hadislerin de Kur’ân gibi korunma güvencesinin olmadığı ve başlangıçta yazılmadığı, insanları sadece Kur’ân’a yöneltmek gerektiği, Hz. Peygamberin hüküm koyma yetkisinin bulunmadığı ve gaybı bilemeyeceği, hadislerin çelişkiler yumağı görüntüsü arz ettiği, Hz. Peygamber’in sadece vahyi aktaran bir konumu bulunduğu, hadislerin akıl ve bilimsel gerçeklere ters düştüğü, hadislerin zannî bilgi sunduğu, râvilerin güvenilir olmadığı gibi daha pek çok gerekçe ileri sürmüşlerdir.
“Hadislerin geçerli bir kaynak kabul edilmesi hicrî 100 yılından itibaren başlayan bir süreç içerisinde gerçekleşmiş bu süreç İmâm Şafi‘î ile zirveye ulaşmış, ondan sonra hadisler re’y karşında tartışmasız üstünlüğü elde etmiştir.” İfadesi aşağıdaki isimlerden hangisine aittir?
Schacht’ın da dayandığı temel, kendi ifadesiyle Goldizher’in hadislerin hicrî ilk iki yüzyılda İslâm toplumunda yaşanan gelişmelerin ve hakim fikirlerin bir yansıması olduğu şeklindeki iddiasıdır. Schacht’a göre hadislerin geçerli bir kaynak kabul edilmesi hicrî 100 yılından itibaren başla yan bir süreç içerisinde gerçekleşmiş bu süreç İmâm Şafi‘î ile zirveye ulaşmış, ondan sonra hadisler re’y karşında tartışmasız üstünlüğü elde etmiştir.