Aşağıdakilerden hangisi İslam düşünce okullarından biridir?
Aşağıdakilerden hangisi İslâm düşüncesine, eserlerinin Arapça çevirileriyle doğrudan kaynaklık eden filozoflardan biri değildir?
Sokrat sonrası filozoflara, sistem filozofları, felsefenin konusunu, Tanrı, doğa, Allah, insan ve toplum olarak hem genişletmişlerdir, hem de ürettikleri düşünceleri sistematik bir dille ortaya koymuşlardır. İslâm düşüncesine, eserlerinin Arapça çevirileriyle doğrudan kaynaklık eden filozoflar şunlardır: Eflâtun (Platon), Aristo (Aristoteles), Plotinus, Proclus, Galen, Alexandre d’Afrodise.
İslâm dünyasında evren ve insanı, dinin temel öğretilerini dikkate alarak felsefi ve bilimsel bir bakış açısı ile ilk ele alan düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
Felsefeyi ve metafizik bilgiyi tanımlaması ve felsefeyi metod açısından diğer ilimlerden ayıran yaklaşımıyla Kindî’nin, İslâm dünyasında evren ve insanı, dinin temel öğretilerini de dikkate almak suretiyle felsefi ve bilimsel bir bakış açısı ile ilk ele alan düşünür olduğu söylenebilir.
Evrenin zamanın eseri olduğu şeklinde görüşler ileri sürerek, İslam’a yönelik entelektüel eleştiri ve saldırılarda bulunan grup aşağıdakilerden hangisidir?
Diğer din ve kültürlerden gelen aklî eleştiriler İslâm düşünce okullarını çok çeşitli şekillerde etkiledi. Brahmanizm, Mecusilik, Dehrilik, Tabiatçılık, Batınîlik ve İlhad gibi hareketler İslâm’a yönelik entelektüel eleştiri ve saldırılarda bulundu. Bu eleştiriler bir yönüyle İslâm’ın kendi metinlerinin daha farklı ve derinden anlaşılmasına yol açarken diğer yandan da “red” ve savunma çabalarıyla aklî sınırlar çizilme ihtiyacını doğurdu. Bu gruplardan Dehriyye olarak anılan gruplar evrenin zamanın eseri olduğu şeklinde görüşler ileri sürdüler. Bu görüş aynı zamanda cahiliyye Arapları arasında da bulunmaktaydı.
Aşağıdakilerden hangisi Kındi’nin felsefe alanındaki kitaplarındandır?
Kitâb fi’l-felsefeti’l-ûlâ Kındi’nin felsefe alanında yazdığı en hacimli eserdir.
İbn Bâcce’nin insanı akli yetkinliklerine göre derecelendirirken ifade ettiği, yetkinlik bakımından en düşük seviyede olan mertebe aşağıdakilerden hangisidir?
İbn Bâcce insanları aklî suretleri elde etmelerine ve buna bağlı olarak oluşan akli yetkinliklerine göre derecelendirir. Yetkinlik bakımından en düşük mertebe Cumhûr mertebesidir.
İbn Tufeyl’in, son bölümünde gerçek bir din felsefesi tahlili yer alan, bu tahlilde temel felsefi hakikatlerle sahih bir dinin yaygın kabul görmüş hakikatleri arasında bir mukayeseye gittiği hikâyesinin adı nedir?
İbn Tufeyl’in Hay bin Yakzân isimli hikâyesinin son bölümünde gerçek anlamda bir din felsefesi tahlili yer almaktadır. Bu tahlilde temel felsefî hakikatlerle sahih bir dinin yaygın kabul görmüş hakikatleri arasında bir mukayeseye gidilmektedir.
Aşağıdakilerden hangisi İslam düşüncesinin oluşumuna etki eden yabancı kaynaklardan biri olan "Müslüman milletlerin eski kültürleri"yle ilgilidir?
Câhiliye Araplarının kabilecilik, Farsların milliyetçilik anlayışları, Müslümanların siyasî ve sosyal düşüncelerinde etkili olduğu görülmektedir. İslâm’ın ilk devirlerinden itibaren ortaya çıkan hilâfet konusundaki tartışmalarda ve bu konudan dolayı ortaya çıkan fırkalaşmalarda bu tesirleri görmek mümkündür. Sözgelimi, Şiîliğin gelişmesinde eski Fars kültürünün ve Zerdüştlüğün tesirlerini tespit etmek hiç de zor değildir. Ayrıca Türk soyluların eski dini gelenekleri ve toplumsal yapıları özellikle tasavvuf ve tarikatların oluşumunda etkili olmuştur.
Aşağıdakilerden hangisi istek ve irade dışı bir olay olup, beşerî bilginin aksine, hiçbir çaba harcamadan, mantıkî ve matematik yöntemlere başvurmadan Allah’ın, peygamberlerin tertemiz ruhlarını aydınlatması sonucunda zaman faktörü olmaksızın ortaya çıkan bir bilgi kaynağıdır?
Müslüman bir filozof olarak Kindî vahyin güvenilir bir bilgi kaynağı olduğunu söyler. Onun mâhiyetine ilişkin farklı bir teori geliştirmese de vahyin istek ve irade dışı bir olay olduğunu, beşerî bilginin aksine, hiçbir çaba harcamadan, mantıkî ve matematik yöntemlere başvurmadan Allah’ın, peygamberlerin tertemiz ruhlarını aydınlatması sonucunda zaman faktörü olmaksızın ortaya çıkan bir bilgi olduğunu belirtir.
