Aşağıdakilerden hangisi genel olarak bilgi edinme gücüne özgü bir erdem olan hikmet faziletinden yeterince pay almama olarak ortaya çıkan rezilettir?
Genel olarak eşya hakkında bilgi edinme gücüne özgü bir erdemolan hikmet faziletinden yeterince/orta düzeyde pay alamama cehalet reziletiolarak karşımıza çıkmaktadır.
Şaşkınlık reziletinin bağlı olduğu nefsani güç aşağıdakilerden hangisidir?
Bileşik Hastalıklar 1) Temyiz Gücünün Hastalıkları (a) Fazlalık yönünde: Şaşkınlık (hayret), (b) Eksiklik yönünde: Basit cahillik
çevreci bilinçlenme hangi yıllarda başlamıştır?
çevreci bilinçlenme 1960'ların başında başlamıştır.
Aşağıdakilerden hangisi geçimsizliğin kaynağını oluşturan, insan ilişkilerini zedeleyen, hatta bitiren kötü davranışlardan biri değildir?
İçki ve kumar, hırsızlık, zina, yalan, iftira, dedikodu, kıskançlık vb. davranışlar ise geçimsizliğin kaynağını oluşturan, insan ilişkilerini zedeleyen, hatta bitiren kötü davranışlardır. Dinimiz bu fiilleri yasaklarken, hem insanın haysiyetini korumak, hem de insan ilişkilerinin zarar görmemesini istemiştir. Doğru cevap C’dir.
Hz. Peygambere göre anne ve babadan sonra iyilik edilmesi gereken kişi aşağıdakilerden hangisidir?
Hz. Peygamber, kendisine gelip “öncelikle kimlere iyilik etmesi gerektiği”ni soran bir Sahâbî’ye şu cevabı vermiştir:“Annene, babana, kız kardeşine, erkek kardeşine, bunlardan sonra gelenyakınlarına, sende hakkı bulunan ve ziyaret etmen gereken kimselere.” (EbûDâvûd, “Edeb”, 129)Bu hadiste Peygamberimiz, iyilik yapmamız, görüp gözetmemiz gerekenkişiler olarak kız ve erkek kardeşi, anne ve babadan hemen sonra zikretmiştir.Hele kız kardeşler, duygusallıkları nedeniyle sevgi ve şefkate daha fazlamuhtaçtırlar. Buna göre cevap A seçeneğidir.
Sorumluluk kuramı ile ilgili olarak seçeneklerden hangisi söylenebilir?
Sorumluluk kuramı, yararlılık kuramı kadar insan merkezci ve faydacıdeğildir. Çevremizdeki varlıklara, bizim faydamıza olup olmamalarıaçısından ziyade, onların hakları ve bizim de onlara karşı ödevlerimiz,görevlerimiz, yükümlülük ve sorumluluklarımız açısından bakmayı esas alır.Herhangi bir şeye, bize faydası açısından bakmakla, bizim ona karşısorumluluklarımız açısından bakmak, elbette bir değildir ve ikincisibirincisinden daha üst düzeyde bir bakıştır. İnsan kendisine verilen her türlünimetten ve dolayısıyla bunların önemli bir kısmını oluşturan çevredenAllah’a karşı sorumludur ve bu konudaki davranışlarından dolayı sorguyaçekilecek, eylemlerine uygun düşen mükafat veya mücazat ile karşılaşacaktır. Sorumluluk kuramı ile ilgili olarak da iki temel ilke dikkati çekmekte veya öne çıkmaktadır. bunlara, “emanet ilkesi” ve “hilafet ilkesi” demek mümkündür. Çevre bize emanettir ve bu emaneti koruyup ona hıyanet etmemek bizim görev ve sorumluluğumuzdur. Ayrıca, sorumluluğumuz sadece emaneti korumakla bitmemekte, onun korunması ve imarında Allah’ın halifesi olmak, daha üst düzeyde görev ve sorumluluklar da yüklemektedir.
Aşağıdakilerden hangisi işverenin işçisine karşı davranışlarında uyması gereken ahlaki özelliklerden biri değildir?
İşveren veya yönetici, işçi veya memur alırken liyakati esas almalı, işi bir takım kişisel tarafgirliklerinden dolayı tercih ettiği liyakatsiz kişiye değil, hak eden kişiye, ehline vermelidir. İşi ehline vermek ve adaletli davranmak, bu konulardaki en temel ilahi emirlerden ikisidir. İyi bir işveren, işçilerin gerçek anlamda mesuliyetini taşır, sorumluluğunu üzerinde hisseder, sevinçlerine ve bilhassa kederlerine ortak olur ve bir sıkıntıları olduğundan haberdar olduğunda bunu ortadan kaldırmaya çalışır.
