Aşağıdakilerden hangisi İbn Bâcce’nin insanın mutluluğu, ahlak ile siyaset ilişkileri, akli bilgiye ulaşmanın imkânı ve önemini tartıştığı eserlerden biri değildir?
İbn Bâcce’nin felsefenin tüm alanlarına dair eserleri bulunmaktadır. Tedbîrül-mütevahhid, Risâletü'l-vedâ, İttisâlü'l-‘akl bi'l-insân, el-Vukuf ile'1akli'l-fa'âl, Fi'1-gâyeti'l-insâniyye, isimli eserleri insanın mutluluğu, ahlak ile siyaset ilişkileri, bu bağlamda akli bilgiye ulaşmanın imkânı ve önemini tartışmaktadır. Bu çerçevede faal aklın rolünü de incelemektedir. Diğer bir eseri olan Kitâbü'n-Nefs ise Aristocu plan üzerinden nefis ve güçlerini ele almaktadır.
Batı İslâm dünyasında yetişen ilk Müslüman filozof kimdir?
İbn Bâcce (ö. 533/1139) Batı İslâm dünyasında yetişen ilk Müslüman filozoftur.
İbn Rüşd’ün din ve felsefenin her biri adına belirlemiş olduğu alan ve sınırları aşmayarak ayetlerin iç bütünselliğine dikkat çektiği kitabının adı nedir?
Bu kitap el-Keşf an-Menâhic-il Edille adlı kitaptır.
İbn Rüşd’ün kullanmış olduğu yorum teknikleri kavramsal analiz, Aristo sonrası tarihsel birikimin analizi ve otoritelere başvuruş, sistematik olarak eleştirinin kullanılması ve problemler ve kavramlar düzeyinde sistem içi vurguların değiştirilmesi şeklinde özetlenebilir. Doğru cevap D şıkkıdır.
Fârâbî’nin gerçekleştirmeye çalıştığı felsefi sistem o kadar başarılı bir model oluşturmuştur ki, kendisine antik felsefenin en büyük otoritesi kabul edilip “birinci muallim” adıyla anılan Aristoteles’e ilaveten “ikinci muallim” lakabı verilmiştir.
Aristo'nun aktif akıl olarak tanımladığı kavram, Kindi'nin açıklamalarında hangi isimle yer alır?
Sürekli Fiil Halindeki Akıl (el-aklü’llezî bi’l-fi‘l ebeden): Aristo’nun aktif akıl dediği bu akıl, Kindî’nin adı geçen eserinden anlaşıldığına göre, insana dışardan etki eden bir güç olmayıp, nefsin fonksiyonu olan tümel kavramlardan ibarettir. Doğru cevap C'dir.
Aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
Akıl, rasyonel düşünce, İslâm inancının makul karakterini açığa çıkarabilmek ve onu batıl inançlardan ayırabilmek için inanma ve düşünme eylemlerinin aynı anda karşılıklı etkileşim halinde ortaya çıkması gerektiğini ileri sürer. Olan-biteni anlamadan olması gerekenin anlaşılamayacağını Kabul eder. Benzer şekilde soru sormaksızın, önce-sonra, neden-sonuç şeklindeki bağlantıları kurmaksızın olayların ve dini metinlerin doğru anlaşılamayacağını ileri sürerek bilinçli itaat ile kör itaat arasında bir ayrım yapılması gerektiğini belirtir. Dahası, Allah’ın sonsuz akıl sahibi olduğunu (âkil-akıl, makul) kabul ederek, rasyonel düşünmenin insanı Allah’a daha çok yaklaştıracağına vurgu yapar. Fark edileceği üzere, inanma ve düşünme eylemleri arasında zaman zaman ortaya çıkan yapısal ve amaçsal farklılıklar en fazla İslâm dininin öngördüğü aklîliğin ne olduğu sorusunu cevaplandırırken belirginleşmektedir. Bilindiği üzere, Kur’an sık sık insanları düşünmeye, akletmeye, olup bitenleri fark etmeye, zihni ve gönlü gerçeklere açmaya çağırmaktadır.
