"Kültür bilgiyi, imanı, sanatı, ahlâkı, hukuku, örf ve âdetleri ve insanın toplumun bir üyesi olması dolayısıyla kazandığı diğer bütün maharet ve alışkanlıkları ifade eden karmaşık bir bütündür" şeklinde kültür tanımı yapan düşünür kimdir?
Bu kültür tanımını Taylor yapmıştır. Taylor bu tanımıyla kültür, çevredeki insanlardan, anne babadan, yaşlılardan, dost ve iş arkadaşlarından, günlük hayatımızda bizi çevreleyen, içinde yetiştiğimiz toplumu meydana getiren ve şekillendiren herkesten öğrenmiş olduğumuz her türlü davranış, hüner ve inançlardır, demektedir. Buna göre kültür şuurlu veya şuursuz, başka insanlardan öğrendiklerimizdir. Özellikle de bir kuşaktan diğerine aktarılan bilgi ve kalıplaşmış davranış şekilleri birikimidir.
Aşağıdakilerden hangisi vezirde bulunması gereken şartlardan değildir?
Kaynaklar bir vezirin özelliklerini, başka bir ifadeyle, vezirde bulunması gereken şartları genellikle şöyle sıralarlar:1-İçtihat yapabilecek bir ilme sahip olacak.2-İdâre, siyaset ve harp sanatlarını bilecek.3-Emanet ehli olacak, asla hıyanet etmeyecek.4-Doğru-dürüst, kendisine güvenilir olacak.5-Kanaatkâr olacak.6-Bedenen sağlam ve cesaretli olacak.7-Kuvvetli bir hafızaya sahip olacak.8-Zeki ve ferâsetli olacak.9-Adil ve erdemli olacak10-Tecrübe ve ihtisas sahibi olacak11-Ergin, Müslüman ve erkek olacak12-Halk ile arasında düşmanlık olmayacak13-Kötü alışkanlıkları olmayacak.
Peygamberin titizlikle uyguladığı prensip aşağıdakilerden hangisidir?
Hz. Peygamber’in titizlikle uygulamaya çalıştığı ve bu yolda ümmetine emirler verdiği adalet, sadece mülkün değil, her şeyin temeli olarak kabul ediliyordu. Bu sebeple, kendisinden sonra gelen halifeleri ve daha sonraki Müslüman hükümdarlarca da aynı titizlikle uygulanmaya çalışılıyordu. Bunun içindir ki, Hz. Peygamber’ den sonra adaletin dağıtımı görevini halifeler bizzat kendileri yürüttüler.
Aşağıdakilerden hangisi medeniyetlerin doğuşunu etkileyen faktörlerden biri değildir?
Medeniyetlerin doğuşunda etkili olan birtakım faktörler vardır. Bunların başında insan unsuru gelir. Medeniyetlerin doğuşunda etkili olan faktörlerden ikincisi coğrafyadır. Başka faktörleri de şöylece sıralayabiliriz: Kurumsal ve güçlü bir ekonomik yapı, şehirleşme, göç/hicret/yer değiştirme, değerler sistemi, istikrarlı bir siyasî sistem, sağlıklı eğitim, sanat, dil, hukuk, iletişim, sağlık ve güvenlik kurumları vb. medeniyetlerin doğuşlarını etkileyen önemli unsurlardır.
Ehlü’l-Hal ve’l-Akd ne zaman uygulanmıştır?
Hz. Ömer, her alanda muhteşem bir on yıllık halifelikten sonra bir suikasta uğrayarak ağır yaralanmıştı. Medinenin kamuoyu temsilcileri bu defa da Hz. Ömer’den kendisinden sonrası için bir halife önermesini istediler. Bunu yapmakta tereddüt edince oğlu Abdullah’ı teklif ettiler, o bunu hemen reddetti ve onlara altı aday önerdi. Daha sonra bu altı kişiye Ehlü’ş-Şûrâ adı verildi. Bu altı halife adayı, Hz. Osman (Osman b. Affan), Hz. Ali (Ali b. Ebî Tâlib), Abdurrahman b. Avf, Talha b. Ubeydillah, Sa’d b. Ebî Vakkas ve Zübeyir b. Avvam idiler. Bunlar kendi aralarından birini üç gün içinde halife seçeceklerdi. Bu usüle sonraki dönemlerde Ehlü’l-Hal’ ve’l-Akd seçimi denildi ve bu şekilde seçilen halifeye meşruiyet kaynağı sağladı.
