Aşağıdakilerden hangisi teyemmüm almanın sebeplerinden biri olamaz?
Abdest veya gusle yetecek miktarda suyun bulunmaması. Suyu kullanmayı engelleyen fiilî bir durumun veya suyu kullanmamak için dinen geçerli bir mazeretin bulunması.
Kıraat, sözlükte okumak demektir. Fıkıhta ise, namaz kılan kişinin, Kur’ a^n’ ın ayetlerinden bir miktarını kendisinin işitebileceği şekilde okumasını ifade eder. Rüku^, eğilmek demektir. Sücu^d, oturup yere kapanmak ve üç kere sübha^ne rabbiye’l-a‘la^ demektir. Ku‘u^d oturup tahiyyat okumaktır ki bu namazın sonunda, bir de her iki rek’atın sonunda olur. Kıyam, kıbleye karşı el bağlayıp ayakta durmaktır. Doğru cevap A'dır.
Mukayyet su: İçine temiz bir maddenin katılmasıyla tabii özellik ve niteliğini kaybeden mutlak sulara veya tabii bir oluşumla meydana gelip özel bir isimle anılan sulara bu ad verilir. Meyve suyu, gül suyu, maden suyu birer mukayyet su örneğidir. İçinde nohut, mercimek ve benzeri temiz şeylerin pişmesi sebebiyle incelik ve akıcılığını kaybeden sular da böyledir. Doğru yanıt A'dır.
Keyfiliğe yer bırakmamak için namaz, oruç gibi .......... denilen bir takım .......... belli özellikleri taşıyan Müslümanlar için zorunlu kılınmıştır.
Yukarıda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?
Sistematik ibadetler - Yükümlülükler. Doğru cevap D'dir.
I. Beş vakit namaz
II. Cenaze namazı
III. Cuma namazı
IV. Bayram namazı
Yukarıda verilen namazlardan hangisi veya hangilerinin kılınması diğer müslümanlar üzerindeki sorumluluğu kaldırır niteliktedir?
Namaz denilince ilk hatıra gelen sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı vakitlerinde kılınan beş vakit farz namazlardır. Beş vakit namazın meşruiyeti ve farz oluşu Kur’ân-ı Kerim, Sünnet ve icma ile sabit olmuştur. Cuma namazının hükmü: Şartlarını taşıyan kimseler için cuma namazı farz-ı ayındır ve iki rek‘attır. Bu namazın farz olduğu Kitap, Sünnet ve icma ile sabittir. Diğer yandan kendilerine cuma namazı farz olan kişilere, bayram namazları vaciptir. Cenaze namazı, ölü için dua ve istiğfardan ibaret farz-ı kifâye bir namazdır; ölünün günah ve kusurlarının affolunmasını Allah’tan istemektir. Cenaze namazını, Müslüman, âkil ve bâliğ olup ölüm haberi kendisine ulaşan kişiler kılmakla yükümlüdürler. Bu gibi vasıfları taşıyan kişilerin bir kısmı bu görevi yerine getirmesiyle, diğerlerinin sorumluluğu düşer, hiç kimse yerine getirmezse yükümlülük kapsamındaki herkes günahkâr olur. Bu nedenle doğru cevap Yalnız II'nin yer aldığı B seçeneğidir.
Her Müslümanın namazı câiz olacak miktarda Kur’ân-ı Kerim’den ayet ve sûreler ezberlenmesi durumuna ne denildiğine aşağıdaki seçeneklerin hangisinde yer verilmiştir?
Her Müslümanın namazı câiz olacak miktarda Kur’ân-ı Kerim’den ayet ve sûreler ezberlemesi farz-ı ayındır.
Malî ibadet: Ağırlıklı olarak malla yapılan, sorumlu tutulabilmek için belli bir mal varlığı gerektiren ibadetlerdir. Zengin sayılan Müslüman mükelleflerin zorunlu olarak vermesi gereken zekât ve her Müslümanın kendi imkânına göre gönüllü olarak verdiği sadaka şeklindeki yardımlar bu kısımda yer alır.
Aşağıdakilerden hangisi bedenî ve kifaî bir ibadettir?
