Hz. Osman'ın halife seçildiği şurada hakemlik yapan kimdir?
Abdurrahman b. Avf, üyelerden birinin halifeadaylığından feragat ederek, en çok istenen üyeyi tesbit edip onu halifeseçmek üzere hakemlik yapmasını teklif etti. Diğer dört aday bu teklifi kabuletmeyince, razı oldukları takdirde, kendisinin halife seçilme hakkındanvazgeçerek, hakemlik görevini üstlenebileceğini söyledi.
Hz.Muhameddin yönetimde çok değer verdiği prensiplerinden biri olan "bir problemin halli konusunda görüşüne değer verdiği kişilerle gerçekleştirdiği danışma ve fikir alışverişine" ne ad verilirdi?
İstişare, kamu yönetimi açısından değerlendirildiğinde yöneticinin karşı karşıya kaldığı bir problemin halli konusunda görüşüne değer verdiği kişilerle gerçekleştirdiği danışma ve fikir alışverişidir.
Hz. Ebubekir döneminde İslam ordularının Irak'ın fethinde ilk hedefleri yer aşağıdakilerden hangisidir?
Hz. Ebû Bekir, Arap Yarımadası d ışına gerçekleştirilecek fetihler için ilk önce Arabistan ile Sâsânî ve Doğu Roma imparatorlukları arasında kalan Irak topraklarını hedef aldı. İslâm dinini tebliğ etme konusunda Hz. Peygamber’in başlattığı stratejiyi devam ettirmek için Sâsânîler’in elinde bulunan Fırat’ın güneyindeki bölgelere ordu gönderilmesi gerekiyordu. İlk hedef, Hîre topraklarıydı. Doğru cevap C dir.
Vefakârlık, Sevgili Peygamberimizin ruhunu süsleyen erdemlerden biriydi. Sözünde durur, vaadinden dönmezdi. İslâm’a hizmet edenleri hiçbir zaman unutmaz, arkadaşlarını ve aile dostlarını sık sık arar ve anardı. Bir defasında Habeşistan hükümdarının elçileri Medine’ye geldiklerinde onlarla bizzat ilgilenmişti. Bunun sebebi, vaktiyle Habeşlilerin, ülkelerine sığınan Müslümanlara gösterdikleri konukseverlikti.
Hz. Osman’ı hedef alan hareket, faaliyetine halife ve valilerinin bazı icraatlarını eleştirmekle başladı. Eleştirilerini giderek Hz. Osman’ın ileri gelen sahâbiler tarafından da tenkid edilen bazı uygulamaları üzerinde yoğunlaştırdı. Bu şikâyet konularına, Hz. Osman’ın istismara müsait pek çok icraatı da ilave edildi. Bu şikâyet konuları propaganda aracı haline getirildi ve insanlar bu önemli hataları işleyen yönetime karşı işbirliği yapmaya çağrıldı. Tarih kaynaklarında, Hz. Osman’ın iç karışıklıklara zemin hazırlayan ve bu isyanın sebepleri olarak gösterilen uygulamaları, şöyle sıralanabilir: Hz. Osman’ın valiliklere ve diğer önemli devlet görevlerine sadece akrabalarını tayin etmesi; onlara veya diğer akrabalarına devlet hazinesinden büyük miktarlarda bağışlarda bulunması; buna karşılık kendisini eleştiren Ebû Zer el-Gifârî, Abdullah b. Mes‘ûd ve Ammâr b. Yâsir gibi ileri gelen sahâbîleri çeşitli şekillerde cezalandırması; bazı sahâbilerin maaşlarını kesmesi veya azaltması; muhacirlerden Kureyş ileri gelenlerinin Medine’den ayrılıp fethedilen bölgelerdeki şehirlere yerleşmelerine ve geride bıraktıkları arazîlerin göç ettikleri yerlerdeki arazilerle değiştirilmesine izin vermesi, oralarda çok miktarda mal mülk edinmelerine göz yumması; bazı sahâbilere fethedilen şehirlerde ikta araziler vermesi; Hz. Peygamber tarafından Tâif’e sürgüne göderilen amcası Hakem b. Ebü’l-Âs’ın Medine’ye dönmesine izin verip onun oğlu Mervan’ı devlet kâtibi olarak görevlendirmesi; Kureyş adına kabilecilik yapan bazı valilere ses çıkarmaması; valilerin yanlış icraatlarına göz yumması ve onlara gereken cezayı vermekten kaçınması; Medine civarındaki bazı arazileri beytülmâl develeri için koruluk haline getirmesi; Hz. Peygamber, Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer hac esnasında namazları seferi olarak kıldırdıkları halde, halifeliğinin altıncı yılından itibaren Mekke’de namazları mukim olarak kıldırması gibi bazı fıkhî uygulamaları; Hz. Ebû Bekir zamanında Mushaf haline getirilen Kur’an-ı Kerîm nüshasını istinsah ettirdikten sonra, önceki nüsha ve bazı sahâbilerin ellerinde bulunan şahsî nüshaların tamamını imha ettirmesi; Mescid-i Nebevî’yi genişletirken önceden kullanılmayan bazı yapı malzemeleri kullandırması; Hz. Peygamber’den intikal eden hilâfet mührünü Erîs Kuyusu’na düşürmesi.
