İslâm tarihinin ilk dönemlerinden itibaren yapılan hadis nüshalarında ister istemez hatalar meydana gelmiş ve bu hataları düzeltmek için bazı uygulamalar yapılmıştır. Aşağıdakilerden hangisi bu hataların düzeltilmesi esnasında kullanılan uygulamalardan biridir?
Bu dönemlere ait nüshaların, kopya edilmesi esnasında meydana geldiği anlaşılan istinsah hatalarının düzeltilmesi hakkında tartışma bulunmamaktadır. Hatalar ister asıl nüshadan kaynaklansın, isterse yazım hatası olsun düzeltilme şekilleriyle ilgili farklı uygulamalar söz konusu olmuştur. E şıkkında hatalı kısma “…” konulması ise bu dönemde yapılan uygulamalardan biridir. C ve D seçeneklerinde verilen hatalı kısma “.” ve “:” konulması uygulaması bu dönemlerde yoktur. A ve B seçeneğindeki uygulamalara ise bu dönemlerde karşı çıkılmıştır.
Aşağıdakilerden hangisi sema ve kıraat metotları için doğru tanımdır?
Muhaddisler, doğrudan hadis sahifelerinden yapılan rivayetleri geçersiz ilân etmekteydi. Yazılı hadis metinlerinin bir hocaya arz edilip edilmediğini sormaktaydı. Nihayet hadis talebelerine “getiriniz hataları tashih edelim, düzeltelim” şeklinde uyarılarda bulunulmaktaydı. Bu durum hadis talebelerini hadis metinlerini ehline arz etmeye zorlamıştı. Böylece yaklaşık birinci asrın sonuna doğru hadis rivayetinde uyulması gereken zorunlu prensipler olarak geliştirilen semâ ve kırâat metotları doğmuştur.
Aşağıdakilerden hadis öğrenme ve öğretme âdâbında, öğrenenin uyması gerekenler arasında yer almaz?
A,B,C,D seçeneklerinde öğrenenin uyması gerekenler verilmiş olmasına ragmen E seçeneği Öğretene aittir.
Metnin özelliklerine göre sınıflandırıldığında bir sahabiye ait olduğu söylenen söz ve işle ilgili hadislere ne denir?
Metnin özelliklerine göre sınıflandırıldığında bir sahabiye ait olduğu söylenen söz ve işle ilgili hadislere Mevkûf hadis denir.
Hadis öğrenmek amacıyla yapılan yolculuklara ne denir?
Hadis öğrenmek amacıyla yapılan yolculuklara errihle fi^ talebi’l-hadi^s, bu maksatla çok yolculuk yapanlar ise çok seyahat eden anlamlarına gelen, rahha^le, cevva^le, tavva^fü’l-eka^li^m gibi ifadelerle anılmaktaydı.
Aşağıdaki alimlerden hangisi amellerin fazileti hakkında zayıf hadisle amel edilebileceği görüşündedir?
Ebû Dâvud amellerin fazileti hakkında zayıf hadisle amel edilebileceğini düşünmektedir.
Tedlîsü’l-isnâd nedir?
Râvînin ya asıl hocasını veya kaynak kitabını yahut senedde bulunan zayıf bir râvîyi gizlemeye çalışması söz konusudur. Gizlenmek istenen kusur, senedde bir râvî atlanmış olduğu halde bunu belli etmemeye çalışma şeklinde olabilir. Buna tedlîsü’l-isnâd denir.
Fetihten sonra ilim ve kültür faaliyetlerini organize etmek üzere vahyin beşiği olan Mekke’ye muallim olarak gönderilen kişi aşağıdakilerden hangisidir?
Fetihten sonra ilim ve kültür faaliyetlerini organize etmek üzere vahyin beşiği olan Mekke’ye muallim olarak gönderilen Muaz b. Cebel, buradaki müs-lümanlara gerekli dini bilgileri öğretti.
Tâbiûn hadis öğrenimi bakımından sahâbenin öğrencileri, hadis öğretimi bakımından etbâu’t-tâbiûnun hocaları konumundadır. Aşağıdakilerden hangisi bu dönemin âlimlerinden biridir?
Sahâbe döneminde büyük ölçüde şifâhî, kısmen de yazılı olarak korunan hadisler, İbn Şihâb ez-Zührî gibi muhaddisler öncülüğünde dağınık vaziyetten kurtularak toplanıp tedvin edilmiştir.
Yüce Allah’ın, Hz. Peygamber’e yüklediği tebliğ ve beyan görevini hakkıyla yerine getirebilmesi için onu hangi eğitimden geçirmiştir?
