Aşağıdaki âlimlerden hangisi amellerin faziletiyle ilgili konularda zayıf hadisle amel etmek caiz değildir görüşündedir?
Yahya b. Ma‘în, Müslim, İbn Hazm, Ebû Bekir İbnü’l-Arabî gibi âlimlere göre ne helal, ne haram, ne de amellerin faziletiyle ilgili konularda zayıf hadisle amel etmek caiz değildir.
Ehl-i sünnet olarak nitelenen bütün mezheplerde haber-i vahidle yapılması mümkün olan eylem aşağıdaki seçeneklerin hangisinde gösterilmektedir?
Bu nedenle Ehl-i sünnet olarak nitelenen bütün mezheplere göre haber-i va^hidle amel etmek gerekir.
İlim yolculuklarının son temsilcisi kimdir?
İbn Mende, ilim yolculuklarının son temsilcisidir. Saîd b. el-Müseyyeb, “Gerektiğinde tek bir hadis için bile günlerce yolculuk yapardım.” demiştir. Ebû Eyyûb el-Ensârî, “kim dünyada bir müminin ayıbın örterse, kıyamet günü Allah da onun ayıbını örter” anlamındaki bir cümlelik hadisi, sırf kendisindekiyle mukayese etmek üzere Mısır’a gidip dönmüştür. Cerîr b. Abdullah Şam’da oturan Abdullah b. Üneys’in yanındaki zulüm ile ilgili bir hadisi almak için bir aylık yolculuğa katlanmış, kısas ile ilgili tek hadisi öğrenmek için de satın aldığı bir deveyle Mısır’a kadar gitmiştir. Şa’bî, hocası Mesrûk’u, “İnsanlar arasında ilim uğruna islâm dünyasının dört bir tarafını dolaşan Mesrûk gibisini görmedim.” diyerek övmüştür.
Aşağıdakilerden hangisi Hz. Peygamber ‘in öğrenmeye ve öğretmeye teşvik hadislerinden değildir?
D şıkkındaki hadiste sabah namazının öneminden bahsedilmektedir.
İbnü’s Salâh’ın: “Hadis hocalığı yapacak kimsenin hadis birikimine ne zaman ihtiyaç duyulursa, yaşı ne olursa olsun, hadis rivâyetine başlayıp ilmi yayması uygun olur” sözü hadis öğrenme ve öğretme âdâbı içinde öğretenin hangi özelliğine işaret etmektedir?
Hoca, ilim ve yaş bakımından rivâyet ehliyetine sahip olmadıkça hadis okutmaya kalkışmamalıdır. İbnü’s Salâh bu konuda ortaya koyduğu prensibi şu şekilde aktarmaktadır: “Hadis hocalığı yapacak kimsenin hadis birikimine ne zaman ihtiyaç duyulursa, yaşı ne olursa olsun, hadis rivâyetine başlayıp ilmi yayması uygun olur.”
Hadiste, Câhiliyye ve İslâm devirlerine yetişip Hz. Peygamber zamanında müslüman olduğu halde onu görememiş kimselere verilen isim aşağıdakilerden hangisidir?
Tâbiîn tabakasından sayılan özel bir grup vardır ki, bunlara muhadramûn (tekili: muhadram) denir. Hadiste, Câhiliyye ve İslâm devirlerine yetişip Hz. Peygamber zamanında müslüman olduğu halde onu görememiş kimselere denir. Bunlar, Hz. Peygamber zamanında yaşamış olmaları bakımından sahâbeye, O’nu değil de sahâbeyi görmüş olmaları bakımından tâbiîne benzerler. Sayıları konusunda yirmiden yüzelli küsüre kadar muhtelif rakamlar verilen muhadramlar arasında Üveys el-Karanî, Ebû Osman en-Nehdî ve Alkame b. Kays sayılabilir.