Hz. Peygamber’in Mekke’deki Mescid-i Harâm’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’ya yaptığı gece yolculuğuna ne ad verilir?
Hz. Peygamber’in Mekke’deki Mescid-i Harâm’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’ya yaptığı gece yolculuğuna isrâ denir.
Yüce Allah Kur’an’da Peygamberimizin a^lemlere rahmet olarak gönderildiğini bildirmektedir. (Enbiya^ 21/107) Hz. Peygamber, inananlara çok şefkatli ve merhametli idi. Allah da onun hakkında “çok şefkatli ve merhametli” anlamına gelen “rau^f ve rahi^m” sıfatlarını kullanmıştır. Doğru yanıt D'dir.
Hz. Ömer ölüm döşeğinde iken altı kişilik bir şûra toplanmasını ve üç gün içerisinde aralarından birini halife seçmelerini istedi. Halife seçilmemek şartıyla şûraya dâhil ettiği kişi bunlardan hangisidir?
Hz. Ömer ölüm döşeğinde iken kendisine yerine birini bırakması teklif edilince ilk Müslümanlardan Abdurrahman b. Avf, Hz. Osman, Hz. Ali, Talha bin Ubeydullah, Zübeyr b. Avvam ve Sa‘d b. Ebû Vakkas’dan oluşan altı kişilik şûranın toplanarak üç gün içerisinde aralarından birini halife seçmelerini istedi. Oğlu Abdullah’ı da halife seçilmemek şartıyla şûraya dâhil etmişti.
Ecnâdeyn Muharebesi kimler arasında yapılmıştır?
Suriye topraklarında Müslümanlarla Bizanslıların karşı karşıya geldikleri ilk büyük savaş olan Ecnâdeyn Muharebesi, şiddetli çarpışmalar sonucunda Müslümanların kesin galibiyetiyle sona erdi.
Kurayza Gazvesi'nde hakem olarak kim seçilmiştir?
Sad bin Muaz sorunu çözerek savaşı sonlandırmıştır.
Hakem Abdurrahman, Hz. Ali’yi, ardından Hz. Osman’ı çağırıp, ikisinden de halifeseçildikleri takdirde, “Allah’ın Kitabı’na ve Resûlü’nün sünnetine uyma;ayrıca önceki iki halifenin siyasetlerini takip etme” hususunda sözvermelerini istedi. Bunun üzerine Hz. Osman'ın yanıtı ne olmuştur?
Tek yanıtı "Evet" olmuştur.
İslam Tarihinde İfk Hâdisesi yani Hz. Âişe'ye yapılan iftira olayı Resulullah'ın da bulunduğu bir gazve dönüşünde vuku bulmuştur. Hz. Âişe'nin suçsuz olduğunu bildiren âyetlerle (Nûr 24/11-20) yapılan dedikoduların tamamen asılsız ve iftira olduğu bildirildi; Hz. Âişe'nin namuslu olduğu haber verildi. Mü'minlerin bu olayı işittiklerinde iftira olarak değerlendirmeleri gerektiği hatırlatıldı ve bu şekilde hareket etmeyenlerin tavrı sert bir şekilde kınandı. Müslümanların denendiği bu üzücü olay hangi gazveden sonra vuku bulmuştur?
