Bir söylemin yemin niteliği taşıdığı gösteren unsur; Allah’ın adını ya da onun bir sıfatını öne sürerek kuvvetlendirmesiyle dile getirilmesidir. Bu nedenle doğru cevap E'dir.
Bazı fakihler tarafından oluşturulmuş olan “Eşyada aslolan, mubah oluştur” kuralı ile helallerin prensip olarak geniş bir alan olarak bırakıldığına işaret edilir. Doğru cevap B'dir
Namazda Ka‘de-i ahîre nedir?
Namazların sonunda teşehhüd miktarı oturmak bir rükün olup farzdır. Bunaka‘de-i ahîre denir. İki rek‘atlı namazlarda ikinci rek‘attan sonra, üç rek‘atlınamazlarda üçüncü rek‘attan sonra, dört rek‘atlı namazlarda dördüncürek‘attan sonraki oturuşlar son oturuş yani ka’de-i ahîre sayılır.
I. Kefaret ödemeli
II. Tevbe-istiğfar etmeli
III. Kul hakkı ihlali varsa onu telafi etmeli ve kişiyle helalleşmeli
Hanefilere göre yalan yere yapılan yemin (yemin-i gamus) sonucunda sorumlu kişi yukarıdakilerden hangisini ya da hangilerini yapmalıdır?
Hanefîlere göre böyle bir yeminde keffâret yoktur çünkü onu herhangi birdünyevi bedel ya da ceza karşılayamaz. Sahibi işlediği günahtan ötürüsamimiyetle tevbe-istiğfar etmeli ve eğer yemini ile bir kul hakkının ihlâlinesebep olmuşsa onu da telafi etmeli ve ardından muhatabıyla helalleşmelidir.
Aşağıdakilerden hangisi develerin zekât nisbetini doğru göstermektedir?
Hz. Peygamber’in açıklamaları (Buha^ri^, “Zeka^t”, 37-38) dikkate alındığında develerin zeka^t nisbetleri şöyledir:
5’ten 9’a kadar 1 koyun 10’dan 14’e kadar 2 koyun 15’ten 19’a kadar 3 koyun 20’den 24’e kadar 4 koyun.
Bir fiilin haram sayılabilmesi için şu üç unsurun mevcut olması gerekir: 1- Özünde veya vasfında bir kötülük ve zarar bulunmak, 2- Yasaklığı kesin bir delille sabit olmak, 3- Delâlet açısından kesin bir ifadeyle yasaklanmak. Doğru cevap D şıkkıdır.
Vekalet yoluyla yapılan hac ile ilgili aşağıda verilen ifadelerden hangisi yanlıştır?
Adına hac yapılacak kişi ölmüş veya ömür boyu bizzat hac yapamayacakdurumda olmalıdır.
Özündeki (aslındaki) veya vasfındaki bir kötülükten dolayı, kesin bir delille ve açık/bağlayıcı bir ifadeyle yapılmaması istenen fiillere haram denir. Doğru cevap E şıkkıdır.
Aşağıdakilerden hangisi 'Mukayyet Su' tanımına girer?
C şıkkı hariç tüm diğer su çeşitleri 'Mutlak Su' olarak kabul edilen su sınıfına girmektedir. Doğru cevap 'C'
Yüce Allah’ın güzel isimlerinden birisinin başına v, b ile t (yani Arapça vav, bâ veya tâ) harflerinden birisinin ilavesiyle “vallahi...”, “billahi...”, “tallahi...” denerek yemin cümlesi kurulur. “Vallahi görmedim”, “Billahi yarın geleceğim” cümlelerinde olduğu gibi. “Allah şahit, Allah’a yemin olsun ki, Allah adına and içerim ki, Aziz olan Allah hakkı için” gibi kalıplar da kasem suretine dâhildir. “İzzet-i ilahiyye hakkı için”, “Allah’ın kibriyası ve celâli hakkı için” gibi Yüce Allah’ın zâtî sıfatlarına dayanarak and içilir. Hiç Allah’ın adı anılmasa da “Üzerime yemin olsun”, “Üzerime andolsun”, “Kasem ederim”, “Yemin ederim”, “S¸ehadet ederim” gibi ifade şekilleri bu kapsamdadır. “S¸u yemeği yemek bana haram olsun” cümlesinde olduğu gibi helali haram kılmak da bu türde bir yemindir. Bu nedenle doğru cevap D'dir.
İslam'da en büyük günah aşağıdaki seçeneklerin hangisinde bulunmaktadır?
Allah’a şirk koşmak: Amaçlarına göre haramlar tasnifinde geçtiği üzere, İslâm dininin tevhid ve tenzih eksenli inanç sistemine uygun bir Müslüman kişiliği oluşturma amacıyla, bazı haramlar belirlenmiştir. Bu çerçevedeki en büyük haram, Allah’a şirk koşmaktır.