İslâm inancının makul karakterini açığa çıkarabilmek ve onu batıl inançlardan ayırabilmek için inanma ve düşünme eylemlerinin aynı anda karşılıklı etkileşim halinde ortaya çıkması gerektiğini ileri süren akla ne ad verilir?
Rasyonel düşünce, İslâm inancının makul karakterini açığa çıkarabilmek ve onu batıl inançlardan ayırabilmek için inanma ve düşünme eylemlerinin aynı anda karşılıklı etkileşim halinde ortaya çıkması gerektiğini ileri sürer. Olan-biteni anlamadan olması gerekenin anlaşılamayacağını kabul eder. Benzer şekilde soru sormaksızın, önce-sonra, neden-sonuç şeklindeki bağlantıları kurmaksızın olayların ve dini metinlerin doğru anlaşılamayacağını ileri sürerek bilinçli itaat ile kör itaat arasında bir ayrım yapılması gerektiğini belirtir. Doğru cevap D şıkkıdır.
Felsefe, “Sanat eseri olarak varlıklar üzerine düşünme ve Yapıcı (es-Sânî)yı tanımadır.” diyen felsefe Allah’ı ve O’nun sanatını bilmektir diye savunan düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
İbn Rüşd: Felsefe, “Sanat eseri olarak varlıklar üzerine düşünme ve Yapıcı (es-Sânî)yı tanımadır.” İbn Rüşde’e göre felsefe o halde, Allah’ı ve O’nun sanatını bilmektir. Bu nedenledoğru cevap C seçeneğidir.
İslâm düşünürleri, varlığın dış dünyada kendi başına bir gerçeklik olarak bulunması ile bu varlığın zihnimizde bir kavram ve imge aracılığı ile farklı bir gerçeklik olarak yer alması arasında ayrım yapmışlardır. Biz bu gerçekliğin ilkine ''Varlığın dış dünyada kendi başına bir gerçeklik olarak bulunması durumuna'' (dış dünyadaki haline) ontik adını vermekteyiz.
Fârâbî ideal başkanın özelliklerinin neler olması gerektiğini ayrıntılı olarak açıklar. Bunlar: Mükemmel bir fiziki yapı, sağlıklı anlama ve değerlendirme yeteneği, güçlü hafıza, kıvrak zeka, ifade ve üslup güzelliği, bilim sevgisi ve tutkusu, yeme, içme, oyun, eğlence ve cinsel ilişki gibi geçici kaba hazlara düşkün olmama, doğruluk ve dürüstlük sevgisi, kişilik sahibi ve insanlık onuruna düşkün olma, adalet sevgisi, kararlılık ve uygulama cesareti, gönül zenginliği ve tok gözlülük olarak saydığı oniki erdemdir.
İbn Bâcce'nin felsefesinin temel konusu aşağıdakilerden hangisidir?
İbn Bâcce'nin felsefesinin temel konusu insan ve insan mutluluğudur.
Kindî’ye göre duyular ve akla ek olarak diğer bir bilgi kaynağı da sezgidir. İnsan nefsi arınma ve ruhi temizlenme ile öyle bir hale ulaşır ki, O’nda varlığa ait tüm bilgi formları kendiliğinden belirmeye başlar. Nefs ne kadar arınıp temizlenirse o derecede daha berrak bilgiler elde eder.Cevap B seçeneğidir
Aşağıdakilerden hangisi tabiat bilimleri ve matematiksel bilimlerle uğraşan kimseleri gösterir?
İbn Bâcce insanları aklî suretleri elde etmelerine ve buna bağlı olarak oluşan akli yetkinliklerine göre derecelendirir. Cumhûr (sıradan insanlar) mertebesi: Bu seviyede olan insanlar aklın konusu olan şeyleri ancak “maddî sûretler aracılığıyla idrak edebilmektedir. Yetkin bir soyutlama yapamadıkları için eşyanın zihinlerindeki karşılıkları tam oluşmamıştır. Bundan dolayı bu seviyedeki insanların zihninde aynı eşya farklı tasarımlarda oluşabilir. Bu seviyedeki insanlar yetkinlik bakımından en düşük seviyede olanlardır. Nuzzâr: Bu sınıf tabiat bilimleri ve matematiksel bilimlerle uğraşan kimselerdir. Soyut sûretleri cisimlerin idrakleri olarak değil de kendinde varlığı olan ma‘kûller olarak idrak edebilmektedirler. Fakat bu sınıf da manevi suretleri doğrudan idrak edememektedir. Su‘edâ (mutlu insanlar): İbn Bâcce’ye göre bu son grup filozoflardır. Tabiat âlimi maddî ve manevi suretleri yani ma‘kûlleri elde ettikten sonra yetkinleşmesine devam eder. Yetkinleşme sonucunda ma‘kûlleri doğrudan idrak edebilir, eşyanın mahiyetini ayniyle kavrar.
“İslam Felsefesi Tarihi” isimli eseri kaleme alan yazar kimdir?
Henry Corbin’in İslâm Felsefesi Tarihi adlı eseri ile Macit Fahri’nin İslâm Felsefesi Kelâmı ve Tasavvufuna Giriş adlı eserine bakınız.
Aşağıdakilerden hangisi Farabi’nin müzik alanında yazdığı eseridir?
el-Mûsîka’el-kebîr Farabi’nin müzik alanında yazdığı eseridir.
Bize varlığın değişmeyen ilk sebebinin ve en son gayesinin bilgisini vere kavram hangisidir?
Metafizik bize varlığın değişmeyen ilk sebebinin ve en son gayesinin bilgisini verir. O halde varlık hakkında bize küllî bilgi sunan ve oradan da “ilk sebeb”in bilgisine yani Tanrı bilgisine götüren metafiziktir.