Aşağıdakilerden hangisi İslam dünyasında sağlık kurumlarına verilen isimlerden biri değildir?
Sağlık kurumlarının İslâm dünyasında çeşitli adlar aldıkları görülmektedir. Bunlar arasında en yaygın olanı dârüşşifâdır. Sağlık yurdu demek olan dârüşşifâdan başka, aynı manada kullanılan diğer isimleri şöyle sıralayabiliriz: Dâru’s- Sıhha, Dâru’l-Âfiye, Dâru’r-Râha, Dâru’t-Tıb, Mâristan, Bîmârhâne, Tâbhâne, Şifâiye vb. Hastaların tedavi edildikleri ilaçların yapıldığı bu yerlere günümüzde hastahane denilmektedir.
Osmanlı döneminde medresedeki derslerin ve kitapların anlaşılmasını kolaylaştırmak için öğrencinin öncelikle bazı temel gramer ve mantık derslerini almış olmaları gerekmekteydi. Aşağıdakilerden hangisi mantık dersinin alınması gereken öncül derslerden değildir?
Fatih döneminde hazırlanan kanunnamelerde hangi derecedeki medresenin ne tür dersleri okutacağı belirtilmektedir. Sözgelimi, “Yirmili” medresede “belâgat”, “kelâm” ve “fıkıh” adıyla üç temel dersin ve ilgili kitapların okunduğu görülmektedir. Ancak bu ve daha yukarı medreselerde, derslerin ve kitapların anlaşılmasını kolaylaştırmak için öğrencinin öncelikle bazı temel gramer ve mantık derslerini almış olmaları gerekir. Bu derslerde; Arapça gramerin sarf kısmında Emsile, Binâ, Maksud, İzzî ve Merah; nahiv 174 kısmında Avâmil, İzhâr ve Kâfiye; mantık dersinde Şerh-i Şemsiyye, Şerh-i Tevâli, Şerh-i Metâli‘, Şerh-i İsagoci; fıkıh usulü dersinde de Telvîh kitaplarının tamamının ya da bir bölümünün okunması gerekiyordu.
Aşağıdakilerden hangi dönemde adlî teşkilâtın başında doğrudan Sultan tarafından tayin edilen “kâdilkudat” bulunuyordu?
Selçuklular pek çok konuda olduğu gibi hukuk kurumları bakımından Abbasileri taklit etmişlerdi. Adlî teşkilâtın başında doğrudan Sultan tarafından tayin edilen “kâdilkudat” bulunuyordu.
Me’mun ve onu takip eden halifeler döneminde tercüme faaliyetlerinin yapıldığı bir fen ilimleri üniversitesi, bir rasathane ve bir kütüphaneden meydana gelen yer neresidir?
Me’mun ve onu takip eden halifeler döneminde ise tercüme faaliyetleri Bağdat’taki Beytü’l-Hikme’de devam etmiştir. Beytü’l-Hikme’nin daha önceki halifeler tarafından kurulduğu kabul edilirse de Halife Me’mun (813-833) tarafından 830 yılında geliştirilip teşkila^tının tamamlandığı yeni araştırmalarla ortaya konmuş bulunmaktadır. Burası bir fen ilimleri üniversitesi, bir rasathane ve bir kütüphaneden meydana gelmekteydi.
Raşid Halifeler döneminde ilköğretim konusunda kayda değer faaliyet hangi halife döneminde gerçekleştirilmiştir?
Raşid Halifeler döneminde ilköğretim konusunda kayda değer faaliyet Hz. Ömer döneminde gerçekleştirilmiştir.
İslâm tarihinde vakıf statüsü taşıyan ilk işlem aşağıdakilerden hangisidir?
Hz. Peygamber sağlığında Fedek, Kureyza, Nadr ve Hayber’deki arazilerinde bulunan hurmalıklarının gelirlerinden hanımlarının nafakası ile işçilerin ücretinden geri kalanlarının vakıf mahiyetinde olmak üzere tahsis edildiği bilinmektedir. Hz. Ömer’e ait Semğ arazisindeki hurmalık ise İslâm tarihinde vakıf statüsü taşıyan ilk işlem olarak kabul edilmektedir.
İslâm topraklarının genişlemesi ve devlet gelirlerinin artması ile birlikte beytülmalın kurumsallaştığı dönem aşağıdakilerden hangisidir?
İslâm topraklarının genişlemesi ve devlet gelirlerinin artması, Hz. Ömer döneminde beytülmalın kurumlaşmasını ve İslâm devletinin mâlî yapısını oluşturacak şekilde teşkilâtlanmasını gerekli hale getirmiştir.
Ahi Evran’ın çabaları sonucunda ahilik teşkilâtı ilk defa nerede kurulmuştur?
Ahi Evran’ın çabaları sonucunda ilk defa Kırşehir’de XIII. asırda kurulmuştur.
Aşağıdaki eşleştirmelerden hangisi yanlıştır?
10 000 askerin komutanına yalnızca emir denmektedir, bu yüzden E şıkkında verilen eşleştirme yanlıştır.
Aşağıdakilerden hangisi askeri alandaki kurumlardan biri değildir?
Ticaret Mektebi: 1882’de açılmış üç yıllık bir yüksek okuldur. Diğer kurumlar ise askeri alandaki kurumlardır.
İslam medeniyetinin müspet ilimler bakımından en parlak dönemi aşağıdakilerden hangisidir?
