Arapların fetihlerdeki başarılarında birinci derece neden aşağıdakilerden hangisidir?
Arapların fetihlerdeki başarıları, birinci derecede İslâmî eğilime bağlıdır. Rahmet dini olan İslâm’ı insanlara ulaştırmak (ilây-ı kelimetullâh) arzusu, Müslümanları fetih hedeflerine sevketmiştir. Bu anlamda İslâm’ın itici kuvveti, müslümanların cesareti ve birliği, bu başarının sırrını oluşturur. Bunun yanı sıra Bizans ve Sâsânî devletlerinin iç zayıflık sebebi olan mezhepler arası mücadele, etnik çatışma, vergi adaletsizliği, uzun savaşlar sonunda yorulma gibi hususlar, müslümanların galibiyetine yardım eden birer unsurdu; esas etmen ise, Arapların bizzat İslâm’la kazandıkları manevî güçleri idi.
Peygamberimiz Arap yarımadasının batısındaki Hicaz bölgesinde yer alan Mekke şehrinde dünyaya geldi. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Bunun sebebi yukarıda işaret edildiği gibi o sırada Araplar arasında kullanılan belirli bir takvimin bulunmamasıdır.
Benî Mustalik (Müreysi) Gazvesi’nde (5/627) muhâcirlerin sancaktarı kimdir?
Hz. Ebû Bekir, Mekke’de olduğu gibi Medine döneminde de çok kısa süreli görevler dışında sürekli olarak Hz. Peygamber’in yakınında bulundu. Bütün seferlerde ve savaşlarda yanında yer aldı. Benî Mustalik (Müreysi) Gazvesi’nde (5/627) muhâcirlerin sancaktarı idi. Tebük Seferi’nde de (9/631) Müslümanların en büyük sancağını taşımak ona nasip oldu
Hz. Peygamber’in Kâbe’ye sığınanlara, Ebû Süfyan’ın evinde toplananlara ve kendi evlerinde kalanlara dokunulmayacağını bildirdikten sonra Mekke’ye girmesinin sebebi nedir?
Kan dökmemek
Müslümanlardan alınan zekat ve öşürü toplayan vergi memurlarına ne ad verilirdi?
Hz. Peygamber döneminde beytülmal (hazine) gelirlerini humus denilen ganimetin beşte biri, Müslümanlarla anlaşmalı olan gayrimüslimlerden can, mal güvencesi ve inanç hürriyetinin sağlanmasına karşı belirli kurallara göre alınan cizye, Müslümanlardan alınan zekât ve toprak mahsullerinin zekâtı olarak bilinen öşür oluştururdu. Bunlar âmil denilen vergi memurları tarafından toplanırdı.
Peygamberimiz’in Hz.Hatice’nin vefatından sonra çeşitli gayelerle evlendiği hanımlar, Hz. Sevde, Hz. Âişe, Hz. Hafsa, Hz. Zeyneb bint Huzeyme, Hz. Ümmü Seleme, Hz.Cüveyriye, Hz. Zeyneb bint Cahş, Hz. Ümmü Habîbe, Hz. Safiyye, Hz.Meymûne ve Hz. Mâriye’dir. Bunların arasında Hz. Fatıma yer almadığından cevap D seçeneğidir.
Ridde ne demektir?
Ridde kelimesi ve ondan türemiş olan irtidat sözcüğü, sözlükte bir şeyden dönmek, vazgeçmek, yüz çevirmek, gidilen yoldan geri dönmek anlamlarına gelir. Terim olarak ise, iman ettikten sonra İslâm dininden dönmek anlamındadır. Dinden dönen kişiye ise mürted denilmiştir. Doğru yanıt E'dir.
Aşağıdakilerden hangisi Hz. Peygamber’in Hz. Hatice ile evliliğinden doğan çocuklarından değildir?
Hz. Peygamber’in Hz. Hatice ile evliliğinden iki erkek ve dört kız çocukları dünyaya geldi. Erkek çocukları Kâsım ve Abdullah, kız çocukları da Zeynep, Rukıyye, Ümmü Külsûm ve Fâtıma’dır. Hz. Peygamber’in Tayyib ve Tâhir adlı çocuklarından da bahsedilir. Bunlar bazan iki ayrı çocuk olarak zikredilirken, bazı kaynaklarda Abdullah’ın adları olduğu da nakledilir. Hz. Peygamber’in Hz. Hatice’den olan çocukları peygamberlikten önce dünyaya gelmiştir. Abdullah’ın İslâm döneminde dünyaya geldiği de rivayet edilir.
Peygamber Efendimiz’in Yahudilerin dostluğunu kazanmak maksadıyla evlendiği eşi, aşağıdakilerden hangisidir?
