A, B, D ve E seçeneklerinde ifade edilenler, Hz. Ömer’in Peygamber Efendimiz dönemindeki yerini ve neler yaptığını anlatan doğru ifadelerdir. Ancak C seçeneğinde verilen bilgi, Hz. Ömer ile ilgili yanlış bir bilgidir. Çünkü Hudeybiye'de yapılan antlaşmanın müşrikler lehine görünen maddelerine karşı çıkmış olmasına rağmen, Hz. Peygamber’in ısrarı ve Hz. Ebû Bekir’in konuşmaları üzerine tavrını değiştirmiştir. Oysaki Hz. Ömer, bütün meselelere karşı net ve tavizsiz tavır koymakla tanınırdı. Dolayısıyla, doğru cevap C seçeneğidir.
Aşağıdakilerden hangisi Hz. Osman'ın katibidir?
Hz. Osman'ın katibi Mervan b. Hakem'dir. İsyanın alevlenmesinde de rolü olduğu söylenir. Hz. Osman, bu günlerde defalarca isyancılarla konuştu. Kendisine yöneltilen eleştiri ve ithamlara cevaplar verdi ve çoğu meselelerde onları ikna etmeyi başardı. Onlara asla öldürülmesini gerektirecek bir suç işlemediğini söyledi. Hz. Peygamber’in kendisini cennetle müjdelediği durumları ve Müslümanlara yardımlarını hatırlattı. Bu görüşmelerinden birinde, Hz. Ali’nin tavsiyesine uyup asilerin şikâyet ettiği bazı uygulamalarının hatalı olduğunu kabul etmiş, Kur’an ve Sünnet’e uyma hususunda daha dikkatli davranacağına söz vererek sükûneti sağlamıştı. Ancak evine döndüğünde, orada bulunan kâtibi Mervan b. Hakem, bunun yönetim için büyük bir taviz olduğunu, isyancılara cesaret vereceğini, yönetime karşı daha cür’etkar davranmalarına yol açacağını söyledi. Hz. Osman’dan dışarı çıkıp onlara karşı sert bir konuşma yapmasını istedi. Bu sırada Hz. Osman’ın hanımı Nâile’nin, Mervân’a karşı çıktığı ve Hz. Ali’nin tavsiyesiyle yapılan konuşmanın doğru olduğunu ifade ettiği söylenir. Mervân, Hz. Osman’ı yeni bir konuşma yapmaya ikna edemeyince, düşündüğü konuşmayı bizzat yapmak için izin aldı. Ardından dışarı çıkan Mervân, isyancılara karşı onları aşağılayan sert bir konuşma yapıp onları tehdit etti ve ortalığı yeniden alevlendirdi.
Hz. Ebubekir'e "sıddık" lakabının verilmesinin nedeni nedir?
Hz. Ebû Bekir’in Câhiliye döneminde adı Abdü’l-Kâbe idi. Hz. Peygamber(s. a. v.) Müslüman olmasından sonra onun adını Abdullah olarak değiştirdi.O, Allah Resûlü’nün, cehennemden azat edildiğini müjdelemesi sebebiyle“Atîk”, onun peygamberliğini ve getirdiği haberleri tereddütsüz kabul etmesisebebiyle de “Sıddîk” olarak tanınmıştır.
Hz. Ebû Bekir, Arap Yarımadası dışına gerçekleştirilecek fetihler için ilk önce hangi bölgeyi hedef almıştır?
Hz. Ebû Bekir, Arap Yarımadası dışına gerçekleştirilecek fetihler için ilk önce Arabistan ile Sâsânî ve Doğu Roma imparatorlukları arasında kalan Irak topraklarını hedef aldı.
Hz. Ömer döneminde fethedilen ve bizzat Hz. Ömer’in kendisi tarafından teslim alınması istenilen ve teslim alınan şehir, aşağıdakilerden hangisidir?
Hz. Ömer döneminde Filistin’in fethine devam edildi ve Kudüs kuşatıldı. Patrik Sophronios şehrin anahtarlarını o sırada inceleme ve görüşmelerde bulunmak için Suriye’ye gelen ve Cabiye’de bulunan Hz. Ömer’e teslim etmek istediğini belirtti. Halife bizzat Kudüs’e giderek halka eman verip kendileriyle bir antlaşma yaptı. Daha sonra Filistin’in sahil şehirleri başta olmak üzere diğer yerleşim yerleri de fethedildi. Dolayısıyla, doğru cevap C seçeneğidir.
Aşağıdakilerden hangisi Hz. Ebu bekir'in Hz. Peygamber dönemindeki faaliyetleri arasında yer almaz?
Irak'a ordu sevki Hz. Ebubekir'in kendi halifeliği döneminde gerçekleşmiştir.
