“İnsan ilişkilerinde her konuda din, ahlâk ve hukuk kurallarını gözetmek, hile ve haksızlıktan uzak durmak, yalan söylememektir. Aleyhine bile olsa haktan ve hukuktan ayrılmamak, ikiyüzlü davranmamak, özünde, sözünde ve davranışlarında dürüst ve tutarlı olmak.” Burada tanımlanan toplumsal ahlak ilkesi aşağıdakilerden hangisidir
Doğruluk, insan ilişkilerinde her konuda din, ahlâk ve hukuk kurallarını özetmek, hile ve haksızlıktan uzak durmak, yalan söylememektir. Aleyhine bile olsa haktan ve hukuktan ayrılmamak, ikiyüzlü davranmamak, özünde, sözünde ve davranışlarında dürüst ve tutarlı olmaktır. Doğru cevap B’dir.
İslâm filozoflarından İbn Rüşd’e göre, adalet erdemi aşağıdaki erdemlerden hangisinin toplumda gerçekleşmesinin teminatı sayılmaz?
İslâm filozoflarından İbn Rüşd’e göre, adalet erdemi, bilgelik, yiğitlik ve ölçülülükten (iffet) ve cömertlikten oluşan diğer dört erdemin toplumda gerçekleşmesinin teminatıdır. Ona göre, ahlâk ile hukuk arasında zorunlu bir bağlantı vardır. Doğru cevap A'dır.
Aşağıdakilerden hangisi insan ilişkilerinde her konuda din, ahlak ve hukuk kurallarını gözetmek, hile ve haksızlıktan uzak durmak, yalan söylememek anlamına gelen ahlaki toplumsal ilkedir?
Doğruluk, insan ilişkilerinde her konuda din, ahlâk ve hukuk kurallarını gözetmek, hile ve haksızlıktan uzak durmak, yalan söylememektir.
Aşağıdakilerden hangisi rezilete düşmüş insanlar arasındaki esas davranıştır?
Rezilete düşmüş olan insanlar arasında ihtilaf ve çatışmaesastır.
Aşağıdakilerden hangisi İslâm çevre ahlâkının 4 büyük kuramından biri değildir?
İslâm çevre ahlâkının 4 büyük kuramı olduğunu düşünmek mümkün ve yararlı gözükmektedir. Bu 4 kuram şunlardır: Yararlılık (Menfaat) Kuramı, Sorumluluk (Mesuliyet) Kuramı, Erdemlilik (Fazilet) Kuramı ve Bilgelik (Hikmet) Kuramı.
Gazali, çalışma, ticaret yapma, kazanç sahibi olma gibi hususları epey övdükten sonra şöyle der: “Biz, ticaretin mutlak şekilde her şeyden üstün olduğunu söylüyor değiliz. Ancak ticaret: a) Ya geçim için, b) Ya servet edinmek için, c) Ya da geçimin biraz üstünde bir gelir sağlamak amacıyla yapılır. Hayır ve hasenat düşünülmeden sırf malı çoğaltmak ve mal biriktirmek için ihtiyaç fazlası mal teminine çalışmak yerilmiştir”. Buradan da anlaşıldığı üzere, iş hayatını geliştirmede en temel ve en meşru niyet, muhannete muhtaç olmadan helal yoldan geçimini temin etmektir. Doğru cevap B seçeneğidir.
Aşağıdakilerden hangisi, işgörenlerde bulunması gereken erdemli ve ahlâki davranışlardan biri değildir?
İşçi, işverenine karşı kıskançlık ve haset içinde olmamalı, bir işi olup çoluk çocuğunun geçimini alnının teriyle ve akıyla sağlayabildiği için şükretmeli, işini çok iyi bilmeli ve iyi yapmalı, güvenilir ve dürüst olmalı, hiçbir haksızlığa tenezzül ve teşebbüs etmemeli, kazancının tam anlamıyla helal olmasına özen göstermeli, iş aletleri ve bilgileri gibi konularda sorumluluk sahibi olmalı, işini, iş arkadaşlarını ve işverenini elden geldiğince sevmeye ve saymaya çalışmalıdır. Doğru cevap C seçeneğidir.
Aşağıdakilerden hangisi dinimize göre nişanlılık ve eş seçimi ile ilgili olarak söylenebilir?
