“Müslüman diliyle ve eliyle Müslümanları incitmeyen kimsedir” hadisi aşağıdakilerden hangi ikisinin ilişkisine örnektir?
“Müslüman diliyle ve eliyle Müslümanları incitmeyen kimsedir” hadisi din ve ahlak arasındaki ilişkiyi örneklemektedir
I. Aklın kendi başına herhangi bir şeyi ahlâki veya dini olarak vazife haline getiremeyeceği
II. Akıl sadece olanı bilir; olması gerekeni, insanın ahlâki olarak neleri yapıp, nelerden uzak durması gerektiğini bilemez
III. Allah’tan herhangi bir emir veya yasak varit olmasaydı, insan hiçbir şekilde herhangi bir yükümlülüğe tabi olmayacaktı
Eş’arî mezhebinin özellikle üzerinde durduğu hususlar dikkate alındığında yukarıdakilerden hangisi söylenebilir?
Eş’arî mezhebinin özellikle üzerinde durduğu husus, aklın kendi başına herhangi bir şeyi ahlâki veya dini olarak vazife haline getiremeyeceğidir. Akıl sadece olanı bilir; olması gerekeni, insanın ahlâki olarak neleri yapıp, nelerden uzak durması gerektiğini bilemez. İnsan hiçbir eğitim almadan matematikle ilgili bazı bilgileri edinebildiği halde bir davranışın iyi mi kötü mü olduğunun bilgisine kendiliğinden ulaşamaz. Çünkü ahlâki bilgiler doğruluğunu yaygınlığından alan bilgilerdir. Eş’ari kelamcıların çoğu sorumluluk sahibi failin fiillerini şöyle sınıflandırırlar: Vacib, haram, sünnet, mekruh ve mubah. Şayet Allah’tan herhangi bir emir veya yasak varit olmasaydı, insan hiçbir şekilde herhangi bir yükümlülüğe tabi olmayacaktı. Bunun anlamı, insanlar kendi aralarında zaman zaman bazı kurallar üzerinde uzlaşacaklar; sonra bunları değiştirip, bir dönem iyi dediklerine, daha sonra kötü diyebileceklerdir. Doğru cevap E'dir.
İnsanda iyilik cihetini anlamayı ve kabul etmeyi sağlayacak bir yatkınığın olması durumu aşağıdakilerden hangisi ile tanımlanır?
İnsanda iyilik cihetini anlamayı ve kabul etmeyi sağlayacak bir yatkınığın olması gerekir. Bu yatkınlığın adı "İhtiyar" dır. Doğru cevap B şıkkıdır.
Yusuf Has Hâcib hikâyesinde saadeti temsil eden veziri neye benzetiyor?
Doğruluğu” temsil eden hükümdar Gün Doğdu devamlı parlaklığı ve herkesi aydınlatmasından dolayı güneşe benzetilir. “Saadeti” temsil eden vezir ise aya benzetilir. Doğru cevap D'dir.
Aşağıdakilerden hangisi Müslümanın kararlarını alırken ve fiillerini gerçekleştirirken dikkate aldığı çerçeveyi ve ufku teşkil eder?
Dünya ve ahret hayatı, Müslüman’ın kararlarını alırken vefiillerini gerçekleştirirken dikkate aldığı çerçeveyi ve ufku teşkil eder.
"Hakiki din, insanların uydurduğu birbirine muhalif hayali kurgular değil, hakiki mebdei/Yaratıcıyı tanımak, O’nun kanun ve emirlerine uygun davranmayı vazife (görev) edinmektir." diyen islam alimi aşağıdakilerden hangisidir?
"Hakiki din, insanların uydurduğu birbirine muhalif hayali kurgular değil, hakiki mebdei/Yaratıcıyı tanımak, O’nun kanun ve emirlerine uygun davranmayı vazife (görev) edinmektir." diyen islam alimi Elmalılı Hamdi Yazır'dır. Doğru cevap A şıkkıdır.
İnsan istese de istemese de belirli bir düzen içerisinde hayatını sürdürmekzorundadır. Bu düzenin tam ve insicamlı haline ne denilmektedir?
İnsan istese de istemese de belirli bir düzen içerisinde hayatını sürdürmekzorundadır. Bu düzenin tam ve insicamlı haline ahlâk denilmektedir.
Nassi ahlâk teorilerin ortak özellikleri dikkate alındığında aşağıdakilerden hangisi hukuki bir sonuç doğuracak bir davranış olabilir?
