İbn Bâcce’nin ahlak ve siyaset konusundaki görüşleri özellikle Fârâbî’ye oldukça benzerdir. İnsan fiilinin ortaya çıkışını istek, öfke ve akıl güçlerinin çatışmasında açıklar. Yönetim çeşitlerini bireyin kendisini yönetmesi, ailesini yönetmesi ve şehir yönetimi olmak üzere üçe ayırır. Buna ilaveten Yüce Allah’ın evreni yönetmesini de tedbir kavramı altında inceler. Erdemli yönetim, bozuk yönetim ve bunların karakterlerini açıklamada da Fârâbî’ye oldukça benzerdir. Doğru cevap B şıkkıdır.
Aşağıdakilerden hangisi İslam düşüncesinin Kelam okulları temelinde kader ve cebr konuları etrafında ortaya çıkan okullar arasında yer almaz?
Hilafet meselesi etrafında Hariciler, Şia ve Mürcie grupları ortaya çıkmıştır. Kader ve cebr konuları etrafında ise Cehmiyye, Cebriyye, Kaderiyye ve Mutezile okullarıortaya çıkmıştır.
İbn Bâcce’nin ahlak ve siyaset konusundaki görüşleri hangi düşünürle benzerdir?
İbn Bâcce’nin ahlak ve siyaset konusundaki görüşleri özellikle Fârâbî’ye oldukça benzerdir. İnsan fiilinin ortaya çıkışını istek, öfke ve akıl güçlerinin çatışmasında açıklar. Yönetim çeşitlerini bireyin kendisini yönetmesi, ailesini yönetmesi ve şehir yönetimi olmak üzere üçe ayırır. Buna ilaveten Yüce Allah’ın evreni yönetmesini de tedbir kavramı altında inceler. Erdemli yönetim, bozuk yönetim ve bunların karakterlerini açıklamada da Fârâbî’ye oldukça benzerdir.
“İbn Bâcce insanları aklî suretleri elde etmelerine ve buna bağlı olarak oluşan akli yetkinliklerine göre derecelendirir.” Buna göre aklın konusu olan şeyleri ancak “maddî suretler” aracılığıyla idrak edebilen derece (seviye) aşağıdakilerden hangisidir?
Bu seviyede olan insanlar aklın konusu olan şeyleri ancak “maddî sûretler aracılığıyla idrak edebilmektedir. Yetkin bir soyutlama yapamadıkları için eşyanın zihinlerindeki karşılıkları tam oluşmamıştır. Bundan dolayı bu seviyedeki insanların zihninde aynı eşya farklı tasarımlarda oluşabilir. Bu seviyedeki insanlar yetkinlik bakımından en düşük seviyede olanlardır.
İbn Tufeyl, İşrakiliğe kaynak teşkil etmektedir. Doğru cevap B şıkkıdır.
Din ile felsefeyi uzlaştırma çabalarına bir derinlik kazandıran, bu uzlaştırma çabasını metafizik, din, toplum ve siyaset felsefesi gibi alanlara ustaca yaymayı başaran kimdir?
İslâm dünyasında Kindî sonrası felsefî faâliyetin seyrini önemli ölçüde belirleyen filozofların başında gelen Fârâbîdir. İslâm dininin tabiatı gereği ortaya çıkan Tanrının birliği, peygamberlik, rûhun ölümden sonraki durumu (meâd) gibi bir takım tartışmaların yanı sıra, doğunun ve batının felsefi karakterli düşünce birikimini de dikkate alarak, din ile felsefeyi uzlaştırma çabalarına bir derinlik kazandırmış, bu uzlaştırma çabasını metafizik, din, toplum ve siyaset felsefesi gibi alanlara ustaca yaymayı başarmıştır.
İslâm Düşünce tarihinde ilk bilim tasnifi yapan kişi kimdir?
Kindi İslâm Düşünce tarihinde ilk bilim tasnifi yapanlardandır. Kindi ilimleri öncelikle dini ve insani olmak üzere ikiye ayırır. Dini (ilahî) ilimlerin kaynağı vahiydir. Vahiy, istek ve iradeye gerek kalmadan, çaba harcamadan, mantık ve matematik yöntemlere başvurmadan Allah'ın peygamberlerin temiz ruhlarını aydınlatmasıyla oluşan bir bilgidir. İnsanî ilimler felsefenin çatısı altında toplanmış olup biri doğrudan ilim, diğeri başka ilimler için bir alet ve bir başlangıç sayılmak üzere başlıca İkiye ayrılır.
"Hay ıssız bir adada hayata gelen bir insanı temsil etmektedir. İbn Tufeyl Hay’yın adada hayatının başlamasıyla ilgili iki tane teori ileri sürer. Bir tanesi Hay’yın yandaki bir adadan bırakılmasıdır. İkinci teori ise Hay’yın tropikal bir bölgede toprağın mayalanması ve nefesin üfürülmesi ile canlılıkkazanmasıdır. Hay’yın adada dünyaya gelişinden sonraki dönemi gözden geçirdiğimizde ise onun duyu, gözlem, deney, doğayı taklit ederek, tikel mukayeseler ile akıl yürütmeyle varlığını devam ettirdiğini ve yaşam biçimlerini iyileştirip değiştirdiğini görürüz. Diğer bir ifadeyle Hay idrak güçleri aşamasıyla bilgi edinmekte ve kendisine bir yaşam alanı oluşturabilmektedir. Bu süreçlerde evrenin gerçekliği yavaş yavaş ama süreklice keşfetmektedir. Hay ihtiyaçları ortaya çıktıkça ameli aklını kullanılır araçlar ve teknikler icad eder. Bu şekilde yaşamına devam eden Hay varlığı keşfetmeye çalışır. Akıl yürütmeleri sonucunda tabiatı, evrendeki bütünlüğü, gayeliliği, düzeni ve hikmeti keşfeder."
