Fıkıh kitaplarında İslam hukuku açısından suç kabul edilen fiilleri, bunlara verilecek cezaları ve bu cezaların nasıl uygulanacağını ele alan bölüm hangisidir?
Klasik fıkıh kitaplarının genellikle son kısımlarında yer alan bölümler uku^ba^t ana başlığına da^hildir. Uku^ba^t kelimesi, ceza anlamına gelen uku^be kelimesinin çoğuludur. Bu sebeple bu ana bölüm öncelikli olarak ceza hukuku alanına giren konuları, yani İslam hukuku açısından suç kabul edilen fiilleri, bunlara verilecek cezaları ve bu cezaların nasıl uygulanacağını ele almaktadır. Ayrıca uku^ba^t alanı içinde ceza yar- gılamasıyla ilgili konular da bu başlıktaki bölümler içinde açılan alt başlıklar altında incelenir. Mua^mela^t medeni ve özel hukuk, İba^da^t ise mükellefin yaratanına karşı saygı ve itaatini simgeleyen, dinin yapılmasını istediği belirli ve düzenli bir takım söz ve davranışları konu alır. D ve E çeldiricileri İba^da^t ana başlığının altında incelenen konulardır.
………….. erkeğin evlenirken kadına verdiği veya vermeyi taahhüt ettiği malî değeri olan bir şeydir. Yukarıdaki boşluğa gelmesi gereken uygun ifade aşağıdakilerden hangisidir?
Mehir, erkeğin evlenirken kadına verdiği veya vermeyi taahhüt ettiği malî değeri olan bir şeydir. Farklı şekillerde olmak üzere birçok toplumda benzeri bir uygulamaya rastlanır. Kur’an’da mehrin kadına içten gelen bir bağış olarak verilmesi emredilmiştir.
Kitâb ve Sünnet’te doğrudan düzenlenmiş ve cezaları açıkça belirlenmiş suçları ifade eden terim aşağıdakilerden hangisidir?
Kitâb ve Sünnet’te doğrudan düzenlenmiş ve cezaları açıkça belirlenmiş suçları ifade eden terim had’dır.
Kurucu ictihad faaliyetinden mezhep içi ictihad faaliyetine geçilmesi ne şekilde ifade edilir?
İslam hukuk mezheplerinin oluşması ve sistematik yapılarını tamamlamalarıyla birlikte, ictihad faaliyetinin anlamı ve yöntemi konusunda bir değişme meydana geldiği bilinmektedir. Hicri^ III. (miladi IX.) yüzyılın ortalarından sonra kurucu ictihad faaliyetinden mezhep içi ictihad faaliyetine geçilmiştir. Bu husus literatürde “ictihad kapısının kapanması” tabiriyle ifade edilir.
Mütekavvim mal ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
Zina iftirası suçunu işleyen kimsenin cezası nedir?
Zina iftirası suçunu işleyen kimseye ceza olarak seksen celde (sopa) vurulması öngörülmüştür. Ayrıca zina iftirası suçunu işleyen kimsenin, çoğunluğa göre tevbe edinceye kadar, Hanefîlere göre ise tevbe etse bile ebedî olarak şâhitliği kabul edilmez.
Veliye velayeti altındaki kimseleri rızalarına bakmaksızın evlendirme yetkisi veren velayet aşağıdakilerden hangisidir?
Velayet-i icbar, veliye velayeti altındaki kimseleri rızalarına bakmaksızın evlendirme yetkisi veren velayettir. Bu tür velayet altına eksik ehliyetliler ve ehliyetsizler girer. Velayet-i nedb ise veliye, velayeti altında bulunan kimseyi ancak onun rızasıyla evlendirme yetkisi veren velayettir. Velayet-i şirket ise veli ile bülûğa ermiş kız arasında ortak olan bir velayettir. Buna göre veli, rızasını almadan kızı evlendiremez, kız da velisinin rızasını almadan evlenemez. Nikahta evlendirme velayetine sahip olan veliler, veliyy-i hâs (hususî veli) ve veliyy-i âm (umûmî veli) olmak üzere ikiye ayrılır: Veliyy-i hâs, velayeti altında bulunanları evlendirme yetkisine sahip olan akrabalardır. Bu velayette mirastaki yakınlık sırası gözetilir. Daha yakın veli yoksa bu hak bir sonrakine geçer. Veliyy-i âm ise veliyy-i hâssın bulunmadığı durumda velayet yetkisine sahip olan devlet başkanı veya hâkimdir.
Satım ve kira gibi mal ve menfaatin el değiştirmesini, bir aynî hakkın karşı tarafa devredilmesi sonucunu doğuran akitler ne ad verilir?
Temlik akitler satım ve kira gibi mal ve menfaatin el değiştirmesini, bir aynî hakkın karşı tarafa devredilmesi sonucunu doğuran akitlerdir. En yaygın rastlanan akitler bunlardır. Bu akitler kendi içinde üç gruba ayrılır. İvazlı akitler. teberru akitleri, başta teberru, sonunda ivazlı olan akitlerdir.
Aşağıdakilerden hangisi tahsiniyyat mertebesinde yer alır?
Bir zaruret veya ihtiyaca ilişkin olmama durumunu karşılayan”süsleme” uygulamasıdır. Diğer cevaplar zaruriyyatı ifade eder.
Malın sahibinin mal ile ilişkisi bakımından mallar aşağıdakilerden hangisinde doğru bir şekilde sıralanmıştır?
