Hz. Aişe'nin Hz. Ali'ye karşı çıkarak onunla savaştığı olay hangisidir?
Hz. A^işe, Talha ve Zübeyr’in liderliğini yaptığı muhalefet grubu, Mekke’de bir araya geldi. Hareketin temel iddiası Hz. Osman’ın mazlum olarak öldürüldüğü ve Hz. Ali’nin katilleri cezalandırması gerektiği şeklindeydi. Hz. Ali’nin maktul halifenin ardından asilerin baskısıyla seçilmesini de doğru bulmuyorlardı. Savaş, Hz. A^işe’nin içinde bulunduğu hevdecin etrafında yoğunlaştı. Hz. A^işe’nin savaşı devesinin üzerindeki hevdecten komuta ettiği ve çarpışmalar onun devesinin etrafında yoğunlaştığı için bu savaşa Cemel (Deve) Vak‘ası denmiştir. Hz. Ali, savaşın burada yoğunlaştığını görünce devenin öldürülmesini emretti. Devenin öldürülmesiyle savaş Hz. Ali’nin zaferiyle sonuçlandı (Cema^ziyela^hir 36/Aralık 656). Doğru cevap A'dır.
Medine’lilerin Hazrecli kabilesinden altı kişi sırasıyla ve doğru olarak ı-Hz. Muhammed’in peygamberliğinin kaçıncı yılında ıı-hangi tarihte ve ııı-nerede Müslümanlığı kabul etmişlerdir?
ı-11. yıl, ıı-620, ııı-Akabe
Arap yarımadasının İslam dininin önemli merkezlerinden aşağıdaki hangi ikisi birlikte ve doğru olarak Hicaz bölgesinde yer alır?
Arap Yarımadası’nın batı kesiminde Kızıldeniz kıyısında genişliği yer yer 80-100 km’yi bulan dar bir kıyı ovası olan Tihâme yer alır. Tihâme’nin doğusunda Hicaz bölgesi bulunur. Bununla birlikte genellikle Tihâme Hicaz’a dahil edilir. Mekke, Medine ve Tâif Hicaz’ın en önemli şehirleridir. Doğru seçenek E şıkkıdır.
Irak cephesinde, “fethu’l-fütûh” (fetihler fethi) olarak adlandırılan ve Sâsânî İmparatorluğu’nun yıkılışına yol açan askeri zafer, aşağıdakilerden hangisidir?
Irak cephesinde gerçekleşen Nihavend Savaşı neticesinde Sâsânî ordusu tamamen dağıldı. Savaşın ardından Nihavend’i kuşatan Müslümanlar şehri ele geçirdiler. Nihâvend Savaşı İslâm tarihinde önemli dönüm noktalarından biridir. Sâsânîler burada uğradıkları ağır yenilginin ardından bir daha toparlanamadılar. Nihâvend zaferi Dînever, Hemedan ve İsfahan gibi bölgede bulunan Sâsânîler’e ait birçok şehrin fethine ve en nihayet Sâsânî İmparatorluğu’nun yıkılışına zemin hazırladı. Bu sebeple Nihâvend zaferine “fethu’l-fütûh” (fetihler fethi) adı verilmiştir. Dolayısıyla, doğru cevap B seçeneğidir.
Aşağıdakilerden hangisi Muaviye’nin Hz. Ali’ye biat etmemek konusunda ileri sürdüğü temel gerekçedir?
Hz. Ali’ye biat edildikten sonra ortaya çıkan önemli bir muhalif Muâviye b. Ebû Süfyân’dır. Muâviye, Hz. Ömer döneminden beri yaklaşık 18 yıldır Suriye bölgesinde valilik yapıyordu ve orada güçlü bir konuma sahipti. Hz. Ali’ye biat etmeyi Hz. Osman’ın katillerinin cezalandırılması koşuluna bağladı. Doğru cevap D’dir.
Hz. Peygamberin vefatından sonra Müslümanların yönetimine istekli olduklarını açıklayan Medineliler aday olarak kimi düşünmüşlerdir?