Ölen bir Müslümanın cenaze namazını kılmak bedenî ve kifaî bir ibadettir. Kifa^i^ ibadette mükelleflerin her biri tarafından bizzat ve ayrı ayrı değil de, hepsinden yapılması istenen ibadetlerdir. İlk anda yapılması istenen ibadetin muhatabı tüm mükelleflerdir. Bu gibi ibadetlerde mükellefin kendisi değil, yapılması istenen fiil önemlidir. Dolayısıyla mükelleflerin bir kısmı ibadeti yerine getirince diğerleri sorumluluktan kurtulmuş olur. Oruç, vakit namazı ve hac aynî ibadet kapsamındadır, mükelleflerin her biri tarafından bizzat yerine getirilmesi gerekmektedir. Sadaka ise malî bir ibadettir.
İnsanın yapmış olduğu ibadetlerin önemi ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisinde yanlış bir bilgi vardır?
İbadetlerde gönüllülük esastır. Baskı altında ve içten gelmeden yapılan ibadetler insana gereken hazzı vermez. İbadetin hikmet ve faydaları da bireylere, onların sahip olduğu dinî bilinç ve seviyeye göre farklı olabilir. Bazı insanlar için ibadetin amacı sadece kulluk imtihanını kazanmaktır. Başka bir seviyedeki insan için ibadetin amacı nefsin terbiye edilmesi ve disiplin altına alınmasıdır. Daha üst bir seviyede olanlar için ise Allah’a ibadet, bunların da üstünde ve ötesinde anlamlar taşır. Mesela bu seviyede olanlar ibadet ettikleri zaman gönüllerinde üstün bir zevk, ruhlarında Allah’a kavuşma duygusu ve manevi bir mutluluk yaşarlar.
Bir kudsî hadiste ifade edildiğine göre Allah “İnsanoğlunun her ameli kendisi içindir fakat oruç bundan hariçtir; o, benim içindir ve onun karşılığını ben vereceğim” buyurur. Bu hadisin devamında Hz. Peygamberin orucu neye benzettiği aşağıda verilen seçeneklerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?
Hadisin devamında oruç, kalkana benzetilir (Buhârî, “Savm”, 2). Kalkan, sahibini muhtemel tehlikelerden koruduğu gibi oruç da oruçluyu çeşitli kötülüklerden ve günahlardan korur. Yalnız bunun için orucun sırf yeme-içmeyi terk etmekten ibaret kalmaması, oruçlunun davranışlarına da yansıması gerekir.
Aşağıdakilerden hangisi haram oruçlardır?
Ramazan bayramının ilk günü ve kurban bayramının dört günü oruç tutmak, Müslümanların bayramına katılmamak, ona karşı çıkmak şeklinde değerlendirilir. Bunun için İslâm âlimlerinin çoğunluğuna göre o günlerin oruçlu geçirilmesi haramdır. Hanefî mezhebindeki hâkim görüşe göre ise bu günlerde oruç tutulması tahrîmen mekruhtur.
Aşağıdakilerden hangisi cenaze namazı ile ilgili olarak doğru değildir?
Cenaze namazı, ölü için dua ve istiğfardan ibaret farz-ı kifâye bir namazdır; Ancak cenaze namazı için cemaat şart değildir. Cenaze namazını bir kişi, hatta bir kadın bile tek başına kılsa, yeterlidir. Ölü doğan çocuğun ise, namazı kılınmaz, adı konulur, yıkanır ve bir beze sarılarak defnedilir. Cenaze namazının kazâsı olmaz.
Namaza başlamadan önce yerine getirilmesi gereken şartlar vardır aşağıdakilerden hangisi bunlardan biri değildir.
Namaza başlamadan önce yerine getirilmesi gereken şartlar vardır ki, bunlar hadesten tahâret, necâsetten tahâret, setr-i avret, istikbâl-i kıble, vakit ve niyetten ibarettir
İmama namazın başında değil, birinci rek‘atın rükûundan sonra mesela, ikinci, üçüncü ve dördüncü rek‘atlarında uyan kişiye mesbûk denir. Dolayısıyla, doğru cevap E seçeneğidir.
Fıkıh literatüründe maddi-hakiki pislik ve kirlilik, beden, elbise veya namaz kılınacak yerde necâset denilen maddi veya hakiki pisliklerin bulunması durumudur. Necâset, maddi pislik ve kirlilik demektir. Aslen veya geçici olarak temiz olmayıp hijyen kurallarına aykırı olan şeye necâset (pislik) venecis (pis) denilir. Aslen pis ve murdar olan şeye neces adı da verilir.