Zabıtın unsurları arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
Zabtın Unsurları 1. Teyakkuz (التيقظ( Dikkat ve uyanıklık anlamına gelen teyakkuz, râvînin rivâyetlerini iyi bilmesi, tanıması ve başkalarının rivâyetlerinden ayırdedebilme dikkatini göstermesidir. Dalgınlık râvînin rivâyetlerini karıştırmasına veya başkasının hadislerini kabullenip kendisininmiş gibi rivâyet etmesine yol açar2. Hıfz (الحفظ( Hıfz, râvînin ezberleme güç ve yeteneği, hadisi tam ve sağlam bir şekilde ezberleyip aklında tutma kabiliyeti demektir. Râvînin çokça yanılması, hata yapması, şâz ve münker hadisler rivâyet etmesi, hafızasının sağlam olmadığını veya rivâyetlerini iyi ezberlemediğini gösterir. Hadis münekkidleri, 179 her râvînin birer insan olarak hata yapma ve yanılma payı bulunduğunu göz ardı etmemekle birlikte, rivâyetlerinde hata ve yanılgıları ağır basan râvîlerin hadislerini terk etmişlerdir. 3. Kitabı Korumak (الكتاب ضبط ( Râvînin, hadislerinin yazılı bulunduğu asl denilen kitabını, uğrayabileceği değişiklik ve sokuşturmalara karşı koruyup her türlü şüpheden uzak tutması anlamına gelen kitap zabtı, gerek hadislerin sahihliğini tesbitte gerekse hafızadan kaynaklanan yanılmalarda ve diğer râvîlerle olan rivâyet ihtilaflarının belirlenip giderilmesinde çok önemlidir. 4. Mana ile Rivâyette Lâfızların Anlamını Bilmek Hadisi lâfzı değil de, manası ile rivâyet eden râvî, mana ile rivâyet şartlarına sahip olmalıdır. Hadis rivâyetinde aslolan, mümkün olduğunca lâfızlarına bağlı kalmaktır. Bununla birlikte aynı lâfızlarla rivâyet etme imkânı bulamayan râvî, hadisin anlamını bozabilecek lâfızları bilmesi gerekir. Aksi takdirde farkında olmadan ciddi anlam kaymalarına yol açılabilir; haramı helâl, helâli de harama dönüşebilir.
‘Enes b. Ma^lik şöyle rivayet etmiştir: Ben, Ebu^ Talha, Ebu^ Ubeyde b. el-Cerra^h ve U¨bey b. Ka‘b’a hurmadan yapılmış şarap dağıtırdım. Bir gün bir haberci geldi ve şarabın haram kılındığını söyledi. Bunun üzerine Ebu^ Talha, Ey Enes! Kalk ve şu şarap kabını kır, dedi. Ben de kalktım ve bir taşla kabı kırdım.’ Bahsedilen olayda hangi hadis çeşidinden bahsedildiği aşağıdaki şıkların hangisinde doğru olarak verilmiştir?
Haberi vahid anlamına gelen Ahad hadis türünden bahsedilmektedir.
Aşağıdakilerden hangisi hadisin coğrafi merkezleri arasında değildir?
Kısa sürede birer ilim merkezi haline dönüşen Medine, Mekke, Şam, Kufe, Basra, Bağdad, Cezire, Yemen, Mısır, Mağrib ve Endülüs, Horasan ve Maveraünnehir İlim Merkezleri veya Hadisin Coğrafî Merkezleri olarak adlandırılır.
Aşağıdakilerden hangisi dikkat ve uyanıklık anlamına gelen ve râvînin rivâyetlerini iyi bilmesi, tanıması ve başkalarının rivâyetlerinden ayırdedebilme dikkatini göstermesi ile ayrılan zabtın belirleyici unsurlarından biridir?
Teyakkuz: Dikkat ve uyanıklık anlamına gelen teyakkuz, râvînin rivâyetlerini iyi bilmesi, tanıması ve başkalarının rivâyetlerinden ayırdedebilme dikkatini göstermesidir. Dalgınlık râvînin rivâyetlerini karıştırmasına veya başkasının hadislerini kabullenip kendisininmiş gibi rivâyet etmesine yol açar. Bu nedenle, etbâu’t-tâbiîn muhaddislerinden Şu’be b. el-Haccâc (ö. 160/777), meşhur râvîlerden onların bilip tanımadığı hadisler rivâyet edenlerin hadislerinin terk edilmesi gerektiğini söyler.
Ebû Mûsa el-Eş’arî’nin Hz. Peygamber tarafından vali olarak gönderildiği yer neresidir?
Ebû Mûsa el-Eş’arî’nin Hz. Peygamber tarafından vali olarak gönderildiği yer Yemen’dir.
Bir kişinin herhangi bir râvînin, hadis kitabı müellifinin el yazısı ile yazılmış kitabını veya bazı hadislerini bulup ele geçirmesine denir. Söz konusu müellif veya râvinin çağdaş olup olmaması, çağdaş ise görüşüp görüşmemeleri, görüşmüşse ondan semâ’ı bulunup bulunmaması önemli değildir.Verilen bilgiler hangi hadis terimini açıklamaktadır?