Ahla^klı bir işveren gerçekten iyice üst düzey bir ahla^klılığa sahipse, işçilerinin sadece sorumluluğunu hissetmekle ve zaman zaman onlara yardımcı olmakla yetinmez, onları kendisine kardeş bilir, yediğinden yedirir, giydiğinden giydirir ve onlara son derece iyi ve itibarlı davranır. Şükür, işverenin işçisine karşı davranışlarında olması gereken özelliklerinden değildir. Nitekim şükür sadece Allah'a olur. Doğru cevap D'dir.
"Sahip olduğumuz Allah inancı ve sevgisi de, bize insanları sevmeyi, onlarla iyi geçinmeyi, kimseyi hor görmemeyi gerektirir." Anlayışına en uygun deyiş aşağıdakilerden hangisidir?
Sahip olduğumuz Allah inancı ve sevgisi de, bize insanları sevmeyi, onlarla iyi geçinmeyi, kimseyi hor görmemeyi gerektirir. Yunus Emre’nin dediği gibi; “Yaratılanı severiz, Yaratandan ötürü.” Doğru cevap D'dir.
Kur’an-ı Kerim'de Allah'ın dünyayı bütün canlılar için yarattığını ifade etmesi hangi surede yer almaktadır?
“Allah, yeri canlı yaratıklar için meydana getirmiştir.” (Rahman/55: 10) Doğru cevap C'dir.
Aşağıdakilerden hangisi Kur'an'da öncelikle yardım edileceklerin arasında yer almaz?
Kur’a^n ışığında, yardım edilecekler önem sırasına göre şöyle sıralanabilir: anne-baba ve yakınlar, fakirler, yetimler, yolda kalmış yolcular, esirler, köleler, borçlular, ihtiyaç sahibi muhacirler ve kalbi İsla^m’a ısındırılmak istenen kimseler. Yardım edilmek öncelikle bunların hakkıdır. Onların haklarını yemek, dini^ ve ahla^ki^ bir vebaldir.
Bitki ve hayvan türleri gibi doğal çeşitliliği insanın kullanabileceği bir kaynakolarak yararlı gören ve korunması gerektiğini savunan batılı çevre etiği kuramı seçeneklerden hangisidir?
İslâm çevre ahlâkına geçmeden Batı çevre etiği kuramlarına kısacadeğinmekte yarar vardır. Batı düşüncesi, çevre etiğinde henüz çok büyükkuramlar geliştirmiş değildir. Derin ekoloji (deep ecology) ya dacanlımerkezli (biocentric) etik denilen yaklaşım ile yüzeysel ekoloji (shallowecology) ya da insanmerkezli (anthropocentric) koruma etiği (conservationethics) denilen yaklaşım, en yaygın kuramlardan ikisidir. Derin ekolojiyanlıları daha radikal görüşleri savunurken, koruma etiği yanlıları daha ılımlıya da yüzeysel görüşleri savunmaktadırlar. Örneğin yüzeysel ekolojiye göre,bitki ve hayvan türleri gibi doğal çeşitlilik insanın kullanabileceği bir kaynakolarak yararlı görülürken ve korunması gerektiği savunulurken, derinekolojiye göre doğal çeşitliliğin her bir öğesinin insana sağladığı yarardan bağımsız olarak kendi özsel değeri vardır ve onlar bundan dolayı korunmalıdır. Yine örneğin çevre kirliliği, yüzeysel ekolojiye göre, ekonomik büyümeyi tehdit ediyorsa azaltılmalıdır; oysa derin ekolojiye göre, çevre kirliliğinin azaltılması ekonomik büyümeden daha önce gelir ve buna bakılmaksızın azaltılmalıdır. Keza, kaynak kavramı, birincilere göre, insanlar için kaynak, ikincilere göre ise, bütün canlılar için kaynak anlamına gelmektedir.
Gazali'ye göre iyi bir tüccarın başarılı bir iş hayatıyla birlikte dinini de koruyabilmesi için kaç hususa dikkat etmesi gerekmektedir?
iyi bir tüccarın başarılı bir iş hayatıyla birlikte dinini de koruması ve ahiretini ihmal etmemesi için şu hususlara dikkat etmesi gerekir: 1) Ticarete başlarken, çoluk çocuğunun nafakasını helal kazançla temin etmek, kendisi için istediğini toplumdaki öteki kişiler için de isteyip onlara yardımcı olmak, kendi kazancıyla dinine yardımcı olmak ve benzeri tarzda iyi niyetler taşımalıdır. 2) Sanatında veya ticaretinde kifaye farzlardan bir farzı yerine getirmeye, o toplum için gerekli olan iş alanlarından birindeki bir boşluğu doldurmaya niyet etmelidir. 3) Dünya pazarını ahiret pazarına engel yapmamalıdır. 4) Çarşı-pazarda da Allah’ı sürekli hatırlamayı ve anmayı sürdürmelidir. 5) Ticaret konusunda ölçülü olmalı, aşırı hırs ve istek içinde olmamalıdır. 6) Yalnız haramdan kaçınmakla yetinmemeli, şüpheli işlerden de uzak durmalı, fetvalar yanında kalbine de danışmalı ve kalbinin işkillendiği şeyden vazgeçmelidir. 7) Yaptığı her işin bütün safhalarını gözden geçirmeli, birgün hepsinden dolayı hesaba çekileceğini unutmamalıdır
Ahlaki varlık olarak insanın mütemmim cüzü nedir?