Allah Resûlü (s.a.v), toplumun birliğini sadece ilke bazında ele almakla kalmamış, bu ilkeleri pratiğe yansıtacak kurumları da oluşturmuştur. Bunlardın başında camiler gelir. Hz. Peygamber, hicret yolculuğunun nihayetinde henüz Medine’ye girmeden Kubâ’da birkaç gün içinde İslâm tarihinin beş vakit açık ilk mescidini yapmıştır. Daha sonra Mescid-i Nebevî’yi inşa etmiş, bitişiğine de Suffe Okulu’nu hizmete açmıştır. Böylece iç huzuru, camide yan yana saf tutan Müslümanların birliğiyle görünür hâle getirmiş, Suffe Okulu’nda eğittiği öğrencilerle sözkonusu birliği pekiştirmiştir. Bununla birlikte Peygamberimiz, muhacirlerle ensar arasında sosyal birliği sağlama adına kardeşlik kurmuştur. Buna göre, ensar muhacirlere ekonomik alanda destek verirken, muhacirler de onlara sabır ve fedakârlık tecrübelerini aktarmışlardır.
Hz. Ali, Cemel savaşında mağlup olanlara nasıl muamele etmiştir?
Hz. Ali, muhalifleri yendikten sonra onlara iyi davrandı. Savaşta hayatını kaybedenleri defnettirdi; ayrıca ordusuna yağma yapmamalarını ve kimseye dokunmamalarını emretti. Hz. Ali’nin savaşta muhaliflere karşı takındığı tutum, daha sonraki dönemlerde isyancılarla ilgili hukukun oluşturulmasında referans olarak kullanılmıştır.
Peygamber Müslümanların varlık ve bağımsızlığının sembolü olarak ilk mescidi nerede inşa ettirmiştir?
Hz. Peygamber, 622 yılında Mekke’den Medine’ye hicret edince henüz şehre girmeden Kubâ’da Müslümanların varlık ve bağımsızlığının sembolü olarak ilk mescidi bina etti. Benî Sâlim b. Avf yurdundan geçerken Ranuna vadisinin ortasına varıldığında Hz. Peygamber, Müslümanların birliğini temsilen ilk Cuma hutbesini okudu ve namazı kıldırdı. Hicretin tamamlanmasından sonra da muhâcirlerle ensar arasında kardeşliği kurmak suretiyle ilk Müslüman toplumu ve siyasî birliği oluşturmuş oldu.
Hangi savaştan sonra Suriye Bizans’ın elinden çıkmıştır?
Yermük Savaşı’ndan sonra Suriye Bizans’ın elinden çıktı. 16 (637) yılında Şeyzer, Kınnesrin, Halep, ardından Antakya, Urfa, Rakka ve Nusaybin kısa aralıklarla müslümanlara teslim oldu. Suriye ve el-Cezîre’nin fethinden sonra İslam devletinin sınırları Toroslar’a dayandı. Bizans İmparatoru Herakleios, sınır bölgelerinde yaşayan halkı müslümanların tehdit ve saldırılarından korumak üzere iç kısımlara çekerek geniş bir sahayı boş bıraktı. Öte yandan Filistin’in fethine devam edildi ve Kudüs kuşatıldı. Patrik Sophronios şehrin anahtarlarını o sırada inceleme ve görüşmelerde bulunmak için Suriye’ye gelen ve Cabiye’de bulunan Hz. Ömer’e teslim etmek istediğini belirtti. Halife bizzat Kudüs’e giderek halka eman verip kendileriyle bir antlaşma yaptı (17/638). Daha sonra Filistin’in sahil şehirleri başta olmak üzere diğer yerleşim yerleri fethedildi. Hz. Ömer sahillere yakınlığı dolayısıyla tehlike oluşturan Kıbrıs’ın fethine deniz seferinin zorluğunu düşünerek izin vermedi.
Hz. Peygamber, yumuşak huylu ve hoşgörülü olduğu kadar azimli ve cesurdu.Bir gelişme de Hevazin Savaşı’nda yaşanmıştır: Hz. Peygamber, ilk hücumda neye uğradığını şaşırarak dağılan İslâm ordusunu, “Dağılıp kaçmayın! Buraya gelin…Ben Allah’ın Resûlüyüm!..” diyerek etrafında toplamış ve yeni taktiklerle parlak bir zafer kazanmıştır. Bu olaya şahit olan bir sahabi şöyle diyor: “Şehâdet ederim ki Allah Resûlü, bir adım bile gerilemedi. Savaş vahşi bir yangın gibi yayıldığı zaman hepimiz Peygamber Efendimizin çevresine sığındık.”
Hz. Osman hanımı Rukıyye’nin hastalığı sebebiyle .............. Savaşı’na katılamadı. Çünkü Hz. Peygamber, onun hasta kızının başında kalmasını istemişti. Savaştan sonra onu da .............. savaşına katılanlardan sayarak ganimetten hisse verdi. Hz. Rukıyye, .......... zaferi müjdesinin Medine’ye ulaştığı gün vefat etti.
boşluklara gelmesi gereken savaşın ismi aşağıdaki şıklardan hangisinde doğru olarak verilmiştir.
Hz. Osman hanımı Rukıyye’nin hastalığı sebebiyle Bedir Savaşı’na katılamadı. Çünkü Hz. Peygamber, onun hasta kızının başında kalmasını istemişti. Savaştan sonra onu da Bedir’e katılanlardan sayarak ganimetten hisse verdi. Hz. Rukıyye, Bedir zaferi müjdesinin Medine’ye ulaştığı gün vefat etti.