Medineliler,n öne çıkardığı isim Sa'd b. Ubâde'dir.
Doğru cevap C seçeneğidir.
Peygamber Efendimiz’in Mısırlı Mariye’den dünyaya gelen çocuğu, aşağıdakilerden hangisidir?
Peygamberimizin çocukları biri dışında Hz. Hatice’den doğmuştur. Tercih edilen görüşe göre bunlar Kâsım, Abdullah, Zeyneb, Rukıyye, Ümmü Gülsüm ve Fâtıma’dır. Oğlu İbrahim ise Mısırlı Mâriye’den dünyaya gelmiştir. Dolayısıyla, doğru cevap E seçeneğidir.
Aşağıdakilerden hangisi Hz. Muhammed’in İslam’a davet için mektup gönderdiği devlet yöneticilerinden biri değildir?
Kıbrıs Kralı Theodosius
Hâricîlerin ortaya çıkışında, özellikle Hz. Osman döneminde toplumun siyasetle daha fazla ilgilenmesi, valilerin ve halifenin icraatlarını sorgulamaya başlamasının da önemli etkisi olduğunu unutmamak gerekir. Bunlardan başka zikredilmeye değer önemli etkenlerden biri, toplumun yaşadığı ekonomik değişim sürecidir. Özellikle fetihlerden sonra Arapların daha önce hayal edemedikleri kadar önemli maddî olanaklara sahip olmaları ve devletin ekonomik politikalarına yönelik istekleri, muhalefetin gelişmesine, dolayısıyla Hâricîlik hareketinin doğmasına katkı sağlayan hususlardan biri olarak değerlendirilebilir. Doğru cevap C’dir.
Muâviye, Müslümanların kanını akıtmanın yanlış olduğunu, birbirlerinden çok sayıda insan öldürdüklerini, savaşa son verip tarafları temsil eden birer hakemin seçilmesini ve aradaki ihtilafın çözümünü bu hakemlere bırakmayı önerdi. Öneri, Irak ordusunda bir anlık şaşkınlık meydana getirdi. Hz. Ali, Muâviye’nin zaman kazanmak için bu öneriyi yaptığı düşüncesindeydi. Savaşı bu aşamada durdurmanın doğru olmadığını, Muâviye’nin içine düştüğü zor durumdan kurtulmak için bu öneriyi yaptığını söylediyse de savaşın durdurulmasını isteyenleri ikna etmesi mümkün olmadı. Hz. Ali istemediği halde askerleri içinde önemli çoğunluğu oluşturan, savaşın durdurulmasına taraftar olanların taleplerine uymak zorunda kaldı. Dolayısıyla, doğru cevap E seçeneğidir.
Aşağıdakilerden hangisi, Hz. Ebû Bekir'in Hz. Ömer ve Hz. Ebû Ubeyde’yi işaret ederek bunlardan herhangi birinin halîfe olarak seçilebileceğini açıklamasına neden olmuştur?
Halifelik seçiminde genel kanaatin Kureyş üzerinde birleşmesi üzerine Hz. Ebû Bekir, yanında bulunan Hz. Ömer ve Hz. Ebû Ubeyde’yi işaret ederek bunlardan herhangi birinin halîfe olarak seçilebileceğini açıklamıştır.
Hz. Ebu Bekir'in ilk icraatı olan Üsame ordusunun sefere gönderilmesi ne zaman gerçekleşmiştir?
Hz. Ebû Bekir, Hz. Peygamber tarafından Üsâme komutasında hazırlanan ordunun cepheye gönderileceğini, bundan asla geri adım atılmayacağını kesin bir dille ifade etti. Ardından da 1 Rebîülâhir 11 (26 Haziran 632) tarihinde orduyu sefere çıkardı. Doğru yanıt D'dir.
Hz. Ebu Bekir hangi yıl vefat etmiştir?
