Soru kökünde verilen ayet’i kerime “Hûd” suresinde yer almaktadır. Doğru cevap C'dir.
Aşağıdakilerden hangisi Allah'ın kelam sıfatının bir eseri olarak gösterilebilir?
Kelam sıfatı: Allah’in konuşma sıfatıdır. Allah insanlığa ilahi kitaplar aracılığıyla konuşmuştur. Dolayısıyla Kur'an-ı Kerim kelam sıfatına örnek bir eser olarak gösterilebilir.
Aşağıdakilerden hangisi şirk kelimesini ifade eder?
Dinî anlamda şirk, Allah’ın ulûhiyet, sıfat ve fiillerinde eşi ve ortağı olduğunu kabul etmek ve Allah’tan başkasına ibadet etmektir. Bu da putlara, ağaçlara, hayvanlara, kabirlere, semavî cisimlere, tabiat kuvvetlerine, ruhanî varlıklara ve insanlara ulûhiyet vererek tapınmak şeklinde meydana gelir.
Aşağıdakilerden hangisi Peygamberlerin özelliklerinden değildir?
Peygamberler sadece Allah'ın izni olursa mucize gösterebilirler.
“Ya bundan başka bir Kur’an getir veya bunu değiştir!” dediler. O da “Onu kendiliğimden değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben, sadece bana vahyolunan talimata uyarım. Şayet Rabbime isyan edecek olursam, elbette büyük günün azabından korkarım” (Yûnus 10/15) ayeti ile peygamberlerin hangi özelliği vurgulanmaktadır?
Peygamberlerin kendilerine verilen ilâhî risâlet görevini yürütürken vahye herhangi bir ekleme, azaltma, tahrif veya değiştirme yapmaları mümkün değildir. Resûlullah ilâhî mesajı muhataplarına tebliğ ettiği zaman, onlar “Ya bundan başka bir Kur’an getir veya bunu değiştir!” dediler. O da “Onu kendiliğimden değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben, sadece bana vahyolunan talimata uyarım. Şayet Rabbime isyan edecek olursam, elbette büyük günün azabından korkarım” (Yûnus 10/15) şeklinde cevap vermiştir.
Allah’ın tebliğle görevlendirdiği peygamberlerin kendi yaşantılarında güvenilmeyen insan olmaları, onların inandırıcılığını ve muhataplarına örnek olmalarını engeller, tebliğ ettikleri konulardaki hıyanetleri de tebliğin muhtevasına güvensizliği doğururdu. Peygamberler bu tür kötü özelliklerden uzak olmuşlardır. Doğru cevap D’dir.
Ahiret alemi insanın geçireceği bir takım safhaları içermektedir. aşağıdaki safhalardan hangisi ahiret alemi ile ilişkili değildir?
Sekerat'ul-mevt (ölüm döşeği/can çekişme) ölümden bir önceki safha olup hala dünyadaki hayattan tam kopamama safhası olduğundan ahiret alemi ile ilişkili safhalardan değildir.
I. Sûr’a ilk üflendiğinde, ölüler bir anda diriltilecek
II. Diriliş cismani, yani ruh ve beden bir arada olacak
III. Gökten inecek bir tür hayat suyu sayesinde diriltilecek
IV. Diriliş sonrası, insanlar mahşere sevk edilecek
Yukarıdaki ifadelerden hangileri, ölülerin diriltilmesi ile ilgili doğru bilgi içermektedir?
Kur’an’da belirtildiğine göre kıyamet Sûr’a ilk defa üfürülmekle kopacak ve evrenin kozmik düzeni bozulacaktır. Sûra ikinci defa üflenince Allah evreni yeniden inşâ edecek, yer başka bir yer olacak ve dümdüz yapılacak, gökler de başka gökler haline getirilecektir. Yer küre yükünü dışarı atacak, kabirler deşilecek, ruhlar bedenleriyle birleştirilip ölüler bir anda diriltilecek ve insanlar çırpınıp yayılan kelebekler veya çekirge sürüleri gibi bölük bölük mahşere doğru sevk edilecek ve hakîr bir halde Allah’ın huzuruna varacak, o gün kâfirler için çok zor bir gün olacaktır. Dolayısıyla, doğru cevap A seçeneğidir.
burada verilen safhalardan hangisi veya hangileri yanlış verilmiştir?
A^hiret a^lemi inancı, ölüm ve kabir a^lemi, kıya^met alametleri, kıya^metin kopması, evrenin yeniden yaratılması, ölülerin diriltilmesi (ba’s ba’de’l-mevt) ve toplanma yerine sevk edilmesi (haşir), insanların hesaba çe- kilmesi (ba‘s), yapılan eylemlerin ölçülmesi ve değrlendirilmesi (vezin) , sırattan geçilmesi, cennet ve cehenneme giriş safhalarından oluşur.
Gaye ve nizam delili aşağıdakilerden hangisi ile ifade edilmektedir?