Mustalikoğulları Gazvesi sonunda İfk Hâdisesi, yani Hz. Âişe'ye yapılan iftira olayı vuku buldu. Hz. Âişe savaştan döndükten sonra iftirayı duyunca bir ay kadar hasta yattı. Hz. Âişe'nin suçsuz olduğunu bildiren âyetler (Nûr 24/11-20) nâzil oldu. Bu âyetlerde, yapılan dedikoduların tamamen asılsız ve iftira olduğu bildirildi; Hz. Âişe'nin namuslu olduğu haber verildi. Mü'minlerin bu olayı işittiklerinde iftira olarak değerlendirmeleri gerektiği hatırlatıldı ve bu şekilde hareket etmeyenlerin tavrı sert bir şekilde kınandı.
Hz Ebubekir'in idari ve askeri kişiliğiyle ilgili hangisi söylenemez?
Hz. Ebubekir'in dış politika hakkında fazla tecrübesi yoktu denemez.
Hz. Peygamber’in son çocuğu İbrahim’di. Mısırlı Ma^riye’den dünyaya gelen İbrahim, yaklaşık iki yaşında iken vefat etti. Doğru yanıt E'dir.
Aşağıdakilerden hangisi gizli davet döneminde Müslüman olmamıştır?
Hz. Peygamber’in çağrısı yakın çevresinde yankı buldu. Yaklaşık üç yıl süren bu dönemde Hz. Hatice, Hz. Peygamber’in kızları Zeyneb, Rukıyye ve Ümmü Külsûm, Hz. Ebû Bekir, Hz. Ali, Zeyd b. Hârise, Osman b. Affân, Zübeyir b. Avvâm, Abdurrahman b. Avf, Talha b. Ubeydullah, Sa‘d b. Ebû Vakkâs, Osman b. Maz‘ûn, Said b. Zeyd, Ayyâş b. Ebû Rebîa ve hanımı Esma bint Selâme, Ebû Ubeyde b. Cerrâh, Erkam b. Ebü’l-Erkam, Ebû Seleme, Ca‘fer b. Ebû Tâlib ve Ubeyde b. Hâris müslüman oldular. Peygamberliğin 6. yılında ise Hz. Ömer Müslüman olmuştur.
A, B, C ve E seçeneklerinde bahsi geçenler, Peygamber Efendimiz dönemindeki askeri hayata ve uygulamalara dair doğru bilgilerdir. Ancak D seçeneği, o dönem askeri hayatla ilgili yanlış bilgi içermektedir. Çünkü Peygamber Efendimiz döneminde, düşmana ait ağaçlar, özel savaş şartları dışında kesilmez, hayvanları boğazlanmazdı. Düşmanların yaşlılarına, hanımlarına, çocuklarına ve savaş dışı kalan din adamlarına dokunulmazdı. Dolayısıyla, doğru cevap D seçeneğidir.
Hz. Osman döneminde Müslümanlar arasındaki fitne ateşini körükleyip müslümanları bölmeye çalışan kişi aşağıdakilerden hangisidir?
Seyf b. Ömer’in rivayetlerinin özeti ise, fitneyi körükleyengizli bir el vardır. Bu el, müslümanları bölmeye çalışan Abdullah b. Sebe’dir.
“Hak ile batılı birbirinden ayıran” anlamına gelen, Hz. Ömer'in en meşhur lakabı hangisidir?
Hz. Ömer’in en meşhur lakabı “Fârûk”tur. Bu lakabı kendisine Hz. Peygamber’in, müslümanların veya Ehl-i kitabın vermiş olduğuna dair rivayetler bulunmaktadır. Fârûk, “hak ile batılı birbirinden ayıran” anlamındadır.
Aşağıdakilerden hangisi Hz. Ali adına tahkim görüşmelerine katılan hakemdir?
Tahkim olayında Hz. ali tarafındaki hakem Ebu Musa el-Eş'ari'dir