Buhari’nin hadis kitabının adı nedir?
Buhari’nin hadis kitabı El-Cami’u’s –Sahih’tir.
Aşağıdakilerden hangisi Türklere müslümanlığı ve İslâm peygamberini anlatan ilk eserlerden biri olarak sayılamaz?
Hz. Peygamber’in hadisleri, Türklerin müslüman olmasıyla birlikte ortaya konan ilk edebî eserlerden itibaren karşımıza çıkar. Yusuf Has Hâcib’in (v. 1070-) Kutadğu Bilig’i, Edip Ahmed Yüknekî’nin (v. 1100) Atebetü’l- Hakâyık’ı, Ahmed Yesevî’nin (v. 1166) Dîvân-ı Hikmet’i ve Rabguzî’nin (v. 1310) Kısas-ı Enbiyâ’sı, Türklere müslümanlığı ve İslâm peygamberini anlatan ilk eserler sayılır. Türk dilinde yazılan ilk Kırk Hadis, Mahmud b. Ali’nin Orta Asya edebî lehçesiyle 759/1358 yılında tamamladığı Nehcü’l-Ferâdîs adlı mensur eserdir.
Hadis eserlerinden faydalanmak isteyen bir okuyucunun özellikle hadisin hangi kelimesini bilmesi gerekir?
Hadis eserlerinden faydalanmak isteyen bir okuyucunun özellikle hadisin ilk kelimesini bilmesi gerekir.
Aşağıda Keşfü’l-hafâ ile ilgili verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
Keşfü’l-hafâ konusunda bilinmesi gereken en önemli özellik, bir hadisin bu kitapta zikredilmiş olması onun sahih, zayıf ya da mevzû olduğunu göstermemesidir. Önemli olan, müellifin hadis hakkında verdiği bilgilerdir. Zira Aclûnî, incelediği hadisler hakkında genel olarak önceki âlimlerden faydalanarak bilgiler nakletmiş, bazen de rivâyeti "aslı yoktur" veya "güzel sözdür" şeklindeki ifadelerle değerlendirmiştir. Müellif, birçok yerde rivâyetin hadis olmamasına rağmen manasının sahih olduğunu söylemiş ya da sözün anlamının İslâm’ın ruhuna aykırı olmadığına işaret etmiştir. Aclûnî, eserinin hatime kısmında meşhur sahabe ve âlimlerin vasiyetleri, kabirleri vs. hakkında bilgiler vermekte ve bunlar arasında uydurma olanlarını zikretmektedir. Ayrıca müellif kitabın sonunda fihrist oluşturarak eserde naklettiği hadisleri konularına göre ayırmış ve baş taraflarını zikretmiştir. Dolayısıyla konusunu bildiğimiz bir rivâyeti fihristten bulup baş tarafını öğrendikten sonra kitapta araştırma şansımız bulunmaktadır.
el-Cami’u’s-Sağir’de Hz.Peygamber’in yasakladıkları adı ile geçen bölüme ne ad verilir?
Bahsi geçen eserde Peygamberimizin yasakları ile ilgili bölüm Babü’l-Menâhî bölümüdür.
Aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
Kur'an'da verilen bilgiler başka bilgiye gereksinimi ortadan kaldırmaz.
Hadis ilmi ile uğraşanlara verilen isim nedir?
Hadis ilmi ile uğraşanlara verilen isim Muhaddis’tir.
Anadolu’da hala sürdürülen ve şenliklerde para, şeker gibi şeylerin halkın üzerine saçılması geleneğinin, asr-ı saa^dette de uygulandığını görmekteyiz. söz konusu geleneğin adı aşağıdaki şıklardan hangisinde doğru olarak verilmiştir?
Anadolu’da hala sürdürülen ve şenliklerde para, şeker gibi şeylerin halkın üzerine saçılması anlamına gelen “saçı” geleneğinin, asr-ı saa^dette de uygulandığını görmekteyiz. Mua^z b. Cebel (r.a.) riva^yetine göre, bir saha^bi^nin düğününü teşrif eden Hz. Peygamber (s.a.v.)’in huzuruna, dua ve tebrikten sonra bir tef getirilerek dama^dın başı üzerinde çalınmış, içinde şeker ve meyve/badem bulunan tabaklar getirilerek üzerine saçılmış, asha^b bunları almayıp duraksayınca; “Ne duruyorsunuz, yağmalasanıza!” buyurmuştur. Neticede onlar Hz. Peygamber’i, Hz. Peygamber de onları çekiştirerek yiyecekleri kapışmışlardır.
Üzerine farz olan bilgileri öğrendikten sonra, bunun dışında kalan vaktini Allah’a ibadetle geçiren kimselere ne ad verilir?