Malın sahibinin mal ile ilişkisi bakımından mallar, sahipsiz mallar, özel mallar ve kamu malları şeklinde üç gruba ayrılabilir. A. Sahipsiz (mübah) mallar: Üzerinde mülkiyet hakkı olmayan mallardır. B. Özel mallar: Özel mülkiyet altında olan ve diğer insanların hakimiyet alanından çıkarılmış mallardır. C. Kamu malları: Özel mülkiyet altına alınmaya elverişli olmayan ve umumun ya da belirli bir yer halkının ahalisinin doğrudan doğruya ve serbestçe yararlanmasına terk edilen mallardır.
İslam hukuku terminolojisinde, Kitâb ve Sünnet’in her ikisini ifade etmek için kullanılan terim aşağıdakilerden hangisidir?
İslam hukuku terminolojisinde, Kitâb ve Sünnet’in her ikisini ifade etmek için nas terimi de kullanılmaktadır. Bu anlamda kullanılan nas teriminin yanında İslam Hukuku’nun kaynaklarını ifade etmek için kullanılan diğer temel terim ise ictihaddır. Diğer şıklar bu tanıma uymamaktadır.
Aşağıdakilerden hangisi Allah ve kul hakkı ortak olup, Allah hakkının daha ağırlıklı olarak ihlâl edildiği suçlardandır?
Zina ve içki içme sırf Allah hakkını ihlâl eden suçlardır. Darp ve adam öldürme Allah ve kul hakkı ortak olup, kul hakkının daha ağırlıklı olarak ihlâl edildiği suçlardır. Hırsızlık Allah ve kul hakkı ortak olup, Allah hakkının daha ağırlıklı olarak ihlâl edildiği bir suçtur.
Hangisi ictihad edecek kişinin bilmesi gerekenlerden değildir?
S¸er‘i^ hükümlerin kaynakları, hem hükümlerin delillerini hem de bu delillerden hüküm çıkarmada kullanılan yöntemleri ifade ettiğine göre, ictihad edecek kişinin öncelikle, Kur’an, Sünnet ve icma^ı bilmesi gerekir. Müctehidin Arapça bilmesinin şart koşulması, şer‘i^ hükümlerin iki temel kaynağı olan Kitap ve Sünnet’in Arapça olması sebebiyledir. Müctehidin bu kaynaklardan hüküm elde etme yöntemini bilmesi de şarttır.
Hz. Peygamber döneminde İslam hukukunun oluşum süreci açısından bazı özellikler dikkati çekmektedir. Aşağıdakilerden hangisi bu özelliklerden birisidir?
Hz. Peygamber döneminde İslam hukukunun oluşum süreci açısından bazı özellikler dikkati çekmektedir. İlgili hususlar daha ziyade hükümler vaz edilirken gözetilen hukuk siyasetini yansıtmaktadır. Bu bağlamda tedrice riayet, kolaylık ilkesi ve toplumun maslahatının gözetilmesi, üç temel özellik olarak karşımıza çıkmaktadır.
Aşağıdaki suçlardan hangisi Allah ve kul hakkı ortak olup, kul hakkının daha ağırlıklı olarak ihlâl edildiği suçlara bir örnek olabilir?
Allah ve kul hakkı ortak olup, kul hakkının daha ağırlıklı olarak ihlâl edildiği suçlar: Bunlara kısâs suçlarını örnek verebiliriz. Kişilerin yaşam ya da vücut bütünlüğü haklarına yönelik suçlar, öncelikle onlara zarar vermektedir. Kısâs suçları, ikinci derecede, toplumsal güvenliği de sarsmaktadır.
Aşağıdakilerden hangisi Şari’nin mükelleften bir fiili yapmasını kesin olmayan bir şekilde istemesine ilişkin hitabını ifade eder?
Sorudaki hitab ve ifadesi önemlidir. Cevaplar içinde sadece Nedb kelimesi sorunun cevabına karşılık düşer.
Aşağıdakilerden hangisi temel islam bilimlerinden biri değildir?
Temel İslam bilimlerinden her biri, İslam’ın getirdiği itikadî hükümler üzerine kurulmuştur. Kelâm, tüm temel İslam bilimleri bakımından bir meşruiyet kaynağı konumundadır.
Aşağıdakilerden hangisi sırf Allah hakkını ihlâl eden suçlardandır?
Zina ve içki içme suçları sırf Allah hakkını ihlâl eden suçlara örnek verilebilir. Bunların işlenmesinde başka kişilere doğrudan verilen bir zarar bulunmamaktadır. İçki içen kimse başka bir kişinin hakkını değil, aklın korunması ilkesine aykırı davranarak, kamusal bir hakkı ihlâl etmektedir.
Yukarıdakilerden hangisi irtifak haklarının temel türlerinden biridir?
Kaynak (su alma) hakkı (hakku’ş-şirb): Bir akar malikinin başkasına ait bir su kaynağından arazisini sulama, ya da içme ve kullanma gayesiyle düzenli olarak su alma hakkıdır. Geçit hakkı (hakku’l-murûr, hakku’l-memerr): Bir arazi malikine başkasına ait bir arazi ya da yoldan geçme yetkisi veren hak. Mecrâ hakkı: (hakku’l-mecrâ: hakku’l-mesîl): Mecra hakkı, başka bir akar üzerinde kurulu kaynak hakkı sayesinde alınacak temiz suları kendi akarına ulaştırma, veya kendi ev ve arazisinin atık sularını da başkasının akarından geçirme yetkisi veren irtifak türüdür.
“Şek ile Yakin Zâil Olmaz” kaidesi neyi ifade eder?
Bu kaidenin anlamı şudur: Meydana geldiği, var olduğu kesin olarak bilinen bir durumun, sonradan ortaya çıkan bir şüphe ve tereddüt sebebiyle ortadan kalktığına hükmedilmez. Aynı şekilde bir şeyin mevcut olmadığı kesin olarak biliniyorsa, aksine delil olmadıkça salt tereddüt (şek) ile o şeyin var olduğuna hükmedilmez.