Tarih ve sosyolojiyi bilim olarak kabul eden düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
Tarih ve sosyolojiyi bilim olarak kabul eden düşünür İbn Haldun'dur. Bilim dünyası İbn Haldun'u tarih felsefesinin ve sosyolojisinin kurucusu olarak kabul etmektedir. Doğru yanıt: D'dir.
Hakkın Sesleri ve Hâtıralar Mehmet Akif'in Kur'an ve hadis gibi dinin temel kaynaklarından hareket ederek yazdığı eserlere örnek olarak verilebilir. Doğru yanıt "C" şıkkıdır.
Aşağıdakilerden hangisi insanların hayvani bir yönünün bulunduğunu ve birbirlerine zarar verdiklerini, aralarında çatışma halinin bulunabildiğini, bundan dolayı da bir otoriteye ihtiyaç duyduklarını belirtir?
İbn Haldun insanların hayvani bir yönünün bulunduğunu ve birbirlerine zarar verdiklerini, aralarında çatışma halinin bulunabildiğini, bundan dolayı da bir otoriteye ihtiyaç duyduklarını belirtir. Bu durum ise toplumsal yaşamayı zorunlu hale getirmektedir.
Düşünme eylemlerinin özellikleri soru sorma, açıklama, olup biten, bireysel algı farkı, düşünülebilir muhteva, tarihsel algı, mutlak neden ve tarihsel nedenledir. Bu açıklamaya göre B seçeneğinde yer alan itaat düşünme eylemlerinden birisi değildir.
Tehâfütler yazılırken genel olarak nasıl bir yaklaşımla kaleme alınmıştır?
Tehâfütler objektiflikten uzak, tarafgir bir yaklaşımla yazılmamıştır. Sorgulayıcı yeni yeni fikirlerin doğmasına zemin hazırlayan bir eleştiri anlayışıyla yazılmıştır. Her tehâfüt kendinden önceki tehâfütü ya da tehâfütleri, içerdikleri fikirlerin bazılarını eleştirmesinin yanında, bazılarını da tasdik etmek için yazılmıştır.
Aşağıdakilerden hangisi İbn Rüşd sonrası tehâfütlerin kaleme alınmasının başlıca nedenlerinden değildir?
İbn Rüşd sonrası tehâfütlerin kaleme alınmasının başlıca nedenleri şunlardır. 1. Başta Fatih Sultan Mehmet olmak üzere devlet yöneticileri aklî ve felsefî ilimlere oldukça ilgilidir. Onlar bilim, düşünce ve kültür alanlarında canlılık sağlanmasına yönelik olarak serbest düşünceye imkân tanıyarak bilimsel tartışmalara yer vermeleri,
Felsefe ve kelam arasında ortak olan temel problemleri bilimsel seviyede tartışma isteği, Din-Felsefe ilişkisinin incelenmesi,4.Gazzali ve İbn Rüşd’ün Tehafüt’lerinin incelenip karşılaştırma yapılmak suretiyle değerlendirilmesi,
Fikrî alandaki dinamizmin yeniden canlandırılıp devam ettirilmesi arzusu,6. Düşünce alanında tenkitçi ortamın hazırlanmasını sağlayarak, taklitten uzak orijinal fikirler ileri sürülerek çözümlerinin üretilmesidir.
İkbal’in yaşadığı dönemde İslâm dünyası uykudadır. Müslümanlar kendisinden, değerinden ve içinde bulunduğu çağdan habersizdir. Derin bir çöküş ve bunalım yaşanmaktadır. Bu durum İkbal’i üzmektedir. Bundan dolayı yenileşmenin sosyal, siyasî, dinî,fikrî ve medenî boyutlarını ele almaktadır. Doğru yanıt "E" şıkkıdır.
Meşşai felsefeye göre aşağıdakilerde hangisi bilginin kaynaklarındandır?