Âlimler ve âbidler, Allah katında üstün ve faziletli sayılan iki sınıftır. Âlim, farz olan ibadetleri yerine getirdikten sonra kalan zamanını ilim öğrenmeye ve öğretmeye ayırırken; Âbid, üzerine farz olan bilgileri öğrendikten sonra, bunun dışında kalan vaktini Allah’a ibadetle geçirir. Bu yönelişin her ikisi de Allah katında makbul ve faziletlidir. Ne var ki, her iki kâmil kişi birbirine denk olmayıp, âlim olan âbid olandan daha üstündür. Çünkü ilim sahibi sürekli gelişen bir gayret içindedir ve sadece kendisine değil başkalarına da faydalı olmaktadır. İbadet eden bir kişinin ameli de faziletli olmakla beraber, amelinin faydası kendi şahsıyla sınırlıdır.
Sened zincirindeki râviler arasında bir kopukluk ya da irtibatsızlık bulunmaması o senedin hangi özelliğini işaret eder?
Hadis âlimleri bir hadisin senedini incelerken , özellikle (a) senedin muttasıl, yani kesintisiz olmasını, (b) sened zincirindeki râvilerin sika, yani güvenilir ve yetkin olmasını, (c) sened zincirindeki râvilerin hadisi muteber bir yolla almalarını göz önünde bulundurmuşlardır. Senedin muttasıl olmasından maksat, sened zincirindeki râviler arasında bir kopukluk ya da irtibatsızlık bulunmamasıdır. Râvilerin birbirleriyle görüşmüş ya da bir şekilde irtibat kurarak hadisi almış olmaları hadisin kabulü açısından büyük önem taşımaktadır. Seneddeki râvi zincirinde bir düşme olması ya da râviler arasında bir irtibatsızlığın tespiti o rivâyete olan güveni azaltır.
I. Hadisi nakleden râvilerin kişiliği ve senedin kesintisiz oluşu hadisin sahih olup olmadığını belirlemede önem arzeder
II. Hadisçiler daha çok metin tenkidi üzerinde durmuşlardır.
III. Kelamcılar ve Fıkıhçılar metin tenkidine karşı durmuşlardır
Hadis teknidi ile ilgili yukarıdaki ifadelerden hangileri doğrudur?
Bir hadisin sahih olup olmadığını belirleme, bir bütün halinde hadisin senedi ve metniyle birlikte değerlendirilmesine bağlıdır. Hadisçiler, hadisin doğruluğu büyük ölçüde onu nakleden râvilerin kişiliğine ve senedin kesintisiz oluşuna bağlı olduğundan daha çok sened tenkidi üzerinde yoğunlaşmışlardır. Bunun-la birlikte hadisin metninin doğruluğunu test etmek için diğer rivâyetlerle karşılaştırma yöntemine de başvururlar. Muhaddisler yanında fakîhler ve kelamcılar da hadisleri metin tenkidine tabi tutmuşlardır.
I. Müslümanları Kitâb’ı olmakla birlikte Peygamber’i olmayan bir dînin mensupları olarak gösterir
II. İslam kültürünün yok sayılması anlamına gelir
III. İslam dînini her şeyi meşrûlaştıran bir araç haline getirir
IV. Dini hayatı kolaylaştırarak müslümanların sayılarının artmasına yol açar
Yukarıdakilerden hangileri Sünnet’i ve İcmâ’ı dikkate almayan bir İslam anlayışının ortaya koyduğu tehlikeler arasında yer alır?
“Son zamanlarda ortaya çıkan söylem, müslümanları Kitâb’ı olmakla birlikte Peygamber’i olmayan bir dînin mensupları gibi görmekte ve bunun neticesinde de bir taraftan kültürü, onun dînî değerini dikkate almayarak yok saymakta; diğer taraftan da dîni, her şeyi meşrûlaştıran bir araç haline getirmektedir. Bu hususta karşımıza çıkan sihirli soru ise; “Kur’ân’da var mı?” olmaktadır. Sünnet’i ve İcmâ’ı dikkate almayan bu tavır, esas itibariyle dîni geçersiz kılma sürecinde etkin bir rol alma eğilimindedir. Bundan dolayı Sünneti ihyâ ve bu ihyâ sürecinde öncelikle İcmâ’ı dikkate alma, toplumsal varlığımızı sürdürmemizin olmazsa olmaz şartıdır”.
