İslam dininde bir kimsenin mümin olabilmesinin yolu aşağıdakilerden hangisidir?
İslam dininde imanın en kısa ve kestirme yolu tevhid veya şehadet kelimelerinin kalben kabul edilip dillendirilmesidir. Tevhid ve şehadet özlerini inanarak söylemek mümin kapısını açmak anlamına gelir.
Allah’ın zatına nispet edilen ve O’nun ne olduğunu belirten sıfatlar aşağıdakilerden hangisidir ?
Sübûtî sıfatlar, Allah’ın zatına nispet edilen ve O’nun ne olduğunu belirten sıfatlardır. İlâhî sıfatlar içinde Allah-kâinatinsan ilişkisini ifade edenler ise fiilî sıfatlar grubunu oluşturmaktadır.
İslâm düşüncesinde gaye ve nizam delili teleolojik delil olarak ta bilinmekte, temelde evrende bir düzenin olduğu ve bu düzendeki her varlığın belirli bir gayeye yönelik olarak yaratıldığı öncülünden hareket etmektedir. Doğru cevap A’dır.
Allah’ın selbi/tenzihi sıfatları vücud, kıdem, beka, vahdaniyettir. Hayat Allah’ın subuti sıfatlarındandır ve Allah’ın canlı ve diri olmasıdır.
Hudûs delilinden ilk defa bahseden kimlerdir?
İlk defa Mu’tezile kela^mcıları tarafından kullanıldığı bilinen hudu^s delili, son- raları Sünni^ kela^mcılar tarafından da farklı biçimlerde işlenmiştir. Bu delile İbn Rüşd ve İbn Sina gibi İslam filozofları tarafından eleştiriler yöneltilmiş zayıf bir delil olduğu belirtilmiştir.
Kalbi iman ile dolu olan kişilerin bir zorlama anında bunu inkâr etmeleri onların imanlarına zarar vermezken, hiç gereği yokken ikiyüzlülükten iman ettiğini söyleyip bir başka yerde bu halini inkâr edenler mümin sayılmamaktadır. bu bakımdan kalben iman etmemiş fakat diliyle iman ettiğini söyleyen bir kişiyi İslam dini hangi vasıf ile vasıflandırmaktadır.
İslam söz konusu bir insanın münafık olduğunu söylemektedir.
Din, Allah tarafından konulur. O’ndan başkasının din oluşturma hakkı yoktur. Bu sebeple dinî hükümlerin kaynağı da Allah’tır. O’nun dışında hiç kimsenin dinî hükümleri değiştirme ve yürürlükten kaldırma yetkisi yoktur. Bu genel kuralın içine Peygamberler de dâhildir. Onlar da dine bir ekleme ve eksiltme yapamaz.
Aşağıdakilerden hangisi, mukallit imanını açıklar?
Bir kimsenin çevresindeki ana, baba, kardeş, komşu, hoca ve değer verdiği diğer kişilere bakarak, hiçbir araştırma yapmadan inanmasına taklit, bu tür imana da taklidî iman denir. Böyle bir kişiye de mukallit adı verilir. İslam dini, insana sevk ettiği inanç esaslarını araştırıp, delil, akıl, tefekkür ve düşünceye dayandırarak iman etmesine önem vermiştir. Böyle iman türüne tahkikî iman, bu imanâ sahip kişiye de muhakkik adı verilmiş ve en yüksek iman etme şeklinin bu olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla, doğru cevap A seçeneğidir.
Allah'ın kulları hakkında belirlediği hükümler İslam dininde üç ana başlık altında incelenir. bunlar itikadi, ameli ve ........... hükümleridir.
Allah Teâlâ’nın kulları hakkında belirlediği hükümler İslâm dininde üç anabaşlık altında incelenir. Bunlar; itikâdî, amelî ve ahlâkî hükümlerdir
Beşeri kanun ve nizamlar yalnız başlarına, insanları ahlakiliğe teşvik etmeye yeterli değildir. Bunun temel sebebi nedir?
Beşeri kanun ve nizamlar yalnız başlarına, insanları ahlakiliğe teşvik etmeye ve birbirinin hakkına tecavüz etmeyi önlemeye yeterli değildir. Çünkü bu kanun ve nizamlar, daha çok kötülük yapanlara ceza vermekle yetinirler. Onların insanları uyarıcı, hayra, iyiliğe ve ahlaki olana yöneltici etkileri yoktur.
Hıristiyalar Tanrı’nın İsa’yla yaptığı ahdi yeni kabul etmişler ve buahdin yazılı belgeleri addedilen metinlere de ........ ismini vermişlerdir.
yukarıdaki boşluğa aşağıdakilerden hangisi gelmelidir ?
Hıristiyanlığın kutsal kitabı Eski ve Yeni Ahid’den meydana gelen Kitâb-ıMukaddes’tir. Hıristiyalar Tanrı’nın İsa’yla yaptığı ahdi yeni kabul etmişler ve buahdin yazılı belgeleri addedilen metinlere de Yeni Ahid (New Testament) ismini vermişlerdir.
Kanun, şeriat anlamına gelen Tevrat hangi peygambere indirilmiştir?
Kanun, şeriat anlamlarına gelen Tevrat, A seçeneğinde adı geçen Hz. Musa’ya indirilen kitabın adıdır. Tevrat’ın aslının Allah’ın kelâmı olduğuna ve Hz. Musa’ya vahyolunduğuna inanmak her Müslüman için gereklidir ve bunun inkârı küfre götürür.