Hz. Ebu Bekir Ecnâdeyn savaşının sonucunu öğrendikten kısa süre sonra 63 yaşında vefat etti (22 Cemâziyelâhir 13/23 Ağustos 634). İki yıl halifelik yapmıştır.
Hz. Ebû Bekir dönemindeki askerî harekât, başlıca kaç bölgeyi hedef alıyordu?
Hz. Ebû Bekir, ridde olaylarının bastırılmasının ardından Arap Yarımadası dışına ilk fetih hareketlerini başlattı. Onun dönemindeki askerî harekât, Irak ve Suriye olmak üzere başlıca iki bölgeyi hedef alıyordu.
Aşağıdakilerden hangisi Hz. Ebubekir'in Suriye cephesine tayin ettiği komutanlardan biri değildir?
Müsenna bin Harise Irak cephesinde görevlendirilen bir komutandır.
Ridde ne demektir?
Hz. Peygamber’in vefatının ardından gerçekleşen hilâfet meselesinden sonra İslâm toplumunun karşı karşıya geldiği en önemli sıkıntılardan biri, ridde adı verilen dinden çıkma ve isyan hareketleridir. Öyle ki, bu problem, Müslümanların birliğinin yanı sıra, varlığını da tehdit edecek boyutlara ulaşmıştı.
Aşağıdakilerden hangisi Hz. Ebû Bekir aracılığıyla İslamiyeti kabul eden Kureyş gençleri arasında yer alır?
Hz. Ebû Bekir, İslâm’ı ilk kabul eden birkaç sahabeden biridir. Kendisi bizzat Hz. Peygamber’e gidip görüşerek Müslüman oldu. Daha sonra da onun aracılığıyla Hz. Osman, Talha b. Ubeydullah, Sa‘d b. Ebû Vakkâs, Zübeyr b. Avvâm gibi Kureyş gençleri İslâmiyet’i kabul ettiler.
Müslümanlarla anlaşmalı olan gayrimüslimlerden can, mal güvencesi ve inanç hürriyetinin sağlanmasına karşı belirli kurallara göre alınan paraya ne ad verilir?
Hz. Peygamber döneminde beytülmal (hazine) gelirlerini humus denilen ganimetin beşte biri, Müslümanlarla anlaşmalı olan gayrimüslimlerden can, mal güvencesi ve inanç hürriyetinin sağlanmasına karşı belirli kurallara göre alınan cizye, Müslümanlardan alınan zekât ve toprak mahsullerinin zekâtı olarak bilinen öşür oluştururdu. Soruda tanımlanan E seçeneğinde verilen cizyedir.
Hz. Ebu Bekir'in Üsame ordusuna harekete geçmeden önce verdiği on tavsiye onun hangi yönünü ortaya çıkarmaktadır?
Hz. Ebû Bekir’in yönetimi esnasında üzerinde özenle durduğu konulardan biri de insan haklarına saygıdır. Onun, kumandanlarına ve valilerine verdiği emirler, Kur’ân-ı Kerim’de insan hakları konusundaki evrensel ilkelere dayanmaktadır. Halîfenin harekete geçmeden önce Üsâme ordusuna verdiği öğütler bu hususu açıkça ortaya koyar. Doğru yanıt E'dir.
Aşağıdakilerden hangisi Hz. Ebû Bekir dönemi fetihleri için söylenemez?
Irak topraklarında ilerleyen Müslümanlar, Hîre’nin ardından daha kuzeye yönelerek Bârusmâ (Bânıkyâ) şehrine ulaştılar. Şehrin yöneticileri, savaş yapmaksızın Hâlid b. Velîd ile barış anlaşması imzaladılar. Müslümanlar için sonraki hedef, daha kuzeyde bulunan Enbâr şehriydi. Burası, Sâsânî İmparatorluğu’nun önemli bir erzak ve silah merkezi konumundaydı. Stratejik bir öneme sahipti. Şehir halkı, başlangıçta Müslümanlara karşı direniş göstermekle birlikte, yenilginin kaçınılmaz olduğunu görünce barış istemek zorunda kaldı