Aşağıdakilerden hangisi insanın yeryüzünde halife olarak yaratıldığını ve bu konuda bilgilendirildiğini belirten ayetlerden biri değildir?
İnsan yeryüzünde halife olarak yaratılmış ve bu hususta da bilgilendirilmiştir. (Bakara, 2/30-31; En’am, 6/165; Yunus, 10/73; Neml . 27/62; Fâtır, 35/39
Medeniyetlerin doğuşa ilişkin olan yayılma teorisine göre medeniyetin ortaya çıkabilmesi için en iyi imkânlara sahip ortam aşağıdakilerden hangisidir?
Medeniyet, belirli bir bölgede, belli bir dönemde ve belli bir toplumda bir kere ortaya çıkınca oradan komşu toplumlara ve giderek dünyaya yayılır. Bu görüş sahiplerine göre medeniyetin ortaya çıkabilmesi için uygun bir ortama ihtiyaç vardır. Mısır, bunun için gereken bütün imkânlara sahiptir. Öyleyse medeniyet Mısır’dan dünyaya yayılmıştır.
Sensin ol fahr-i cihân-ı medeniyetAcep midir medeniyet resûlü dense sanaYukarıda verilen mısralarla medeniyete ideoloji sınırlarını da aşan bir anlam yükleyen şair hangisidir?
Bazı Tanzimat dönemi Osmanlı aydınlarına göre medeniyetçilik, Osmanlı Devleti’ni kurtaracak, onu eski gücüne kavuşturacak ve çağdaşlaştıracak yeni bir ideoloji olarak görülmüştür. Şinasi, Reşid Paşa’ya yazdığı bir şiirinde:Sensin ol fahr-i cihân-ı medeniyetAcep midir medeniyet resûlü dense sanamısralarıyla medeniyete ideoloji sınırlarını da aşan bir anlam yüklemiştir.
Aşağıdakilerden hangisi tarih boyunca toplumların sosyal yapısını belirleyip koruyan ve toplumsal yapıyı ayakta tutan temel yapı taşlarından biri olmuştur?
Tarih boyunca adalet, toplumların sosyal yapısını belirleyip koruyan ve toplumsal yapıyı ayakta tutan temel yapı taşlarından biri olmuştur.
Aşağıdakilerden hangisi vezir sayısının dörde çıktığı II. Murat dönemidir?
Vezir sayısı, II. Murad (1421-1451) döneminde dörde çıkmıştır. Kanuni döneminin sonlarına doğru vezir sayısı yedi olmuş, bu sayı 1599 yılında yirmi üçü bulmuştur. Vezir sayıları 1600’lü yıllarda yeniden azalmaya başlamıştır.
İslam medeniyetinde hangi müessese insan haklarının korunmasında büyük rol oynamıştır?
Bazı devlet görevlilerinin şu veya bu şekilde halka karşı sergiledikleri haksızlıkları ortadan kaldırmaya yönelik faaliyetlerin sonucu ortaya çıkan ve günümüz hukuk anlayışına göre İstinaf mahkemesi, Temyiz, Danıştay, Ağır Ceza mahkemesi veya Adalet Bakanlığı gibi terimlerin karşılığı olarak kullanabileceğimiz mezalim, insan haklarının korunmasına büyük bir rol oynamıştır
Aşağıdakilerden hangisi İslam medeniyetinin uzak arka planını oluşturan kültürlerden biri değildir?
Bunlardan birincisi: Nil’den Amuderya’ya kadar uzanan, birçok peygamberin gelmesiyle de peygamberî geleneklere kaynak olan ve merkezî dil olarak Süryanîce, Aramîce ve Pehlevîce dillerinin kullanıldığı Bereketli Hilâl bölgesinin Sâmî-İran terkibidir.İkincisi: Anadolu’dan İtalya’ya kadar Kuzey Akdeniz boyunca uzanan, Thales, Pisagor, Sokrat, Plato, Aristoteles ve arkadaşlarını yetiştirmiş olan ve merkezî dil olarak Latincenin kullanıldığı Avrupa terkibidir.Üçüncüsü: Upanişadlar, Buda ve Mahavira devirleri ile öne çıkan Hindistan bölgesindeki Hindu terkibidir. Dördüncüsü: Konfüçyus, Lao-Tze ve halefleriyle öne çıkan Çin ve komşularının Uzak Doğu terkibidir (Hodgson, 1993).
