İslam Düşünce Tarihi
Deneme Final Sınavı 14
1.

Mehmet Akif Ersoy’a ait olan İstiklal Marşı TBMM tarafından hangi tarihte millî marş olarak kabul edilmiştir?

Doğru Cevap: "C" 12 Mart 1921
Soru Açıklaması

12 Mart 1921’de İstiklâl Marşı TBMM’de millî marş olarak kabul edildi.

2.

Batı’da Avenpace veya Avempace olarak bilinen, eserleri XVI. yüzyılın başlangıcından itibaren Latince ve İbraniceye çevrilmeye başlanan ve ruhların istilası teorisinin sahibi İslam filozofu kimdir?

Doğru Cevap: "A" İbn Bâcce
Soru Açıklaması

Batı’da Avenpace veya Avempace olarak bilinen, eserleri XVI. yüzyılın başlangıcından itibaren Latince ve İbraniceye çevrilmeye başlanan ve ruhların istilası teorisinin sahibi İslam filozofu İbn Bâcce'dir. Doğru cevap A'dır.

3.

İbrahim Mütefferika ile ilgili verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?

Doğru Cevap: "B" Kanun-i Kadime adlı yeni bir düzen getirmiştir.
Soru Açıklaması

A, C, D, E seçenekleri İbrahim Mütefferika’nın düşünceleri ve özellikleri arasındadır. Ancak B seçeneğinde Kanun-i Kadime adlı düzene karşı Osmanlı Devleti’nin toparlanması için Nizam-i Cedit adlı yeni bir düşünme tarzı geliştirmiştir.

4.

"Daha çok günümüz için geçerli olan bir takım kavram ya da anlayışları, bu kavram ya da anlayışların söz konusu olmadığı zaman dilimlerinde aramak" şeklinde ifade edilen düşünce hatası aşağıdakilerden hangisidir?

Doğru Cevap: "D" Ankronizm
Soru Açıklaması

Anakronizm, daha çok günümüz için geçerli olan bir takım kavram ya da anlayışları, bu kavram ya da anlayışların söz konusu olmadığı zaman dilimlerinde aramakla ortaya çıkan bir düşünce hatasıdır.

5.

Osmanlı düşüncesinde materyalist yaklaşım aşağıdaki düşünürlerden hangisi tarafından benimsenmiştir?

Doğru Cevap: "A" Baha Tevfik
Soru Açıklaması

Son Osmanlı felsefi düşüncesinin tarihsel dönüşümüne dair bu değerlendirmelerden sonra farklı metafiziksel felsefelerin önde gelen temsilcilerinin adlarını verebiliriz. Materyalist yaklaşım en belirgin şekliyle Baha Tevfik, Ruhçu (spritualist) yaklaşım Şehbenderzade Filibeli Ahmet Hilmi, Pozitivist yaklaşım Rıza Tevfik, Sosyolojik pozitivist yaklaşım Ziya Gökalp, Sezgici yaklaşım Mustafa Şekip tarafından temsil edilmişlerdir.

6.
Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı düşüncesinde kadın hareketleri bağlamında önemli isimlerdendir?
Doğru Cevap: "C" Fatma Aliye
Soru Açıklaması

Son Osmanlı felsefi düşüncesinin tarihsel dönüşümüne dair bu değerlendirmelerden sonra farklı metafiziksel felsefelerin önde gelen temsilcilerinin adlarını verebiliriz. Materyalist yaklaşım en belirgin şekliyle Baha Tevfik, Ruhçu (spritualist) yaklaşım Şehbenderzade Filibeli Ahmet Hilmi, Pozitivist yaklaşım Rıza Tevfik, Sosyolojik pozitivist yaklaşım Ziya Gökalp, Sezgici yaklaşım Mustafa Şekip tarafından temsil edilmişlerdir. Bu düşünürlerin yanında metafizik olarak felsefe yapmayan, ancak yine Batı düşüncesi ile irtibat halinde İslâm düşüncesine katkı yapan çok sayıda düşünür vardır. Bunlar arasında M. Şemsettin Günaltay, Elmalılı Hamdi Yazır, kadın hareketleri bağlamında Fatma Aliye ve Emine Semiye (ki bunlar Ahmet Cevdet Paşa’nın kızlarıdırlar), Mehmet Akif, Namık Kemal gibi isimler ön plandadır.

7.

Aşağıdakilerden hangisi tehâfüt geleneğini başlatmıştır?

Doğru Cevap: "C" Gazali  
Soru Açıklaması

Selçuklu Nizamiye medresesinin büyük hocası Gazzâlî, batinilik fikirlerin kaynağı olan görüşleri eleştirmek için saray tarafından görevlendirilmiştir. O da bazı nedenlerden dolayı bir kısım felsefi fikirleri kendisine hedef seçmiştir. Bunun için felsefeye karşı en sert eleştirilerinin kaynağı olarak görülen Tehâfütü’l-Felâsife isimli eserini kaleme almış, böylece de tehâfüt geleneği başlamıştır. 

8.