Nişanlılık, tarafların birbirini daha iyi tanımalarına yönelik, evliliğe hazırlıkdönemidir. Bu dönemde nişanlılar evli gibi yaşayamazlar. Aralarında dinînikâh kıyılması da doğru değildir. Nişanlı iken ayrılmaları durumunda bunikâh, dinî ve ahlâkî problemlere neden olur. Doğrusu; dinî nikâhın, resmînikâhtan sonra yapılmasıdır. Ülkemizde de uygulama bu yöndedir.Nişan ve düğün törenleri şekil olarak yöreden yöreye, ulustan ulusa değişebilir.
Yukarıdaki seçeneklerde verilenler arasında yer alan tek doğru bilgi A seçeneğinde yer aldığı için cevap A dır.
“Allah’ın emanet olarak verdiği bedeni doğru kullanmak, sağlığını korumak, insanlık şerefine leke getirecek kötü davranışlardan uzak durmak, dinini, canını, malını, namusunu ve şerefini korumak” insanın hangi görev ve sorumluluk alanıyla ilgilidir?
Sonra insanın, kendisine karşı birtakım görevleri vardır: Allah’ın emanet olarak verdiği bedeni ve bedenî yeteneklerini doğru kullanmak, sağlığını korumak, insanlık şerefine leke getirecek kötü davranışlardan uzak durmak, dinini, canını, malını, namusunu ve şerefini korumak, “iyi insan” olmak… İşte bunlar ahlâkın “bireysel” boyutunu oluşturur. Buna “bireysel ahlâk” diyoruz. Bireysel ahlâkta insanı “insan” yapan erdemler (faziletler) ve onun insanlığına leke getiren kötü davranışlar (reziletler) üzerinde durulur. Doğru cevap C’dir
Aşağıdakilerden hangisi yardımlaşma kapsamı içinde yer almalıdır?
İyi olan işlerde ve kötülüklerden sakınmak için yardımlaşmaktır.
Çevreci bilinçlenmenin örneklerinden biri olan nükleer denemelerden sonra anne sütünde strontiyum 90 elementine rastlanması hangi yıllarda meydana gelmiştir?
Son on yıllardaki bu tarihsel gelişmeler birkaç cümleyle özetlenmek istendiğinde denebilir ki, 1960’ların başında meydana gelen iki olay çevreci bilinçlenmenin ilk tohumlarını atmıştır. Bunlardan biri nükleer denemelerden sonra anne sütünde strontiyum 90 elementine rastlanması, diğeriyse, DDT gibi sentetik yapılı tarım ilaçları ve kimyasal maddelerin etkilerinin, hedefledikleri zararlılarla sınırlı kalmayıp, ekosistemi bir bütün olarak ve olumsuz yönde etkilediğinin anlaşılmasıydı.
Aşağıdakilerden hangisi "Yararlılık Kuramı" ile bağlantılıdır?
1. Nimet İlkesi: ‘Çevre Nimettir’“Yararlılık kuramı” ile bağlantılı olan ve çevreye bakışın, bilgi düzeyine göre farklılık göstermekle birlikte herkes tarafından anlaşılıp kabul edilecek olan en gerçekçi ve en yaygın ilkesi, çevremizdeki varlıkların bizim için birer nimet, ihtiyaçlarımızı karşılamaya ve kendilerinden istifade etmemize yönelik birer kaynak olduklarıdır. Hayvanlarıyla, bitkileriyle, yer üstü ve yer altı zenginlikleriyle, toprağı, havası, suyu ve ateşiyle doğal çevre bizim bütün ihtiyaçlarımızı karşılamaktadır.
I. Bizden istedikleri, dinin yasakladığı bir şey olmadığı sürece, isteklerini yerine getirmek,
II. Onlara saygıda kusur etmemek,
III.Bakıma ve yardıma muhtaç oldukları zaman kendileriyle ilgilenip yardımcı olmak,
IV.Öldüklerinde evlât olarak üzerimize düşen görevleri yerine getirmek, onlara her zaman dua etmek
V.Zaman zaman ana-baba dostlarını ziyaret etmek suretiyle annemizin ve babamızın hatıralarını yaşatmak.
Yukarıdakilerden hangileri anne-babamızın bizim üzerimizdeki haklarını arasındadır?