Sosyal Denetim
“ ِ َان ِس ِل َب ْ ف ِع َط ت ْ َس ْ ي ِ ْن َلم َإ ِ ف ِه َد ي ِ ُ ب ه ْ َِّيـر ُغ ا َفـْليـ ً ْ َكر ن ُ ْ م ْ ُكم ن ِ أَى م َ ْ ر َ م ان َن ِيم َ ُف ْالإ ِ َك أَ ْضع َل َذ ِ و ِه َقْلب ِ َب ْ ف ِع َط ت ْ َس ْ ي ِ ْن َلم َإ“Kim bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin. Buna gücü yetmezse diliyle onu değiştirsin. Buna da gücü yetmezse kalbiyle ona öfke duysun. Bu, imanın en zayıf derecesidir.” (Müslim, İmân, 78, hadis no: 186; İbn Mâce, Fiten, 20, hadis no: 4149). Doğru yanıt A'dır.
Yukarıda metin tenkidi ile ilgili ifadelerden doğru olanlar aşağıdaki seçeneklerin hangisinde tam ve bir arada verilmiştir?
Metin tenkidi bir kavram olarak esasen batı menşeli bir tabirdir. Batıda senedli bilgi nakletme gibi bir gelenek ve zaten böyle bir imkân söz konusu olmadığından başta kutsal kitaplar olmak üzere geçmişten günümüze intikal eden metinler muhteva açısından tahlil edilmeye ve orijinal olup olmadıkları bu yolla tespit edilmeye çalışılmıştır. Esasen son dönemlere gelinceye kadar Müslüman âlimlerin geçmişte metin tenkidi gibi bir öncelikli gündem ve problemleri olmamıştır. Çünkü onların ellerinde metni tevsik imkânı veren isnad gibi son derece önemli ve orijinal bir sistem bulunmaktadır. Ancak klâsik kaynaklarda hadislerin Kur’ân’a arzı olarak bilinen bu konu geçmişte, günümüzde bazı çevreler tarafından algılandığı gibi sened tenkidinin bir alternatifi ya da isnad göz ardı edilerek uygulanan bir yöntem şeklinde görülmemiştir.
Sadece Türkçesi bilinen bir hadis aşağıdaki kaynakların hangisinde aranabilir?
Hikem. net, Hadis İlimleri Koordinasyon ve Eğitim Merkezi içerisinde yer alan hadis veri tabanı Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Konulu Hadis Projesi’ni desteklemek için oluşturulmuştur. Bizim için sitenin en büyük özelliği Arapçanın yanı sıra Türkçe’de de hadislerin aranabiliyor olmasıdır
Metni birbirlerinden belli usullerle almak ve rivâyet lafızlarıyla nakletmek suretiyle bize kadar ulaştıran râviler silsilesinin adı aşağıdakilerden hangisidir?
Hadis, sened ve metin olmak üzere iki temel unsurdan oluşur. Sened, metni birbirlerinden belli usullerle almak ve rivâyet lafızlarıyla nakletmek suretiyle bize kadar ulaştıran râviler silsilesinin adıdır. Metin ise senedin sonunda râvilerin naklettikleri sözlü kısımdır. Hadisi hocadan belli metodlarla alıp öğrenmeye tahammül, belli rivâyet lafızlarıyla nakletmeye de edâ denilmektedir. Seneddeki râvinin hadis naklederken kullandığı “bize hadis nakletti”, “ bize haber verdi”, “/işittim ki” gibi lâfızlar, râvinin hadisi hangi yollarla alıp naklettiğini gösterir. Hadis denince öncelikle Hz. Peygamber’e ait söz, fiil ve takrirlerin (onaylar) oluşturduğu metin kısmı anlaşılır. Buna merfu hadis denir. Bununla birlikte sahâbe ve tâbiûnun söz, fiil ve görüşleri de kayıtlı olarak hadis diye isimlendirilir (mevkuf hadis, maktû hadis gibi).
Aşağıdakilerden hangileri Hz. Muhammed’i kon edinen, çoğunlukla mensur olan ve rivayetlere dayanan edebi türlerdendir?
Çoğunlukla mensur olan ve rivâyetlere dayanan edebî türler ise; Evsâfü’-n-nebî, Şemâil ve Fazîlet-nâme’lerdir..
Aşağıdaki isimlerden hangisi şarkiyatçılardan biri olarak Hz. Peygamberin hayatıyla ilgili kitap yazmıştır?
İslâm tarihi ve kültürü ile ilgili çeşitli çalışmaların yanı sıra Aloys Sprenger (ö. 1893), Reinhart Dozy (ö. 1883), William Muir (ö. 1905) gibi şarkiyatçılar Hz. Peygamber’in hayatını anlatan kitaplar yazmışlardır. Fakat bu çalışmaları sîret kategorisinde düşünmemek gerekir. Zira siyerler aynı zamanda bir hayat modeli sunma amacını içeren kitaplardır.
Aşağıdakilerden hangisi hadis metninin muhteva açısından karşılaştırılıp değerlendirildiği alanlardan biridir?
Hadis ilminin muhteva(içerik)açısından değerlendirilip, karşılaştırıldığı alanlardan biri sünnet olara söylenebilir.