Karahanlılar döneminde Kaşgarlı Mahmud tarafından 1073-77 yılları arasında Bağdat’ta yazılan ve Abbasi halifesi Muktedî Billah’a (1074-1094) sunulan ve Türkçe’nin güzelliklerini, yabancılara özellikle Araplara göstermek için kaleme alınan eser hangisidir?
Karahanlılar döneminin diğer bir önemli eseri de Kaşgarlı Mahmud tarafından 1073-77 yılları arasında Bağdat’ta yazılan ve Abbasi halifesi Muktedî Billah’a (1074-1094) sunulan Divânu Lügati’t-Türktür. Türkçe’nin güzelliklerini,yabancılara özellikle Araplara göstermek için kaleme alınan bu eserde,Karahanlı devri Türk tarihi, kültürü, coğrafyası, folkloru, siyasî ve sosyal hayatı ile inançları hakkında önemli bilgiler bulunmaktadır.
Bütün İslâm devletlerinde çok önemli yeri olan divan teşkilâtını kurumsal anlamda ilk olarak kuran aşağıdakilerden hangisidir?
İslâm devlet teşkilâtı içinde idarî ve siyasî kurumların en önemlilerinden bir diğeri de divan teşkilâtıdır. Bütün İslâm devletlerinde çok önemli yeri olan divan teşkilâtını kurumsal anlamda ilk olarak Hz. Ömer kurmuştur.
Vezirlik kurumu kaç yıl sürmüştür?
İslâm ülkelerinde, zaman zaman farklı isimler altında da olsa, vezirlik kurumu devam etmiştir. Vezirler, halifenin veya sultanın sağ kolu durumunda idiler. Bütün yetkilerini hükümdar adına kullanırlardı. Devlet işlerini yerine getirmeye bir vezir yetmediği zaman vezir sayısı artırılmıştır. Böyle durumlarda vezirlerin ilki “vezir-i âzam” ünvanı ile baş İdarî ve Siyasî Kurumlar vezir olmuştur. Kanunî Sultan Süleyman dönemiyle beraber “vezir-i âzam” yerine “sadr-ı âzam” (sadrazam) ismi kullanılmaya başlanmıştır. Osmanlı Devleti’nin son sadrazamı Tevfik Paşa’nın istifası ile yaklaşık 1170 yıldır varlığını sürdüren bu kurum da ortadan kalkmıştır.
Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı devletindeki en önemli divandır?
Divân-ı Hümâyun: Fatih dönemine kadar hükümdarın, sonraları vezir-I âzamın başkanlığında toplanarak devlet işlerine bakan ve padişah adına karar veren divan kuruludur. Divân-ı Hümâyundan çıkan kararlara “hüküm” adı verilmiştir.
İslâm medeniyetinin doğuş sürecinde faydalandığı temel kaynak ya da kaynaklar nedir?
İslâm medeniyetinin doğuş sürecinde iki temel kaynağı vardı. Bunların biri vahiy, diğeri vahyi hayata aktaran Hz. Peygamber’di; başka bir ifadeyle Kur’ân ve Sünnet idi.
Aşağıdakilerden hangisi “birlik” kavramını tarif eder?
Eğer bir şeyi, organize olmuş bir grup olarak dikkate alıyorsak o şey bir birlik, bir muamele şekli olarak ele alıyorsak o takdirde o bir kurumdur. Birlik üyeliğe, kurum ise, hizmet usul ve araçlarına delâlet eder. Bu durumda bir okul, öğretmenler ve öğrenciler grubu olarak düşünüldüğünde bir birlik, bir eğitim ve öğretim sistemi olarak ele alındığında bir kurumdur. Kurumlar insan faaliyetlerinin ürünleri oldukları halde, genellikle insanlara hâkim olurlar.
Kültür kelimesine karşılık olarak “hars” kavramını kullanan düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
Ziya Gökalp, kültür kelimesine karşılık olmak üzere, toprağı sürmek anlamında Arapça bir kelime olan hars kelimesini kullanmış ve bir süre bu kelime yaygınlık kazanmıştır.
Divan teşkilatı kurumsal olarak kim zamanında kurulmuştur?
İsla^m devlet teşkila^tı içinde idari^ ve siyasi^ kurumların en önemlilerinden bir diğeri de divan teşkila^tıdır. Bütün İsla^m devletlerinde çok önemli yeri olan divan teşkila^tını kurumsal anlamda ilk olarak Hz. O¨mer kurmuştur.