Aşağıdakilerden hangisi sembolik dil aracılığıyla kendi düşüncelerini halkın dikkatine sunmaya çalışmıştır?
Kavramsal dilin anlaşılması, ilgili alanda yeterli birikime sahip olmayanlara zor geldiği kadar yanlış anlamaya da yol açmaktadır. Filozoflar, İslâm toplumlarında felsefenin genel olarak sevilmemesinin en büyük nedenini felsefi dilin soyut kavramsal yapısına bağlarlar. Bu yüzden İbn Sina ve İbn Tufeyl gibi bazı filozoflar sembolik dil aracılığıyla kendi düşüncelerini halkın dikkatine sunmaya çalışmışlardır.
Yunan akımlarından etkilenen Müslüman düşünürlerdir. İndiye, İnadiyye ve Lâedriye gibi alt kolları vardır. Bunlar için hakikatın ölçüsü insandır. Doğruluk ve yanlışlık insanın dilini kullanmasına bağlıdır. Her şey bir çeşit dil oyunudur.
Yukarıda tanımlanan felsefi akımın ismi nedir?
Sofistâiyye (Sofizm): Yunanlı sofistlerden etkilenen Müslüman düşünürlerdir. İndiye, İnadiyye ve Lâedriye gibi alt kolları vardır. Bunlar için hakikatın ölçüsü insandır. Doğruluk ve yanlışlık insanın dilini kullanmasına bağlıdır. Her şey bir çeşit dil oyunudur. Doğru cevap D şıkkıdır.
Fârâbî en önemli eserlerinden biri olan Erdemli Devlet’in giriş inde analizine en salt ve en mükemmel varlık olarak nitelendirdiği Tanrı kavramından başlayarak maddi varlığın en alt tabakasına kadar inen bir evren şeması çizmektedir. Doğru cevap D seçeneğidir.
Hakikatın ölçüsü insandır. Doğruluk ve yanlışlık insanın dilini kullanmasına bağlıdır. Her şey bir çeşit dil oyunudur felsefi akımı aşağıdakilerden hangisidir?
Reybiyye (Şüphecilik): duyular insanı yanıltır derler. Tabî’îyyun: Tabiatçı ve natüralist düşünürler.Bilinemezcilik (Tekâfü-i edille): Hiçbir şeyin doğrulanamayacağını savunanlardır. Sofistâiyye (Sofizm): Yunanlı sofistlerden etkilenen Müslüman düşünürlerdir. İndiye, İnadiyye ve Lâedriye gibi alt kolları vardır. Bunlar için hakikatın ölçüsü insandır. Doğruluk ve yanlışlık insanın dilini kullanmasına bağlıdır. Her şey bir çeşit dil oyunudur. Doğru cevap A seçeneğidir.
İbn Rüşd, hangi şerhlerde çok sık bir şekilde Aristo sonrası Yunanlı şarihlerden Themistius, Aleksander Aphrodisias, Theophrastus’a, çağdaşlarım dediği Fârâbî, İbn Sînâ ve İbn Bâcce’ye sıklıkla atıfta bulunur?
Küçük ve Orta Şerh’te İbn Rüşd diğer otoritelere nadiren atıfta bulunmakta iken Büyük Şerhlerde çok sık bir şekilde, Aristo sonrası Yunanlı şarihlerden Themistius, Aleksander Aphrodisias, Theophrastus’a, çağdaşlarım dediği Fârâbî, İbn Sînâ ve İbn Bâcce’ye sıklıkla atıfta bulunur.
I. Fetihlerle beraber gelen zenginleşme ve dünyevileşmeye tepki olarak ortaya çıkmıştır.
II. Yöntem olarak dini metinlerin analizi, cedel gibi akli yöntemleri kulanmıştır.
III. Keşf ve müşahede gibi müslüman bireyin tecrübelerini esas alır.
IV. Bireyin Allah (c.c.) ile olan duygusal ilişkisi üzerine odaklanmıştır.
Tasavvuf ile ilgili yukarıdaki ifadelerden hangileri doğrudur?
Tasavvuf fetihlerle beraber gelen zenginleşme ve dünyevileşmeye tepki olarak ortaya çıkmıştır bireyin Allah (c.c.) ile olan duygusal ilişkisi üzerine odaklaşmıştır. Tasavvuf yöntem olarak dini metinlerin analizi, cedel gibi akli yöntemleri değil keşf ve müşahede gibi müslüman bireyin tecrübelerini esas alan yöntemler kullanmıştır. Doğru cevap D'dir.
Kindi felsefesinde bir çok risaleside tekrar ettiği üzere Tanrı'yı hangi neden türüne dayandırır?
Kindi Allahın varlığı ile ilgili bir delilini de nedensellik ilkesine dayandırmıştır. Var olan her şeyin varlığı için bir neden olmalıdır. Nedenler dizisi sonludur ve bunun sonucu olarak da bir ilk neden ya da gerçek neden vardır, o da Allahtır. Aristo’nun saydığı nedenler, maddi, formel, etken ve gaye (erek) nedendir. Kindi felsefesinde bir çok risaleside tekrar ettiği üzere Tanrı etken nedendir. Doğru cevap A şıkkıdır.
