I. Tekfir
II. Cühûd
III. Kizb
Yukarıdaki kavramlardan hangisi ya da hangileri küfür ile eş anlamlıdır?
Herhangi birini inançsızlığa nispet etmeye tekfir adı verilir. Allah’ın ayetlerini inkâr anlamında cühûd (Hûd 11/59; en-Neml 27/14); ilahi vahyin doğrudan inkâr edilmesi manası taşıyan kizb (ez-Zümer 39/3) ise küfür ile ilişkili terimler arasındadır.
Yukarıdakilerden hangisi kalbin amellerindendir?
Korku anlamına gelen “vecel” ile güvenmek/dayanmak anlamına gelen “tevekkül” kavramları işlevsel anlamda kalbin amellerinden; namaz ve zekât ise organların amellerindendir.
Aşağıdakilerden hangisi Allah'ın insanlar için Kuran-ı Kerim'de kullandığı zaaflık sıfatlarından değildir?
Kur’an’da insanın bir takım zaaflarına da işaret edilmektedir. Onun sıkıntılara tahammül etmekte zayıflığı (en-Nisâ 4/28; Fussilet 41/49), aceleci (el-Enbiyâ 21/37) olduğu ifade edilmekte: “İnsana tarafımızdan bir rahmet (nimet) tattırır da sonra bunu ondan çekip alırsak tamamen ümitsiz ve nankör olur. Eğer kendisine dokunan bir zarardan sonra ona bir nimet ihsan edersek, bu defa “kötülükler benden gitti” der. Şu bir gerçek ki insan şımarık ve kibirli bir varlıktır” (Hûd 11/9-10) âyetiyle de nankörlüğü dile getirilmektedir. Yine Kur’an’da, “Gerçekten insan, pek hırslı ve sabırsız yaratılmıştır. Kendisine fenalık dokunduğunda sızlanıp feryat eder. Bolluk ve nimet geldiğinde ise yoksullara vermeyip cimri davranır” (el-Me’âric 70/19-22) beyanıyla da insanın hırsına işaret edilir. Doğru cevap B'dir.
Aşağıdakilerden hangisi Allah’ın selbî sıfatlarındandır?
Selbî/Tenzihî Sıfatlar:
a) Vücud: Allah’ın varolması, yokluğunun düşünülmemesidir. Allah’ın varlığı kendine özel bir durumdur ve diğer varlıkların vücudundan tamamen farklıdır. Allah’ın vücûd sıfatı aynı zamanda nefsî yani sadece ona özgü bir sıfat olarak tanımlanır.
b) Kıdem: Allah’ın varlığının başlangıcının olmamasıdır. Cenâb-ı Hak bir zamanlar yokken sonradan var olan, başka bir deyişle yaratılan bir varlık değildir. O’nun gerek zâtı, gerek ise sıfatları için sonradan olmuşluk ya da yaratılmışlık söz konusu değildir. O, zâtı ve sıfatlarıyla kadîmdir, ezelîdir. “Evvel O’dur, Âhir O’dur, Zâhir O’dur, Bâtın O’dur. Her şeyi hakkıyla bilen yine O’dur” (el-Hadîd 57/3).
c) Beka: Allah’ın varlığının sonunun olmamasıdır. O’nun varlığı sonsuza kadar (ebedî) devam eder. O, fâni ve ölümlü değildir. O’ndan başka her şey fânîdir, yok olmaya mahkûmdur. Mezar taşlarına yazılan ve “Ölümsüz olan sadece O’dur” ifadesi bu gerçeği dile getirir. bâki kalacaktır” (erRahman 55/27).
d) Kıyam binefsihî: Allah’ın kendisiyle kâim olması ve bu hususta başkasına ihtiyaç duymamasıdır. Yüce Allah kendi kendisinin varlık sebebidir. Hâlbuki Allah’tan başka diğer varlıklar, hem var olabilmek hem de belli bir zamana kadar da olsa varlıklarını sürdürebilmek için başka sebeplere ve şartlara muhtaçtırlar. “Her şey fânîdir. Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zâtı “Ey insanlar siz Allah’a muhtaçsınız. Allah ise zengindir ve övülmeye layık olandır” (el-Fâtır 35/15).
