Necis olan maddeler değişik açılardan kısımlara ayrılmıştır. Akıcı olup olmaması bakımından necâset, katı (câmid) necâset ve akıcı (mâyi‘) necâset olmak üzere iki kısımdır. Gözle görülüp görülmemesi açısından da ikiyeayrılan necâsetin bu kısımları şöyledir: Görülen necâset (necâset-i mer’iyye), belli bir hacmi olup kuruduktan sonra gözle görülebilen necâsettir. Görülmeyen necâset (necâset-i gayr-i mer’iyye) ise hacmi olmayan, donup kalmayan ve kuruduktan sonra gözle görülmeyen necâsettir. Necisliği hakkında delil olup olmaması veya var olan delilin kuvveti bakımından ise necâset, hafif (necâset-i hafîfe) ve ağır (necâset-i galîza) gibi kısımlara ayrılmıştır. Hafif necâsetlerin pis olduğuna dair şer’î bir delil bulunmakla beraber aksine bir görüş de bulunmaktadır. Bu tür necâsetler söz konusu delile göre murdar ve pis kabul edilmekte ise de, diğer bir delile göre pis sayılmazlar. Hafif diye adlandırılmaları da esasen buradan kaynaklanmaktadır. Ağır necâsetlerin pis olduğuna dair şer’î bir delilbulunmakta, aksine bir delil ise bulunmamaktadır. Bu sebeple de bunların pis ve murdar olduğunda görüş birliği bulunmakta ve ağır necâset olarak kabul edilmektedirler. Necis sayılan bu maddelerin hangisinin hafif, hangisinin ağır olduğu ve namazın sıhhatine engel olacak ve olmayacak miktarları fakihler tarafından ayrıca belirlenmiştir. Doğru yanıt E'dir.
Aşağıdaki ifadelerden hangisi fitre ile ilgili yanlış bir ifadedir?
Fitre vermekle yükümlü olan kimse, bakımlarından sorumlu olduğu şahısları da dikkate alarak kendisi ve onlardan her biri için bir fitre verir. Ergin şahıslar, fitrelerini verme konusunda bizzat sorumludurlar. Dolayısıyla aile reisi durumundaki erkek, eşinin ve ergin çocuklarının fitresini vermekle yükümlü değildir.
Aşağıdaki tıbbi müdahale ve tedavilerden hangisi orucun bozulmasına yol açar?
Oruçlunun kan vermesi orucu bozmaz ancak oruçlu kişiye kan verilmesi orucu bozar. Diğer seçeneklerdeki tedavi ve tıbbi müdahaleler orucu bozmaz.
Aşağıdaki surelerin hangisinde oruç anlamına gelen herhangi bir ifade geçmemektedir?
Kur’ân-ı Kerim’de oruç anlamında sıyâm (el-Bakara 2/183, 187, 196; en-Nisâ 4/92; el-Mâide 5/89, 95; el-Mücâdele 58/4) ve oruçlular anlamında da sâimîn ve sâimât (el-Ahzâb 33/35) kelimeleri geçer. Bir yerde (Meryem 19/26) geçen savm kelimesi ise sözlük anlamında (konuşmadan geri durma, konuşmama) kullanılmıştır.
Fıkıh literatüründe maddi-hakiki pislik ve kirlilik, beden, elbise veya namaz kılınacak yerde necâset denilen maddi veya hakiki pisliklerin bulunması durumudur. Necâset, maddi pislik ve kirlilik demektir. Doğru yanıt C'dir.
Aşağıdakilerden hangisi Hz. Peygamberin hadislerinde temizlik ile fıtrat arasında kurduğu ilişkiyi ifade etmemektedir?
Hz. Peygamber bir hadislerinde temizlikle fıtrat arasında ilişki kurmuş ve şöyle buyurmuştur: “Sünnet olmak, etek tıraşı olmak, tırnak kesmek, koltuk altı kıllarını temizlemek, bıyıkları kısaltmak, sakalları uzatmak, misvak kullanmak, burna su çekmek, parmak boğumlarını yıkamak ve su ile tahâretlenmek fıtrattandır”.
Bir namazı vaktinde kılmaya verilen ad nedir?
Bir namazı vaktinde kılmaya “edâ”, herhangi bir sebeple bozulan bir namazı yeni baştan kılmaya “iâde”, vaktinden sonra kılmaya da “kazâ” denir
Kâbe’yi tavaf için abdest almak Hanefilere göre vacip, diğer mezheplere göre farzdır. Sürekli olarak abdestli bulunmak, ezan okumak, ezberden Kur’ân okumak, dini ilimleri okuyup okutmak, cenaze yıkamak için abdest almak ise menduptur.
Hanefi fıkıh bilginlerine göre mükellefin fiilleri şunlardır: Farz, vacip, sünnet, müstehap, mubah, haram ve mekruh. Diğer mezheb bilginlerine göre ise bu sayı; vacip, mendub, haram, mekruh ve mubah olmak üzere beştir. Doğru cevap A'dır.