Aşağıdaki şıklardan hangisi Ebu Hanife’nin fıkıhta takip ettiği metodun sırasını doğru bir şekilde ifade etmektedir?
Ebu Hanife, önce Kitâb’ a, sonra Sünnet’e müracaat ederdi. Bu ikisinde bir delil bulamazsa sahabe görüşleri içerisinde tercih yapar, onların ictihadlarının dışına çıkmazdı. Bu verilerden hareketle Ebu Hanife’nin başvurduğu kaynakların Kitâb, Sünnet, en genel anlamıyla Sahabe kavli ve ictihad olduğunu söyleyebiliriz.
Hangisi hadis taraftarlığının Hicaz bölgesinde, re’ y taraftarlığının da Irak bölgesinde yoğunlaşmasının nedenlerindendir?
Hadis taraftarlığının Hicaz bölgesinde, re’ y taraftarlığının da Irak bölgesinde yoğunlaşmasını açıklayabilmek için şu gerekçeler ileri sürülmüştür: Hicaz bölgesinde hadisler ve sahabe fetvalarından oluşan külliyetli miktarda nakle dayalı fıkıh materyali bulunuyordu. Bu da Hicaz bölgesindeki fıkhi faaliyetler için yeterli oluyordu. Siyasal karışıklıklar sonucu ortaya çıkan kamplaşmanın Irak’ta yoğun bir etkisi vardı. Kimi gruplar kendi ideolojileri doğrultusunda hadis uydurmaktan çekinmiyordu. Birçok medeniyete beşiklik etmiş, farklı etnik kökenlere ve kültürel çevrelere mensup insanların barındığı Irak coğrafyasında sosyal çevre ve gündelik yaşam, Hicaz’ da rastlanmadığı ölçüde karmaşık bir yapı arzediyordu. Dolayısıyla çözülmesi gereken çok sayıda mesele ve bunlara yönelik olarak toplumun beklentileri söz konusuydu.
Aşağıdakilerden hangisi “yapılması istenen fiilin belirli olup olmaması” açısından vacib dir?
Muayyen vacib dışındaki cevaplardan geniş zamanlı, dar zamanlı ve müşkül zamanlı cevapları eda edileceği vakit açısından vacibler; mukadder vacib cevabı ise miktarının belli olup olmaması açısından vacibdir. Muayyen vacib ise yapılması istenen fiilin belirli olup olmaması açısından vacibdir.
İslam hukukunda kanunlaştırma hareketinin ilk örneği hangisidir?
Kısa adıyla Mecelle olarak bilinen Mecelle-i Ahka^m-ı Adliye 1869-1876 yılları arasında hazırlanmış, 1851 maddelik bir kanundur. Esas itibarıyla eşya, borçlar ve yargılama hukukuyla ilgili kısımları kapsamaktadır. İslam hukukunda kanunlaştırma hareketinin ilk örneğidir.
İslam bilimlerinin meşruiyet kaynağı aşağıdakilerden hangisidir?
Temel İslam bilimlerinden her biri, İslam’ın getirdiği itikadî hükümler üzerine kurulmuştur. Kelâm, tüm temel İslam bilimleri bakımından bir meşruiyet kaynağı konumundadır.
Genel olarak şer‘i^ hükme ulaşmanın asıl yolu nedir?
Hükmün S¸a^ri‘in hitabı olduğu şeklindeki temel kabule göre her şer‘i^ hükmün, şer‘i^ bir delile dayanması gereklidir. Bu açıdan bakıldığında usulcüler, genel olarak şer‘i^ hükme ulaşmanın asıl yolunun şer‘i^ deliller olduğu konusunda hemfikirdir..
Sırf vecibe yükleyen ve hak talebine imka^n vermeyen beşeri^ ilişkileri düzenleyen kurallara ne denir?