e) Vahdâniyet: Tek ve bir olan, eşi, ortağı bulunmayan. Yukarıda, “Allah’ın Birliği” konusunda da anlatıldığı gibi Cenâb-ı Hak zâtında, sıfatların da, fiillerinde ve ibadet edilmede birdir. Onu eşi, benzeri, ortağı, yardımcısı ya da rakibi yoktur. “Eğer yerde ve gökte O’ndan başka tanrılar olsaydı ikisi de bozulurdu” (elEnbiyâ 21/212).
f) Muhâlefetün li’l-havâdis: Allah’ın sonradan olan yaratıklara benzememesidir. Allah statü olarak yaratılmışlık özelliği taşıyan her şeyden uzaktır. “Hiçbir şey onun benzeri değildir” (eş-Şûrâ 42/11). Doğru cevap C’dir.
Yahudilerin kutsal metni Tanah’ın ilk bölümünü oluşturan Tevrat, Tekvin (Yaratılış), Hurûc (Çıkış), Levililer, A‘dât (Sayılar) ve Tesniye olmak üzere C seçeneğinde de belirtildiği gibi beş bölümden meydana gelmektedir.
Kader ve Kaza inancıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Kader “Allah’ın yaratacağı bütün varlık ve olayları ezelde ilim ve iradesiyle belirlemesi”, Kaza da “Allah’ın varlık ve olaylara ilişkin olarak ezelde belirlediği planı gerçekleştirip yaratması” şeklinde tanımlanır
“Ayrıntılı bir şekilde tek tek iman esaslarına açık ve geniş bir şekilde inanma” olarak tarif edilen iman türü aşağıdakilerden hangisidir?
Müminin imandan sonra İslam’ın daha temel inanç esaslarına yönelmesi ve onlar hakkındaki iman ve bilgisini daha üst seviyelere çıkarması gerekir. Bu şekilde işi detaylandırarak ayrıntılı bir şekilde tek tek iman esaslarına açık ve geniş bir şekilde inanmaya tafsîlî iman denir. Doğru cevap E’dir.
Aşağıda verilen bilgilerden hangisi “Davranış inancın bir parçası değildir” anlayışı ile uyuşmaktadır?
İnanç ve davranış ilişkilerine Kur’an ve Sünnet ışığında bakıldığında dini emir ve yasaklardan oluşan davranışları inancın doğrudan bir parçası değil, onunla bağlantılı ama farklı bir olgu olarak görmek mümkündür. Nitekim Ehl-i sünnet âlimleri iman ve amelin farklı şeyler olduğu iddialarını pek çok âyet ve hadisten hareketle gramatik olarak delillendirmişlerdir. Davranışın inançtan başka bir şey olduğuna dair pek çok âyet vardır (Meselâ bk. Yûnus 10/9; Hûd 11/23; el- Ankebût 29/7, 9, 58; Lokmân 31/8; Fâtır 35/7; Fussilet 41/8; eş-Şûrâ 42/22). Bu âyetlerde davranışlar, inanç üzerine atfedilmiş, yani ilave edilmiş olduğundan ikisi ayrı olgu olarak ele alınmak durumundadır. Verilen bilgilerden yola çıkılarak A, C, D ve E seçeneklerinden verilen bilgiler “Davranış inancın bir parçası değildir” anlayışı ile uyuşmamakta, B seçeneğinde verilen bilgi ise bu anlayış ile uyuşmaktadır.
Delillere, bilgiye, araştırma ve kavramaya dayalı imana tahkîkî iman denir. Bu imana sahip kişilere ise muhakkik adı verilir.
Aşağıdakilerden hangisi Kur’an-ı Kerim’e göre iyi davranışlardan biridir?
A, B, C ve D seçemeklerinde verilen davranışlar Kur’an-ı Kerim’e göre kötü davranışlardandır. Namaz kılmak ise Kur’an-ı Kerim’e göre iyi davranışlardan biridir. Kur’an-ı Kerim’e göre “iyi davranış” dinin yapılmasını emir ve tavsiye ettiği iyi, doğru, faydalı ve sevap kazanmaya neden olan bütün eylemlerdir. Dolayısıyla iyi davranış, mükelleflerin dini-ahlâki sorumlulukları olan ibadetler başta olmak üzere toplum yararına gerçekleştirilen her türlü olumlu sosyal faaliyetleri ve uygulamaları içine alır.
