Felsefesinin temel konusu insan ve insan mutluluğu olan filozof aşağıdakilerden hangisidir?
İbn Bâcce'nin felsefesinin temel konusu insan ve insan mutluluğudur.
Müslüman düşünürlerden çoğu, özellikle de Suhreverdi el-Maktül, Hermes’in Hz. İdris olduğu kanaatindedirler. Doğru cevap C'dir.
Damad İbrahim Paşa’nın dokuz kişiden oluşan tercüme heyetinin başında bulunan ilim adamı kimdir?
Lâle devrinde özellikle bizzat Damad İbrahim Paşa’nın girişimleriyle felsefî ve aklî ilimlere yeniden bir merak uyanmıştır. Söz konusu Paşa’nın dokuz kişiden oluşan bir tercüme heyeti kurarak, Grekçe’den (Yunanca), Arapça’dan ve Farsça’dan bir kısım felsefî eserlerin Türkçe’ye tercümesini sağlamıştır. Bu heyetin başında ünlü ilim adamı Yanyalı Esad Efendi vardı.
İkinci Muallim olarak anılan İslam filozofu kimdir?
Fârâbî’nin gerçekleştirmeye çalıştığı felsefi sistem o kadar başarılı bir model oluşturmuştur ki, kendisine antik felsefenin en büyük otoritesi Kabul edilip “birinci muallim” adıyla anılan Aristoteles’e ilaveten “ikinci muallim” lakabı verilmiştir.
İslâm düşünce tarihçileri tarafından ilk İslâm filozofu olarak kabul edilen aşağıdakilerden hangisidir?
İslâm düşünce tarihçileri tarafından ilk İslâm filozofu olarak kabul edilen Yakup İbn İshak el-Kindî (öl. 252h/866m?), soylu bir ailenin çocuğu olarak bugünkü Irak’ın güneyinde İslâm döneminde kurulmuş önemli bir şehir olan Kûfe’de doğdu. Kesin doğum tarihi bilinmemekle birlikte yaklaşık olarak yukarıdaki tarih tespit edilmiştir.
Düşünme eylemlerinin özellikleri soru sorma, açıklama, olup biten, bireysel algı farkı, düşünülebilir muhteva, tarihsel algı, mutlak neden ve tarihsel nedenledir. Bu açıklamaya göre B seçeneğinde yer alan itaat düşünme eylemlerinden birisi değildir.
İslâm düşüncesi, diğer dünya düşünce gelenekleri gibi, kendisine zemin teşkil eden kültürel gelenekler aracılığı ile varlık kazanmıştır. Öncelikle Arapça ve daha sonra İslâm’ın yayıldığı ortamlarda kullanılan diller İslâm düşüncesini hem mümkün kılmış hem de düşünme alanının şekillenmesinde belirleyici olmuştur. Dilin gerçekliği açığa çıkarabilme gücü kadar bazı gerçekliklerin üstünü örtme (bazı gerçekleri fark edebilecek veya onu gösterebilecek kapasiteye erişmemiş olma) özelliği ister isteme düşünme eyleminin yön bulmasında etkin rol oynamaktadır. Özellikle mitolojiler gibi, bir anlamda dillerin tarihsel klasik hafızaları olan anlatılarda, dillerin bir şeyleri söyleyebilme noktasındaki imkan ve kapasiteleri açıkça gözlemlenebilir durumdadır. Gerçekte aynı anda ortaya çıkan bu hususları yalnızca daha rahat anlaşılabilmesi için belli bir sıra düzeni içinde ele almakta yarar vardır.
İbn Rüşd’ün, Gazzâlî'nin Tehâfütü'l-Felâsife'sinin eleştirisi olarak kaleme aldığı eser aşağıdakilerden hangisidir?
İbn Rüşd ilmi dini ve akli geleneklerin hemen hepsinde ürün vermiştir. Tehâfütü Tehâfüti'l-felâsife, Gazzâlî'nin Tehâfütü'l-Felâsife'sine reddiye olarak kaleme aldığı eseridir. Yüzyılları aşan etkisi bulunmaktadır. Doğru cevap E’dir.
Aşağıdakilerden hangisi İbn Rüşd’ün fıkha dair yazdığı hukuk kitabıdır?
Bidâyetü'l-müctehid ve nihayetü'l-muktesıd, İbn Rüşd'ün fıkha dair mukayeseli bir hukuk kitabıdır. İbn Rüşd’ün felsefi analiz kabiliyetini fıkıh alanında sergilemiş olduğu bir eseridir.
Farabi en büyük başarısını hangi alanda göstermiştir?
Fârâbî’nin en büyük başarısını mantık alanında gösterdiği kabul edilir. Filozof kendisi öncesindeki bütün Aristo yorumcularının yorumlarını da dikkate alarak Aristoteles’in mantık külliyatını çok detaylı incelemiş, her bir kitabı için şerhler, özetler yapmış, kendisinden önceki yorumcuların çözemedikleri veya anlayamadıkları bütün belirsizlikleri çözümlemiştir
Latin dünyasında “commentator” unvanıyla tanınan Endülüs filozofu hangisidir?
Endülüs’ün üçüncü en önemli filozofu İbn Rüşd’dür (ö. 595/1198). İleri gelen bir ailenin çocuğu olan İbn Rüşd Meşşâî okulunun son temsilcisi, filozof, fakih ve hekimdir. Aristo'nun felsefî doktrinine sadık kalarak eserlerini şerh ettiğinden İslâm âleminde “şârih”, Latin dünyasında “commentator” ünvanıyla tanınmıştır.