Abbasîler devri (750-1258), ilim ve fikir hareketleri bakımından, bir önceki hanedana göre son derece büyük gelişmelere sahne olmuştur. İslâm medeniyetinin müspet ilimler alanında en parlak devri bu dönemdir.
Aşağıdakilerden hangisi İslam medeniyetinin ortaya koyduğu insani değerlerden değildir?
Hz. Peygamber döneminden başlayıp devam eden İslâm medeniyeti, Kur’ân ve Sünnet’ten aldığı ilhamla insanî birçok değer ortaya koymuştur. Nitekim sadece Allah’ın rızasını kazanmak için kurulan vakıfların bir benzerini başka medeniyetlerde görmek pek mümkün değildir. Vakıf ise başkalarına yardım etmek gayesiyle kurulan tesislerdir. Müslümanlar, bu tesisler sayesinde adeta bir “Vakıf Medeniyeti” meydana getirmişlerdi. Konu ile ilgili vakfiyeler, mahkeme kayıtları (şer’iye sicili), arşiv belgeleri, yerli ve yabancı seyyahların eserleri (seyahatnameler) bütün bu söylediklerimizin birer şahidi olarak günümüze ışık tutmaktadırlar. Bu değerler, bir taraftan toplumdaki fertlerin birbirlerini sevmelerine, birbirlerine güvenmelerine ve birbirlerine yardım etmelerine sebep olurken, öbür taraftan da başkalarının hak ve hukukuna tecavüz etmemelerine sebep oluyordu. Din, vicdan, düşünce, kişisel hak ve hukuka riayet gibi insanlık için gerekli olan prensipler, İslâm toplumunun meydana getirdiği medeniyette yerlerini aldılar. Bu değerler, bazen Kur’ân’ın emirleri, bazen de Hz. Peygamber’in uygulaması şeklinde Müslümanlara ulaştı. Bu tür emir ve uygulamaları göz önüne alan Müslümanlar, evrensel insan hakları beyannamesinin ortaya çıkışından asırlarca önce bunu fiilen uygulama alanına koydular. İslâm medeniyetinin koyduğu değerler, sadece insanları değil, hayvanları da kapsıyordu. Hayvan hakları da koruma ve güvence altına alınmıştı. Nitekim hayvanlar için kurulmuş bulunan vakıflar ile mer’a vakıfları bunun en güzel örneklerini oluşturmaktadır.Ekonomik serbestlik ve serbest piyasa ekonomisi 20 yüzyılda ortaya atılan bir kavramdır ve İslam medeniyeti ile ilgisi yoktur.
Halife Hz. O¨mer’in fey gelirlerini dağıtmak için kurduğu teşkilat hangisidir?
İsla^m dünyasında, Halife Hz. O¨mer’in fey gelirlerini dağıtmak için kurduğu divan teşkila^tı ile birlikte yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanan divan tabiri, Emeviler ve bilhassa Abbasiler zamanında başta askeri^ ve ma^li^ sahalar olmak üzere çeşitli devlet hizmetlerine bakan kurumlara isim olarak verilmişti.
Aşağıdakilerden hangisinin aile müessesinin hukuki bağlarından değildir?
İslamda fertler birbirlerine karşı göz nuru derecesinde bağlıdırlar. Böylece sevgi, saygı ve bağlılık üzerine kurulu aile müessesesinin nikâh, mehir, miras ve nafaka gibi hukukî bağları bulunduğunu görmek, bu müessesenin sağlam temellere oturduğunu anlamamıza kâfidir.
Selçuklulardaki Divan-ı istifâ veya Divanü’z-zimam ve’l-istifâ adını alan divan, günümüzün hangi bakanlığına karşılık gelmektedir?
Selçuklularda, divan-ı istifâ veya divanü’z-zimam ve’l-istifâ adını alan bu divandan sorumlu olan devlet adamına sahib-i divan-ı istifâ veya sadece müstevfî denirdi. Günümüzdeki Maliye Bakanlığı’na karşılık gelen bu divanın geniş bir teşkilâtı bulunmakta idi. Bu divanın vilayetlerde “müstevfi”,“amid”, “âmil” vs. gibi isimler altında temsilcileri bulunurdu
Önemli bir Türk bilim adamı ve düşünür olan, Osmanlıların ilk müderrisi kimdir?
Osmanlıların ilk müderrisi Davud-ı Kayserî önde gelen bir Türk bilim adamı ve düşünürüdür.
Evkaf-ı Hümayun Nezareti, hangi tarihte ortadan kaldırılıp, Başkanlığa bağlı bir genel müdürlük haline getirildi?
Evkaf-ı Hümayun Nezareti 3 Mart 1924 tarihinde ortadan kaldırılıp, Başkanlığa bağlı bir genel müdürlük haline getirildi.
Askeri Divanı ilk kuran halife kimdir?
Askeri Divanı ilk kuran halife Ömerdir.
Mevlana Celaleddin Rumi’nin Mesnevi’sini tehsil etmek amacıyla İstanbulda açılan eğitim kurumunun adı nedir?
Mevlana Celaleddin Rumi’nin Mesnevi’sini tehsil etmek amacıyla İstanbulda açılan eğitim kurumunun adı Daru’l- Mesnevidir.
Gönüllü askerlik sisteminin yanında düzenli ve daimi ordu kurulması hangi yöneticinin zamanında olmuştur?
Soru kökünde verilen gelişmeler Hz. Ömer zamanında yapılmıştır.