İslâm ilim geleneğinde tarih düşüncesi bakımından en meşhur ve en etkili isim kimdir?
İslâm ilim geleneğinde tarih düşüncesi bakımından en meşhur ve en etkili isim hiç şüphesiz İbn Haldun’dur (ö. 808/1406).
Yabancı eserlerin Arapçaya tercümesi hangi dönemde ve kim tarafından yapılmıştır?
Yabancı eserlerin Arapça’ya tercümesi Emeviler’in son döneminde Halid bin Yezid (ö.704) ile başladığı kabul edilir.
Aşağıdakilerden hangisi Mukaddime eserinin yazarıdır?
İbn Haldun ünlü Mukaddime'sini, tarih düşüncesine dair görüşlerini ve umran ilmini böyle bir bilgi ve deney birikimiyle yazmıştır. Devletlerin yükseliş ve düşüşlerine dair bu kişisel tecrübesi İbn Haldun’un tarih düşüncesi konusundaki analizleri bakımından son derece belirleyicidir. Böylesi bir yaşam tecrübesi toplumsal değişimi merak ettiren fikrî çerçeve ve yaratıcı gücü vermiştir. Toplumsal değişimi kendisine araştırma konusu yapmış, bu değişimin sebep ve sonuç ilişkilerini teorik bir çerçeve içerisinde açıklamaya çalışmıştır.
Aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
Akıl, rasyonel düşünce, İslâm inancının makul karakterini açığa çıkarabilmek ve onu batıl inançlardan ayırabilmek için inanma ve düşünme eylemlerinin aynı anda karşılıklı etkileşim halinde ortaya çıkması gerektiğini ileri sürer. Olan-biteni anlamadan olması gerekenin anlaşılamayacağını Kabul eder. Benzer şekilde soru sormaksızın, önce-sonra, neden-sonuç şeklindeki bağlantıları kurmaksızın olayların ve dini metinlerin doğru anlaşılamayacağını ileri sürerek bilinçli itaat ile kör itaat arasında bir ayrım yapılması gerektiğini belirtir. Dahası, Allah’ın sonsuz akıl sahibi olduğunu (âkil-akıl, makul) kabul ederek, rasyonel düşünmenin insanı Allah’a daha çok yaklaştıracağına vurgu yapar. Fark edileceği üzere, inanma ve düşünme eylemleri arasında zaman zaman ortaya çıkan yapısal ve amaçsal farklılıklar en fazla İslâm dininin öngördüğü aklîliğin ne olduğu sorusunu cevaplandırırken belirginleşmektedir. Bilindiği üzere, Kur’an sık sık insanları düşünmeye, akletmeye, olup bitenleri fark etmeye, zihni ve gönlü gerçeklere açmaya çağırmaktadır.
Hilmi Ziya Ülken, Selahattin Eyüboğlu ve Cemalettin Ezine ile birlikte çıkardığı “İnsan’’ dergisi, bir dönemin aydın dünyasında hümanist yaklaşımıyla büyük bir etki bırakmıştır.
Aşağıdakilerden hangisi felsefeyle ilgilenenlerin geleneğe aykırı düşünce ve zihniyetleriyle İslâm toplumunun dışına çıkmış olduklarını ima eden ve bir sosyolojik anlam da taşıyan kelimedir?
Her ne kadar Gazzâlî Tehâfüt’ünde İslâm filozoflarını metafiziğe ilişkin konulardaki, kendince yanlış görüşleri nedeniyle küfür ve bid’atle itham etmişse de buradaki “küfür” kavramı, dini anlamı yanında felsefeyle ilgilenenlerin geleneğe aykırı düşünce ve zihniyetleriyle İslâm toplumunun dışına çıkmış olduklarını ima eden sosyolojik bir anlam da taşımaktaydı.
Tarihte ve bugün ortaya çıkan topluluklar, insanların ihtiyaçlarını giderme yolları, siyasal yönetimler, bunların yükseliş ve düşüşleri, şehirler, şehirlerde üretilen zanaat ve sanatlar, ilimler ve benzeri bir çok konu havadis alemini oluşturmaktadır. Bu alanı araştırma ümran ilminin görevidir.