Felsefi anlamda Aristo felsefi sistemini benimseyen ve Farabi, İbn Sina, İbn Becce ve İbn Rüşd gibi seçkin İslam filozofları tarafından temsil edilen okul hangisidir?
Meşşâî felsefe okulu felsefenin İslâm dünyasına aktarılması, içselleştirilmesi, sistemleştirilmesi, yeni özgün felsefi sorunların inşası ve evrensel felsefi sorunların tartışılmasına devam bakımından son derece önemlidir. Kindî, Fârâbî, İbn Sînâ, İbn Bacce ve İbn Rüşd gibi seçkin İslâm filozofları tarafından temsil olunur. İslâm dünyasında en yaygın ve en etkili olan okul Aristo felsefesini takip eder. Meşşâî okulu Aristo felsefi sistemi tarafından belirlenir ve yönlendirilir.
Yunanlı şüpheci filozoflardan etkilenen Müslüman düşünürler hangi felsefi akımın içinde yer alırlar?
Reybiyye (Şüphecilik): Yunanlı şüpheci filozoflardan etkilenen Müslüman düşünürlerdir. Doğru ve hakikat hakkında insanın sabit bir bilgisi olamayacağını savunurlar; zira duyular insanı yanıltır derler.
İslam düşüncesinin en temel alanı ve sorunu aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?
S¸ehir (Medine), belki İsla^m düşüncesinin en temel alanı ve de sorunudur. Zira İsla^m düşüncesini mümkün kılan dil, her şeyden önce şehir dilidir. S¸ehrin sınırlarının dışı, yani kırsal, köy, çöl, vs. sınırlı sayıda kelime hazinesi ile hayatın temel pratik ihtiyaçlarının karşılanmasını mümkün kılar. Ancak köklü bir entelektüel hayat ve bilimsel araştırmalar için gerekli dil zenginliğine sahip değildir. Dilin sürekli zenginleştiği ve derinleştiği yer şehirlerdir. Bu yüzden İsla^m dininin kendisi gibi İsla^m düşüncesi de şehirlidir, şehre aittir.
İbn Tufeyl’e göre müşahede, zevk, huzur ve ruhi tecrübe önem kazanır. İbn Tufeyl kesin hakikate ve mutluluğa ulaşmada tasavvuf ehlinin vurguladığı yöntemi öne çıkarır. Bu noktada aşağıdakilerden hangisini model olarak göstermektedir?
İbn Tufeyl’e göre meşrikî hikmet teorik akıl yürütmeyle yetinmez. Sadece akıl yürütme ve araştırma en yüksek yetkinlik derecesine ulaşmak için yeterli değildir. İnsanın duygu dünyasında yaşamış olduğu manevi tecrübeleri ihmal edilmemelidir. Müşahede, zevk, huzur ve ruhi tecrübe önem kazanır. İbn Tufeyl kesin hakikate ve mutluluğa ulaşmada tasavvuf ehlinin vurguladığı yöntemi öne çıkarır. Gazzâlî’nin bu noktada model olduğunu belirtir. Ona göre Gazzâlî müşahede ve huzur hallerini yaşamış ve böylece en yüce mutluluğa erip, kutsî mertebelere ulaşmıştır. Doğru cevap C şıkkıdır.
İslam Felsefesi kaçıncı yüzyılda gelişmeye başlamıştır?
İslâm felsefesi H.3/M.9.yüzyıldan itibaren çok hızlı bir gelişim sürecine girmiştir.
Meşşâilik Okulu kaçıncı yüzyıla kadar İslâm Dünyasında en yaygın felsefe okulu olarak kalmıştır?