Aşağıdakilerden hangisi insanların hayvani bir yönünün bulunduğunu ve birbirlerine zarar verdiklerini, aralarında çatışma halinin bulunabildiğini, bundan dolayı da bir otoriteye ihtiyaç duyduklarını belirtir?

Doğru Cevap: "A" İbn Haldun
Soru Açıklaması

İbn Haldun insanların hayvani bir yönünün bulunduğunu ve birbirlerine zarar verdiklerini, aralarında çatışma halinin bulunabildiğini, bundan dolayı da bir otoriteye ihtiyaç duyduklarını belirtir. Bu durum ise toplumsal yaşamayı zorunlu hale getirmektedir.

9.

Aşağıdaki düşünürlerden hangisi Cemâleddin Afgânî’yi savunan yazılar yazmıştır?

Doğru Cevap: "C" Mehmet Âkif Ersoy
Soru Açıklaması

Afgânî’nin “Peygamberlik bir sanattır.” sözü üzerine Afgânî aleyhine kampanyalar genişletildi. Ve nihayet Afgânî materyalizmi reddeden eserler yazmasına rağmen bir kolaycılık aracı olan dinsizlikle itham edildi. Bu dedikodular dolayısıyla Mehmet Âkif Ersoy daha sonraları Afgânî’yi Sırât-ı Müstakîm’in 90 ve 91. sayılarında savunan yazılar yazdı

10.

Geldiğimiz noktada Osmanlı düşünürlerinin temelde bir mimar anlayışıyla hareket ettiklerini görebiliriz. Bu anlayışın en önemli kaygısı ‘estetik’tir. Osmanlı düşünürleri için ihtiyaç duydukları estetik ahenk eşleştirmelerinden hangisi doğrudur?

Doğru Cevap: "C" Sözün estetik ahengi için şiire
Soru Açıklaması

Osmanlı düşünürlerinin zihnin estetik ahengi için felsefeye, ruhun estetik ahengi için tasavvufa, inancın estetik ahengi için kelama, sözün estetik ahengi için şiire, kulağın estetik ahengi için musikiye, eylemlerin estetik ahengi için ahlaka, toplumun estetik ahengi için siyaset, ekonomi ve hukuka, maddi yapıların estetik ahengi için mimariye vs. aynı mantık kuralları ile yaklaştığını görmekteyiz.

11.

Arapça'dan Latince'ye yaptığı tercümelerle İslâm tıbbını Avrupa'ya tanıtan ilk tercüman aşağıdakilerden hangisidir?

Doğru Cevap: "C" Afrikalı Constantin
Soru Açıklaması

İslâm düşüncesinin Batı’ya geçişi araştırmacıların ortaya çıkmasına neden oldu; bunlar İslâm memleketlerine giderek şahsi incelemelere başladılar. Afrikalı Constantin ve Adelard ilk defa böyle araştırmalara girdiler. 11. yüzyıl sonunda Kartaca’da doğan Constantin bütün İslâmi ülkeleri dolaştı. İslâm âlimlerinin tıbbî eserlerinden başka Hipokrat ve Galen’in Arapça tercümelerinden Latinceye tercümeler yaptı. Doğru yanıt C seçeneğidir.

12.
Aşağıdakilerden hangisi Muhammed Abduh’un görüşleri arasında değildir?
Doğru Cevap: "C" İlim ve felsefe terimlerinin mümkün olduğu ölçüde, İslâm Osmanlı felsefe-kelam-tasavvuf-dil geleneği hesaba katılarak üretilmesini savunmuştur.
Soru Açıklaması

İlim ve felsefe terimlerinin mümkün olduğu ölçüde, İslâm Osmanlı felsefe-kelam-tasavvuf-dil geleneği hesaba katılarak üretilmesini savunan düşünür Babanzade Ahmet Naim’dir. doğru cevap C'dir.

13.
İslam dünyasında gerçek anlamda ilk filozof olarak kabul edilen düşünür kimdir?
Doğru Cevap: "D" Kindî
Soru Açıklaması
14.

 Kitâbu’ş-Şifa hangi filozofun eseridir?

Doğru Cevap: "D" d) İbn Sina
Soru Açıklaması

Batı’da Assipha veya Sufficientia adıyla bilinen eser tek kişi tarafından değil çeşitli kısımları farklı zamanlarda çeşitli kimseler tarafından çevrildi. İbn Sina’ nın eseridir.

15.
‘Hallac-ı Mansur’un Ene’l-Hak şeklindeki bir mistik sözü Allah’a şirk koşmak olarak ele alınmıştır.’ Bu durum aşağıdakilerden hangisi ile açıklanabilir?
Doğru Cevap: "C" Dil oyunu
Soru Açıklaması

Bu nedenle Hallac-ı Mansur’un Ene’l-Hak şeklindeki bir mistik sözü fıkhî dil oyunu içinde Allah’a şirk koşmak olarak ele alınabilmiştir. Buna karşılık fıkıhçıların din anlayışı, çoğu mutasavvıfın gözünde anlamın yüzeyinde dolaşmaktan başka bir şey değildir. Farabi ve İbn Sina’nın daha ziyade Aristocu felsefenin etkisinde sahip oldukları bazı anlayışlar (Allah’ın tek tek varlıkları bilmesi, öte dünyada bedenle dirilme konularındaki yaklaşımları), farklı dil oyunları içinde düşünen diğer İslâm düşünürleri açısından meşru değildir. Doğru cevap C'dir.