Aşağıdakilerden hangisi felsefi fikirleri kullanarak dine batınî yorumlar getirmiştir?
Hassan Sabbah (ö. 1124) felsefî fikirler kullanarak dine batınî yorumlar getirmiştir.
“Şekilsiz madde” doktrini hangi filozofa aittir?
Duns Scot, İbn Rüşdcülüğü tenkit etmesine rağmen, İbn Rüşd’ün “şekilsiz madde” doktrinini benimsemiştir.
Muhammed Abduh'ta, milli duygular, özgürlük aşkı ve anayasal sistem düşüncesinin doğmasına yol açan düşünür kimdir?
Bununla birlikte, diğer bir büyük kişilik, Abduh üzerinde derin etkiler bırakacak ve takip etmesi gereken yolu ona gösterecekti. Bu kişi, Cemâleddin Afgâni'ydi. Cemaleddin Mısır'a geldiği zaman etrafına, aralarında Muhammed Abduh'un da bulunduğu birçok öğrenci toplanmıştı. Cemâleddin'in manevî mürşitliği, Abduh'un münzevi bir şekilde yaşamayı terk edip aktif bir insan olmasını sağlamıştı. Giderek gelenekçiliği terk eden Abduh, hepsi de Ezher'in müfredat programının dışında kalan felsefe, matematik, ahlak ve siyaset üzerinde çalıştı. Klasik Arap eserlerini yeni bir bakış açısıyla değerlendirmesine ve Arapçaya çevrilmiş Batılı eserlerden zevk almasına Cemâleddin sebep olmuştu. Afgani, Abduh'ta, milli duygular, özgürlük aşkı ve anayasal sistem düşüncesinin doğmasına yol açmıştı.
İbn Haldun nerede doğmuştur?
İbn Haldun 1 Ramazan 732'de (27 Mayıs 1332) Tunus’ta doğmuştur.
Yunanca yargılama, ayırt etme anlamına gelen krisis sözcüğünden türeyen kelime aşağıdakilerden hangisidir?
“Eleştiri”, Yunanca yargılama, ayırt etme anlamına gelen krisis sözcüğünden gelmektedir.
Kayserili Davud, genel olarak Selçuklu medreselerinde ortaya çıkmış birikimi Osmanlı medreselerine aktardığı için iki farklı dönem arasında bir entelektüel köprü şeklinde görülür.Osmanlı Devletinin ilk medresisinde uzun yıllar müderrislik yapmış, kelam, tasavvuf ve felsefeyi ortak bir dil içinde buluşturmuştur. Davud el-Kayseri Nihayetü’l-Beyan fi Dirayeti’z-Zaman eserinin de sahibidir. Doğru cevap D şıkkıdır.
Aşağıdakilerden hangisi düşünme eylemlerinin özelliklerinden birisi değildir?
Düşünme eylemlerinin özellikleri soru sorma, açıklama, olup biten, bireysel algı farkı, düşünülebilir muhteva,tarihsel algı, mutlak neden ve tarihsel nedenledir.
İsmail Hakkı İzmirli Kur’an İlimleri, hadis, kelam, fıkıh, felsefe ve mantık alanlarında birçok eser kaleme almıştır. Aşağıdaki eserlerden hangisi İsmail Hakkı İzmirli’ye aittir?
Kur’an İlimleri, hadis, kelam, fıkıh, felsefe ve mantık alanlarında bir çok eser kaleme aldı. Bunlardan bazıları; Yeni İlm-i Kelam; Miyaru'l-Ulum; Mantıki Tatbiki ve Fenn-i Esalib; Kitabu'l-İfta ve'l-Kaza.
Aşağıdakilerden hangisi İbn Rüşd sonrası tehâfütlerin kaleme alınmasının başlıca nedenlerinden değildir?
Başta Fatih Sultan Mehmet olmak üzere devlet yöneticileri aklî ve felsefî ilimlere oldukça ilgilidir. Onlar bilim, düşünce ve kültür alanlarında canlılık sağlanmasına yönelik olarak serbest düşünceye imkân tanıyarak bilimsel tartışmalara yer vermiştir.