Peygamber Efendimiz bir kısım evlilikleriyle bazı kabilelere dostluk mesajları vermek istemiştir. Necid bölgesinin en büyük kabilelerinden Âmir b. Sa‘saa’lı Hz. Zeyneb bint Hüzeyme ile Hz. Meymûne buna örnek sayılır. Hz. Cüveyriye ve Hz. Safiyye ile evliliği ise siyasî amaçlıydı. Bunlardan Cüveyriye ile evliliği, Benî Mustalik kabilesinin İslâm’a girmesine vesile olmuştur. Safiyye ile evlilikten maksat ise Yahudilerin dostluğunu kazanmaktı. Zeyd b. Hârise’den boşanan Zeyneb bint Cahş ile evliliği ise Câhiliye döneminde evlâtlıkları öz çocuk olarak gören anlayışa karşı İslâm hukukunda yeni bir ilkenin uygulanması şeklinde olmuştur. Dolayısıyla, doğru cevap C seçeneğidir.
Kendisi hayatta iken bütün aile fertleri İslâm’a girmiş tek sahâbî aşağıdakilerden hangisidir?
Hz. Ebû Bekir’in Câhiliye döneminde adı Abdü’l-Kâbe idi. Hz. Peygamber (s. a. v.) Müslüman olmasından sonra onun adını Abdullah olarak değiştirdi. O, Allah Resûlü’nün, cehennemden azat edildiğini müjdelemesi sebebiyle “Atîk”, onun peygamberliğini ve getirdiği haberleri tereddütsüz kabul etmesi sebebiyle de “Sıddîk” olarak tanınmıştır. Hz. Ebû Bekir’in diğer bir özelliği ise kendisi hayatta iken bütün aile fertleri İslâm’a girmiş tek sahâbî olmasıdır.
Yukarıdakilerden hangisi Hz. Ebubekir döneminde gerçekleşmiştir.
Zekat vermeyenlere Usame b. Zeyd ordusunun sevki, Ridde olaylarının başlaması ve Irak ve Suriye Bölgelerine fetihlerin başlatılması Hz. Ebubekir'in hilafeti zamanında olan gelişmelerdir
..................'in fethi ile yahudilerin Arap yarımadasında siyasi bir güç olmaları sonra erdi. Mali güçleri zayıfladı.
Paragraftaki boşluğa hangisi getirilmelidir?
Paragraftaki boşluğa Hayber getirilmelidir
Hz. Ömer zamanında İslam ülkesine katılmış olan yerlerden hangisi Sâsâni İmparatorluğuna bağlıdır?
Irak dışında geri kalan yerler Bizans imparatorluğuna bağlıdırlar.
Hz. Ebubekir, Allah Resûlü’nün, cehennemden azat edildiğini müjdelemesi sebebiyle aşağıdaki unvanlardan hangisi ile tanınmıştır?
O, Allah Resûlü’nün, cehennemden azat edildiğini müjdelemesi sebebiyle “Atîk” olarak tanınmıştır. Doğru cevap D dir.
Aşağıdakilerden hangisi Hz. Osman'ın Hz. Peygamber dönemindeki faaliyetlerinden biri değildir?
Hz. Osman Zatu'r-Rika ve Zu Emer gazvelerine katılmamıştır.
Halife Ömer'in vefatının ardından Halife Osman'ın yönetime gelmesi şura yoluyla olmuştur. Bu durum hangi yönetim biçimine örnektir?
Yönetimin şura yoluyla yani toplantı yapılarak oluşturulması, düşünce alış-verişinde bulunulması bize yönetim şeklinde halkın da bir desteği olduğunu göstermektedir.
Mekkeli müşriklerin Medine İslam Devleti’ni resmen tanıdıkları anlaşma nerede yapılmıştır?
Hudeybiye
Aşağıdakilerden hangisi peygamberlik iddiasıyla isyan başlatmış olan kişiler arasında yer almaz?
Riddenin başlangıcı, Hz. Peygamber dönemine kadar uzanır. Nitekim bu süreçte Benî Mezhic kabilesinden Esved el-Ansî; Benî Hanîfe’den Müseylime; Benî Esed’den ise Tuleyha b. Huveylid gibileri peygamberlik iddiasıyla isyan başlatmışlardı. Bunlara mütenebbî denilmektedir. Hz. Ebû Bekir’in halîfe oluşundan hemen sonra Secâh, Uyeyne b. Hısn, Kurre b. Seleme, Fücâe b. Abdüyâlil, Eş‘as b. Kays ridde faaliyetlerini yoğunlaştırdılar. Yine aynı anda Hakem b. Zeyd’e tabi olan Benî Bekir b. Vâil ve Mâlik b. Nüveyre idaresindeki Benî Yerbu mensupları da bulundukları bölgelerde isyan başlattılar.
Aşağıdakilerden hangisi soyları devam eden Araplardandır?
Arabistan’ın asıl sakinleri Araplar’dır. Araplar tarihî açıdan iki büyük kısma ayrılır: 1) Arab-ı bâide. Bunlar tarihin eski devirlerinde yaşamış olup çeşitli sebeplerle yok olmuşlardır.. Âd, Semûd, Medyen, Amâlika vs. soyları yok olmuş kabilelerdendir. Soyları devam eden Araplar arasında Arab-ı Âribe koluna ait Kahtânîler adı verilen kabileler grubu bulunur. Bunların anavatanı Yemen'dir. Bu sebeple Güney Arapları olarak da bilinirler.