İslâm düşüncesinde gaye ve nizam delili olarak bilinen teleolojik delil, temelde evrende bir düzenin olduğu ve bu düzendeki her varlığın belirli bir gayeye yönelik olarak yaratıldığı öncülünden hareket eder. İmkân delili varlıkları zorunlu (vâcib) ve zorunsuz (mümkün) varlıklar olmak üzere ikiye ayıran delilidir.Hudûs delili evrenin yaratılmış olduğu ve her yaratılmışın da bir yaratıcıya muhtaç olduğundan hareketle Allah’ın varlığını ispata çalışır. Allah’ın varlığının, insanlar tarafından tabiî olarak kabul edilecek bir konu olarak telâkkî edilmesi ise fıtrat delilinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Doğru yanıt A'dır.
Davranış sözcüğü Kur’an-ı Kerim’de inanç kavramıyla birlikte yer aldığında sadece hangi eylemleri ifade eder?
Davranış sözcüğü Kur’an-ı Kerim’de inanç kavramıyla birlikte yer aldığında sadece C seçeneğinde de belirtildiği üzere “iyi eylemleri” ifade eder. Kur’an-ı Kerîm’de davranış sözcüğü, yerine göre inançtan bağımsız, yerine göre inançla birlikte kullanılmıştır. Davranış sözcüğü “inanç”tan bağımsız olarak kullanıldığı zaman insanın hem iyi ve hem de kötü eylemlerini kapsar.
J harfi ile temsil edilen _____, E harfi ile temsil edilen _____, D harfi ile temsil edilen _____, Tevrat'ın kaynaklarındandır.
Yukarıda boş bırakılan yerlere doğru sıra ile neler gelmelidir?
J harfi ile temsil edilen Yahvist (Milâttan önce X. yüzyıla dayanmaktadır), E harfi ile temsil edilen Elohist (m.ö. IX. yüzyıl), D harfi ile temsil edilen Tesniye (m.ö. VIII. yüzyıl), P harfi ile temsil edilen din adamları (m.ö. VI. yüzyıl) şeklinde dört kaynağının bulunduğunu ileri sürmüştür.
Genellikle din kelimesinin anlamı aşağıdakilerden hangisi ile ifade edilmektedir?
Temel anlam olarak dinin; itaat, ceza, mükâfat, örf, adet, hüküm, tutulan yol ve usul kelimeleriyle karşılandığı ifade edilir.
Aşağıdakilerden hangisi münafıklığın kişilik özelliğini ifade etmektedir?
Kişinin inanılması gereken şeyleri, diliyle söylemesi, fakat kalbiyle tasdik etmemesidir. Münafıkların durumu bu kısma girer. Kur’an’da onların iman iddialarından şöyle bahsedilir: “İnananlara rastladıkları zaman, “inandık” derler, elebaşılarıyla kaldıklarında, “biz şüphesiz sizinleyiz, onlarla sadece alay etmekteyiz” derler.” (el-Bakara 2/14; el-Münâfikûn 63/3).
İslam’da Allah’ın varlığını ispatlamak için yapılan tüm faaliyetlere isbat- ı vacip denir. Abit kulluk eden, ibadet eden kişi demektir. Tevekkül, insanın yapacağı işlerde kendisine düşen görevleri yapıp her türlü tedbiri aldıktan, yeterli ve gerekli çalışmaları en güzel biçimde yerine getirdikten sonra sonucu Allah’tan beklemesidir. İtikat kişinin Allah, insan ve evren hakkındaki düşünce ve anlayışlarıdır. İman, inanma tasdik etme anlamına gelir.
Aşağıdakilerden hangisi müslümanlar arasında görülen tekfir hadiselerinin belli başlı sebeplerinden biri değildir?
Geçmişte ve günümüzde hoşgörü ve tolerans ahlakı gelişmemiş, belli bir biçimde şartlandırılan mutaassıp kişi ve zümreler İsla^m dinini kendileri gibi anlamayan kişi ve grupları rahatlıkla inançsizlıkla itham edebilmişlerdir. Tekfire yönelmenin bir diğer nedeni de bilgisizlik ve körü körüne taklitçiliktir. O¨te yandan maddi servet ile manevi nüfuz ve şöhret elde etmek için başkalarını tekfir etme de söz konusudur. Gelir dağılımındaki adaletsizlikler, işsizlik, eğitimde fırsat eşitliğinin olmaması, ifade özgürlüğünün ortadan kaldırılması ve kapalı bir toplum modeli yaşama gibi etkenleri de sayabiliriz. buna göre doğru cevap A'dır.
''inanılması gereken inanç esaslarının kalbin tasdiki olmaksızın, dil ile ikrar etmek yeterlidir'' görüşünü savunan mezhep aşağıdakilerden hangisidir?
Mürcie ve Kerramiyye mezheplerinin iman tanımı “inanılması gereken inanç esaslarını kalbin tasdiki olmaksızın, dil ile ikrar etmek yeterlidir” şeklindedir. Bu mezhepler, Hz. Peygamber’in şu hadisini görüşlerine delil olarak göstermektedirler: “İnsanlar Allah’tan başka tanrı yoktur, Muhammed O’nun elçisidir deyinceye kadar onlarla mücadele etmekle emrolundum."