“Hanefi mezhebinin doktirini ile çatıştığı görülen ayet ya da hadislerin nesh, tevil, tercih gibi yöntemler kullanılarak mezhebin yaklaşımı ile uzlaştırılması gereklidir” ifadesi kime aittir?
Hukuki faaliyetlerin ancak mezhep içerisinde sürdürülebileceği yargısının karakteristik bir ifadesi Hanefi hukukçu Kerhi belirtmiştir.
Belli bir müctehidin kendine mahsus ictihad usulü ve bu usul ile elde edilmiş fıkıh hükümleri bütününe ne denir?
Müctehid imamlar döneminin en bariz özelliği bir önceki kuşakta ana eğilimler etrafında ekolleşmeler yaşanmışken, bu dönemde o ekollerin içerisinden şahıs merkezli yeni bir hukuki yapılanma doğmasıdır. Mezhep adı verilen bu yapılanma, içinden çıktığı ekolün özelliklerini yansıtmakla beraber, kurucu kabul edilen hukukçunun görüşleri çerçevesinde şekillenmekteydi. Bu anlamda mezhep “belli bir müctehidin kendine mahsus ictihad usulü ve bu usul ile elde edilmiş fıkıh hükümleri bütünü”nü ifade ediyordu.
Aşağıdaki şıklarda verilen iki kavramdan hangisi sırasıyla itikadî hükümleri ve amelî hükümleri belirlemektedir?
Kelâm ve fıkıh, diğer temel İslam bilimlerinden farklı olarak hüküm koyucu (normatif) karaktere sahip iki bilimdir. Kelâm itikadî hükümleri, fıkıh ise amelî hükümleri belirlemektedir.
Aşağıdakilerden hangisi Ebu Hanife’nin eserlerinden birisi değildir?
er-Risale Ebu Hanife’nin değil İmam Muhammed b. İdris eş-Şâfiî’nin eseridir.
Aşağıdakilerden hangisi Ebu Hanife’nin görüşlerinin tedvininde ve mezhepleşmesinde önde gelen dört öğrencisinden biri değildir?
Tahavi, yukarıda belirtilen öğrencilerden sonra, sonraki kuşaklarda yetişen Hanefi alimlerden biridir.
Hz. Peygamber tarafından Yemen’e gönderilirken, Hz. Peygamber’in “karşılaştığı meselenin hükmünün Kur’an ve Sünnette bulunmadığında ne yapacağını sorması karşısında, ictihad ederek meseleyi çözeceğini söyleyen kişi kimdir?
Selman el Farisi Arap olmayan İranlı, Bilali Habeşi ilk ezanı okuyan, Halid b. Velid Allahın kılıcı ünvanlı komutan ve Ebu Eyüp el Ensari ise Hz. Peygamberi Medineye hicretinde evinde kaldığı sahabedir.
Câhiliye örf-âdet hukuku içinde İslam’ın ilkeleri ile tamamen uyumlu olan kural ve kurumları aynen benimseyip devam ettirmesi görüşüne ne ad verilir?
İslam, Câhiliye hukukuna yönelik üç temel tutum benimsemiştir. Onlardan ilki, câhiliye örf-âdet hukuku içinde İslam’ın ilkeleri ile tamamen uyumlu olan kural ve kurumları aynen benimseyip devam ettirmesi biçimindedir. Buna ibkâ, yani kural ve kurumların olduğu gibi bırakılması denilmektedir.
Aşağıdaki coğrafi bölgelerin hangisinde Maliki ekolü yaygın değildir?
A/B/C/E Şıkları soruyla uyumsuzdur. Balkanlar Hanefi mezhebinin yaygın olduğu bir coğrafi bölgedir.
Aşağıdakilerden hangisi yaşayan Sünni hukuk ekollerinden biri değildir?
Yaşayan Sünni hukuk ekolleri “dört mezhep” adıyla da anılan Hanefi, S¸âfiî, Maliki ve Hanbeli ekolleridir.
Aşağıdakilerden hangisi Hz. Peygamber’in ahkâm ayetlerinin anlaşılması ve uygulanması ile ilgili söz, eylem ve onaylamalarını içerir?
Fıkıh beşer bir unsurdur ve islam hukukçuları tarafından hazırlanmıştır. Hadisler söz eylem ve davranışlar içerirken Sünnet, Hz. Peygamber’in ahkâm ayetlerinin anlaşılması ve uygulanması ile ilgili söz, eylem ve onaylamalarını içerdiği gibi, Kur’ân(Kitab)’da temas edilmeyen konuları hükme bağlayan tasarruflarını da kapsamaktadır.