Aşağıdakilerden hangisi Hz. Ebu Bekir dönemi icraatlarından biri değildir?
Hicretin esas alındığı takvim sistemi Hz. Ömer Döneminde yürürlüğe girmiştir.
Sîfülbahr seferi, Râbiğ seferi ve Harrâr seferi sırasıyla hangi aylarda yapılmıştır?
Birer ay arayla meydana gelen ilk üç seriye, şunlardır: 1- Hicretin 1. yılı ramazan ayında (Mart 623), yani hicretten yedi ay sonra Hz. Hamza kumandasında yapılan Sîfülbahr seferi. 2- Yine aynı yılın şevval ayında Ubeyde b. Hâris'in komutasındaki bir süvarî birliği tarafından gerçekleştirilen Râbiğ seferi. 3- Bundan bir ay sonra Zilkade ayında Sa'd b. Ebû Vakkâs başkanlığında düzenlenen Harrâr seferidir.
"Bir defasında Peygamberimiz, küçük bir kızın ağladığını gördü. Sebebini sorduğunda evine un almak için yanında bulunan parasını kaybettiğini söyledi. Peygamberimiz, kaybettiği parayı ona verdi."
Yukarıda Peygamber Efendimizin hangi özelliği vurgulanmaktadır?
Bir defasında Peygamberimiz, küçük bir kızın ağladığını gördü. Sebebini sorduğunda evine un almak için yanında bulunan parasını kaybettiğini söyledi. Peygamberimiz, kaybettiği parayı ona verdi, ama çocuğun bu seferde geciktiği için evdekilerin azarlamasından korktuğunu farketti ve unu aldıktan sonra çocuğu evine kadar götürdü. Bu olay Peygamber Efendimizin toplumun çocuk kesimiyle yaptığı ilişkiyi göstermektedir.
Hz. Ömer yerine bırakması için teklif edittiği altı kişilik şuranın içinde adı geçenler hangi seçenekte verilmiştir?
Hz. Ömer ölüm döşeğinde iken kendisine yerine birini bırakması teklif edilince ilk Müslümanlardan Abdurrahman b. Avf, Hz. Osman, Hz. Ali, Talha bin Ubeydullah, Zübeyr b. Avvam ve Sa‘d b. Ebû Vakkas’dan oluşan altı kişilik şûranın toplanarak üç gün içerisinde aralarından birini halife seçmelerini istedi. Oğlu Abdullah’ı da halife seçilmemek şartıyla şûraya etmişti. Namazı kıldırmak üzere Suheyb b. Sinan’ı, şûra üyelerini toplamak üzere Mikdad b. Esved’i, seçim gerçekleşinceye kadar heyetin rahatsız edilmemesini sağlamakla da Ebû Talha el-Ensarî’yi görevlendirdi. Doğru cevap D'dir.
Suriye topraklarında Müslümanlarla Bizanslıların karşı karşıya geldikleri ilk büyük savaş olan ve Müslümanlara Suriye kapılarını açan savaş aşağıdakilerden hangisidir?
Bizans ordusu komutanı, Hâlid b. Velîd’in Suriye’ye doğru gelmekte olduğu haberi kendisine ulaşınca, ordusuyla bulunduğu yerden Ecnâdeyn’e yöneldi. Diğer taraftan, Suriye bölgesinin farklı yerlerinde karargâh kurmuş olan Müslüman komutanlar da Hâlid b. Velîd ile birleşmek üzere süratle Ecnâdeyn’e intikal ettiler. Her iki ordu, savaş konumuna geçti. Suriye topraklarında Müslümanlarla Bizanslıların karşı karşıya geldikleri ilk büyük savaş olan Ecnâdeyn Muharebesi, şiddetli çarpışmalar sonucunda Müslümanların kesin galibiyetiyle sona erdi. Bu üstünlük, Müslümanlara Suriye kapılarını açmıştır.
Aşağıdakilerden hangisi Müslümanlardan alınan zekât ve toprak mahsullerinin zekâtı olarak bilinen vergi türüdür?
Müslümanlardan alınan, zekât ve toprak mahsullerinin zekâtı olarak da bilinen vergi Öşür'dür.
Hz. Ali'nin Halifelik seçimi konusundaki kırgınlığının nedeni neydi?
Hz. Ali, hiçbir zaman kendisinin halîfeliği ile ilgili olarak bir dinî delili gündeme getirmemiş, ayrıca Hz. Ebû Bekir’e biat ettikleri için sahâbeye gücendiğini ima eden bir söz de sarf etmemiştir. Hz. Ebû Bekir’in şahsı ve halifelik konumuyla ilgili olumsuz bir ifade kullanmamış, onun hilâfete layık bir şahsiyet olduğunu ifade ettikten sonra sadece bu meselenin kendilerinden habersiz bir şekilde sonuçlandırılmasından duyduğu kırgınlığı dile getirmekle yetinmiştir.