Allah yaratacağı bütün varlık ve olayları yaratmadan önce bildiği ve bu bilgisini yazdığı “ana kitap” (ummu’l-kitâb) veya “gizlenmiş kitap” (kitab meknûn) olarak bilinen kitap aşağıdakilerden hangisidir?
Allah yaratacağı bütün varlık ve olayları yaratmadan önce bilir ve bu bilgisini “ana kitap” (ummu’l-kitâb) veya “gizlenmiş kitap” (kitab meknûn) adını vediği Levh-i Mahfuz’da yazmıştır.
"Allah’ın Levh-i Mahfuz’da yazdığı olaylar sadece insanların başına gelecek olan felaketler ve musibetlerden ibarettir. İnsanların fiilleri ana kitapta yazılsa bile bu yazıya aykırı fiiller yapmaları mümkündür." görüşünü savunan mezhep aşağıdakilerden hangisidir?
BU görüşü dile getiren mezhep Mu'tezile'dir.
aşağıdakilerden hangisi mükafatın verileceği yerlerden biri değildir?
Reyhan mükafat yeri olan cennetin ismi değil kapılarından birinin ismidir.
Bir dinin esasını o dinin hangi boyutu oluşturur?
Bir dinin esasını o dinin inanç boyutu oluşturur
Aşağıdakilerden hangisi âhiret hayatının safhalarından biri değildir?
Âhiret âlemi inancı ölümden itibaren meydana gelecek çeşitli safhaları içerir. Bunlar şöylece sıralanır: Ölüm ve kabir âlemi, kıyamet alâmetleri, kıyametin kopması, evrenin yeniden inşâ edilmesi ve ölülerin kabirlerinden çıkarılıp diriltimeleri, ardından mevkıf veya arasât adı verilen bir yere sevkedilip bir araya toplanmaları, dünyada benimsedikleri inançlarla yapıp ettiklerinden hesaba çekilip amellerinin ölçülmesi, sırattan geçirilmeleri ve cennet veya cehenneme gönderilmeleri.
Her ne kadar kalben inandığı için mü’minse de davranışlarını ihlâs ve samimiyet içinde yapmadığından dolayı amelleri Allah katında makbul olmayan kimselere ne ad verilir ?
Riyakâr her ne kadar kalben inandığı için mü’minse de davranışlarını ihlâs ve samimiyet içinde yapmadığından dolayı amelleri Allah katında makbul değildir. (el-Bakara 2/264). Çünkü ibadet ve diğer dinî davranışlar başkalarına gösteriş için değil sadece ve sadece Allah’ı hoşnut etmek için yapılır.
"Allah Taâlâ peygamberleri, kendi emir ve yasaklarını, dinin çeşitli hükümlerini insanlara ulaştırmak üzere görevlendirmiş ve bu anlamda onların asıl fonksiyonunu, kendilerine vahyedilenleri insanlara aktarmak, onlarıAllah’ın yoluna çağırmak ve hayırlı sonla müjdelemek, inanmayanları da karşılaşacakları azabla uyarmak oluşturmuştur". Cümlesi Peygamberlerin hangi özelliğini vermektedir?
Allah Taâlâ peygamberleri, kendi emir ve yasaklarını, dinin çeşitli hükümlerini insanlara ulaştırmak üzere görevlendirmiş ve bu anlamda onların asıl fonksiyonunu, kendilerine vahyedilenleri insanlara aktarmak, onlarıAllah’ın yoluna çağırmak ve hayırlı sonla müjdelemek, inanmayanları da karşılaşacakları azabla uyarmak oluşturmuştur. Kur’an’da peygamberlerin öncelikli görevlerinin tebliğ olduğu çeşitli ifadelerle ve defalarcabelirtilmiştir (el-Mâide 5/99; en-Nahl 16/82; el-Ahkâf 46/23). Doğru cevap A.
Aşağıdakilerden hangisi Allah’ın varlığını ispatlamaya yönelik delillerden değildir?
Allah’ın varlığını ispatlamaya yönelik deliller hudus, imkan, gaye ve nizamdır. Mevhibe ispata yönelik bir delil değildir anlamı ise Allah’ın kullarına ve tüm yaratıklarına karşılıksız olarak verdiği her şeydir.