İbn Bâcce’nin ahlak ve siyaset konusundaki görüşleri özellikle Fârâbî’ye oldukça benzerdir. İnsan fiilinin ortaya çıkışını istek, öfke ve akıl güçlerinin çatışmasında açıklar. Yönetim çeşitlerini bireyin kendisini yönetmesi, ailesini yönetmesi ve şehir yönetimi olmak üzere üçe ayırır. Buna ilaveten Yüce Allah’ın evreni yönetmesini de tedbir kavramı altında inceler. Erdemli yönetim, bozuk yönetim ve bunların karakterlerini açıklamada da Fârâbî’ye oldukça benzerdir. Doğru cevap B şıkkıdır.
Meşşâilik Okulu kaçıncı yüzyıla kadar İslâm Dünyasında en yaygın felsefe okulu olarak kalmıştır?
Meşşâî felsefe okulu felsefenin İslâm dünyasına aktarılması, içselleştirilmesi, sistemleştirilmesi, yeni özgün felsefi sorunların inşası ve evrensel felsefi sorunların tartışılmasına devam bakımından son derece önemlidir. Kindî, Fârâbî, İbn Sînâ, İbn Bacce ve İbn Rüşd gibi seçkin İslâm filozofları tarafından temsil olunur. İslâm dünyasında en yaygın ve en etkili olan okul Aristo felsefesini takip eder. Okul Aristo’yu Yunanlı şarihler üzerinden tanır. Ayrıca İskenderiye okulunun Yeni Eflâtuncu yorumcularının şerhleri de etkilidir. Özellikle XII. yüzyıla kadar İslâm Dünyasında en yaygın felsefe okulu olan Meşşâiliğe karşı bu yüzyıldan itibaren İşrâkî okul tarafından eleştiriler getirilir.
İslam Düşüncesinin en öenmli yabancı kaynağı aşağıdakilerden hangisidir?
İslâm düşüncesinin en önemli yabancı kaynağını Antik Yunan ve Hellenistik düşüncesi teşkil eder. Antik Yunan düşüncesi, M.Ö.6. yüzyıldan, yani Thales ve Yedi-Hakîm zamanından, Aristo’nun ölüm yılı olan M.Ö.324 yılına kadar süren devrede oluşan düşüncedir. Bu düşüncenin oluşumunda, Anadolu İyonya medeniyeti başta olmak üzere, Fenike, eski Mısır, Mezopotamya (Babil) ve Hind düşüncelerinin etkileri vardır.
İbn Sina'nın felsefenin temel konularında okuyucuya bilgi vermek ve bu alana yönelen kimseleri yetiştirmek amacıyla kaleme aldığı kitabı aşağıdakilerden hangisidir?
En-Necât, felsefenin temel konularında okuyucuya bilgi vermek ve bu alana yönelen kimseleri yetiştirmek amacıyla 417 (1026) veya 418 (1027) yılında İbn Sina tarafından kaleme alınmıştır.
Aşağıdakilerden hangisi Farabi’ye göre özü itibariyle varlığı zorunlu olan varlıktır?
Farabi, yaptığı sınıflamada varlığı, varlığı zorunlu (vâcib) ve varlığı zorunlu olmayan (münkin) olarak ikiye ayırmaktır. Özü itibariyle zorunlu varlık olan Tanrı var olmada ve varlığını devam ettirmede hiç bir şeye muhtaç değildir. Doğru cevap B seçeneğidir.
Doğrudan ilim olanlar da teorik ve pratik diye iki grupta ele alınır. Teorik sayılanlarda altta fizik, ortada psikoloji, üstte metafizik bulunmaktadır. Pratik ilimler ise ahlak ve siyasetten oluşur. Alet ilimleri de mantık ve matematik olmak üzere iki kısma ayrılır.
Hz. Osman’ın öldürülmesinin ardından Hz. Ali’nin hilâfeti döneminde Cemel ve Sıffîn savaşları meydana gelmiştir. Doğru cevap A'dır.
Aşağıdakilerden hangisi inanma eyleminin temel özelliklerinden biri değildir?
İnanma ve düşünme eylemlerinin kendilerine özgü karakterlerini ana hatlarıyla tanımlamak gerekirse; inanma eylemi daha çok dinî metinlerin anlaşılmasına bağlı iken düşünme eylemi daha çok sebep-sonuç ilişkilerini dikkate alarak olayları açıklamayı amaçlar. Böylece inanma eylemi daha çok dini metinlerin otoritesine dayalı bir itaat şeklinde ortaya çıkarken, düşünme eylemi soru sorarak gerçekliği tüm açıklığıyla kavramak ister. İnanma eylemi, Allah’ın müminlerden talep ettiği hususlar bağlamında olması gerekene yönelirken, düşünme eylemi olan-bitenin nedenlerine ve muhtemel sonuçlarına dikkat kesilir. Sözgelimi Cebriyye mezhebi mensuplarının ‘Allah’ın kâinatta olup biten her şeyi ezelde belirlediği ve insanın adeta rüzgar önündeki yaprak gibi hareket etmek zorunda olduğu’ şeklindeki inanma eylemleri aynı zamanda her şeyi açıklama iddiasında olabilmektedir.