I. İslam dininin iman esaslarından biri de meleklerin varlığına inanmaktır.
II. Melekler, duyu organlarıyla algılanması mümkün olmayan varlıklardır.
III. Onlar hakkındaki tek bilgi kaynağımız Kur’ân-ı Kerim’dir.
IV. İnsan aklı, meleklerin varlığını kavrayabilir.
Yukarıda meleklerle ilgili verilen bilgilerden hangisi doğrudur?
İslam dininin iman esaslarından biri de meleklerin varlığına inanmaktır. Melekler, duyu organlarıyla algılanması mümkün olmayan varlıklardır. Onlar hakkındaki tek bilgi kaynağımız Kur’ân-ı Kerim’dir. Bu nedenle onların mahiyetlerihakkında vahyin dışında söylenen şeylere itibar edilmemesi gerekir. Pozitif bilimlere dayanarak meleklerin varlığı veya yokluğu hakkında kesin bir sonuca varmakda mümkün değildir. Bununla birlikte insan aklı, meleklerin varlığını kavrayabilir. Çünkü varlıklar âlemini duyulur alanla sınırlamak doğru değildir. Doğru cevap E seçeneğidir.
Aşağıdakilerden hangisi vahiy ile ilgili doğru bilgilerden biridir?
A, B, D ve E seçeneklerinde verilen bilgiler vahiyle ile ilgili yanlış bilgilerdir. Bu tür bilgilere inanmamak gerekmektedir. C seçeneğindeki doğrudan vahyetme şekliyle ilgili bir bilgidir. Vahyin bu şekli herhangi bir vasıta olmadan ilham, mananın kalbe aktarılması veya rüyâ yoluyla gerçekleşir.
Seçeneklerde verilen ayetlerden hangisinde iman esaslarından bahsedilmektedir?
İtikada konu olan şeyler iman esaslarıdır. Allah’a, meleklerine, peygamberlerine,kitaplarına ve âhiret gününe inanmak bu esaslardandır. Kur’ân-ı Kerîm’de, inançesasına konu olan değerler tek tek sayılmıştır. Bu âyetlerden bazıları şunlardır:“Gerçek iyilik, yüzlerinizi doğu ve batı yönüne çevirmeniz değildir. Asıl iyiolan, Allah’a, âhiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanan kimsenin yaptığıdır” (el-Bakara 2/177).“Ey İnananlar! Allah’a, peygamberine, peygamberine indirdiği kitaba ve dahaönce indirdiği kitaba inanın. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve âhiret gününü inkâr ederse, şüphesiz gerçek bir sapıklığa düşmüştür” (enNisâ 4/136).
“Dini ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin diye Nuh’a tavsiye ettiğini, sana vahyettiğimizi, İbrahim’e, Musa’ya ve İsa’ya tavsiye ettiğimizi Allah size de din kıldı” (eş-Şûrâ 42/13) âyeti inançla ilgili aşağıdakilerden hangisini vurgulamaktadır?
İslâm’ın inanç esasları insanın gayb dünyasına hitap ettiği için ilk insan ve ilk peygamberden bu yana var olan esaslardır. İnsanın fiziki ihtiyaçları temelde değişmediği gibi inançla olan ilişkisindeki gereksinimi de değişmemektedir. Bu anlam itibarıyla inanç esaslarında zaman içinde hiçbir değişiklik olmamıştır. Bu husus çeşitli ayetlerde vurgulanmıştır. Bunlardan biri “Dini ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin diye Nuh’a tavsiye ettiğini, sana vahyettiğimizi, İbrahim’e, Musa’ya ve İsa’ya tavsiye ettiğimizi Allah size de din kıldı” (eş-Şûrâ 42/13) âyetidir. İnsan ihtiyaçlarının çeşitliliği yanında dine olan gereksinim hiçbir zaman ortadan kalkmamıştır. Doğru cevap B'dir.
Aşağıdakilerden hangisi Yahudilerin kutsal metni Tanah’ın ilk bölümünü oluşturan Tevrat’ın bölümleri arasında yer almaz?
Torah (Tevrât): Tekvin, Çıkış, Levililer, Sayılar, Tesniye isimli beş bölümden oluşmaktadır. A seçeneğinde verilen “Mezmurlar” Ketubîm kısmınada yer alır.
Toplumu taklid zihniyetinden kurtarmayı amaçlayan iman çeşidi hangisidir?
Toplumu taklid zihniyetinden kurtarmayı amaçlayan iman çeşidi Tahkiki imandır.
1 - Her şeye ve her halde bir boyun eğiş
2 - Allah'a yönelme ve O'na teslim olma
3 - O'na ortak koşmamak ve sadece O'na kulluk etmek
Yukarıda yer alanlardan hangisi veya hangileri İslam'ın anlamı olarak görülebilir?
1 numaralı tanım İslam'ın anlamı olarak görülemez. İnkıyat ve itaat merkezli bir anlam taşıyan İslam'da kulun her şeyden daha ziyade sadece hakka boyun eğişi doğrudur.
İslam inanç esasları ile ilgili verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
İslam inanç esasları zamana, zemine, mekana, fert ve toplumlara göre değişmez.