16.

Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı düşünürlerinin temelde bir mimar anlayışıyla hareket etmeleri ile oluşan en önemli kaygıyı göstermektedir?

Doğru Cevap: "C" Estetik
Soru Açıklaması

Osmanlı düşünürlerinin temelde bir mimar anlayışıyla hareket ettiklerini görebiliriz. Bu anlayışın en önemli kaygısı ‘estetik’tir. Beşeri faaliyet alanının Allah’ın kainatta kurduğu nizama, düzene göre estetik bir ahenk içinde imar edilmesidir. Osmanlı düşünürlerinin zihnin estetik ahengi için felsefeye, ruhun estetik ahengi için tasavvufa, inancın estetik ahengi için kelama, sözün estetik ahengi için şiire, kulağın estetik ahengi için musikiye, eylemlerin estetik ahengi için ahlaka, toplumun estetik ahengi için siyaset, ekonomi ve hukuka, maddi yapıların estetik ahengi için mimariye vs. aynı mantık kuralları ile yaklaştığını görmekteyiz.

17.

Aşağıdakilerden hangisi bir şeyin zamanla öncelenmemiş olmasını gösterir?

Doğru Cevap: "D" Kıdem
Soru Açıklaması

Kıdem bir şeyin zamanla öncelenmemiş olması demektir. Filozoflara göre zaman hareketin birimidir. Hareket ise varlığa gelmiş varlığın bir özelliğidir. Varlık henüz varlığa gelmemiş iken, hareketten ve zamandan söz etmek mümkün olmadığından, âlemin ilk varlığa gelişi bu anlamda kadîmdir.

18.

Felsefi metotla dini savunanları kimler temsil etmektedir?

Doğru Cevap: "D" Kelamcılar
Soru Açıklaması

Felsefi metotla dini savunanları kelamcılar temsil etmektedir.

19.

10. ve 11. yüzyıllarda İslâm tarih yazıcılığında hangi anlayış hâkimdir?

Doğru Cevap: "E" Rivayetçi
Soru Açıklaması

10. ve 11. yüzyıllarda İslâm tarih yazıcılığında rivayetçi anlayış hâkimdir. Hadis metinlerinin nakledilişindeki gibi, tarih rivayetleri ravi zinciri ile beraber nakledilmekteydi. Tarihçilerin ana ilgisi de metinden ziyade ravi zinciri üzerine odaklanmıştı.

20.
İbn Sina’nın din felsefesi ile ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi söylenemez?
Doğru Cevap: "A" İş toplumun kendisine bırakıldığında ortak ahlaki ve hukuki normlarda bir anlaşma sağlanabilir.
Soru Açıklaması

Dinin gerekliliğini siyasi ve hukuki açıdan ele alan İbn Sina, insanın tek başına yaşaması durumunda bütün ihtiyaçlarını karşılamasının imkansız olduğunu, bu sebeple topluluk içinde yaşamak mecburiyetinde bulunduğunu hatırlatarak birlikte yaşayan insanların temel ihtiyaçlarını karşılamaları, kamu düzenini ve iç barışı sağlamaları gerektiğini, bunun da ancak iş bölümüyle başarılabileceğini belirtir. Devletler ve toplumlar da bu gerçekten doğmuştur. Toplumsal ilişkilerin ve iş bölümünün sağlıklı yürüyebilmesi için herkesin samimiyetle benimseyip uyacağı başlıca yasaların ve kuralların ortaya konulmuş bulunması gerekir. İbn Sina'ya göre bu düzenin dayanağı olan temel ölçüleri belirleme işi bütünüyle toplumun kendisine bırakılırsa o zaman herkes kendi yararına olanın adalete uygun, zararına olanın ise adalete aykırı ve zulüm olduğunu ileri sürecektir. Böylece ortak ahlaki ve hukuki normlarda bir anlaşma bulunamayacağı için kamu düzeni sürekli sarsılacak ve toplum kalıcı bir barışa ulaşamayacaktır. Bundan dolayı ilâhî inayetle toplum içinden bir kişi peygamber olarak görevlendirilmiş, ona ferdî ve içtimai hayatı düzenleme yönünde gerekli bilgi verilmiştir. Çünkü ilâhî inayet fert ve toplumun iyiliğini, kamu düzeninin gerçekleşmesini, kamu düzeni de nübüvvetin varlığını gerekli kılar. İnsanı tutkuları konusunda uyararak onlara kapılmaktan koruma ve akla göre davranmaya yöneltmede dinin varlığı gerekli olup onun yerini başka bir şey tutamaz. Doğru cevap A seçeneğidir.

TEST BİTTİ.
CEVAPLARINIZI KONTROL EDİNİZ.