“Kur’ân-ı Kerîm ve Hz. Peygamberin hadislerinde belirtildiğine göre peygamberlerin bazılarına ……………. vahyedilmişken bazılarına da kitap gönderilmiştir” cümlesinde boş bırakılan bölüme en uygun olanı aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?
“Suhûf” bu sorunun doğru cevabını oluşturmaktadır.
Seçeneklerden hangisi İslam kelimesinin kur'an'da kullanılan anlamlarından biridir?
İslâm kelimesi Kurân’da çeşitli anlamlarda geçer. Bunların bir kısmı, “Allah’ayönelme ve O’na teslim olma” manasındadır. “Rabbi ona Müslüman ol, demiş,o da Âlemlerin Rabbine boyun eğdim, demişti” (el-Bakara 2/131) ayetinde esleme fiili, “teslim olmak, boyun eğmek” manasına gelmekte ve “Allah’a içten gelen bir bağlanışı” ifade etmektedir. Bunun yanında “tevhid inancına sahip olmak ve Allah’a teslimiyetin gereğini yapmak” anlamında da kullanıldığı olmuştur. Bu anlamı itibariyle Kur’ân’da “Size azap gelip çatmadan önce Rabbinize dönün, O’na teslim olun, sonra size yardım edilmez” (ez-Zümer 39/54). ayeti ile teyit edilmektedir. Ayetlerde geçen kelime anlamları arasında “huzur ortamına girmek” vurgusu da yapılmaktadır. İslâm dairesine giren kimseler rahat ve huzur içinde yaşamayı, barışı tercih etmişlerdir. Bu durumla ilgili ayette şöyle buyrulmaktadır: “Ey iman edenler! Hep birden huzur ortamına girin. Sakın şeytanın adımlarına tabi olmayın. Çünkü o, sizin apaçık düşmanınızdır” (el-Bakara 2/208). Bu dairenin dışında kalmak, İslâm’ın ön gördüğü huzur ortamını yakalayamamak anlamını da içerdiği için bir bakıma İslâm dininin dışındaki din ve anlayışların insan huzurunu karşılamaktan uzak olduğu vurgusu da yapılmış olmaktadır
Tabiat belli bir plan, program çerçevesinde ve belirli bir gayeye yönelik olarak varlığını devam ettirmektedir. Herhangi bir aksama ve bozulma olmaksızın varlığını sürdüren bu sistemin nasıl meydana geldiği konusunda Darwinistler hangi görüşü ortaya atılmıştır?
Tabiat belli bir plan, program çerçevesinde ve belirli bir gayeye yönelik olarak varlığını devam ettirmektedir. Herhangi bir aksama ve bozulma olmaksızın varlığını sürdüren bu sistemin nasıl meydana geldiği konusunda farklı görüşler ortaya atılmıştır. Materyalistlerin bu soruya verdikleri cevap sadece “tesadüf”ten ibarettir. Darwinistler’e göre ise bu düzen milyonlarca yıllık bir evrimin sonucudur. Pozitivistler ise bunun makul bir izahını yapmaktan uzaktırlar.
Kabir sorgu melekleri aşağıdakilerden hangisidir?
Doğru cevap B şıkkıdır. Bu melekler, kabirde sorgu işi ile görevli olan meleklerdir. Bu meleklerin adı hadislerde geçmektedir. Burada, ölü defnedildiğinde Münker ve Nekîr adları verilen siyah tenli, mavi gözlü iki meleğin ona geldiği, bazı sorular sorduğu ve verdiği cevaplara göre kabrini genişlettiği ya da daralttığı belirtilmektedir. (Tirmizî, “Cenâiz”, 70)
İslam kelimesinin kökü olan "silm" kelimesi Kuran'ın 2. suresi olan Bakara suresinin 208. ayetinde aşağıdaki anlamlardan hangisini taşımaktadır?
İslâm kelimesi Kurân’da çeşitli anlamlarda geçer. Bunların bir kısmı, “Allah’a yönelme ve O’na teslim olma” manasındadır. “Rabbi ona Müslüman ol, demiş, o da Âlemlerin Rabbine boyun eğdim, demişti” (el-Bakara 2/131) ayetinde esleme fiili, “teslim olmak, boyun eğmek” manasına gelmekte ve “Allah’a içten gelen bir bağlanışı” ifade etmektedir. Bunun yanında “tevhid inancına sahip olmak ve Allah’a teslimiyetin gereğini yapmak” anlamında da kullanıldığı olmuştur. Bu anlamı itibariyle Kur’ân’da “Size azap gelip çatmadan önce Rabbinize dönün, O’na teslim olun, sonra size yardım edilmez” (ez-Zümer 39/54). ayeti ile teyit edilmektedir. Ayetlerde geçen kelime anlamları arasında “huzur ortamına girmek” vurgusu da yapılmaktadır. İslâm dairesine giren kimseler rahat ve huzur içinde yaşamayı, barışı tercih etmişlerdir. Bu durumla ilgili ayette şöyle buyrulmaktadır: “Ey iman edenler! Hep birden huzur ortamına girin. Sakın şeytanın adımlarına tabi olmayın. Çünkü o, sizin apaçık düşmanınızdır” (el-Bakara 2/208). Doğru cevap D'dir.
İnanç esaslarının özellikleri ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
İslâm’ın özü samimiyet, içtenlik ve Allah rızasına dayanır. Onun için inancın dünyevî fayda beklentisinden uzak olması gerekir. Bu husus İslâm’ın temel bir ilkesidir. İman karşılığında dünyevî fayda temin etme niyetinde olanlar âyetlerde kınanmıştır.