Atina Mektebinin kapatılmasından sonra oradan göç eden âlimler, hangi mektebe gelmişlerdir?
Atina Mektebinin kapatılmasından sonra oradan göç eden âlimler, "İskenderiye Mektebi"ne gelmişlerdir. Doğru yanıt: E'dir.
İkinci Muallim olarak anılan İslam filozofu kimdir?
Fârâbî’nin gerçekleştirmeye çalıştığı felsefi sistem o kadar başarılı bir model oluşturmuştur ki, kendisine antik felsefenin en büyük otoritesi Kabul edilip “birinci muallim” adıyla anılan Aristoteles’e ilaveten “ikinci muallim” lakabı verilmiştir.
Aşağıdakilerden hangisi düşünür olmanın temel şartını bilgi aktarımından ziyade şahsi görüş ve içtihatlar geliştirmeye bağlamaktadır?
Temel İslâmi ilimlerin yanı sıra mantık, felsefe ve astronomi gibi alanlarda eğitim gören Bedreddin Simavi (Şeyh) hem fıkıh hem de tasavvuf felsefesi alanında yazdığı eserlerle ilmi önem kazanmış bir düşünürdür. Düşünür olmanın temel şartını bilgi aktarımından ziyade şahsi görüş ve içtihatlar geliştirmeye bağladığı için eserlerinde kendi şahsi yaklaşımı ön plandadır.
Leibniz, İbn Tufeyl’i şu sözleriyle kendince onurlandırmak ister: “Arapların öyle filozofları var ki, onların uluhiyet hakkındaki his ve fikirleri en yüksek Hıristiyan filozoflarının fikirleri kadar yüksektir. Bunu Pococke’un Arapçadan tercüme ile neşrettiği Philosophus Autodidactus (Haya b. Yakzan) adlı eserden anlamak mümkündür.” Doğru cevap E seçeneğidir.
Hangisi Kindî ’nin ahlâkla ilgili eserlerinden değildir?
Dinî telakkînin dışına çıkarak ahlâkı bir felsefe problemi olarak tartışan ilkMeşşâî filozofunun Kindî olduğunda şüphe yoktur. O, doğrudan ahlâkla ilgiliolmak üzere dört eser kaleme almıştır. Bunlar: Risâle fi’l-ahlâk, Risâle fi’ttenbîh‘ale’l-fazâil, Risâle fî teshîli sübüli’l-fezâil ve Risâle fi’l-hîle li-def‘i’lahzân’dır.
XIII-XIV. yüzyıllarda hakim olan felsefi görüş aşağıdakilerden hangisidir?
XIII. ve XIV. yüzyıllarda Gazâlîcilik hakim felsefi görüş olarak varlığını sürdürürken, XV. yüzyılda İbn Rüşd ve onun doğurduğu akımlar yavaş yavaş baskın felsefi görüşler olarak gelişmiştir.
Aşağıdakilerden hangisi İbn Bâcce’nin insanın mutluluğu, ahlak ile siyaset ilişkileri, akli bilgiye ulaşmanın imkânı ve önemini tartıştığı eserlerden biri değildir?
İbn Bâcce’nin felsefenin tüm alanlarına dair eserleri bulunmaktadır. Tedbîrül-mütevahhid, Risâletü'l-vedâ, İttisâlü'l-‘akl bi'l-insân, el-Vukuf ile'1akli'l-fa'âl, Fi'1-gâyeti'l-insâniyye, isimli eserleri insanın mutluluğu, ahlak ile siyaset ilişkileri, bu bağlamda akli bilgiye ulaşmanın imkânı ve önemini tartışmaktadır. Bu çerçevede faal aklın rolünü de incelemektedir. Diğer bir eseri olan Kitâbü'n-Nefs ise Aristocu plan üzerinden nefis ve güçlerini ele almaktadır.
Yunan felsefesinin tercümesiyle beraber, Müslümanlar tarafından tanınan felsefe, Müslüman düşünürleri üçe ayırdı. Aşağıdakilerden hangisi kelâmcıların temsil ettiği gruptur?
Yunan felsefesinin tercümesiyle beraber, Müslümanlar tarafından tanınan felsefe, Müslüman düşünürleri üçe ayırdı: 1. Sırf felsefe yapanlar. 2. Felsefeyi dinle uzlaştıranlar 3. Felsefî metotla dini savunanlar. Konumuz açısından burada daha çok ikinci ve üçüncü gruplar önem arz etmektedir. Yukarıdaki tasnifte yer alan ikinci grubu filozoflar, üçüncü grubu ise kelâmcılar temsil etmektedirler.
İkbâl’e göre, İslâm âlemi manen Batı’ya süratle yol almaktadır. Bu yönelişte yanlış bir şey yoktur. Çünkü Avrupa kültürü entelektüel açıdan İslâm kültürünün en önemli bazı bölümlerinin daha gelişmiş halidir. Doğru cevap B'dir.