Sübjektif ahla^k kuralları kişilerin sırf kendilerini ilgilendiren ve ödev niteliği taşıyan davranışlarını düzenler. Sırf vecibe yükleyen ve hak talebine imka^n vermeyen beşeri^ ilişkileri düzenleyen kurallar objektif ahla^k kuralları olarak anılmaktadır. Fıkıh, insanlar arası ilişkilerin her türünü, hiçbir istisna getirmeksizin düzenler. Hukuk ise tümüyle toplumsal bir yapıdır. Sadece insanlar arasında ilişki kuran davranışları düzenler.
Aşağıdakilerden hangisi “mevcut olan bir şeyin aynı şekilde devam etmesi” ifadesini tanımlar?
Daha önce varlığı bilinen bir durumun aksine delil bulunmadıkça, varlığını koruduğuna hükmedilmesi ıstıshab kelimesi ile ifade edilir.
Usul terminolojisinde, “delilini bilmeksizin bir başkasının görüşüyle amel etmek” anlamında kullanılan kavram hangisidir?
Hukuki faaliyetin mezhep yapılanması içerisinde sürdüğü mezhep merkezli dönem kimi yazarlarca taklid dönemi olarak adlandırılmaktadır. Usul terminolojisinde, “delilini bilmeksizin bir başkasının görüşüyle amel etmek” anlamında kullanılan taklid, ictihad yeterliliği olmayanların müctehidlerin görüşlerine uymasını deyimlemektedir.
Hangisi yaşayan Sünni hukuk ekollerindendir?
Yaşayan Sünni hukuk ekolleri “dört mezhep” adıyla da anılan Hanefi, S¸a^fii^, Maliki ve Hanbeli ekolleridir. Bunların yanında günümüze kadar varlığını sürdüremeyen Sünni hukuk ekolleri bulunmaktadır. Başlıcalarını Evza^i^, Sevri^, Leys, Taberi^ ve Zahiri^ ekolleri oluşturmaktadır.
Sırf vecibe yükleyen ve hak talebine imka^n vermeyen beşeri^ ilişkileri düzenleyen kurallara ne denir?
Sübjektif ahla^k kuralları kişilerin sırf kendilerini ilgilendiren ve ödev niteliği taşıyan davranışlarını düzenler. Sırf vecibe yükleyen ve hak talebine imka^n vermeyen beşeri^ ilişkileri düzenleyen kurallar objektif ahla^k kuralları olarak anılmaktadır. Fıkıh, insanlar arası ilişkilerin her türünü, hiçbir istisna getirmeksizin düzenler. Hukuk ise tümüyle toplumsal bir yapıdır. Sadece insanlar arasında ilişki kuran davranışları düzenler.
Aşağıdakilerden hangisi Hz. Peygamber dönemindeki İslam hukukunun kaynaklarından birisidir?
Hz. Peygamber döneminde İslam hukukunun iki kaynağından bahsetmek mümkündür: Kitâb ve Sünnet.
Sahabi sö0zünün hüccet olup olmadığıyla ilgili kaç görüş vardır?
Sahabî sözünün hüccet olup olmadığı konusundaki görüşler iki grupta toparlanabilir. Birinci görüşe göre, sahabî sözü ister kıyasa uygun isterse aykırı olsun mutlak olarak hüccettir. İkinci görüşe göre ise sahabî sözü kural olarak hüccet değildir
Aşağıdakilerden hangisi Roma hukukunun İslam hukukunu etkilediği görüşünün dayandığı gerekçelerdendir?
Roma hukukunun İslam hukukunu etkilediği görüşünün dayandığı gerekçeler beş madde halinde özetlenebilir. Hz. Peygamber yaptığı seyahatlerde Suriye’de uygulanan Doğu Roma (Bizans) hukukunu öğrenmiş ve Roma hukuku da bu yolla İslam hukukunu etkilemiştir. Beyrut ve İskenderiye’de Roma hukuku eğitimi veren okullar ve bu hukuku uygulayan mahkemeler mevcuttu. İslam hukukçuları fetihlerle birlikte Roma hukukunun uygulandığı bölgelere dağıldılar ve oralarda yerleştiler. Roma hukuku fethedilen bölgelerin örf-a^deti yoluyla İslam hukukunu etkilemiştir. Roma hukuku, İslam hukukunu Yahudi ve Ca^hiliye hukukları vasıtasıyla etkilemiştir. Roma ve İslam hukuklarındaki bir kısım ilke ve kurumların benzerliği, bir hukuk iktibasının olduğunu göstermektedir.