Nassi ahlâk teorilerin ortak özelliği ahlâki davranışları izah ederken haram, helal, emir, yasak, yükümlülük, sorumluluk gibi kavramları ön planda tutmalarıdır. Burada belirleyici olan, insanların Allah’ın emir ve yasakları doğrultusunda şekillenen davranış normlarıdır. Ahlâki ana kavramları iyi kötünün yerine burada helal-haram çerçevesinde sevap-günah alır. Bunun iki cephesi vardır: Birincisi insanın diğer insanlarla ilişkisi; diğeri de insanın Allah’la ilişkisi. Birinci cephe her zaman olmasa da bazen hukukun alanıyla da ilgili olabilir. Mesela hırsızlık haramdır, dolayısıyla da günahtır. Fakat doğrudan başka bir insana yönelik bir davranış olduğu için de hukuki boyutları olan bir konudur. İkinci cepheye örnek verecek olursak: Farz bir ibadet olan namaz kılmak aynı zamanda helaldir. Neticesinde sevap kazanılır. Fakat diğer insanları ilgilendiren bir konu olmadığı için mesela bir vakitkılınmadığında hukuki sonuçlar doğurmamakla birlikte insan günaha girer. Günah ve sevabın muhakemesi ise sadece Allah iledir. Doğru cevap D'dir.
"Eşref-i Mahlûkat" ifadesi çoğunlukla hangi varlık için kullanılmaktadır?
Müslüman düşünürlerin çoğuna göre Allah insanı saf ve temiz olarak cismani ve ruhani tarafı olan bir eşref-i mahlûkat olarak yaratmıştır. İnsan mutlak iyi olmasa da, kötü değildir. İyiye de kötüye de meyyal olmakla birlikte, hayra daha yatkındır. Doğru cevap C'dir.
Müslümanın davranış düzenine esas teşkil eden veya davranırken tabi olduğu kurallar neyi kasteder?
Bu çerçevede İslâm ahlâkı denildiğinde, müslümanın davranış düzenineesas teşkil eden veya davranırken tabi olduğu kurallar kastedilmekte; bukurallar ise öncelikle Kur’an-ı Kerim olmak üzere, Hadis kitaplarındaderlenmiş olan Hz. Peygamber’den ve Hz. Peygamber hakkındakirivayetlerde bulunmaktadır. Bunlara ek olarak daha sonra yaşamış olansahabe, tabiin, tebeü’t-tabi’in yanında İslâm tarihinde toplum nezdinde kabulgörmüş önemli âlim ve zahidlerin hayatları, önemli devlet adamlarının iyiolarak kabul edilen fiilleri de, özellikle çocukların ahlâki eğitimi söz konusuolduğunda, müracaat edilen kaynaklar arasındadır. Bu yönden muhtelifmenakıb kitaplarının da ahlâk literatüründen sayılması gerekmektedir.
"İslam Düşüncesinde Ahlak" adlı eserin yazarı kimdir?
bu eserin yazarı Mustafa Çağrıcı'dır
Bir ibadeti veya fiili yaparken estetik zevk tarafını da dikkate almaya ne denir?
Bir ibadeti veya fiili yaparken estetik zevk tarafını da dikkate almaya adap denir.
"İnsanın hangi fiili yapacağına ve neyi tercih edeceğine kendisinin karar verebilmesi imkânı" tanımı aşağıdakilerden hangisi ile daha yakından ilgilidir?
İnsanın hür olması, irade özgürlüğü olarak ifade edilir. İrade özgürlüğü, genel olarak, insanın hangi fiili yapacağına ve neyi tercih edeceğine kendisinin karar verebilmesi imkânı olarak tanımlanabilir. İnsan, diğer canlılardan farklı olarak, neyi yapıp neyi yapmayacağına kendisi karar verebilir; bu imkân insanın insan olmasının ön şartıdır. Doğru cevap C'dir.
Cenab-ı Hakk’ın rahman ve rahim olduğunu söylemek, O’nun bütün mevcudatın yaratıcısı ve O’nun yaratmasının bütün varlığın kaynağı olduğunu dile getirmek hangi özelliği öne çıkartır?
Rahmet, varlık kaynağı veya varoluş imkânı demektir. Cenab-ı Hakk’ın rahman ve rahim olduğunu söylemek, O’nun bütün mevcudatın yaratıcısı ve O’nun yaratmasının bütün varlığın kaynağı olduğunu dile getirmek demektir.
"Usve hasene" güzel örnek anlamındadır. Doğru cevap D şıkkıdır.
Aşağıdakilerden hangisi "öteki hayat" anlamındadır?
İnsanların bu dünyadaki hayatının çok önemli ve ciddi olmakla birlikte her şey olmadığını; her insanın başına gelecek olan ölüm ile insanın bir tür yeni bir boyutu veya boyutta yaşamaya başlayacağı–buna devam edeceği de denilebilir- ve bu boyuta da “öteki hayat” anlamında “hayatü’l-ahire” denildiğini biliyoruz. Doğru cevap D şıkkıdır.