Aşağıdaki kişilerden hangisinin döneminde Kur’ân-ı Kerîm çok hassas prensipler çerçevesinde bir araya getirilmiş ancak çoğaltılmamıştır?
Hz. Ebû Bekir’in hilâfeti döneminde Kur’ân-ı Kerîm vahiy kâtibi Zeyd b. Sâbit tarafından çok hassas prensipler çerçevesinde bir araya getirilmiş ancak çoğaltılmamıştı.
Şura suresinin “Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla veya perde arkasından konuşur veyahut bir elçi gönderip izniyle ona dilediğini bildirir” mealindeki ayetinde Allah-Peygamber diyaloğunun farklı şekillerde gerçekleştiği ifade edilmektedir. Bu ayetten de anlaşılacağı üzere, Allah peygamberleri ile doğrudan, perde arkasından ve elçi aracılığıyla görünmeden iletişim kurmaktadır. Ancak E seçeneğinde belirtilen yöntem, ayetde Allah'ın insan ile iletişim kurma şekillerinden biri olarak geçmemektedir. Dolayısıyla, doğru cevap E seçeneğidir.
İman-ikrar ilişkisi hangi mezhepte vardır?
Kerramiyye mezhebinin imanı tanımı inanılması gereken inanç esaslarını kalbin tasdiki olmaksızın, dil ile ikrar etmek yeterlidir şeklindedir. Cehmiyye iman-bilgi ilişkisini, Hariciyye, Zeydiyye ve Şia da iman-amel ilişkisi vardır.
Aşağıdakilerden hangisi Allah'ın selbî/tenzihî sıfatlarına dahil değildir?
Basîr: Allah’ın her şeyi görmesidir. Dolayısıyla Allah'ın sübûtî sıfatlarına dahildir.
Aşağıda verilenlerden hangisi kutsal kitaplar ve kutsal kitaplara imanla ilgili doğru bilgilerden biridir?
Kutsal kitaplardan Tevrat, Zebur ve İncil orijinliğini günümüze kadar koruyamamıştır. Kutsal kitabımız Kur’ ân-ı Kerim ise günümüze kadar orijinal haliyle gelmiştir. E seçeneğinde verilen bilgi ise kutsal kitaplarla ilgili doğru bilgilerden biridir. Aslında peygamberler aracılığıyla insanlara gönderilen ilâhî kitaplara iman etmek öncelikle peygamberlere inanmanın bir gerekliliği ve sonucudur.
Aşağıdakilerden hangisi Selbi/Tenzihi sıfatlar arasında yer alır?
Allah’ın Selbi/tenzihi sıfatları şu şekilde sıralanmaktadır: Vücud; Kıdem; Beka; Kıyam binefsihi; Vahdaniyet; Muhalefetün li’l-havâdis. Doğru cevap A’dır.
İslam dininde ibadet ve muamelâtla ilgili olan hükümlere ne ad verilir?
islam dininde inançla ilgili hükümlere aslî, yapıp etmelerle yani ibadet ve muamelâtla ilgili olanlarına fer’î esaslar denir. Doğru cevap C'dir.
İman arap dilinde çok çeşitli anlamlara gelmektedir ancak bir terim olarak İslam düşüncesinde iman; Hz. Peygamberin vahiy yoluyla getirdiği tüm hususlarda tereddütsüz tasdik etmek ve getirdiklerine inanmak olarak tanımlanır.
Aşağıdakilerden hangisi Allah’ın varlığına inanmayı mümkün hale getiren bir ifadedir?
Allah’ın zâtı duyularla idrak edilemediği için, Allah’ı kanıtlamak ancak O’nun dışındaki varlıklardan hareketle mümkün olabilir. Bu nedenle Allah’ın varlığına inanmak, zihinsel faaliyette bulunmanın yanında gönlün harekete geçirilmesi ve iradenin eğitilmesiyle mümkündür.
Âyetlerde imanın da tasdik boyutunun ihmal edilmemesi istenmekte ve dilleriyle ifade ettikleri halde bunu kalben kabullenmeyen kimselerin bulunduğuna işaret edilmektedir. Bu durumdan hareketle akâid âlimlerinin büyük çoğunluğu iman etmenin kalple gerçekleştiğini ileri sürerler ve delil olarak bu ayeti gösterirler: “Bedevîler inandık dediler. De ki, siz (gerçekte) iman etmediniz, ama teslim olduk deyin. İman kalplerinize yerleşmedi” (el-Hucurât 49/14).
“Emniyet ve güven içinde bulunmak, ikrar etmek, kabul etmek, sükûna kavuşmak, kalben müsterih olmak” gibi çeşitli anlamlara gelen kavram aşağıdakilerden hangisidir?
İman Arap dilinde çok değişik manalara gelir. Bunların öne çıkarılması gerekenleri ise “Emniyet ve güven içinde bulunmak, ikrar etmek, kabul etmek, emin kılmak, sükûna kavuşmak, kalben müsterih olmak, vicdani güven duymak ve iç aydınlığı hissetmek” gibi anlamlardır. Doğru cevap A’dır.