Şer’i mahkeme: Kuran ve hadislere göre karar alınan bir mahkemedir. Şer’i re’y: Kuranda açıkça belirtilmeyen durumları karara bağlama durumudur. Sahabeler: peygamder soyundan olan kimselerdir karar mmercileridir. Hadisler: kuraHz muhammed’in genel kural niteliğindeki söz ve davranışlarıdır. Yukardaki açıklamalar doğru cevap depildir. İslam Hukuku’nda temel amaç, mükelleflerin fiillerine yönelik düzenlemelerde ilahi iradeye uyulmasıdır. Bu amaca ulaşmak için kullanılan kaynaklara ne ad verilir?
Şer’i mahkeme islam İslam Hukuku’nda temel amaç, mükelleflerin fiillerine yönelik düzenlemelerde ilahi iradeye uyulmasıdır. Bu amaca ise “şer’î deliller” adı verilen kaynaklar aracılığıyla ulaşılır.
Aşağıdakilerden hangisi “eda edileceği vakit açısından” vacibin kısımlarından biridir?
Edâ edileceği vakit açısından vâcib, mutlak vâcib ve mukayyed vâcib olmak üzere iki kısma ayrılır.
I. İlahi^ iradeye dayalı olmasıII. Yaptırımın ikili karakterde olmasıIII. Meseleci (kazuistik) yöntemle oluşturulması.IV. Bilimsel doktrin niteliğinde teşekkül etmemesiV. Örf ve adetlere yer vermesiHangileri İslam hukukunu diğer hukuk düzenlerinden ayıran özelliklerdendir?
İslam hukukunu diğer hukuk düzenlerinden ayıran bir kısım özellikleri bulunmaktadır. Bunlar şu şekilde özetlenebilir: İlahi^ iradeye dayalı olması: İslam hukukunun kaynağı ilahi^ iradeyi temsil eden Kita^b ve Sünnet’tir. Yaptırımın ikili karakterde olması: A^hirette, dünyadaki davranışların müka^fa^t ya da azap olarak karşılığının görüleceğine inanmak, bir din olarak İslam’ın temel iman esasları arasında bulunmaktadır. limsel doktrin niteliğinde teşekkül etmesi: İslam hukuk kuralları devletsel yetkiye dayalı bir yasama faaliyeti yoluyla konulmadığı gibi, örf-a^det hukuku biçiminde de açığa çıkmamıştır. Meseleci (kazuistik) yöntemle oluşturulması: İslam hukuku başlangıçta İslam hukukçularının önlerine gelen meselelerden her birini ayrı ayrı incelemek suretiyle geliştirdikleri hukuki^ çözümlerin bir araya toplanmasıyla oluşmuştur.
Kural ve kurumların geçersiz sayılıp, tümüyle yürürlükten kaldırılması işlemine ne ad verilmektedir?
Kural ve kurumların geçersiz sayılıp, tümüyle yürürlükten kaldırılması işlemine ilgâ denilmektedir.
Aşağıdakilerden hangisi İslam hukukunda yer almaz?
Baba ve koca hakimiyeti Roma hukukunda yer alır. İslam hukukunda bunlar yoktur.
Aşağıdakilerden hangisi, bir şeyin varlığı kendi varlığına bağlı olan ve onun yapısından bir parça oluşturan unsuru ifade eder?
Örneğin kıyam, kıraat, rüku ve secde namazın birer rükünüdür. Namazın varlığı bu rükünlerin bulunmasına bağlıdır.
“Kesin bir şekilde yapılması istenilen, terk edilmesi halinde cezanın hak edildiği fiildir.” şeklinde tanımlanan terim aşağıdakilerden hangisidir?
Vâcib, kesin bir şekilde yapılması istenilen, terk edilmesi halinde cezanın hak edildiği fiildir.
Müslümanların çoğundan farklı olarak sünnet malzemesini önemli ölçüde dışlayan, ayrı bir hukuk anlayışı geliştirmiş topluluk hangisidir?
Hariciler, siyasi açıdan muhalif oldukları sahabilerin rivayet ya da fetvalarına değer vermemiş, Müslümanların çoğunluğundan farklı, sünnet malzemesini önemli ölçüde dışlayan, ayrı bir hukuk anlayışı geliştirmiştir.