(Ebû Dâvûd, “Edeb, 120) Özet olarak ifade edersek, anne-babamızın bizim üzerimizdeki haklarını şöyle dile getirebiliriz:
a. Bizden istedikleri, dinin yasakladığı bir şey olmadığı sürece, isteklerini yerine getirmek,
b. Onlara saygıda kusur etmemek,
c. Bakıma ve yardıma muhtaç oldukları zaman kendileriyle ilgilenip yardımcı olmak, hal-hatır sorarak gönüllerini almak, incitici söz söylememek, onları sıcak aile ortamından ve torun sevgisinden mahrum bırakmamak,
d. Öldüklerinde evlât olarak üzerimize düşen görevleri yerine getirmek, onlara her zaman dua etmek,
e. Zaman zaman ana-baba dostlarını ziyaret etmek suretiyle annemizin ve babamızın hatıralarını yaşatmak.
Doğru cevap A'dır.
"giydiklerini temiz tut. kötü şeyleri terke devam et" (müddessir 74/45) ayeti islam çevre ahlakının hangi ilkesiyle doğrudan bağlantılıdır?
söz konusu ayet islam çevre ahlakının nimet ilkesiyle doğru orantılıdır.
Tabiata okul gibi, kitap gibi, öğretmen gibi bakmayı ve ondan ders almayı tavsiye eden islam-çevre ahlakı ilkesi aşağıdakilerden hangisidir?
tabiata okul gibi, kitap gibi, öğretmen gibi bakmayı ve ondan ders almayı tavsiye eden islam-çevre ahlakı ilkesi ayet ilkesidir.
“Allah, göklerin ve yerin nûrudur. O'nun nûrunun temsili, içinde lamba bulunan bir kandillik gibidir. O lamba kristal bir fanus içindedir; o fanus da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki, doğuya da, batıya da nisbet edilemeyen mübarek bir ağaçtan, yani zeytinden (çıkan yağdan) tutuşturulur. Onun yağı, neredeyse, kendisine ateş değmese dahi ışık verir. (Bu,) nûr üstüne nûrdur. Allah dilediği kimseyi nûruna eriştirir. Allah insanlara (işte böyle) temsiller getirir. Allah her şeyi bilir.” (Nur/24: 35) ayeti varlığa hangi ilk açısından bakmayı mümkün kılmaktadır?
Cenab-ı Hak kendisini yer ve gökle ilintili olarak şöyle anlatır ki bu ayet tüm varlığın bir anlamda kutsal sayılabileceğini göstermektedir.
"Erdem-ekonomi ilişkisinde, ahlâk ve erdemi hiç önemsemeyen bir materyalizm, maddecilik ve kapitalizmin vahşi, tekelci ve sömürücü türü ______ kutbunu; ekonomiyi, dünya malını, karı, kazancı, çalışma ve üretmeyi hiç önemsemeyen bir mistisizm ve asketizm türü de _______ kutbunu oluşturmaktadır." Boşluklara gelmesi gereken doğru ifadeler hangileridir?
Erdem-ekonomi ilişkisinde insanlara bol miktarda meşru, makul ve makbul seçenek sunmak ve onların özgür tercihlerine imkan sağlamak mümkündür. Bu meşru ve makbul seçeneklere geçmeden önce ahlaken uygun görülmeyecek seçenekleri elemek için, önce Aristoteles’in de İslâm dininin de fazlasıyla vurguladığı üç ilkesel terim olan, ifrat, tefrit ve itidal kavramlarını hatırda tutarak yola çıkmak mümkündür. Bu cümleden olarak, kısaca şunu söyleyebiliriz ki, insanlık tarihi ahlâk rağmına ekonomi yönünde ifrata da, ekonomi rağmına ahlâk yönünde tefrite de şahit olmuştur ve olmaktadır. Bakış açımıza göre bunlardan birine ifrat birine tefrit demek mümkündür. Kısa ve teknik terimlerle ifade etmek gerekirse, ahlâk ve erdemi hiç önemsemeyen bir materyalizm, maddecilik ve kapitalizmin vahşi, tekelci ve sömürücü türü ifrat kutbunu; ekonomiyi, dünya malını, karı, kazancı, çalışma ve üretmeyi hiç önemsemeyen bir mistisizm ve asketizm türü de tefrit kutbunu oluşturmaktadır. Doğru cevap A'dır.