Meşşâî felsefe okulu felsefenin İslâm dünyasına aktarılması, içselleştirilmesi, sistemleştirilmesi, yeni özgün felsefi sorunların inşası ve evrensel felsefi sorunların tartışılmasına devam bakımından son derece önemlidir. Kindî, Fârâbî, İbn Sînâ, İbn Bacce ve İbn Rüşd gibi seçkin İslâm filozofları tarafından temsil olunur. İslâm dünyasında en yaygın ve en etkili olan okul Aristo felsefesini takip eder. Okul Aristo’yu Yunanlı şarihler üzerinden tanır. Ayrıca İskenderiye okulunun Yeni Eflâtuncu yorumcularının şerhleri de etkilidir. Özellikle XII. yüzyıla kadar İslâm Dünyasında en yaygın felsefe okulu olan Meşşâiliğe karşı bu yüzyıldan itibaren İşrâkî okul tarafından eleştiriler getirilir.
Aşağıdakilerden hangisi İbn Rüşd’ün fıkha dair yazdığı hukuk kitabıdır?
Bidâyetü'l-müctehid ve nihayetü'l-muktesıd, İbn Rüşd'ün fıkha dair mukayeseli bir hukuk kitabıdır. İbn Rüşd’ün felsefi analiz kabiliyetini fıkıh alanında sergilemiş olduğu bir eseridir.
Aşağıdakilerden hangisi Çağdaş İslam düşüncesinin irdelemek durumunda olduğu konulardan biridir?
Çağdaş İslâm düşüncesi, tam da bu nedenle, kendisini mümkün kılan unsurları, rasyonel bilincin gelişim safhalarını ve boyutlarını, kendisi için değişmeyen temel sorun alanlarını sürekli irdelemek durumundadır.
Aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
Eski ve çağdaş kültürler içinde yer alan mitolojiler, anlatılar, kıssalar, entelektüel ve bilimsel birikimler, tarihsel tecrübeler vs. içinde dile geldikleri dillerin önyargılarını oluştururlar. Düşünme eylemi, kaçınılmaz olarak mevcut kültürel diller içinde ortaya çıktığı için, dillerin ön-yargılarını da tevarüs eder. Düşünme eylemini ayrıcalıklı kılan şey, yukarıda kısmen değindiğimiz üzere soru sorma ve sorgulama yoluyla ilerlemektir. Müslüman düşünürlerin, her zaman içinde bulundukları kültürel gelenekleri (en başta dili) İslâm inancına uygun olup olmaması, rasyonel düşüncenin taleplerine uygun düşüp düşmemesi, ahlaki ilkelerle çelişip çelişmemesi, kozmik gerçeklere uyum sağlayıp sağlamaması gibi hususlarla bir analize ve eleştiriye tabi tuttuklarını görmekteyiz. İbn Hazm, mensubu olduğu mezhebin (Zahirilik) adından da anlaşılacağı üzere, İslâm düşüncesinin içinde yeşermekte olduğu tüm kültürel gelenekleri Kur’an ve hadislerin zahiri (görünür, açıkça bilinebilir, fenomenal) anlamına nispetle eleştiriye tabi tutmaktadır.
Aşağıdakilerden hangisi Kındi’nin felsefe alanındaki kitaplarındandır?
Kitâb fi’l-felsefeti’l-ûlâ Kındi’nin felsefe alanında yazdığı en hacimli eserdir.
Akıl, ittisal, mutluluk, sosyal ve siyasal yaşamla ilişkileri konuların merkezde olduğu filozof gurubu hangisidir?
Endülüslü Müslüman filozoflarda akıl, ittisal, mutluluk, sosyal ve siyasal yaşamla ilişkileri konularının merkezde olduğunu görmekteyiz. Bunun en önemli sebebi İbn Bâcce döneminde Endülüs’te yaşanan iç karışıklık ve siyasal birliğin bölünmüşlüğüdür. Ayrıca böylesi bir ortamda filozoflar çok sıkıntılı dönemler yaşamaktadır. Dini çevrelerin felsefe çalışmalarına hoşgörüsüz davrandığı anlaşılmaktadır. Bundan dolayı İbn Bâcce erdemsiz toplumda yalnız başına kalan filozofun mutluluğa nasıl ulaşabileceğini teorik olarak tartışmaktadır.