Aşağıdakilerden hangisi felsefi fikirleri kullanarak dine batınî yorumlar getirmiştir?
Hassan Sabbah (ö. 1124) felsefî fikirler kullanarak dine batınî yorumlar getirmiştir.
Cemaleddin Afgani anadili Türkçe’nin yanında Arapça, Farsça, Fransızca, İngilizce ve Rusça öğrenmiştir. Doğru cevap E'dir.
Gazzâlî, ilimleri; mantık, matematik, fizik, metafizik, ahlak ve siyaset olmak üzere altı grupta değerlendirmiştir. Bu ilimlerin dinî ilkelerle olumlu ya da olumsuz bir ilişkilerinin olmadığını ve din adına bu ilimlerin dışlanmasının, eleştirilmesinin doğru olmadığını belirtmiştir.
"Tarih; düşünmek, hakikati araştırmak ve olayların sebeplerini bulup ortaya çıkarmaktır. Olan şeylerin ilkeleri incedir, hadiselerin keyfiyet ve sebepleri hakkındaki bilgi derindir." düşüncesi hangi İslam tarihçisine aittir?
İbn Haldun’a göre tarih, sadece geçmiş zaman içerisinde olan olayların dış görünüşleriyle tasvir edip anlatmak olmamalıdır. Hâlbuki tarih aynı zamanda, iç sebepleri bakımından “tarih; düşünmek, hakikati araştırmak ve olayların sebeplerini bulup ortaya çıkarmaktır. Olan şeylerin ilkeleri incedir, hadiselerin keyfiyet ve sebepleri hakkındaki bilgi derindir. İşte bunun için tarih asil ve hikmette soylu bir ilimdir. Bundan dolayı hikmet grubunu teşkil eden ilimlerden sayılmaya layık ve müstahaktır.”
“Peygamberlik bir sanattır.” sözü üzerine dinsizlikle itham edilen çağdaş Müslüman düşünür kimdir?
Afgânî’nin “Peygamberlik bir sanattır.” sözü üzerine Afgânî aleyhine kampanyalarını genişlettiler. Ve nihayet Afgânî materyalizmi reddeden eserler yazmasına rağmen bir kolaycılık aracı olan dinsizlikle itham edildi.
Muhammed Abduh'la birlikte müslümanları Batı'nın sömürgeciliğine karşı harekete geçirmeyi hedefleyen Arapça basılan ve İngilizler tarafından Mısır ve Hindistan’da yasaklanan gazetenin adı nedir?
Med Abduh'la birlikte müslümanları Batı'nın sömürgeciliğine karşı harekete geçirmeyi hedefleyen Arapça haftalık bir gazete olan El-Urvet el-Vuskâ'yı çıkardı. Çok geçmeden İngilizler gazeteyi Mısır ve Hindistan'da yasakladılar.
Molla Lütfi’nin hangi eserinde, bilimleri tasnif etmesi ve onları tanımlamaya çalışması açısından hem klasik ilimler tasnif geleneğini sürdürür hem de yaşadığı dönemde ilim zihniyetini sergilenmektedir?
Molla Lütfi’nin Mevzuâtü’l-Ulûm adlı eseri, bilimleri tasnif etmesi ve onları tanımlamaya çalışması açısından hem klasik ilimler tasnif geleneğini sürdürür hem de yaşadığı dönemde ilim zihniyetini sergiler.
Başlangıçta felsefeyi tamamen reddedenler içinde bir kısım şahıslar olmakla birlikte; Hanbelî-Zâhirî fıkıh ve hadis ekolü, klasik Selefiyye, ilk dönem Şia, Malikiler ve ilk Şafiilerden bahsedilebilir. Bunlara göre insanın ihtiyaç duyduğu her şey Kur’an ve hadislerin zahirinde mevcuttur. Kur’an ve sünnet dışındaki dinle ilgili diğer yorum ve görüşler bid’attır. Doğru cevap B'dir.
Afgânî’nin çıkardığı Urvetu’l-Vuskâ dergisinin, egemenliği altındaki Müslüman topraklarına girişini kimler yasaklamıştır?
Afgânî’nin çıkardığı Urvetu’l-Vuskâ dergisinin, İngilizler’in egemenliği altındaki Müslüman topraklarına girişi yasaktı.
Aşağıdakilerden hangisi felsefeyle ilgilenenlerin geleneğe aykırı düşünce ve zihniyetleriyle İslâm toplumunun dışına çıkmış olduklarını ima eden ve bir sosyolojik anlam da taşıyan kelimedir?
Her ne kadar Gazzâlî Tehâfüt’ünde İslâm filozoflarını metafiziğe ilişkin konulardaki, kendince yanlış görüşleri nedeniyle küfür ve bid’atle itham etmişse de buradaki “küfür” kavramı, dini anlamı yanında felsefeyle ilgilenenlerin geleneğe aykırı düşünce ve zihniyetleriyle İslâm toplumunun dışına çıkmış olduklarını ima eden sosyolojik bir anlam da taşımaktaydı.