Aşağıdakilerden hangisi zekât yükümlüsü olmak için elde edilen malın niteliklerden birisi değildir?
Zekâtın farz olmasının en önemli şartlarından birisi, malın mükellefin elinde tam mülkiyetle bulunarak dilediği gibi tasarruf hakkına sahip olmasıdır. Tam mülkiyet şu unsurlar bir araya gelince gerçekleşmiş olur:a) Malın sahibinin elinde bulunması,b) Malda başkasına ait hak bulunmaması,c) Kendi seçimiyle tasarruf hakkı bulunması,d) Fayda ve menfaatin mâlike ait bulunması.
Ayrıca ortak mallarda mülkiyet ortakların hisselerine göre düzenlenir. Her ortağın nisabı, ayrı ayrı hesaplanır. Bütün ortakların hisseleri nisabı doldurunca, hepsinin de zekât ödemesi gerekir. E seçeneğinde verilen bilgi yanlış olarak verilmiştir.
Hz. Peygamberin bizzat katıldığı hac ne zaman yapılmıştır?
Hz. Peygamberin bizzat katıldığı ve eda ettiği hac hicretin onuncu senesinde gerçekleştirilmiştir. Cevap E şıkkıdır.
Orucu kasten ve isteyerek bozan bir kişinin keffâretini ödeyebilmesi için kaç ay oruç tutmalıdır?
Keffâretlerdeki iki ay oruç cezası kamerî aylara göre hesaplanır ve 58, 59 ya da en fazla 60 gün tutar. Halk arasındaki “altmışbir gün” sözü, bu ayların en fazla sürelerine bir de bozulan günün kazâsı için tutulacak olan bir günlük orucun eklenmesiyle ulaşılmış nihai rakamı gösterir.
I. Dinmeyen burun kanaması
II. Tutulamayan idrar
III. Bir yaradan sürekli kan akması
IV. Lohusalık
V. Adet hali
Yukarıdakilerden hangisi istihaza yani bir özür hali olarak değerlendirilir?
İstihâze kanı, dinmeyen burun kanaması, tutulamayan idrar veya bir yaradansürekli kan akması gibi bir özür (mazeret) halidir.
Aşağıdaki fiillerden hangisini işleyen kişi, tevbe ve istiğfar ile imanını yenilemek yanında, eğer evli ise nikâhını da yenilemek durumundadır?
Kimi ifade kalıpları niyete ve maksada göre yemin sayılır. Örneğin “Şöyleyaparsam kâfir olayım, yahudi olayım”; “Şuraya gidersem Allah'a kul, Peygamberine ümmet olmayayım”; “Şunu yersem imansız olarak öleyim, kıblem Kâbe olmasın” ve benzeri cümleler, eğer yemin niyetiyle söylenmişse yemin hükümlerine tabi olur. Fakat gerçekten kâfir olmak niyetiyle veya başka kötü niyetlerle söylenmiş ise o zaman yemin değil büyük günah sayılır. Bu son durumda sözün sahibi, tevbe ve istiğfar ile imanını yenilemek yanında, eğer evli ise nikâhını da yenilemek durumundadır.
İslam’da zekatın ahlaki ve manevi yönden zıttı olan fiil aşağıda verilen seçeneklerin hangisinde yer almaktadır?
Zekât ile riba (faiz) ters doğrultudadırlar. Başından sonuna kadar, ahlâki ve manevi yönlerden birbirlerine zıttırlar.
Bir namazı vaktinde kılmaya “…..”, herhangi bir sebeple bozulan bir namazı yeni baştan kılmaya “…..”, vaktinden sonra kılmaya da “…..” denir.
Yukarıda verilen tanımdaki boşlukları doldurunuz.
Bir namazı vaktinde kılmaya “edâ”, herhangi bir sebeple bozulan bir namazı yeni baştan kılmaya “iâde”, vaktinden sonra kılmaya da “kazâ” denir.
Sözlükte “zekât” kelimesi, “temizlenmek, arınmak, bereket, güzel anış ve övmek” manalarına gelir. Kur’ân-ı Kerim’de “zekât” kelimesi otuz iki yerde geçmektedir. Bu isim dışında, sadaka (on iki yerde ve hep medenî sûrelerde geçer), hak, birr, infak ve ta’âmu miskîn gibi çeşitli isimler altında zikredilirken, namazla birlikte yirmi yedi yerde tekrarlanır. Diğer yandan Zekât, zarûrât-ı dîniyyedendir; farz olduğunu inkâr eden dinden çıkar. Zarûrât-ı dîniyye, dinin zaruretlerinden anlamına gelmektedir. Soru kökünde belirtildiği üzere zekat için kullanılan isimlerden birisi değildir. Doğru cevap A seçeneğidir.