Yüce Allah’ın, Hz. Peygamber’e yüklediği tebliğ ve beyan görevini hakkıyla yerine getirebilmesi için onu nübüvvet eğitiminden geçirmiştir.
Talebeye hadisleri yazdıran hocaya ne isim verilidi?
Talebeye hadisleri yazdıran hocaya mümli isimi verilirdi.
Aşağıdakilerden hangisi Ravi Tabakalarından değildir?
Ruvat kelimesi Ravi kelimesinin çoğuludur.
Hadis uydurmada aşağıdakilerden hangisi başkalarının sözünü alarak bir hadis olarak sunulmasında genelde faydalanılan bir kaynak değildir?
Hadis uydurmanın başlıca iki yöntemi olmuştur: Uyduranın bizzat kendisinin düzmesi veya başkasının sözünü alıp hadis diye ortaya sürme. Bu usullerden ikincisinde bilhassa filozof, sufi, tabip ve hakîmlerin sözlerinden istifade edildiği görülmektedir.
I. TezkiyeII. TeyakkuzIII. HıfzIV. Kitabı KorumakYukarıdaki maddelerden hangileri zabtın unsurlarındandır?
Tezkiye bir râvînin adâletini belirlemeye çalışılan yöntemlerden biridir.
Osmanlı Devletinde ilk darülhadis hangi devirde nerede kurulmuştur?
Osmanlı döneminde ilk dârulhadîs, I. Murat devrinde (1360-1389) Çandarlı Hayrettin Paşa tarafından İznik’ te yapılmıştır.
Tâbiûndan olan râvî, Hz. Peygamberle kendi arasındaki sahabeyi atlayarak hadisin kendisi ile Peygamber arasındaki bağını, bağlantısını ortadan kaldırdığını gösteren hadis çeşidi aşağıdakilerden hangisidir?
Mürsel Arapça’da ipi ve bağı çözülmüş, serbest bırakılmış, salıverilmiş, gönderilmiş gibi anlamlara gelir. Hadis ilmindeki anlamı sözlük anlamı ile yakından ilişkilidir. Tâbiînin doğrudan Hz.Peygamber’den -sallellahu aleyhi ve sellem- naklettiği hadis demektir. Tâbiûndan olan râvî, Hz. Peygamberle kendi arasındaki sahabeyi atlayarak hadisin kendisi ile Peygamber arasındaki bağını, bağlantısını ortadan kaldırdığı için bu şekilde isimlendirilmiştir.
İslâm alimleri zayıf hadisle amel konusunu genellikle ne açısından değerlendirdikleri söylenebilir?
İslâm alimleri zayıf hadisle amel konusunu genellikle sonuca etkisi açısından
Aşağıdakilerden hangisi Hz. Peygamber’e –sallellahu aleyhi ve sellem- kesintisiz bir senedle nispet edilen hadisin ismidir?
Soruda tanımlanan hadisin ismi A seçeneğindeki müsnedtir. B seçeneğindeki Musahhaf, sened veya metninden noktalama ve harekeleme hatası yapılmış olan hadistir. C seçeneğindeki Muharref, sened veya metninde harf hatası yapılmış olan hadistir. D seçeneğindeki Garîb, herhangi bir yönden farklılık gösteren veya tek kalan hadis demektir. E seçeneğindeki Müdrec, sened veya metnine, aslında bulunmayan bir şey eklenmiş olan
Hadis ilminde, birbirlerine zıt olmakla beraber birini diğerine tercih imkânı bulunmayan hadîslerden her birine verilen ad nedir?
Muzdarib Arapaça’da, problemli olup çözüme kavuşturulamayan, farklı şıklar arasında karara bağlanamayan, çelişkisi giderilemeyen, uzlaştırılamayan gibi anlamlar taşır. Hadis ilminde, birbirlerine zıt olmakla beraber birini diğerine tercih imkânı bulunmayan hadîslerden her birine verilen isimdir. Hadisler arasında görülebilen bu zıtlık, onların senedleri arasında ortaya çıkabildiği gibi metinleri arasında da görülebilmektedir.
el-Câmi” kimin eseridir?
“el-Câmi” Ma’mer b. Râşid’in eseridir. “el-Muvatta” İmam Mâlik’in, “el-Âsâr” İmam Muhammed’in, “er-Rihle fî talebi’l-hadîs”Hatîb el-Bağdâdî’nin ve “Ulûmu’l-hadîs” İbnü’s-Salâh’ın eseridir.