Yukarıda anlatılan evren tasarımı hangi filozofa aittir?
Anlatılan evren tasarımı İbn Tufeyl'e aittir. İbn Tufeyl’in burada sunduğu evren tasarımı Aristocu şemayı takip ederek organiktir.
“Zulmün varlığı hakikattir ama hak değildir. Olması gereken şey zulmün ortadan kaldırılmasıdır, adalettir” diyerek hak ve hakikat arasında bir ayrım yapmış olan İslâm düşünürü kimdir?
İsla^m düşünürleri genel olarak hakikat ile, yukarıda kısmen değindiğimiz, varlığın ontik ve ontolojik düzeylerini kast ederken, hak kavramı ile bir varlığın (buna insani eylem ve düşünceler de dahildir) olması gereken yerde durduğunu kast ederler. İbn Hazm’ın bu noktada verdiği örnek açıklayıcıdır: Zulmün varlığı hakikattir (ontik ve ontolojik bir gerçektir) ama hak (doğru) değildir. Olması gereken şey zulmün ortadan kaldırılmasıdır, adalettir.
Aşağıdakilerden hangisi Farabi’nin faziletlerinden değildir?
Dünyevi faziletler Farabi’nin faziletlerinden değildir.
Batı İslâm dünyasında yetişen ilk Müslüman filozof kimdir?
İbn Bâcce (ö. 533/1139) Batı İslâm dünyasında yetişen ilk Müslüman filozoftur.
Din-felsefe ilişkilerini ve insanın mutluluğa nasıl ulaşacağını tartışan filozof aşağıdakilerden hangisidir?
İbn Tufeyl’in felsefesi hakkında bilgi edindiğimiz tek eser Hay b. Yakzân’dır. Bu eserde İbn Tufeyl Fârâbî, İbn Bâcce ve kısmen İbn Sînâ’yı eleştirir. Kendi meşrikî hikmet tasavvurunu sunar. Sunduğu hikâye çerçevesinde din-felsefe ilişkilerini ve insanın mutluluğa nasıl ulaşacağını tartışır.
I. İslâm düşünce tarihçileri tarafından ilk İslâm filozofudur.
II. Din, dil ve edebiyat eğitimi almıştır.
III. Soylu bir ailenin çocuğudur.
Yukarıdaki bilgilerden hangisi Kindi'nin hayatı ile ilgili doğru bilgi içerir?
İslâm düşünce tarihçileri tarafından ilk İslâm filozofu olarak kabul edilen Yakup İbn İshak el-Kindî (öl. 252h/866m?), soylu bir ailenin çocuğu olarak bugünkü Irak’ın güneyinde İslâm döneminde kurulmuş önemli bir şehir olan Kûfe’de doğdu. O dönemin geleneğine göre temel dini bilgiler ve Kur’ân-ı Kerîm dersleri yanında, dil ve edebiyat tahsili görmüştür.
Sudur teorisi hangi bilgine aittir?
Fârâbî Tanrı’dan yukarıdaki sıraya göre evrendeki varlıkların meydana gelişini de Sudûr teorisi adı verilen bir teori ile açıklar.
İbn Hazm, mensubu olduğu mezhebin (Zahirilik) adından da anlaşılacağı üzere, İslâm düşüncesinin içinde yeşermekte olduğu tüm kültürel gelenekleri Kur’an ve hadislerin zahiri (görünür, açıkça bilinebilir, fenomenal) anlamına nispetle eleştiriye tabi tutmaktadır. Doğru cevap D'dir.
Aşağıdakilerden hangisi İbn Bacce’nin felsefe alanında yazdığı eserlerinden değildir?
Dânişname-i Ala'î İbn Sina’nın eserlerindendir.
Meleke halindeki akıl: İnsan aklının yetkinleşmesindeki bir ileri safhayı temsil eder. Iİnsan aklettikçe soyutlama ve tümel yargılarda bulunmada yetkinleşir. Öyle ki bu durum onda bir meleke, alışkanlık haline gelir. Bundan dolayı insan aklının bu yetkinlik hali meleke şeklinde isimlendirmişlerdir. Doğru cevap D'dir.
Aşağıdaki dini metinlerin farklı anlaşılması sonucu ortaya çıkan gruplardan hangisi evrenin zamanın eseri olduğu görüşüne sahiptir?
Dehriyye olarak anılan gruplar evrenin zamanın eseri olduğu şeklinde bir görüşe sahiptirler.
İranlılar tarafından kurulan ve Hıristiyanlaşan İranlılar için Yunancayı ve Hıristiyanlığı öğretmeyi amaçlayan Urfa mektebi kaç yılında kapatılmıştır?
Bunlar, gerçekte, birer din mektebiydi. Urfa mektebi, İranlılar tarafından 363 yılında kuruldu. O, Hıristiyanlaşan İranlılar için Yunancayı ve Hıristiyanlığı öğretmek için açılmıştı. Ancak, Aristo mantığı ve Porfyrious’un mantık kitabı İsagoji orada, uzun bir zaman okutuldu. Bu mektep, 489 yılında Bizans İmparatoru Zenon tarafından kapatıldı. Doğru cevap D şıkkıdır.