Meşşai okulun İslâm Dünyasındaki kurucusu kabul edilen Kindi de bilgi teorisinin klasik konuları olan bilginin kaynağı, bilginin değeri gibi meselelerle uğraşmış, duyu algıları, akıl, sezgi ve vahiy gibi meseleleri bilgi teorisi ile ilişkisi bağlamında ele almaya çalışmıştır. Bunlar akıl, sezgi, duyu algıları ve vahiydir.
Aşağıdakilerden hangisi İslam felsefe okullarından birisi değildir?
İslam felsefe okulları tabiatçı, dehriyye, meşşai, işrâki okullarıdır.
İslâm ilim geleneğinde tarih düşüncesi bakımından en meşhur ve en etkili isim aşağıdakilerden hangisidir?
İslâm ilim geleneğinde tarih düşüncesi bakımından en meşhur ve en etkili isim İbn Haldun’dur.
Kaçıncı yüzyıla kadar İslâm Dünyasında en yaygın felsefe okulu Meşşâilikti?
XII. yüzyıla kadar İslâm Dünyasında en yaygın felsefe okulu Meşşâilikti. Bu yüzyılda Meşşâîliğe karşı İşrâkî okul tarafından eleştiriler getirilir.
Aşağıdakilerden hangisi düşünme eyleminin temel özelliklerinden biri değildir?
İslâm düşüncesi tabiri içinde yer alan dinden düşünceye ve düşünceden dine şeklindeki iki farklı hareketi yukarıdaki tabloda kabaca gösterilen kavramlar arasındaki iki yönlü hareket şeklinde ele almak mümkündür. Ancak bu tür bir kuramsal ayrıştırma ve gruplandırma bize tarihsel olarak inanma ve düşünme eylemlerinin her zaman bu tabloya uygun düşecek şekilde bir ilişki içinde olduklarını göstermez. Zaman zaman farklı dinî ve entelektüel yaklaşımlar kendi temel özelliklerini sergilemenin yanı sıra diğer gurupta yer alan özellikleri de kendilerinde temsil etmeye çalışabilirler.
Aşağıdakilerden hangisi Müslüman düşünürlerin girdiği kategorilerdendir?
Yunan felsefesinin tercümesiyle beraber, Müslümanlar tarafından tanınan felsefe, Müslüman düşünürleri üçe ayırdı: 1. Sırf felsefe yapanlar. 2. Felsefeyi dinle uzlaştıranlar 3. Felsefî metotla dini savunanlar.
Osmanlı düşünürlerinin kullandığı iç estetik tanımının açıklaması aşağıdakilerden hangisidir?
Osmanlı düşünürleri zihin (felsefe), ruh (tasavvuf), söz (şiir), inanç (kelam), kulak (musiki), göz (görsel sanatlar), eylem (ahlak), toplum (siyaset, hukuk, ekonomi) ve maddi unsurlar (mimari) gibi alanları kapsayan genel bir estetik imar faaliyetini (medeniyet) gerçekleştirirlerken, miras aldıkları farklı birikimleri sentezleme yoluna gitmişler, ancak tam da bu sentez işlemini yaparken dünyayı estetik olarak iç ve dış şeklinde ikiye ayırmışlardır. Burada iç, estetik imar faaliyetinin gerçekleştiği mekanları göstermektedir.
Urfa mektebi, İranlılar tarafından 363 yılında kuruldu. O, Hıristiyanlaşan İranlılar için Yunancayı ve Hıristiyanlığı öğretmek için açılmıştı. Ancak, Aristo mantığı ve Porfyrious’un mantık kitabı İsagoji orada uzun bir zaman okutuldu. Bu mektep, 489 yılında Bizans İmparatoru Zenon tarafından kapatıldı. Doğru yanıt "A" şıkkıdır.
Hangisi İslam düşüncesinin kapsamları arasında yer almaz?
İslâm düşüncesinin kapsamını şöyle belirleyebiliriz: Kuramsal Felsefe (mantık ve metafizik); Pratik (Amelî) Felsefe (hukuk, siyaset, ahlâk ve iktisat felsefeleri); Kelâm; Tasavvuf; Bilim Felsefesi, Sanat Felsefesi; Din Felsefesi; Dil Felsefesi ve Tarih Felsefesi.