Hürriyet İsla^m ahla^kının, daha doğrusu ahla^ki varlık olarak insanın mütemmim cüzüdür (mütemmim cüz=bütünü oluşturan tamamlayıcı parça). O¨zgürlük, ilk bakışta, insanın istediğini tercih edebilmesi ve yapabilmesi imka^nıdır. Bu imka^n insanın istemesini tanımlayan şartlar içinde ortaya çıktığı için, hep verili şartlar içinde tahakkuk eder. Doğru cevap C'dir.
Kardeşlerin birbiriyle ilişkilerinde gözetmeleri gereken ilkeler ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Kardeşlerin birbirine karşı görev ve sorumluluklarını ya da kardeşlerin birbiriyle ilişkilerinde gözetmeleri gereken ilkeleri şöyle ifade edebiliriz:
1. Kardeşler birbirini sevip saymalı, koruyup gözetmeli, birbirinin hakkına riayet etmelidir.
2. Birbirlerini kıskanmamalıdırlar. Kıskançlığın çok kötü bir hastalık olduğu, kardeşler arasındaki geçimsizliğin nedenlerinden birinin de kıskançlık ve bencillik olduğu göz ardı edilmemelidir.
3. Büyük kardeşler küçük kardeşlere her zaman örnek olmalı, küçüklerin yanlışlarını gördüklerinde, onları kırmadan uyarmalıdırlar. Küçükler de büyüklerini her zaman sevmeli, onların uyarılarına kulak vermelidir.
4. Aralarındaki dayanışma ve yardımlaşma, bilgi ve iş düzeyinde her zaman devam etmelidir. Birlik ve beraberlikten güç doğduğu unutulmamalıdır.
Büyük erkek kardeş ve büyük kız kardeşler, ailenin doğal yardımcılarıdır. Bunlar bazen anne ve baba yerine geçerler. Durum böyle olduğu için, büyük kardeşler sevgi ve saygıya daha layıktırlar. Hz. Peygamber bir hadîsinde: “Büyük kardeşin küçük kardeş üzerindeki hakkı, babanın çocukları üzerindeki hakkı gibidir.” (Suyûtî, 1969, II, 74) buyurmuştur. Bu nedenle, annenin olmadığı yerde ablalar, babanın olmadığı yerde de ağabeyler dinlenir, onlar anne ve baba gibi kabul edilir. Ancak, ağabeyler ve ablalar, kendilerine verilen bu yetkiye dayanarak kardeşlerini ezme yönüne gitmez, onlara anne ve baba şefkatiyle davranırlar.
Doğru cevap D'dir.
İslam çevre ahlakı ilkelerinden hangisi yanlış açıklanmıştır?
hilafet ilkesi (biz yeryüzünün halifeleriyiz)
Toplumun ahlâk düzeninin korunması amacıyla Kur’an-ı Kerîm’in dile getirdiği” emr-i bi’l-ma’rûf nehy-i ani’lmünker” ilkesi, hangi toplumsal ahlak ilkesi ile ilgilidir?
Toplumun ahlâk düzeninin korunmasında herkese düşen bir sorumluluk vardır. Bu sorumluluğu Kur’an-ı Kerîm emr-i bi’l-ma’rûf nehy-i ani’lmünker (iyiliği emretmek, kötülüğü yasaklamak) şeklinde ifade eder. Gerçekten toplumda herkes birbirine iyiliği tavsiye ettiği, kötülükten de sakındırdığı takdirde, o toplumun ahlâk düzeni kolay kolay bozulmaz. Bu ilke ile toplum adeta bir “kontrol mekanizması” oluşturmuştur. Bu mekanizma sayesinde toplumda iyiliklerin yaygınlaşması, kötülüklerin ise önlenmesi kolaylaşır. Doğru cevap B’dir.
Aşağıdakilerden hangisi ahlaken özürlü olan kişileri kınama hakkına sahip olmanın gerekçesidir?
Çünkü ahlâkî yönünü düzeltmek, bir irade ve akılvarlığı olarak insana bırakılmış, ona emanet edilmiştir.
Nasırüddin Tusi’ye göre adaletten üstün olan aşağıdakilerden hangisidir?
Nasırüddin Tusi’ye göre de sevgi adaletten üstündür. Hatta adalete ihtiyaç, insanlar arasındaki sevgi yoksunluğundandır. Eğer bireyler arasında yeterince sevgi olsaydı, ne hakkını verme ne de hakkını almaya ihtiyaç olurdu (Tusi, 2007, 247). Doğru cevap D'dir.
Erdem-ekonomi ilişkisinde en öncelikli erdemler hangileridir?
erdem-ekonomi ilişkisinde en öncelikli erdemler, hak ve adalet erdemleridir.