Verilen bilgiler vicâde terimini açıklamaktadır.
Nizâmiye adlı medreseler kompleksinin ilki ve en gelişmişi nerde açılmıştır?
Nizâmiye adlı medreseler kompleksinin ilki ve en gelişmişi Bağdât’ta açılmıştır.
Aşağıdakilerden hangisi saha^benin hadisleri bizzat Hz. Peygamber’den işiterek öğrenme yöntemidir?
Sahâbe hadisleri bizzat Hz. Peygamber’den işiterek (müşâfehe), onun davranışlarını görerek (müşahede) veya diğer sahâbîler vasıtasıyla öğrenmekteydi. Onlar öğrendiklerini genellikle ezberleme (hıfz) yoluyla muhafaza ediyor ve bunu pekiştirmek amacıyla da bazen aralarında müzakere ediyorlardı.
Hangisi hadislerin öğrenilmesinde yaşanan sorunlardan biridir?
İslam coğrafyasının gelişmesi sonucu çok sayıda Arap olmayan Müslüman olması Arapça olan hadis metinlerinin okuma ve anlama sorunu yaygın ve çok önemli bir problem haline gelmiştir.
Hadis ilminde, ancak işin uzmanı âlimlerin fark edebileceği ve sahihliğe zarar veren gizli bir kusuru (illeti) bulunan hadîse ne ad verilir?
Muallel kelimesi Arapça’da hasta, kusurlu, sakat, özürlü gibi olumsuz anlamlar taşır. Hadis ilminde, ancak işin uzmanı âlimlerin fark edebileceği ve sahihliğe zarar veren gizli bir kusuru (illeti) bulunan hadîse denir. Bu hadislerde, mevkûf olanın merfû, munkatı’/mürsel olanın muttasıl olarak veya bunların tersi şeklinde, yahut merfû ve mevkûfların ya da farklı merfûların birbirleriyle karıştırılarak rivayetleri gibi kusurlar bulunabilmektedir.
I. Ravilerin kalabalık olmasıII. Şeklen senede sahip olmasıIII. Ravilerin bizzat kaynağı görmesi ve işitmesi IV. Ravilerin yalandan arınmış olmasıV. En fazla hadis çeşidine sahip olmasıAşağıdakilerden hangisi ilk tevatür hadisin özelliklerindendir?
Şeklen sened sahip olanlar mevzu hadislerdir. En azla hadis çeşidi ise zayıf hadislerde bulunur.
İbn Ömer’den nakledildiğine göre Kubâ’da sabah namazı kılınırken bir haberci gelir ve Hz. Peygamber’e bir âyet indiğini, artık namazların Kâbe’ye doğru kılınacağını bildirir. Önceden Kudüs’e yönelerek namaz kılan Müslümanlar bu haber üzerine Kâbe’ye yönelerek namaz kılmaya başlarlar. Burada içlerinde Ensâr’ın fakihleri bulunan Kubâ halkı Hz. Peygamber’den bizzat duymadan bir kişinin getirdiği habere dayanarak kıbleyi değiştirmişlerdir (Buhârî, “Ahbâru’l-âhâd”, 1).
İmam Şâifî’nin er-Risâle’sinden verilen yukarıdaki hadis örneği hangi tür hadislere örnektir?
Âhâd hadislerde bir kişinin getirdiği habere göre amel edildiği görülür. Örnekteki hadis Âhâd hadislerdendir.
I. MüşahedeII. MüşâfeheIII. HıfzIV. MüzakereV. Diğer SahâbîlerSahâbîler hadisleri nasıl öğrenmekteydiler?
Sahâbe hadisleri bizzat Hz. Peygamber’den işiterek (müşâfehe), onun davranışlarını görerek (müşahede) veya diğer sahâbîler vasıtasıyla öğrenmekteydi. Ezberleme (hıfz) yoluyla muhafaza ediyor ve bunu pekiştirmek amacıyla da bazen aralarında müzakere ediyorlardı.
Peygamberimizi konu alan bir ilim olan Şemâil, peygamberimizin hangi yönünü inceler?
Şemâil (الشمائل :(Peygamberimizin fiziksel özellikleriyle yani dış görünüşüyle ve ahlâkî vasıflarıyla ilgilenir, o konudaki verileri, bilgileri toplar ve değerlendirir. Doğru cevap D'dir.