“Ateş yakıcıdır” gibi hükümler aşağıdaki kavramlardan hangisi içinde değerlendirilir?
Başka bir kaynağa gerek olmaksızın yalnızca akıl yoluyla elde edilebilen, ‘iki birden büyüktür’ gibi hükümler aklî; duyu organları vasıtasıyla ulaşılan, ‘ateş yakıcıdır’ gibi hükümler hissî; dinin kaynaklarından çeşitli yöntemlere başvurularak elde edilen “namaz farzdır” gibi hükümler ise şer’î hükümler olarak isimlendirilmektedir.
Fıkıh usu^lcüleri tarafından yapılan fıkıh tanımına göre aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
Fıkhın terim anlamının açıklanması amacıyla yapılan ilk tanım biçimi, fıkıh usu^lcülerine ait olup, onda hükümler kaynaklardan çıkarılırken gerçekleştirilen bilimsel faaliyet esas alınmaktadır. Buna göre fıkıh, usu^lcüler tarafından “S¸er’i^ ameli^ hükümleri tafsi^li^ delillerine dayalı olarak bilmek” biçiminde tanımlanmaktadır.
Aşağıdakilerden hangisi Sahabe dönemindeki ictihad faaliyetinin özelliklerinden biri değildir?
Sahabe dönemi hukukçuları nas bulunmayan konularda çözüme ulaşmak için ictihad etmişlerdir. Bu hususta kendilerine rehberlik eden ana unsur, Hz. Peygamber’le birlikte olmanın, onun hukuki konulardaki yaklaşım tarzına tanık olmanın kazandırdığı meleke olmuştur.
“Hilafetin Hz. Ali ve Hz. Fatıma’nın soyundan gelen on iki imama has olduğu görüşünü savunmaktadırlar. Bu grup “imamiyye” ve “isnâaşeriyye” adıyla da anılmaktadır.”
Yukarıda anlatılan ekol aşağıdakilerden hangisidir?
Şiilerin en kalabalık grubunu teşkil eden Caferiler, hilafetin Hz. Ali ve Hz. Fatıma’nın soyundan gelen on iki imama has olduğu görüşünü savunmaktadırlar. Bu grup “imamiyye” ve “isnâaşeriyye” adıyla da anılmaktadır. Ekol, altıncı imam Cafer es-Sadık’a (ö. 148/765) nispet edilmektedir.
Hangisi mülhak delillere örnektir?
İslam hukukuçularının hüküm çıkarımında başvurdukları bazı kaynaklar vardır ki bunlar üzerinde dikkatlice düşünüldüğü vakit bunların bağımsız delil olmaktan çok, Kur’an veya Sünnet’in veya her ikisinin bir uzantısı mahiyetinde oldukları görülür. Bu kaynaklar önceki şeriatler, sahabi^ sözü ve Medine halkının uygulaması’dır (Ameli ehl-i Medi^ne). İslam hukukunda hükümlerin dayandırıldığı deliller, en temelde yüce Allah’ın kelamı olan Kur’a^n-ı Keri^m ile O’nun son elçisi olan Hz. Muhammed’in Sünnetidir. Muhammed U¨mmetinin bir şer‘i hüküm üzerinde görüş birliği etmeleri anlamına gelen icma^ da bu iki delile eklenir ve temel deliller üçe çıkmış olur. Bunlar “asli^ deliller” olarak adlandırılır. Kıyas ise bir yöntemdir.