Fârâbî ve İbn Sînâ’yı Aristo’nun felsefesini bozmak, Eflâtun ve Yeni-Eflâtunculukla karıştırmakla suçlayan düşünür kimdir?
İbn Rüşd, Fârâbî ve İbn Sînâ’yı Aristo’nun felsefesini bozmak, Eflâtun ve Yeni-Eflâtunculukla karıştırmakla suçlamıştır.
Latin dünyasında “commentator” unvanıyla tanınan Endülüs filozofu hangisidir?
Endülüs’ün üçüncü en önemli filozofu İbn Rüşd’dür (ö. 595/1198). İleri gelen bir ailenin çocuğu olan İbn Rüşd Meşşâî okulunun son temsilcisi, filozof, fakih ve hekimdir. Aristo'nun felsefî doktrinine sadık kalarak eserlerini şerh ettiğinden İslâm âleminde “şârih”, Latin dünyasında “commentator” ünvanıyla tanınmıştır.
Yabancı eserlerin Arapça’ya tercüme girişimi ilk defa Hz. Ömer zamanında olmuştur; Müslüman askerleri İran’ı feth edince, İran’da buldukları Pehlevice eski İran krallarının tarihine ait “Hudayi Nâme” adlı eseri Hz. Ömer’e gönderirler. Hz. Ömer, eserin Arapça’ya tercümesini emreder. Doğru cevap B seçeneğidir.
İslâm düşünürlerinin en asli hedefi nedir?
İslâm düşünürlerinin en asli hedefi olan hakikat, ontik düzeydeki varlığı tecrübe edebilmek yani onun zihnimizde ontolojik bir gerçeklik olarak açığa çıkmasını sağlamaktır.
İstek ve iradeye gerek kalmadan, çaba harcamadan, mantık ve matematik yöntemlere başvurmadan Allah'ın peygamberlerin temiz ruhlarını aydınlatmasıyla oluşan bilgi hangisidir?
Dini (ilahî) ilimlerin kaynağı vahiydir. Vahiy, istek ve iradeye gerek kalmadan, çaba harcamadan, mantık ve matematik yöntemlere başvurmadan Allah'ın peygamberlerin temiz ruhlarını aydınlatmasıyla oluşan bir bilgidir. İnsanî ilimler felsefenin çatısı altında toplanmış olup biri doğrudan ilim, diğeri başka ilimler için bir alet ve bir başlangıç sayılmak üzere başlıca ikiye ayrılır.
Bize varlığın değişmeyen ilk sebebinin ve en son gayesinin bilgisini vere kavram hangisidir?
Metafizik bize varlığın değişmeyen ilk sebebinin ve en son gayesinin bilgisini verir. O halde varlık hakkında bize küllî bilgi sunan ve oradan da “ilk sebeb”in bilgisine yani Tanrı bilgisine götüren metafiziktir.
Aşağıdakilerden hangisi Meşşai iç duyu tasnifinde yer almaz?
Messai iç duyu tasnifinde hayal, hafıza, vehim, müfekkire ve ortak duyu yer almaktadır.
Aşağıdakilerden hangisi Meşşailere göre duyu tasnif şemasındaki dış duyulardan birisidir?
Meşşailere göre tatma bir dış duyudur; diğer şıklar ise iç duyulardandır. Doğru cevap B'dir.
İslâm öncesi kültürlere ait eserlerin Arapça’ya tercümesiyle İslâm dünyasına giren düşünceler ve eserler, İslâm düşüncesinin yabancı kaynaklarını oluşturmaktadır. Aşağıdakilerden hangisi bu kaynak grubunda kabul edilmemektedir ?
İslâm öncesi kültürlere ait eserlerin Arapça’ya tercümesiyle İslâm dünyasına giren düşünceler ve eserler, İslâm düşüncesinin yabancı kaynaklarını oluşturmaktadır. Bunlar, Hermes Geleneği, Antik Yunan ve Hellenistik düşüncesi, Hind düşüncesi ve Sasanî düşüncesidir.
Farabinin müzik alanında yazdığı Mûsîka’l-kebîr isimli eseri onun müzik bilgisinin ne kadar kapsamlı olduğunun ve güçlü bir müzik kuramcısı olduğunun en güzel göstergesidir. Doğru cevap B'dir.
Aşağıdakilerden hangisi İbn Rüşd’ün kullandığı yorum tekniklerinden değildir?
İbn Rüşd’ün kullanmış olduğu yorum teknikleri kavramsal analiz, Aristo sonrası tarihsel birikimin analizi ve otoritelere başvuruş, sistematik olarak eleştirinin kullanılması ve problemler ve kavramlar düzeyinde sistem içi vurguların değiştirilmesi şeklinde özetlenebilir.
Fârâbî’nin, İbn Sînâ ve İbn Bâcce’ye atıfta bulunmak için kullandığı ifade aşağıdakilerden hangisidir?
Fârâbî, İbn Sînâ ve İbn Bâcce’ye ise çağdaşlar olarak atıfta bulunur.